CHP'li Başkan sütü kesilen annenin dramını anlattı

SİYASET (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 15.02.2021 - 12:21, Güncelleme: 15.02.2021 - 12:21
 

CHP'li Başkan sütü kesilen annenin dramını anlattı

Gerçekleşen son CHP kongrelerinde oy çokluğunu elde ederek Yunusemre İlçe Başkanlığı koltuğuna oturan Yalçın Arcak, gazetemiz Denge’ye samimi açıklamalarda bulundu. Pandemi sürecinde sürekli vatandaşın yanında olduklarını ifade eden Arcak, bu dönemde sahada karşılaştığı bir manzarayı anlatırken, gözyaşlarını tutamadı.
Siyasetin Nabzı köşemize konuk olan CHP Yunusemre İlçe Başkanı Yalçın Arcak, koronavirüs salgını döneminde ilçe örgütü olarak yaptıkları çalışmaları anlatarak, bu dönemde sık sık sahada olduklarını belirtip, vatandaşı yalnız bırakmadıklarının altını çizdi. Yunusemre’nin tarım ve sanayi bakımından çok önemli bir yere sahip olduğuna dikkat çeken Arcak, ilçe bütçesinin Türkiye’deki 40 ilden fazla olmasına rağmen ekonomiyi canlandıracak yatırımların hayata geçirilmediğini söyledi. Yunusemre ilçesinde, özellikle Yuntdağı bölgesinde kooperatifçiliğin en üst sevilere çıkması gerektiğini söyleyen Arcak, önümüzdeki yerel seçimlerde İYİ Parti ortaklığıyla birlikte Yunusemre’yi yöneteceklerine inancının tam olduğunu ifade etti. Arcak, Türkiye’deki hukuk sisteminden, Manisa’daki yerel yönetimlere, CHP’deki teşkilat çalışmalarına dahil gündemdeki birçok konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Pandemi sürecinde sahada yaptıkları çalışmaları sırasında kendisini derinden etkileyen bir olayla karşılaştığını anlatan CHP Yunusemre İlçe Başkanı Yalçın Arcak’ın yerel yönetim hizmetlerine ve gündeme dair yaptığı dikkat çeken açıklamalardan öne çıkan kısımlar şu şekilde; *İlk önce sizi tanıyarak başlamak istiyoruz röportaja. Yalçın Arcak Kimdir? - Ben öncelikle hoş geldiniz diyorum. Çok başarılı programlar yapıyorsunuz. Teşekkür ederim. Bugün sizi burada ağırlamak bizim için gurur verici. Yalçın Arcak, 15 Ocak 1992 Alaşehir doğumlu. Manisa'nın yerlisi bir ailenin evladı olarak Alaşehir’de doğdum. Lise döneminde Manisa'ya geldik. Dündar Çiloğlu Lisesi'nden mezun oldum. Daha sonra da Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazandım ve mezun olduktan sonra da Manisa Barosu'nda stajıma başladım. Şuanda avukatlık mesleğinin sürdürmekteyim. Evliyim ve bir kızım var, tam 4 aylık oldu. SOLCU BİR ANNE VE SAĞCI BİR BABA *Peki, siyasetle nasıl tanıştınız ve ne zaman tanıştınız? - Aslında siyasetçi bir ailenin çocuğuyum şöyle, biz de ilginç bir durum var. Anne tarafım Cumhuriyet Halk Partili baba tarafım ise Doğru Yol. İşte Demokrat Parti ve Adalet Partisi geleneğinden gelen birisi. Dedem, yıllarca Doğru Yol’un kurultay delegeliğini yaptı. Babam da yine yöneticilik yaptı. Babam 25 yaşında, rahmetli Süleyman Demirel, Cumhurbaşkanı seçildikten sonra onun yanına ziyarete giderken Polatlı'da trafik kazası geçirip vefat etti. 11 arkadaşıyla beraber onlar Alaşehir'de Demokrat Şehitler diye anılırlar. Tabii baba tarafı sağ kökenli, aile anne tarafı da sol kökenli hatta evlenmeleri bu nedenle sıkıntı bile olmuş. Ben o yüzden çok küçük yaşta tanıştım siyasetle. 14-15 yaşından beride CHP’nin içerisinde çalışmaya başladım. “ANNEMİN HER ZAMAN GÖRÜŞLERİNE ÖNEM VERMİŞİMDİR” *Peki, evde nasıl bir ortam vardı? Bir yanda sağcı bir baba bir yanda solcu bir anne. Siz bu ortamda CHP’ye geçmeye nasıl karar verdiniz? - Ben, çoğunlukla anneme benzeyen bir insanım. Annemin her zaman görüşlerine önem vermişimdir. Onu, çok mantıklı ve akıllı bulmuşumdur. Annemle siyasi sohbetlerimiz hep olurdu. Tabii o 90’lı yılların sonlarında seçimi çok net hatırlıyorum. Rahmetli Ecevit’in, koalisyon hükumeti kurmasını çok net hatırlıyorum. O dönemde, annemin nasıl Ecevit için çalıştığını da hatırlıyorum. E tabii küçük yaşlarda bu sürece tanıklık etmem ve çok kitap okuyan bir çocuk olmam beni CHP’ye yöneltti. Böylece Cumhuriyet Halk Partisi'nin benim partim olduğuna karar verdim. Hayatımda, CHP dışında hiçbir partiye oy vermedim ve CHP’yi bir parti olarak değil kendime yol olarak görüyorum. *Peki, bu yolda olmazsa olmaz dediğiniz kurallarınız veya kavramlarımız var mı? -Şimdi şöyle, siyaseti neden yaptığımız önemli. Siyasette benim en büyük kavram olan belirlediğim şey, siyaseti halk için yapmak. “KAZANACAĞIMIZDAN EMİNDİK KADROMUZU ÖNCEDEN OLUŞTURDUK” *2020 yılında, CHP Yunusemre İlçe Başkanı seçildiniz. Yönetim kadronuzu belirlerken nasıl bir yol izlediniz? - Uzun yıllardır, siyasetin içinde birçok kişiyi tanıma fırsatı buldum. Yönetim kadromuzu kurarken de kimlerle iyi ve verimli çalışabiliriz diye baktık. Buna göre bir yol izledik. Biz kongrelerimize de iyi bir şekilde hazırlandık. Kazanacağımızdan da emindik. Bu sebeplerle tüm yöneticilerimizin görevleri daha kongremiz olmadan önce belliydi. Kim hangi görevi alacağı belliydi Kongreden önce de herkes görevi doğrultusunda çalışmaya başlamıştı zaten. “YUNUSEMRE’NİN BÜTÇESİ 40 İLDEN DAHA FAZLA AMA BU BÜTÇE ÇARÇUR EDİLİYOR” *Yunusemre ilçesinin artı ve eksi yönleri nedir sizce? - Yunusemre çok önemli bir ilçe. Yunusemre’yi ben şöyle görüyorum; Manisa'nın beynidir Yunusemre. Çünkü adliye, emniyet, Büyükşehir Belediyesi, sanayi, üniversite her şey Yunusemre’’de. Yunusemre, birçok ilden daha büyük bir şehir. Daha büyük bir ilçe. Bu sebeplerle biz ilçemize ayrıca bir önem veriyoruz. Özellikle Yunusemre İlçe Başkanı olmak istememin sebebi buydu. Yunusemre'de birçok da eksiklikler görüyoruz. Yunusemre, iyi yönetilmiyor. Şuan baktığınız da Yunusemre Belediyesi'nin bütçesi, bildiğim kadarıyla 40 tane ilin bütçesinden daha fazla. Ama bu bütçe, çarçur ediliyor. Bu bütçe, usulsüz işlemlerde kullanılıyor. “BEN BUNLARI DİLE GETİRMEKLE MÜKELLEFİM” -Bizim siyaset yapma tarzımız da önemli. Siyaseti yaparken bu eksiklikleri dile getirmeliyiz. Her ne kadar bazı kesimleri rahatsız etse de, ben bunları dile getirmekle mükellefim. Biz bu kötü yönetimi halkımıza, yurttaşlarımıza anlatacağız. En sonunda da, yerel seçimlerde Millet İttifakı olarak Yunusemre Belediyesi’ni, şanlı Türk bayrağımızın yanına kendi bayrağımızı dikmek istiyoruz. “HALKIN İÇİNDE GEZSELER BU ÖNERGEYİ KABUL EDERLERDİ” *Peki, belediye yönetiminin artısı yok mu hiç? Sizce, artı bir değer sağlanması için neler yapılması gerekiyor ilçeye? -Öncelikle, şeffaflık olması gerekiyor. Yerel yönetimlerde, halka dokunmak çok önemli. Örnek vermek gerekirse, merkezdeki belediye başkanlarını biz sahada göremiyoruz. Ne Cengiz Ergün ne de Mehmet Çerçi şuan sahada değiller. Evet bir yere giderler, bir açılışa giderler bunu sosyal medya paylaşımlar. Olay, bu değildir. Olay, sokaklarda, meydanlarda gezmektir, halkın nabzını tutmaktır. Bunu yapmıyorlar. Halkın içinde gezseler, halkın durumunun farkına varacaklar. Biz, ittifak ortağımız İYİ Parti ile beraber esnafa, kahvehane işletmecilerine destek olunması konusunda bir önerge verdik ve bu kabul edilmedi. Yani halkın içinde gezseler bu önergeyi kabul ederlerdi. “HÜKÜMETİMİZİN VE BELEDİYELERİMİZİN DESTEKLERİ SINIFTA KALDI” *Yunusemre ilçesinde esnaflara destek veren bir proje var diye biliyorum. Buna ek olarak mı bir önerge sundunuz? -Yunusemre’ de yok. Ayni yardımla alakalı bir gelişme var. Biz diyoruz ki, ayni yardım yapabilirsiniz ama sıkıntı bununla çözülmez. İnsanlar, kiralarını ödeyemiyor. Bu nedenle esnaflara nakit desteği sağlamak gerekiyor. Sen istersen yine ayni desteği sağlayabilirsin ama bunun yanında nakli desteği de sağlayacaksın. Vergi toplamaya gelirken bir aksaklık oluşmuyor. Ama dünyanın birçok ülkesi pandemi şartlarında esnafına destek olurken ne yazık ki bizim hükümetimizin ve belediyelerimizin destekleri sınıfta kaldı. “CHP’Lİ BELEDİYELER PANDEMİ DÖNEMİNDE DESTAN YAZDI” -Bunlara karşılık, Cumhuriyet Halk Partili belediyelere baktığınızda destan yazıyorlar. Manisa’da 4 tane belediye başkanımız var. Türkiye’de birçok büyükşehir belediye başkanımız aynı şekilde destan yazıyorlar ve ilk seçimde bunun sonucunu alacağımızı da benim inancım tam. “TAMAMEN BETONA YATIRIM YAPIYORLAR” *Ana muhalefet partisi olarak, iktidar partisi yönetimindeki ilçede yaşanan sıkıntıları yapıcı bir dille eleştirerek Manisalıların sorunlarına çözüm aramanız çok olağan. CHP, özellikle ‘sürekli eleştirmekle’ eleştiriliyor. Bu anlamda da merak ediyorum; ilçede hangi yatırımları beğeniyorsunuz? -Yaptıkları projelere bakıyoruz, tamamen betona yatırım yapıyorlar. Aslında genel olarak AK Parti'de böyle bir durum var. Para, betona yatırılıyor. Şimdi yukarıda biliyorsunuz köşk yaptılar. Yani, anlayamadık. Kimi ağırlamak için, 40 yılın başında kullanmak için mi yaptılar? Dünyanın parasını yatırdılar. Millet Çarşısı’na bakıyoruz. Evet, girişim olarak güzel, buna ihtiyaç vardı. Evet onla alakalı bir sıkıntı yok tabii ki olumlu şeyleri söyleriz muhakkak. Ama baktığınızda birçok usulsüzlük söz konusu. Biz mesela Millet Çarşısı’nda yapılan usulsüzlüklerle alakalı davamızı açtık, yürütmeyi durdurma kararı geldi. Bakıyorsunuz, trilyonlar gömülmüş millet çarşısına ancak ilk rüzgarda, ilk yağmurda duvarları yıkıldı. Çok ciddi bir bütçe var. Bu bütçe, doğru bir şekilde kullanılmıyor. Tamamen betona yatırım var, insana yatırım yok. “EN BÜYÜK HAYALİM DÜRÜSTLÜĞE DAYALI GÜZEL BİR YÖNETİM” *Bu ilçede partinizi temsil etmeyi çok istediğinizi söylemiştiniz. Yunusemre için en büyük hayaliniz nedir? -Yunusemre için en büyük hayalim gerçekten liyakate, şeffaflığa, dürüstlüğe dayalı güzel bir yönetim. Bu yönetim, Yunusemre'yi dünya markası bir şeyi haline getirecektir. Bakın, bizim organize sanayimiz dünya çapında bir organize sanayi. Organize Sanayi'nin bu sıfatlarını, dünya çapındaki şöhretini niye bütün ilçe yaymıyoruz? Biz, Yuntdağı’ndaki her köyü bir işletme, fabrika haline getirmek istiyoruz. Bakın İsviçre’de o meşhur saatler, her köyde bir parçası üretilir, en son bir araya getirilir ve dünyaya pazarlanır. Yuntdağı bölgesi, gerçekten hayvancılık ve tarım anlamında çok gelecek vadeden ama ne yazık ki geri kalmış bir bölge. Örnek vermek gerekirse; o bölgedeki birçok vatandaşımızın evlatları, gelip burada üç kuruş paraya çalışmak zorunda kalıyorlar. Ama o bölge kooperatifçilik geliştirilirse, bu vatandaşlarımızın evlatları orada tarım yapacaklar, hayvancılık yapacaklar. “PLANLAMA VE PROGRAMLAMA SIFIR” *Büyükşehir ve Yunusemre Belediyesi’nin o bölgede tarıma yönelik çalışmaları var aslında. -Evet var ama çok eksik çalışmalar. Tamamen göz boyamaya yönelik çalışmalar. Mesela, Muradiye'de bir imar sorunu var. Ben bunu belediye yetkililerine sordum. “Yıllardan beri siz yönetiyorsunuz ve sizin döneminde birçok imar ruhsat verilmiş. Niye verdiniz bu ruhsatları?” dedim. İnsanlar çok sıkıntılı durumda. İşte bu liyakatsiz ve iş bilmez yönetimle alakalı. Planlama ve programlama sıfır. Biz olsaydık, şu ana kadar bu işleri bitirmiştik ve Muradiye, bir cazibe merkezi haline gelmişti. “İSTİHDAM BÜROSU KURDUK” -Bakın biz, Yunusemre İlçe Örgütü olarak istihdam bürosu kurduk. Benim işletmelerim, fabrikalarım yok. Belediyelerimizin durumu belli. Belediyeleri hep borç içinde devraldılar. İstihdam büromuz, özel sektörle sürekli irtibat halinde ve biz birçok vatandaşımızı bu sayede özel sektörde hak ettikleri konumlarda işlere yerleştiriyoruz. AK Partili belediyelerde bunu çok ciddi bir şekilde yapabilirler. “İYİ PARTİ’YLE BERABER YUNUSEMRE’Yİ KAZANACAĞIZ” *Yunusemre’de, yıllardır CHP'li bir yöneticinin ilçeyi yönetmemesini neye bağlıyorsunuz? -Manisa, merkez sağın güçlü olduğu bir yer. Geçen seçimlerde, “Martın sonu bahar” demiştik ve martın sonunu birçok yerde bahar yaptık. Alaşehir, 72 yıl sonra CHP bayrağı dikildi. Biz kitle partisiyiz. Manisa'da, merkez sağ algısını yenerek başarıya ulaşacağımıza inancımız tam. Şuana kadar çalışmalarımız yetersiz olmuş olabilir. Biz İYİ Parti Yunusemre İlçe Başkanı Tufan Akan’la sürekli temas halindeyiz. Geçen gün kendisini ziyarete gittik. Çok başarılı çalışmalar yapıyorlar. Onunla beraber, biz bu algıyı kıracağız ve Yunusemre Belediyesi’ni kazanacağız. “TAVANDA OLSUN OLMASIN TABANDA HER ZAMAN İTTİFAK OLACAKTIR” -Sayın Cengiz Ergün'ün bir sözü vardı; “Tavanda olan ittifak, tabanda yok” diye. Çok doğru bir söylem. Bizde, tavanda ittifak olsun olmasın tabanda her zaman ittifak olacaktır. Çünkü bizim tabanlarımız bizim seçmenlerimiz buna inanıyorlar. Gerçekten Atatürk’ün devrimlerine ilke ve adına Cumhuriyet ve demokrasi inanıyorlar. Bizlere inanıyorlar. Bu nedenle ittifak dışında kalan diğer partili seçmenler bize oy vereceklerdir. “BU HASTALIĞI DAHA DA ÜST SEVİYEYE ÇIKARTTI” *Pandemi sürecinde saha çalışmaları yaptınız. Nelerle karşı karşılaştınız? Sokakta nasıl bir atmosfer var? -Pandemi dönemi gerçekten halkımız için çok zor. Bakıyorum kahveciler, berberler, kuaförler, gıda sektöründe olanlar ciddi sıkıntılar yaşadılar. Bazı işletmelerin pandemi nedeniyle kapanması normal ancak hükümetin önlemlerde geç kalması bu hastalığı daha da üst seviyeye çıkarttı. Zamanında önlemler alınsaydı doğru önlemler alınsaydı belki de şu ana kadar çok yol kat etmiş olacaktık. KARŞILAŞTIĞI O MANZARAYI GÖZYAŞLARIYLA ANLATTI *Sahada sizi özellikle etkileyen bir durumla karşılaştınız mı? -En son bir ablamız, “Eşim işsiz, parasızlıktan ve sıkıntıdan sütüm kesildi. Çocuğuma şekerli su veriyorum.” dedi. Bu çok ağır bir şey. (Gözleri doluyor) Bir bebeğin açlığını kesmek için annenin şekerli su vermesi çok ağrıma gitti. Bu ülkede 25 yaşında karı koca, bebeklerini komşularına emanet bırakıp intihar ediyorlar. Bu ülkede çok zor durumda yaşayan insanlar var. “Komşusu açken, tok yatan bizden değildir” diyen bir peygamberin evlatlarıyız biz. Geldiğimiz durum ortada. Benim 4 aylık kızım var. O aç olsa, elim kolum bağlı olsa ne yaparım bilemiyorum. Çocuğu aç olanın, ideolojisi olmaz. Bazı insanlara, ‘makarna karşılığı oy veriyorlar’ diyorlar. Bu doğru. Bizim bu durumu düzeltmemiz gerekiyor. “SOSYAL MEDYADAN BİZE ULAŞAN AİLELERE DESTEK SAĞLIYORUZ” -Biz ilçe örgütü olarak, maddi durumu yetersiz aileler için sürekli destek sağlamaya çalışıyoruz. Bize, sosyal medya hesaplarımızdan ulaşan ve destek isteyen ailelere yardım ediyoruz. Bunun için gıda, nakit para ve giysi kampanyası başlattık. Gerçekten ben halkımıza ve örgütümüze çok teşekkür ediyorum. Bizi hiç yalnız bırakmadılar. Ne zaman yardım ile ilgili destek istesem, koşa koşa geldiler. Bir kampanyada çocuk bezi için yaptık. Birçok çocuk bezi geldi ve biz onu vatandaşlarımıza dağıttık. En son karne hediyesi olarak çocuklarımıza yüz tane bota dağıttık. O botların tanesini, ben 27 buçuk liraya yaptırdım. Çok mutlu oldular. Bu projenin devamı gelecek. “TÜRKİYE’DE HUKUK DENİLİNCE AKLIMA ‘ADALETSİZLİK’ GELİYOR” *Siyasi kimliğiniz yanı sıra avukatlık yapıyorsunuz. Türkiye’de hukuk deyince aklınıza ilk ne geliyor? -Adaletsizlik geliyor. hukuk geç işlediği takdirde adaleti sağlamaz. Kör topal ilerlediğini de adaleti sağlamış olmaz. Birçok insan terörist yaftasıyla tutuklanıyor. Bu ülkede bir Osman Kavala gerçeği var. Osman Kavala'dan örnek verdim, çünkü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararları var ortada. Yine Enis Berberoğlu olayı ile ilgili yeni gelişmeler yaşandı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, uluslararası sözleşmelere imza attıysa bitmiştir. Bunun geri dönüşü yoktur. İstanbul Sözleşmesi’ne imza atıldı. Şuan muhafazakar kesim ve siyasal İslamcıların isteği doğrultusunda bunu geri çekmek için uğraşıyorlar. Seçime yönelik bir algı yaratıyorlar. AYİM'in verdiği kararlar var. Uygulamıyorsun sonra sizin, benim bakın sizin benim vergilerimle tazminat ödemek zorunda kalıyorlar. Selahattin Demirtaş'a ‘terörist’ diyorlar. Sonra da vatandaşın vergileriyle ona tazminat veriyor. Çünkü, AYİM kararı var. Siz bunları dikkate almazsanız daha çok tazminat ödersiniz. “AK PARTİLİ BAKANI BİLE ÇİĞNİYORLAR” En son, Sayın Çerçi hakkında suç türünde bulunduk. O da, bizim hakkımızda suç duyurusunda bulundu. Onlar suç duyurusunda bulunduğunda da bizim hakkımızda işlem yapılıyor. Biz, suç duyurusunda bulunduğumuzda bu işlem yapılmıyor. Sayıştay'ın raporu var. En saygın kurumlarımızdan biridir Sayıştay. Yüzde 10'un üzerindeki iç borçlanmayla alakalı yetki, Meclis karar aldıktan sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı onayına sunulur. Bakan, onay vermelidir. Bakan kim? AK Partili Bakan. Bunlar, AK Partili Bakanı bile çiğniyorlar. Çevre ve Şehircilik bakan onayına sunmamışlar. Bu usulsüzdür ve kanunda net bir şekilde geçen en az tabirle, en müeyyide olarak görevi kötüye kullanma suçunu işlemiş oluyorlar. Kanunda geçiyor, Sayıştay raporunda var, suç durusunda bulunduk, bekliyoruz. “AK PARTİ HÜKÜMETİ, DÜNYA ÇAPINDA ÇOK ÖNEMLİ KANUNLAR ÇIKARTTI” -Bakın AK Parti'nin yaptığı çok güzel kanunlar var. Ben, her zaman objektif değerlendirme yapan bir insan olduğumu düşünüyorum. Dünya çapında kanunlarımız var. AK Parti hükümeti, dünya çapında çok önemli kanunlar çıkarttı ama uygulamada sıkıntı var. *Örneğin hangi kanunlar bunlar? -İstanbul Sözleşmesi, 6287 Sayılı Kanun, Türk Ceza Usul Kanunu. Ama bakıyorsunuz, uygulamaya geldiğinde kadınlar korunmuyor. Bu kanunların uygulanmasının sebebi de AK Parti. Çünkü, siyaset tamamen adliyenin içine girmiş durumda. Bunu FETÖ operasyonlarında net bir şekilde gördük. Binlerce hakim, meslekten atıldı. Biz bunun bir an önce düzeltilmesi gerektiğini, hukukta ciddi reformların yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu reformların yapılması yetmez. Uygulama çok önemli. “BU PARTİDE ÇAYCILIK DA YAPARIM” * CHP Yunusemre İlçe Başkanlığı Başkanı olarak ileriki dönem için hedefiniz nedir? -Ben CHP’de her göreve talibim. Ben, partililerime şoförlük yapıyorum, çaylarını getirip götürüyorum. Hiç gocunmuyorum. Hiç ego yapmam, kibirli davranmam. Bu parti, ‘sen çaycılık yapacaksın’ derse, çaycılık yaparım. Çünkü bu parti, benim ailem. Temizlik de yaparım, yaptım da. Boya da yaparım, yaptım da. Bu partinin bir neferiyim. Bu bile bize yeter.”
Gerçekleşen son CHP kongrelerinde oy çokluğunu elde ederek Yunusemre İlçe Başkanlığı koltuğuna oturan Yalçın Arcak, gazetemiz Denge’ye samimi açıklamalarda bulundu. Pandemi sürecinde sürekli vatandaşın yanında olduklarını ifade eden Arcak, bu dönemde sahada karşılaştığı bir manzarayı anlatırken, gözyaşlarını tutamadı.

Siyasetin Nabzı köşemize konuk olan CHP Yunusemre İlçe Başkanı Yalçın Arcak, koronavirüs salgını döneminde ilçe örgütü olarak yaptıkları çalışmaları anlatarak, bu dönemde sık sık sahada olduklarını belirtip, vatandaşı yalnız bırakmadıklarının altını çizdi. Yunusemre’nin tarım ve sanayi bakımından çok önemli bir yere sahip olduğuna dikkat çeken Arcak, ilçe bütçesinin Türkiye’deki 40 ilden fazla olmasına rağmen ekonomiyi canlandıracak yatırımların hayata geçirilmediğini söyledi. Yunusemre ilçesinde, özellikle Yuntdağı bölgesinde kooperatifçiliğin en üst sevilere çıkması gerektiğini söyleyen Arcak, önümüzdeki yerel seçimlerde İYİ Parti ortaklığıyla birlikte Yunusemre’yi yöneteceklerine inancının tam olduğunu ifade etti. Arcak, Türkiye’deki hukuk sisteminden, Manisa’daki yerel yönetimlere, CHP’deki teşkilat çalışmalarına dahil gündemdeki birçok konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Pandemi sürecinde sahada yaptıkları çalışmaları sırasında kendisini derinden etkileyen bir olayla karşılaştığını anlatan CHP Yunusemre İlçe Başkanı Yalçın Arcak’ın yerel yönetim hizmetlerine ve gündeme dair yaptığı dikkat çeken açıklamalardan öne çıkan kısımlar şu şekilde;

*İlk önce sizi tanıyarak başlamak istiyoruz röportaja. Yalçın Arcak Kimdir?

- Ben öncelikle hoş geldiniz diyorum. Çok başarılı programlar yapıyorsunuz. Teşekkür ederim. Bugün sizi burada ağırlamak bizim için gurur verici. Yalçın Arcak, 15 Ocak 1992 Alaşehir doğumlu. Manisa'nın yerlisi bir ailenin evladı olarak Alaşehir’de doğdum. Lise döneminde Manisa'ya geldik. Dündar Çiloğlu Lisesi'nden mezun oldum. Daha sonra da Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazandım ve mezun olduktan sonra da Manisa Barosu'nda stajıma başladım. Şuanda avukatlık mesleğinin sürdürmekteyim. Evliyim ve bir kızım var, tam 4 aylık oldu.

SOLCU BİR ANNE VE SAĞCI BİR BABA

*Peki, siyasetle nasıl tanıştınız ve ne zaman tanıştınız?

- Aslında siyasetçi bir ailenin çocuğuyum şöyle, biz de ilginç bir durum var. Anne tarafım Cumhuriyet Halk Partili baba tarafım ise Doğru Yol. İşte Demokrat Parti ve Adalet Partisi geleneğinden gelen birisi. Dedem, yıllarca Doğru Yol’un kurultay delegeliğini yaptı. Babam da yine yöneticilik yaptı. Babam 25 yaşında, rahmetli Süleyman Demirel, Cumhurbaşkanı seçildikten sonra onun yanına ziyarete giderken Polatlı'da trafik kazası geçirip vefat etti. 11 arkadaşıyla beraber onlar Alaşehir'de Demokrat Şehitler diye anılırlar. Tabii baba tarafı sağ kökenli, aile anne tarafı da sol kökenli hatta evlenmeleri bu nedenle sıkıntı bile olmuş. Ben o yüzden çok küçük yaşta tanıştım siyasetle. 14-15 yaşından beride CHP’nin içerisinde çalışmaya başladım.

ANNEMİN HER ZAMAN GÖRÜŞLERİNE ÖNEM VERMİŞİMDİR”

*Peki, evde nasıl bir ortam vardı? Bir yanda sağcı bir baba bir yanda solcu bir anne. Siz bu ortamda CHP’ye geçmeye nasıl karar verdiniz?

- Ben, çoğunlukla anneme benzeyen bir insanım. Annemin her zaman görüşlerine önem vermişimdir. Onu, çok mantıklı ve akıllı bulmuşumdur. Annemle siyasi sohbetlerimiz hep olurdu. Tabii o 90’lı yılların sonlarında seçimi çok net hatırlıyorum. Rahmetli Ecevit’in, koalisyon hükumeti kurmasını çok net hatırlıyorum. O dönemde, annemin nasıl Ecevit için çalıştığını da hatırlıyorum. E tabii küçük yaşlarda bu sürece tanıklık etmem ve çok kitap okuyan bir çocuk olmam beni CHP’ye yöneltti. Böylece Cumhuriyet Halk Partisi'nin benim partim olduğuna karar verdim. Hayatımda, CHP dışında hiçbir partiye oy vermedim ve CHP’yi bir parti olarak değil kendime yol olarak görüyorum.

*Peki, bu yolda olmazsa olmaz dediğiniz kurallarınız veya kavramlarımız var mı?

-Şimdi şöyle, siyaseti neden yaptığımız önemli. Siyasette benim en büyük kavram olan belirlediğim şey, siyaseti halk için yapmak.

KAZANACAĞIMIZDAN EMİNDİK KADROMUZU ÖNCEDEN OLUŞTURDUK”

*2020 yılında, CHP Yunusemre İlçe Başkanı seçildiniz. Yönetim kadronuzu belirlerken nasıl bir yol izlediniz?

- Uzun yıllardır, siyasetin içinde birçok kişiyi tanıma fırsatı buldum. Yönetim kadromuzu kurarken de kimlerle iyi ve verimli çalışabiliriz diye baktık. Buna göre bir yol izledik. Biz kongrelerimize de iyi bir şekilde hazırlandık. Kazanacağımızdan da emindik. Bu sebeplerle tüm yöneticilerimizin görevleri daha kongremiz olmadan önce belliydi. Kim hangi görevi alacağı belliydi Kongreden önce de herkes görevi doğrultusunda çalışmaya başlamıştı zaten.

YUNUSEMRE’NİN BÜTÇESİ 40 İLDEN DAHA FAZLA AMA BU BÜTÇE ÇARÇUR EDİLİYOR”

*Yunusemre ilçesinin artı ve eksi yönleri nedir sizce?

- Yunusemre çok önemli bir ilçe. Yunusemre’yi ben şöyle görüyorum; Manisa'nın beynidir Yunusemre. Çünkü adliye, emniyet, Büyükşehir Belediyesi, sanayi, üniversite her şey Yunusemre’’de. Yunusemre, birçok ilden daha büyük bir şehir. Daha büyük bir ilçe. Bu sebeplerle biz ilçemize ayrıca bir önem veriyoruz. Özellikle Yunusemre İlçe Başkanı olmak istememin sebebi buydu. Yunusemre'de birçok da eksiklikler görüyoruz. Yunusemre, iyi yönetilmiyor. Şuan baktığınız da Yunusemre Belediyesi'nin bütçesi, bildiğim kadarıyla 40 tane ilin bütçesinden daha fazla. Ama bu bütçe, çarçur ediliyor. Bu bütçe, usulsüz işlemlerde kullanılıyor.

BEN BUNLARI DİLE GETİRMEKLE MÜKELLEFİM”

-Bizim siyaset yapma tarzımız da önemli. Siyaseti yaparken bu eksiklikleri dile getirmeliyiz. Her ne kadar bazı kesimleri rahatsız etse de, ben bunları dile getirmekle mükellefim. Biz bu kötü yönetimi halkımıza, yurttaşlarımıza anlatacağız. En sonunda da, yerel seçimlerde Millet İttifakı olarak Yunusemre Belediyesi’ni, şanlı Türk bayrağımızın yanına kendi bayrağımızı dikmek istiyoruz.

HALKIN İÇİNDE GEZSELER BU ÖNERGEYİ KABUL EDERLERDİ”

*Peki, belediye yönetiminin artısı yok mu hiç? Sizce, artı bir değer sağlanması için neler yapılması gerekiyor ilçeye?

-Öncelikle, şeffaflık olması gerekiyor. Yerel yönetimlerde, halka dokunmak çok önemli. Örnek vermek gerekirse, merkezdeki belediye başkanlarını biz sahada göremiyoruz. Ne Cengiz Ergün ne de Mehmet Çerçi şuan sahada değiller. Evet bir yere giderler, bir açılışa giderler bunu sosyal medya paylaşımlar. Olay, bu değildir. Olay, sokaklarda, meydanlarda gezmektir, halkın nabzını tutmaktır. Bunu yapmıyorlar. Halkın içinde gezseler, halkın durumunun farkına varacaklar. Biz, ittifak ortağımız İYİ Parti ile beraber esnafa, kahvehane işletmecilerine destek olunması konusunda bir önerge verdik ve bu kabul edilmedi. Yani halkın içinde gezseler bu önergeyi kabul ederlerdi.

HÜKÜMETİMİZİN VE BELEDİYELERİMİZİN DESTEKLERİ SINIFTA KALDI”

*Yunusemre ilçesinde esnaflara destek veren bir proje var diye biliyorum. Buna ek olarak mı bir önerge sundunuz?

-Yunusemre’ de yok. Ayni yardımla alakalı bir gelişme var. Biz diyoruz ki, ayni yardım yapabilirsiniz ama sıkıntı bununla çözülmez. İnsanlar, kiralarını ödeyemiyor. Bu nedenle esnaflara nakit desteği sağlamak gerekiyor. Sen istersen yine ayni desteği sağlayabilirsin ama bunun yanında nakli desteği de sağlayacaksın. Vergi toplamaya gelirken bir aksaklık oluşmuyor. Ama dünyanın birçok ülkesi pandemi şartlarında esnafına destek olurken ne yazık ki bizim hükümetimizin ve belediyelerimizin destekleri sınıfta kaldı.

CHP’Lİ BELEDİYELER PANDEMİ DÖNEMİNDE DESTAN YAZDI”

-Bunlara karşılık, Cumhuriyet Halk Partili belediyelere baktığınızda destan yazıyorlar. Manisa’da 4 tane belediye başkanımız var. Türkiye’de birçok büyükşehir belediye başkanımız aynı şekilde destan yazıyorlar ve ilk seçimde bunun sonucunu alacağımızı da benim inancım tam.

TAMAMEN BETONA YATIRIM YAPIYORLAR”

*Ana muhalefet partisi olarak, iktidar partisi yönetimindeki ilçede yaşanan sıkıntıları yapıcı bir dille eleştirerek Manisalıların sorunlarına çözüm aramanız çok olağan. CHP, özellikle ‘sürekli eleştirmekle’ eleştiriliyor. Bu anlamda da merak ediyorum; ilçede hangi yatırımları beğeniyorsunuz?

-Yaptıkları projelere bakıyoruz, tamamen betona yatırım yapıyorlar. Aslında genel olarak AK Parti'de böyle bir durum var. Para, betona yatırılıyor. Şimdi yukarıda biliyorsunuz köşk yaptılar. Yani, anlayamadık. Kimi ağırlamak için, 40 yılın başında kullanmak için mi yaptılar? Dünyanın parasını yatırdılar. Millet Çarşısı’na bakıyoruz. Evet, girişim olarak güzel, buna ihtiyaç vardı. Evet onla alakalı bir sıkıntı yok tabii ki olumlu şeyleri söyleriz muhakkak. Ama baktığınızda birçok usulsüzlük söz konusu. Biz mesela Millet Çarşısı’nda yapılan usulsüzlüklerle alakalı davamızı açtık, yürütmeyi durdurma kararı geldi. Bakıyorsunuz, trilyonlar gömülmüş millet çarşısına ancak ilk rüzgarda, ilk yağmurda duvarları yıkıldı. Çok ciddi bir bütçe var. Bu bütçe, doğru bir şekilde kullanılmıyor. Tamamen betona yatırım var, insana yatırım yok.

EN BÜYÜK HAYALİM DÜRÜSTLÜĞE DAYALI GÜZEL BİR YÖNETİM”

*Bu ilçede partinizi temsil etmeyi çok istediğinizi söylemiştiniz. Yunusemre için en büyük hayaliniz nedir?

-Yunusemre için en büyük hayalim gerçekten liyakate, şeffaflığa, dürüstlüğe dayalı güzel bir yönetim. Bu yönetim, Yunusemre'yi dünya markası bir şeyi haline getirecektir. Bakın, bizim organize sanayimiz dünya çapında bir organize sanayi. Organize Sanayi'nin bu sıfatlarını, dünya çapındaki şöhretini niye bütün ilçe yaymıyoruz? Biz, Yuntdağı’ndaki her köyü bir işletme, fabrika haline getirmek istiyoruz. Bakın İsviçre’de o meşhur saatler, her köyde bir parçası üretilir, en son bir araya getirilir ve dünyaya pazarlanır. Yuntdağı bölgesi, gerçekten hayvancılık ve tarım anlamında çok gelecek vadeden ama ne yazık ki geri kalmış bir bölge. Örnek vermek gerekirse; o bölgedeki birçok vatandaşımızın evlatları, gelip burada üç kuruş paraya çalışmak zorunda kalıyorlar. Ama o bölge kooperatifçilik geliştirilirse, bu vatandaşlarımızın evlatları orada tarım yapacaklar, hayvancılık yapacaklar.

PLANLAMA VE PROGRAMLAMA SIFIR”

*Büyükşehir ve Yunusemre Belediyesi’nin o bölgede tarıma yönelik çalışmaları var aslında.

-Evet var ama çok eksik çalışmalar. Tamamen göz boyamaya yönelik çalışmalar. Mesela, Muradiye'de bir imar sorunu var. Ben bunu belediye yetkililerine sordum. “Yıllardan beri siz yönetiyorsunuz ve sizin döneminde birçok imar ruhsat verilmiş. Niye verdiniz bu ruhsatları?” dedim. İnsanlar çok sıkıntılı durumda. İşte bu liyakatsiz ve iş bilmez yönetimle alakalı. Planlama ve programlama sıfır. Biz olsaydık, şu ana kadar bu işleri bitirmiştik ve Muradiye, bir cazibe merkezi haline gelmişti.

İSTİHDAM BÜROSU KURDUK”

-Bakın biz, Yunusemre İlçe Örgütü olarak istihdam bürosu kurduk. Benim işletmelerim, fabrikalarım yok. Belediyelerimizin durumu belli. Belediyeleri hep borç içinde devraldılar. İstihdam büromuz, özel sektörle sürekli irtibat halinde ve biz birçok vatandaşımızı bu sayede özel sektörde hak ettikleri konumlarda işlere yerleştiriyoruz. AK Partili belediyelerde bunu çok ciddi bir şekilde yapabilirler.

İYİ PARTİ’YLE BERABER YUNUSEMRE’Yİ KAZANACAĞIZ”

*Yunusemre’de, yıllardır CHP'li bir yöneticinin ilçeyi yönetmemesini neye bağlıyorsunuz?

-Manisa, merkez sağın güçlü olduğu bir yer. Geçen seçimlerde, “Martın sonu bahar” demiştik ve martın sonunu birçok yerde bahar yaptık. Alaşehir, 72 yıl sonra CHP bayrağı dikildi. Biz kitle partisiyiz. Manisa'da, merkez sağ algısını yenerek başarıya ulaşacağımıza inancımız tam. Şuana kadar çalışmalarımız yetersiz olmuş olabilir. Biz İYİ Parti Yunusemre İlçe Başkanı Tufan Akan’la sürekli temas halindeyiz. Geçen gün kendisini ziyarete gittik. Çok başarılı çalışmalar yapıyorlar. Onunla beraber, biz bu algıyı kıracağız ve Yunusemre Belediyesi’ni kazanacağız.

TAVANDA OLSUN OLMASIN TABANDA HER ZAMAN İTTİFAK OLACAKTIR”

-Sayın Cengiz Ergün'ün bir sözü vardı; “Tavanda olan ittifak, tabanda yok” diye. Çok doğru bir söylem. Bizde, tavanda ittifak olsun olmasın tabanda her zaman ittifak olacaktır. Çünkü bizim tabanlarımız bizim seçmenlerimiz buna inanıyorlar. Gerçekten Atatürk’ün devrimlerine ilke ve adına Cumhuriyet ve demokrasi inanıyorlar. Bizlere inanıyorlar. Bu nedenle ittifak dışında kalan diğer partili seçmenler bize oy vereceklerdir.

BU HASTALIĞI DAHA DA ÜST SEVİYEYE ÇIKARTTI”

*Pandemi sürecinde saha çalışmaları yaptınız. Nelerle karşı karşılaştınız? Sokakta nasıl bir atmosfer var?

-Pandemi dönemi gerçekten halkımız için çok zor. Bakıyorum kahveciler, berberler, kuaförler, gıda sektöründe olanlar ciddi sıkıntılar yaşadılar. Bazı işletmelerin pandemi nedeniyle kapanması normal ancak hükümetin önlemlerde geç kalması bu hastalığı daha da üst seviyeye çıkarttı. Zamanında önlemler alınsaydı doğru önlemler alınsaydı belki de şu ana kadar çok yol kat etmiş olacaktık.

KARŞILAŞTIĞI O MANZARAYI GÖZYAŞLARIYLA ANLATTI

*Sahada sizi özellikle etkileyen bir durumla karşılaştınız mı?

-En son bir ablamız, “Eşim işsiz, parasızlıktan ve sıkıntıdan sütüm kesildi. Çocuğuma şekerli su veriyorum.” dedi. Bu çok ağır bir şey. (Gözleri doluyor) Bir bebeğin açlığını kesmek için annenin şekerli su vermesi çok ağrıma gitti. Bu ülkede 25 yaşında karı koca, bebeklerini komşularına emanet bırakıp intihar ediyorlar. Bu ülkede çok zor durumda yaşayan insanlar var. “Komşusu açken, tok yatan bizden değildir” diyen bir peygamberin evlatlarıyız biz. Geldiğimiz durum ortada. Benim 4 aylık kızım var. O aç olsa, elim kolum bağlı olsa ne yaparım bilemiyorum. Çocuğu aç olanın, ideolojisi olmaz. Bazı insanlara, ‘makarna karşılığı oy veriyorlar’ diyorlar. Bu doğru. Bizim bu durumu düzeltmemiz gerekiyor.

SOSYAL MEDYADAN BİZE ULAŞAN AİLELERE DESTEK SAĞLIYORUZ”

-Biz ilçe örgütü olarak, maddi durumu yetersiz aileler için sürekli destek sağlamaya çalışıyoruz. Bize, sosyal medya hesaplarımızdan ulaşan ve destek isteyen ailelere yardım ediyoruz. Bunun için gıda, nakit para ve giysi kampanyası başlattık. Gerçekten ben halkımıza ve örgütümüze çok teşekkür ediyorum. Bizi hiç yalnız bırakmadılar. Ne zaman yardım ile ilgili destek istesem, koşa koşa geldiler. Bir kampanyada çocuk bezi için yaptık. Birçok çocuk bezi geldi ve biz onu vatandaşlarımıza dağıttık. En son karne hediyesi olarak çocuklarımıza yüz tane bota dağıttık. O botların tanesini, ben 27 buçuk liraya yaptırdım. Çok mutlu oldular. Bu projenin devamı gelecek.

TÜRKİYE’DE HUKUK DENİLİNCE AKLIMA ‘ADALETSİZLİK’ GELİYOR”

*Siyasi kimliğiniz yanı sıra avukatlık yapıyorsunuz. Türkiye’de hukuk deyince aklınıza ilk ne geliyor?

-Adaletsizlik geliyor. hukuk geç işlediği takdirde adaleti sağlamaz. Kör topal ilerlediğini de adaleti sağlamış olmaz. Birçok insan terörist yaftasıyla tutuklanıyor. Bu ülkede bir Osman Kavala gerçeği var. Osman Kavala'dan örnek verdim, çünkü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararları var ortada. Yine Enis Berberoğlu olayı ile ilgili yeni gelişmeler yaşandı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, uluslararası sözleşmelere imza attıysa bitmiştir. Bunun geri dönüşü yoktur. İstanbul Sözleşmesi’ne imza atıldı. Şuan muhafazakar kesim ve siyasal İslamcıların isteği doğrultusunda bunu geri çekmek için uğraşıyorlar. Seçime yönelik bir algı yaratıyorlar. AYİM'in verdiği kararlar var. Uygulamıyorsun sonra sizin, benim bakın sizin benim vergilerimle tazminat ödemek zorunda kalıyorlar. Selahattin Demirtaş'a ‘terörist’ diyorlar. Sonra da vatandaşın vergileriyle ona tazminat veriyor. Çünkü, AYİM kararı var. Siz bunları dikkate almazsanız daha çok tazminat ödersiniz.

AK PARTİLİ BAKANI BİLE ÇİĞNİYORLAR”

En son, Sayın Çerçi hakkında suç türünde bulunduk. O da, bizim hakkımızda suç duyurusunda bulundu. Onlar suç duyurusunda bulunduğunda da bizim hakkımızda işlem yapılıyor. Biz, suç duyurusunda bulunduğumuzda bu işlem yapılmıyor. Sayıştay'ın raporu var. En saygın kurumlarımızdan biridir Sayıştay. Yüzde 10'un üzerindeki iç borçlanmayla alakalı yetki, Meclis karar aldıktan sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı onayına sunulur. Bakan, onay vermelidir. Bakan kim? AK Partili Bakan. Bunlar, AK Partili Bakanı bile çiğniyorlar. Çevre ve Şehircilik bakan onayına sunmamışlar. Bu usulsüzdür ve kanunda net bir şekilde geçen en az tabirle, en müeyyide olarak görevi kötüye kullanma suçunu işlemiş oluyorlar. Kanunda geçiyor, Sayıştay raporunda var, suç durusunda bulunduk, bekliyoruz.

AK PARTİ HÜKÜMETİ, DÜNYA ÇAPINDA ÇOK ÖNEMLİ KANUNLAR ÇIKARTTI”

-Bakın AK Parti'nin yaptığı çok güzel kanunlar var. Ben, her zaman objektif değerlendirme yapan bir insan olduğumu düşünüyorum. Dünya çapında kanunlarımız var. AK Parti hükümeti, dünya çapında çok önemli kanunlar çıkarttı ama uygulamada sıkıntı var.

*Örneğin hangi kanunlar bunlar?

-İstanbul Sözleşmesi, 6287 Sayılı Kanun, Türk Ceza Usul Kanunu. Ama bakıyorsunuz, uygulamaya geldiğinde kadınlar korunmuyor. Bu kanunların uygulanmasının sebebi de AK Parti. Çünkü, siyaset tamamen adliyenin içine girmiş durumda. Bunu FETÖ operasyonlarında net bir şekilde gördük. Binlerce hakim, meslekten atıldı. Biz bunun bir an önce düzeltilmesi gerektiğini, hukukta ciddi reformların yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu reformların yapılması yetmez. Uygulama çok önemli.

BU PARTİDE ÇAYCILIK DA YAPARIM”

* CHP Yunusemre İlçe Başkanlığı Başkanı olarak ileriki dönem için hedefiniz nedir?

-Ben CHP’de her göreve talibim. Ben, partililerime şoförlük yapıyorum, çaylarını getirip götürüyorum. Hiç gocunmuyorum. Hiç ego yapmam, kibirli davranmam. Bu parti, ‘sen çaycılık yapacaksın’ derse, çaycılık yaparım. Çünkü bu parti, benim ailem. Temizlik de yaparım, yaptım da. Boya da yaparım, yaptım da. Bu partinin bir neferiyim. Bu bile bize yeter.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.