“KALP VE DAMAR HASTALIKLARININ YAŞ SINIRI YOK”

SAĞLIK (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 09.11.2017 - 08:57, Güncelleme: 09.11.2017 - 08:57
 

“KALP VE DAMAR HASTALIKLARININ YAŞ SINIRI YOK”

Son zamanlarda artan şehir yaşamı insan sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. Uzun süren masa başı mesai saatleri,dengesiz beslenme, aşırı stres, hareketsiz yaşam ve aileden gelen genetik kodlamalar kalp ve damar hastalıkları konusunda canımızı sıkabiliyor. Hayatta kaybetmek istemediğimiz en önemli etkenlerin başında gelen sağlığımız olunca okuyucularımızı bilinçlendirmek adına ilk olarak, ‘Kalp Sağlığı’nı ele almak istedik ve Manisa’da hizmet veren ‘Özel İzmir Kardiyoloji Dal Merkezi’nin kapısını çaldık. Kalp ve Damar Hastalıkları ile ilgili dikkat edilmesi gereken tüm hayati bilgileri Kardiyoloji Uzmanı Dr. Çetin Aydın’dan öğrendik.
HABER ASUDE ONAR KALP VE DAMAR HASTALIKLARI 1. SIRADA “Günümüzde kalp ve damar hastalıklarının tanısı eskiye oranla daha çok arttı yani kalp ve damar hastalıklarına yakalanan insan sayısı arttı. Bu konuda teknolojinin gelişmesi ve teşhis evresinin daha hızlı yapılması da rol alıyor. Teşhis ve tanı konusunda günümüzde her ne kadar şanslı olsak da, şu bir gerçek ki eskiden beri dünyada ölümlerin büyük bir sebebi kalp ve damar hastalıkları. Son 50 yıllık yapılan istatistiklerde halen daha 1.sırada. Bunun ardından da kanser hastalıkları geliyor.” “KENDİMİZE İYİ BAKMIYORUZ” “Kalp ve damar hastalıklarının teşhisi daha kolay yapıldığı için, bu hastalığa yakalananların sayısında artış yaşandı gibi de bir algı oluştu.Kalp ve damar hastalıklarını arttıracak hem genetik hem de beşeri bir çoksebeb var. Genetikten önce insanlar yanlış yaşam biçimleri ile kendilerini bu hastalığa teslim ediyorlar. Nasıl mı? Zararlı alışkanlıklar, düzensiz uyku, şehir hayatı, iş stresi, dengesiz beslenme, hareketsiz yaşam. Bunlar bizi direk kalp ve damar hastalıklarına götürüyor.Kısacası kendimize ve bedenimize iyi bakmak zorundayız.” “GENETİK YAPI DA TEHDİT EDEBİLİR” “Kişinin ailesinde, bu baba ya da anne tarafı olabilir.Bazı hastalıklar gen yoluyla sirayet eder. Bunların en çok sık görüneni de yine kalp ve damar hastalıklarıdır. Genetik yapımızı, yaşımızı ve cinsiyetimizi değiştiremeyiz ama dikkat ederek bu süreçte kendimize ve kalbimize iyi bakabiliriz. Genetik yapı ile bizlere sirayet eden kalp ve damar hastalıkları maalesef ki genç yaştaki kişilerin de sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. Ailemizden gelen ‘Kolestrol Yüksekliği’ varsa bunu iyi teşhis etmek lazım, bizleri kalp ve damar hastalığına götürecek bir sürü etken olabilir. Genç yaşta kalp krizinden hayatını kaybedenlerin sayısı hiç de az değil.Kötükolestrolünüz 190 ya da 200’ün üzerindeyse bu genetik geçişlidir ve bu iyi teşhis edilmeli ve iyi tanı konulmalı. Bu hayatımız boyunca sürecek bir süreç çünkü, onun bize zarar vermesini önleyerek yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor.” “ERKEKLER DE ORAN YÜKSEK” “Yaşımızı ve cinsiyetimizi de değiştiremeyiz dedik, bu konuda cinsiyet bakımından erkeklerde kalp ve damar yolu hastalıklarına daha çok rastlıyoruz. Erkeklerin bu konuda daha dikkatli olması gerekiyor.”     “18 YAŞINDAN SONRA RİSK BAŞLIYOR” “Yaş ilerledikçe hastalıklar daha çok artmaya başlıyor ama kalp ve damar hastalıklarında 18 yaşını geçen her birey bu konuda risk altında. Her hastalık için geçerli bir cümle vardır artık evrensel oldu; ‘Erken teşhis hayat kurtarır’ “MANİSA BU KONUDA DONANIMLI” “Kalp ve damar yolu hastalıkları konusunda kötü alışkanlıkların yanında hareketsiz yaşamda bizleri istemediğimiz sonuçlara götürebiliyor. İnsanlarımızın spor yapması lazım. Salonlara gidebilecek maddi imkanları ya da vakitleri yoksa Manisa’da bu konuda bir çok yürüme parkuru var. Mutlaka spor yapmamız lazım, en az hafta da 3 gün 45 dakika tempolu yürüyüş, kalp ve damar yolu hastalıklarını büyük derecede önlüyor” “HASTALIKLAR BİRBİRLERİNİ TAKİP EDİYOR” “Şeker ve yağ tüketiminin fazla olduğu bireylerde muhakkak karaciğer yağlanması yaşanıyor. Bu yağlanma sonucu kişide şeker, tansiyon gibi hastalıklarda peşin sıra yaşanıyor. Bu sürecin sonunda zincirleme olarak yolun sonunda ‘Kalp ve Damar Hastalıkları’ ceyeran ediyor. Yağ tüketimini aşırıya kaçırmadan yapabiliriz ama vücudumuza sanayi şekeri almak zorunda değiliz. Aksine almazsak daha sağlıklı olacağız. Kültürümüz açısından ekmeği de çok seviyoruz ama onu da sınırlı tüketeceğiz, o da karbonhidrat içeriyor. Kilolu bir vücut her türlü hastalığın habercisidir. Aşırı kilo, obezite, kalp ve damar hastalıkları ve diyabeti arttırır. Ben Kardiyoloji Uzmanı Dr. Çetin Aydın olarak, kalp ve damar sağlığı konusunda sağlıklı bir yaşam sürmelerini sağlayabilmek için tüm Manisalıları ‘Özel İzmir Kardiyoloji Dal Merkezi’ne bekliyorum.”        
Son zamanlarda artan şehir yaşamı insan sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. Uzun süren masa başı mesai saatleri,dengesiz beslenme, aşırı stres, hareketsiz yaşam ve aileden gelen genetik kodlamalar kalp ve damar hastalıkları konusunda canımızı sıkabiliyor. Hayatta kaybetmek istemediğimiz en önemli etkenlerin başında gelen sağlığımız olunca okuyucularımızı bilinçlendirmek adına ilk olarak, ‘Kalp Sağlığı’nı ele almak istedik ve Manisa’da hizmet veren ‘Özel İzmir Kardiyoloji Dal Merkezi’nin kapısını çaldık. Kalp ve Damar Hastalıkları ile ilgili dikkat edilmesi gereken tüm hayati bilgileri Kardiyoloji Uzmanı Dr. Çetin Aydın’dan öğrendik.
HABER
ASUDE ONAR

KALP VE DAMAR HASTALIKLARI 1. SIRADA

“Günümüzde kalp ve damar hastalıklarının tanısı eskiye oranla daha çok arttı yani kalp ve damar hastalıklarına yakalanan insan sayısı arttı. Bu konuda teknolojinin gelişmesi ve teşhis evresinin daha hızlı yapılması da rol alıyor. Teşhis ve tanı konusunda günümüzde her ne kadar şanslı olsak da, şu bir gerçek ki eskiden beri dünyada ölümlerin büyük bir sebebi kalp ve damar hastalıkları. Son 50 yıllık yapılan istatistiklerde halen daha 1.sırada. Bunun ardından da kanser hastalıkları geliyor.”

“KENDİMİZE İYİ BAKMIYORUZ”
“Kalp ve damar hastalıklarının teşhisi daha kolay yapıldığı için, bu hastalığa yakalananların sayısında artış yaşandı gibi de bir algı oluştu.Kalp ve damar hastalıklarını arttıracak hem genetik hem de beşeri bir çoksebeb var. Genetikten önce insanlar yanlış yaşam biçimleri ile kendilerini bu hastalığa teslim ediyorlar. Nasıl mı? Zararlı alışkanlıklar, düzensiz uyku, şehir hayatı, iş stresi, dengesiz beslenme, hareketsiz yaşam. Bunlar bizi direk kalp ve damar hastalıklarına götürüyor.Kısacası kendimize ve bedenimize iyi bakmak zorundayız.”

“GENETİK YAPI DA TEHDİT EDEBİLİR”
“Kişinin ailesinde, bu baba ya da anne tarafı olabilir.Bazı hastalıklar gen yoluyla sirayet eder. Bunların en çok sık görüneni de yine kalp ve damar hastalıklarıdır. Genetik yapımızı, yaşımızı ve cinsiyetimizi değiştiremeyiz ama dikkat ederek bu süreçte kendimize ve kalbimize iyi bakabiliriz. Genetik yapı ile bizlere sirayet eden kalp ve damar hastalıkları maalesef ki genç yaştaki kişilerin de sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. Ailemizden gelen ‘Kolestrol Yüksekliği’ varsa bunu iyi teşhis etmek lazım, bizleri kalp ve damar hastalığına götürecek bir sürü etken olabilir. Genç yaşta kalp krizinden hayatını kaybedenlerin sayısı hiç de az değil.Kötükolestrolünüz 190 ya da 200’ün üzerindeyse bu genetik geçişlidir ve bu iyi teşhis edilmeli ve iyi tanı konulmalı. Bu hayatımız boyunca sürecek bir süreç çünkü, onun bize zarar vermesini önleyerek yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor.”

“ERKEKLER DE ORAN YÜKSEK”
“Yaşımızı ve cinsiyetimizi de değiştiremeyiz dedik, bu konuda cinsiyet bakımından erkeklerde kalp ve damar yolu hastalıklarına daha çok rastlıyoruz. Erkeklerin bu konuda daha dikkatli olması gerekiyor.”
 
 
“18 YAŞINDAN SONRA RİSK BAŞLIYOR”
“Yaş ilerledikçe hastalıklar daha çok artmaya başlıyor ama kalp ve damar hastalıklarında 18 yaşını geçen her birey bu konuda risk altında. Her hastalık için geçerli bir cümle vardır artık evrensel oldu; ‘Erken teşhis hayat kurtarır’

“MANİSA BU KONUDA DONANIMLI”
“Kalp ve damar yolu hastalıkları konusunda kötü alışkanlıkların yanında hareketsiz yaşamda bizleri istemediğimiz sonuçlara götürebiliyor. İnsanlarımızın spor yapması lazım. Salonlara gidebilecek maddi imkanları ya da vakitleri yoksa Manisa’da bu konuda bir çok yürüme parkuru var. Mutlaka spor yapmamız lazım, en az hafta da 3 gün 45 dakika tempolu yürüyüş, kalp ve damar yolu hastalıklarını büyük derecede önlüyor”

“HASTALIKLAR BİRBİRLERİNİ TAKİP EDİYOR”
“Şeker ve yağ tüketiminin fazla olduğu bireylerde muhakkak karaciğer yağlanması yaşanıyor. Bu yağlanma sonucu kişide şeker, tansiyon gibi hastalıklarda peşin sıra yaşanıyor. Bu sürecin sonunda zincirleme olarak yolun sonunda ‘Kalp ve Damar Hastalıkları’ ceyeran ediyor. Yağ tüketimini aşırıya kaçırmadan yapabiliriz ama vücudumuza sanayi şekeri almak zorunda değiliz. Aksine almazsak daha sağlıklı olacağız. Kültürümüz açısından ekmeği de çok seviyoruz ama onu da sınırlı tüketeceğiz, o da karbonhidrat içeriyor. Kilolu bir vücut her türlü hastalığın habercisidir. Aşırı kilo, obezite, kalp ve damar hastalıkları ve diyabeti arttırır. Ben Kardiyoloji Uzmanı Dr. Çetin Aydın olarak, kalp ve damar sağlığı konusunda sağlıklı bir yaşam sürmelerini sağlayabilmek için tüm Manisalıları ‘Özel İzmir Kardiyoloji Dal Merkezi’ne bekliyorum.”
 
 
 
 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.