KANSER GİBİ KALP GİBİ TEHLİKELİDİR; FELÇ!

Hayatın telaşı içerisinde sağlığını ihmal eden bireylere Özel 8 Eylül Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Emre Ersoy’dan önemli uyarılar var. Ufak tefek hastalıklar diyip geçilmemesini şiddetli sonuçlar ile karşılaşılabileceğini vurgulayan Ersoy; felç(inme) rahatsızlığının nedenlerini ve tedavi sürecini anlattı.

 Bedende etkileri gözüken ama ana merkezi beyin olan halk arasında inme olarak bilinen felç hastalığını tıbbi terimlerden uzak bizlerin anlayabileceği şekilde anlatan Ersoy şunları belirtti; ‘ Felçler temel olarak beyin damar hastalıklarıdır. Beyin damarlarının yırtılmasıyla beyin kanamasına ya da tıkanıklık sonucu gelişen bir hastalık durumudur. Halk arasında beynin baloncuğunun patlamasıyla ortaya çıkan kişide hareket kaybı, denge kaybı, konuşma bozukluğu, bilinç kaybı gibi sebeplere yol açan klinik tablodur. Dünyada ve Türkiye de toplumlarda kanser, kalp damar hastalıklarından sonra gelen 3. sıradaki ölüm nedenidir. Çok ciddi ve yaygındır. Önlem alınmazsa sonuçları çok ağır olabilir, kalıcı hasar bırakarak kişinin günlük yaşamını, çevresini ve ailesini etkileyecek önemli ciddi sağlık sorunlarına sebep olur.’Dedi. Felcin gelmesine sebep olan birçok nedeni sıralayan Özel 8 Eylül Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Emre Ersoy; ‘Felce neden olacak durumlar; beyin damarlarının zedelenmesi sonucunda oluşan bir klinik tablodur, damarın tıkanıklığı yada çatlayıp yırtılıp içindeki kanın beyin dokusuna boşalmasıdır. Bu durduk yere olmaz, hazırlayıcı nedenleri vardır. Bu nedenlere bakılırsa hiper tansiyon, kalp damar hastalıkları, diyabet yani şeker hastalığı başta sigara, şişmanlık, patoloji, yüksek yağlar kan yağlarının yüksek olması, hareketsizlik, stres ve ailede felç görülme sıklığı... Bunların hepsi felce hazırlık sebebidir. Bunlara uzun süre maruz kalınırsa ortaya çıkar, tansiyonun yada şekerin bir kere yükselmesi ile kimse felç olmaz. Bu sorunlara kronik olarak sürekli maruz kalan kişilerin yaşayacağı klinik tablodur. Felç gelirken vücuda bazen anlamazsınız adam pat diye düşer felç olur. Anlamaz bile saniye içerisinde de olabilir. Bazen de felç gelecek kısımda duyusal belirtiler ortaya çıkar, karıncalanmalar, hissizlik, iğnelenmeler ama bedenin bir yarısı sağ yada sol. Sağ beyin sol tarafı, sol beyin de sağ tarafı vücutta yönetir, damarın tıkandığı bölgede beyinde sol tarafta damar tıkanırsa yada kanarsa sağ tarafta kol ve bacakta tepki çıkar. Hafif güç kaybı, konuşmada zorluk gibi silik belirtiler ortaya çıkabilir, saatler ya da dakikalar önce. Felç tehlikesi geçirecek olan insanların yaşı hiç önemli değildir. Kişinin hastalığını yönetme kontrol etme kabiliyeti ile alakalıdır. Risk faktörlerinin bir arada olduğu durumlar var, diyabeti var, hipertansiyonu var, aynı zamanda şişman ve sigara içiyor. Felç kapıyı çalacak tehlike altındadır bu kişi.%70 beyin tıkanıklığı felce sebep olabilir. İkinci sırada beyin kanamaları felce, toplardamarların tıkanıklıklarına bağlı beyin felçleri bir de tümörlere bağlı felçleri görüyoruz.’ Diyerek herkesin engelli adayı olduğu gibi felç adayı olduğunu da belirtti.   GEÇ KALINMAZSA TEDAVİSİ MÜMKÜN Felç rahatsızlığı geçiren kişilerin tedavi olabileceğinin bazı kriterleri sağlıyorsa mümkün olacağını belirten Ersoy ; ‘Tedavisi elbette var ama %100 var diyemeyiz felcin çeşidine ve hasar gören damarın çapı ile büyüklüğü ile alakalı. Beyne giden ana damarların tıkanması beyin dokusunun ne derece de zarar gördüğü bizim için önemli, Küçük damar tıkanıkları, kısmi felçler, erken dönemde başvurulursa bunlar tedavi edilebiliyor, sonuca yönelik oluyor bunlar. Kanamalarda durum daha farklı kanamalar beyin kabuğuna daha yakınsa burada cerrahi müdahale öne çıkıyor, kanı boşaltıp riski ortadan kaldırıyoruz, Kanamanın kendisini değil de etrafında yarattığı ödemi gidererek yüksek doz kortizon tedavisi kullanıyoruz, beyin kanamasının etrafındaki ödemi yok ederek ölmüş olan dokuları değil de ölmekte olan risk altındaki dokuları tekrardan canlandırmaya çalışıyoruz. Felcin seviyesini azaltmaya çalışıyoruz. Baloncukların patlaması ile oluşan felçlerde anjiyo yapıyoruz, beyin anjiyosudur bu. Cerrahi müdahaleler ile müdahale ediyoruz. Felç her yaşta görülse de en çok 60 yaşından sonra görülüyor bu bir gerçek. Erkeklerde biraz daha fazla görülüyor, kadınlarda ise sigara ile birlikte uzun süre doğum kontrol hapı kullananlarda risk biraz daha fazla. Toplardamarlarda ciddi hasarlar oluşabildiği söz konusu. Bu risk faktörlerini barındıran her kişi bu risklerden uzaklaşmalıdır, şeker hastası ise şekeri, hipertansiyonsa tansiyonunu düzenlemelidir. Kilolu ise egzersiz ile zayıflamalıdır. Felç her zaman kapıdadır, bu konuda bizden daha çok yardım alsınlar. Felç olup gelmektense felç olmadan kontrol altında yaşamak daha önemli. Israrla diyorum ki felç olmadan hekiminize mutlaka gidin ve felç olmayı engelleyin”diye konuştu.