TANER TAŞKIN:“BİZİ ÇOK YALNIZ BIRAKTILAR”

SPOR (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 16.03.2018 - 10:06, Güncelleme: 16.03.2018 - 10:06
 

TANER TAŞKIN:“BİZİ ÇOK YALNIZ BIRAKTILAR”

Gerek futbolculuk gerekse de teknik adamlık döneminde çok sevdiği kulübü Manisaspor ne zaman çağırsa koşarak giden Manisa’nın öz evladı Taner Taşkın, geçtiğimiz hafta içerisinde şok bir kararla Grandmedical Manisaspor teknik direktörlük görevinden istifa etmişti. Ayrılığı sonrasında ilk özel röportajını Manisa basınının en önemli yayın organı “ETV” ve “Denge” mikrofonlarına veren Taşkın, birbirinden önemli açıklamalar yaptı.
HABER EMRE ÖZDOĞAN “YÖNETİMDEN KİMSEYİ YANIMIZDA GÖREMEDİK”  Çok sevdiğiniz Manisaspor’dan herkesi şoke eden bir istifa kararıyla ayrıldınız. Öncelikle hayırlısı olsun her iki taraf için de. İlk olarak şunu sormak istiyorum. Yeni yönetim göreve geldiği günden bu yana birtakım temaslarda, girişimlerde bulunuyor. Sürekli olarak fotoğraflar, tebrikler, ziyaretler vs. onları çok aktif görüyoruz. Ama siz yaptığınız basın toplantısında yönetimin, ana önceliği olması gereken futbol takımıyla neredeyse hiç ilgilenmediğini söylediniz. Bu durumda da insanların aklına ister istemez ‘acaba bu yönetim Manisaspor’u kurtarmak için değil de kendilerini göstermek için mi bu göreve geldi’ sorusu geliyor. Siz de böyle mi düşünüyorsunuz bu konu hakkında? TANER TAŞKIN: Tam olarak böyle düşünmüyorum. Tebrikler, ziyaretlervs. bunları yapmaları son derece normal esasında. Ama bunları yaparken de takıma akıcı bir şeyler sağlamaları lazımdı. Bu ziyaretler esnasında bir de takıma kaynak arayışları olsaydı o zaman her şey çok daha güzel olurdu. O zaman akıllara da farklı farklı düşünceler gelmezdi. Ama maalesef bu ziyaretler esnasında bunlar yapılmadı. Medyaya sürekli olarak takımın yanındayız, her zaman yanınızdayız, sizi hiç yalnız bırakmıyoruz mesajı verildi. Ama takımın yanında olan kimse yok. Bunları göremedik biz, hiçbir şey göremedik yönetim göreve geldiğinden beri. Ben Manisaspor’a geldiğimden beri daha 1 kuruş para almadım. Cebimden verdim ama almadım. Ne ekibim bir şey aldı ne de futbolcular. “FUTBOL ŞUBESİNİN NE DEMEK OLDUĞUNU BİLMİYOR” Yaptığınız basın toplantısında Futbol Şube Sorumlusu Murat Akyüz’ün yönetim-takım-teknik heyet arasında bir köprü olması gerekirken, aksine kendisinin doğru düzgün yüzünü bile görmediğinizi söylemiştiniz. Belki çok kısa bir süre oldu göreve geldikleri fakat sizin açıkladığınız bu gibi durumlar kamuoyunda yeni yönetime olan güveni de azaltıyor sanırım. TANER TAŞKIN: Güven olayı göreceli bir kavram tabii. Eğer bir şeyler yaparsanız insanların size karşı olan güven duygusu artar. Örneğin bir futbolcunun alacağı vardır 10 lira. Ona ‘ben sana şu anda 10 lira veremiyorum ama al sana 2 lira’ dersiniz. O oyuncu da ‘adamın 10 lirası yok ama bana çıkardı 2 lira verdi. Sonuçta elinden geleni yapıyor, bu 2 lira da biraz olsun işimi görür’ diye düşünür. Ama siz sürekli olarak ‘10 lira vereceğim bekle’ deyip hiçbir şey vermezseniz bu sefer güven duygusu ortadan kalkar. Futbol Şube Sorumlusu arkadaşımız genç bir insan. Onun da hevesini kırmak istemem ama demek ki işi bilmiyor, futbol şubesinin ne demek olduğunu bilmiyor maalesef. “BÜTÜN ENERJİMİ ALDILAR, BÜTÜN HEVESİMİ KIRDILAR”  Perovic özelinde takımla ilgili bir şey sormak istiyorum. Sizden önce burada Fatih Tekke 3 ay boyunca başarılı bir şekilde çalıştı. Perovic, Manisaspor’un en önemli oyuncularından birisi ve kendisi Fatih Tekke’yi çok seviyordu. Ayrılığına çok üzülmüş hatta sosyal medyadan bazı duygusal paylaşımlar yapmıştı. Siz göreve geldikten sonra Perovic uzun bir süre takımdan ayrılmakta ısrarcı olmuştu. Kendisini ikna ettiniz, ona kaptanlık verdiniz. Daha sonra Perovic’in Fatih Tekke için yaptığı güzel söylemleri sizin için de yaptığını gördük. Keza genç oyunculardan İlkay Gül, Denizlispor maçında gol attıktan sonra koşup size sarılmıştı. Takım içerisinde çok güzel bir birlik-beraberlik sağladığınızı gördük. Yerlisi-yabancısı, genci-tecrübelisi bir bütün olduğunu gördük oyuncuların. Bu birlik-beraberliği nasıl sağladınız? Görev yaptığınız sürede ve ayrılık sürecinde neler konuştunuz oyuncularınızla? TANER TAŞKIN: Ben ayrılacağımı söylediğimde Perovic, Mikic, BillalSebaihi, Bakaki ve özellikle devre arasında takımdan ayrılmayı düşünen bazı yerli futbolcuların hepsi yanıma geldi. ‘Hocam devre arasında biz de gidebilirdik, senin için kaldık. Sen şimdi bizi bırakıyorsun’ dediler. Ben de üzüldüm tabii bu duruma. Onlara sebeplerini anlattım, onlar da haklı olduğumu söylediler. Çocuklarla çok güzel bir gönül bağımız oldu. Genç oyuncuları kazanma adına, onları çok inandırdık. Manisaspor oynadığı maçlarda kaybetse bile mücadele anlamında, oyun anlamında sahadan alnının akıyla ayrılıyorsa bunda en önemli sebep oluşturduğumuz takım olgusu. Tabii ben bu ayrılık kararımı açıkladıktan sonra oyuncularda ciddi anlamda bir enerji kaybı olduğunu gördüm maalesef. Ama benim de enerjim olması lazım. Baştaki adamın enerjisi olursa alt tarafa enerji verir. Bütün enerjimi aldılar, bütün hevesimi kırdılar. Böyle olunca da benim burada çalışmamın pek bir anlamı kalmadı. Oyuncularla çok güzel bir bağ kurduk, çok güzel bir birlikteliğimiz oldu ama şartlar bu şekilde gelişti ne yazık ki. “EN ÜST NOKTADA HOCALIK YAPMAK İSTİYORUM”  Daha önce Menemen Belediyespor, Manisaspor ve Amed Sportif ile çok başarılı dönemleriniz oldu. Örneğin buradan önce son olarak çalıştırdığınız Amed Sportif ile yakaladığınız uzun bir yenilmezlik serisi var. Sonrasında bir üst lige çıkmak için play-off finalini son dakikada yediğiniz golle kaçırdınız. Buraya gelirken size mutlaka bazı telkinler olmuştur. Artık kendini ispat ettin, daha büyük hedefleri olan, belki Süper Lig’e yükselme hedefi olan bir takım çalıştır, gitme Manisaspor’a şeklinde. Ama Türkiye’de bazı takımlarda gördüğümüz birliktelikler, örneğin Fatih Terim ile Galatasaray arasındaki birliktelik, sizinle de Manisaspor arasında var. Buraya kayıtsız, şartsız geliyorsunuz. Bundan sonrası için kariyer planınız nedir? TANER TAŞKIN: İnanın ben Manisaspor’danasıl çalışıyorsam, dışarıda görev yaptığım takımlarda da aynı hocalık karakteriyle çalışıyorum. Farklı olan tek durum şu: Burada parayı, pulu bir kenara bırakıp tamamen amatör ruhla çalışıyoruz. Kendimizden çok kulübümüzü düşünüyoruz. Başka yerlerde işleri biraz daha profesyonelce yapıyoruz. Allah sağlık, ömür verirse kariyer planlamam tabii ki ciddi anlamda var. Bu işin en üst noktası neresiyse orada hocalık yapmak istiyorum. Bunun için de mücadele veriyoruz. Daha evvel bir ‘Pro Lisans’ eksikliğim vardı. Onu da tamamladım. Şu anda UEFA Pro Lisansı’na sahibim ve dünyanın her yerinde teknik direktör olarak geçiyorum. Son 5 sene içerisinde gerçekten çok başarılı işler yaptık. Menemen ve Manisaspor ile 2 şampiyonluğumuz, yine Menemen ve Amed ile de 2 kez play-off oynamışlığımız var. Bunun devamında da tabii artık çıtayı yükseltelim istiyoruz. Örneğin Spor Toto 1. Lig’de derli toplu bir takım alabilsem, o zaman inşallah nasıl bir teknik adam olduğumu daha iyi gösterebileceğim. Ama şu anda elimizdeki takım Manisaspor’du. Manisaspor’la bile, elimizdeki bu takımla bile neler yapabileceğimizin küçük bir göstergesini sunduk. İnşallah bundan sonra en üst nokta neresiyse orada çalışmak istiyoruz. “MANİSASPOR’U ANCAK CENGİZ ERGÜN KURTARIR”  Peki Manisaspor’u bundan sonrası için nasıl bir noktada görüyorsunuz? Sizce bu kötü durumdan kurtulup toparlanabilir mi yoksa daha da dibe vurur mu? TANER TAŞKIN: Benim inancım önümüzdeki sezon başı itibariyle bu kulübün düzgün bir şekilde, bu işi layıkıyla yapabilecek birilerinin eline geçeceği yönünde.Bütün temennim bu yönde. Bu ismin de Cengiz Ergün olduğunu basın toplantısında söylemiştim zaten. Eğer Cengiz Ergün olaya el atmazsa ya da kulüp düzgün birilerinin eline geçmeyip böyle giderse de maalesef takımın amatör kümeye kadar düşeceğini tahmin ediyorum.  
Gerek futbolculuk gerekse de teknik adamlık döneminde çok sevdiği kulübü Manisaspor ne zaman çağırsa koşarak giden Manisa’nın öz evladı Taner Taşkın, geçtiğimiz hafta içerisinde şok bir kararla Grandmedical Manisaspor teknik direktörlük görevinden istifa etmişti. Ayrılığı sonrasında ilk özel röportajını Manisa basınının en önemli yayın organı “ETV” ve “Denge” mikrofonlarına veren Taşkın, birbirinden önemli açıklamalar yaptı.
HABER
EMRE ÖZDOĞAN

“YÖNETİMDEN KİMSEYİ YANIMIZDA GÖREMEDİK”


 Çok sevdiğiniz Manisaspor’dan herkesi şoke eden bir istifa kararıyla ayrıldınız. Öncelikle hayırlısı olsun her iki taraf için de. İlk olarak şunu sormak istiyorum. Yeni yönetim göreve geldiği günden bu yana birtakım temaslarda, girişimlerde bulunuyor. Sürekli olarak fotoğraflar, tebrikler, ziyaretler vs. onları çok aktif görüyoruz. Ama siz yaptığınız basın toplantısında yönetimin, ana önceliği olması gereken futbol takımıyla neredeyse hiç ilgilenmediğini söylediniz. Bu durumda da insanların aklına ister istemez ‘acaba bu yönetim Manisaspor’u kurtarmak için değil de kendilerini göstermek için mi bu göreve geldi’ sorusu geliyor. Siz de böyle mi düşünüyorsunuz bu konu hakkında?

TANER TAŞKIN: Tam olarak böyle düşünmüyorum. Tebrikler, ziyaretlervs. bunları yapmaları son derece normal esasında. Ama bunları yaparken de takıma akıcı bir şeyler sağlamaları lazımdı. Bu ziyaretler esnasında bir de takıma kaynak arayışları olsaydı o zaman her şey çok daha güzel olurdu. O zaman akıllara da farklı farklı düşünceler gelmezdi. Ama maalesef bu ziyaretler esnasında bunlar yapılmadı. Medyaya sürekli olarak takımın yanındayız, her zaman yanınızdayız, sizi hiç yalnız bırakmıyoruz mesajı verildi. Ama takımın yanında olan kimse yok. Bunları göremedik biz, hiçbir şey göremedik yönetim göreve geldiğinden beri. Ben Manisaspor’a geldiğimden beri daha 1 kuruş para almadım. Cebimden verdim ama almadım. Ne ekibim bir şey aldı ne de futbolcular.

“FUTBOL ŞUBESİNİN NE DEMEK OLDUĞUNU BİLMİYOR”

Yaptığınız basın toplantısında Futbol Şube Sorumlusu Murat Akyüz’ün yönetim-takım-teknik heyet arasında bir köprü olması gerekirken, aksine kendisinin doğru düzgün yüzünü bile görmediğinizi söylemiştiniz. Belki çok kısa bir süre oldu göreve geldikleri fakat sizin açıkladığınız bu gibi durumlar kamuoyunda yeni yönetime olan güveni de azaltıyor sanırım.

TANER TAŞKIN: Güven olayı göreceli bir kavram tabii. Eğer bir şeyler yaparsanız insanların size karşı olan güven duygusu artar. Örneğin bir futbolcunun alacağı vardır 10 lira. Ona ‘ben sana şu anda 10 lira veremiyorum ama al sana 2 lira’ dersiniz. O oyuncu da ‘adamın 10 lirası yok ama bana çıkardı 2 lira verdi. Sonuçta elinden geleni yapıyor, bu 2 lira da biraz olsun işimi görür’ diye düşünür. Ama siz sürekli olarak ‘10 lira vereceğim bekle’ deyip hiçbir şey vermezseniz bu sefer güven duygusu ortadan kalkar. Futbol Şube Sorumlusu arkadaşımız genç bir insan. Onun da hevesini kırmak istemem ama demek ki işi bilmiyor, futbol şubesinin ne demek olduğunu bilmiyor maalesef.

“BÜTÜN ENERJİMİ ALDILAR, BÜTÜN HEVESİMİ KIRDILAR”

 Perovic özelinde takımla ilgili bir şey sormak istiyorum. Sizden önce burada Fatih Tekke 3 ay boyunca başarılı bir şekilde çalıştı. Perovic, Manisaspor’un en önemli oyuncularından birisi ve kendisi Fatih Tekke’yi çok seviyordu. Ayrılığına çok üzülmüş hatta sosyal medyadan bazı duygusal paylaşımlar yapmıştı. Siz göreve geldikten sonra Perovic uzun bir süre takımdan ayrılmakta ısrarcı olmuştu. Kendisini ikna ettiniz, ona kaptanlık verdiniz. Daha sonra Perovic’in Fatih Tekke için yaptığı güzel söylemleri sizin için de yaptığını gördük. Keza genç oyunculardan İlkay Gül, Denizlispor maçında gol attıktan sonra koşup size sarılmıştı. Takım içerisinde çok güzel bir birlik-beraberlik sağladığınızı gördük. Yerlisi-yabancısı, genci-tecrübelisi bir bütün olduğunu gördük oyuncuların. Bu birlik-beraberliği nasıl sağladınız? Görev yaptığınız sürede ve ayrılık sürecinde neler konuştunuz oyuncularınızla?

TANER TAŞKIN: Ben ayrılacağımı söylediğimde Perovic, Mikic, BillalSebaihi, Bakaki ve özellikle devre arasında takımdan ayrılmayı düşünen bazı yerli futbolcuların hepsi yanıma geldi. ‘Hocam devre arasında biz de gidebilirdik, senin için kaldık. Sen şimdi bizi bırakıyorsun’ dediler. Ben de üzüldüm tabii bu duruma. Onlara sebeplerini anlattım, onlar da haklı olduğumu söylediler. Çocuklarla çok güzel bir gönül bağımız oldu. Genç oyuncuları kazanma adına, onları çok inandırdık. Manisaspor oynadığı maçlarda kaybetse bile mücadele anlamında, oyun anlamında sahadan alnının akıyla ayrılıyorsa bunda en önemli sebep oluşturduğumuz takım olgusu. Tabii ben bu ayrılık kararımı açıkladıktan sonra oyuncularda ciddi anlamda bir enerji kaybı olduğunu gördüm maalesef. Ama benim de enerjim olması lazım. Baştaki adamın enerjisi olursa alt tarafa enerji verir. Bütün enerjimi aldılar, bütün hevesimi kırdılar. Böyle olunca da benim burada çalışmamın pek bir anlamı kalmadı. Oyuncularla çok güzel bir bağ kurduk, çok güzel bir birlikteliğimiz oldu ama şartlar bu şekilde gelişti ne yazık ki.

“EN ÜST NOKTADA HOCALIK YAPMAK İSTİYORUM”

 Daha önce Menemen Belediyespor, Manisaspor ve Amed Sportif ile çok başarılı dönemleriniz oldu. Örneğin buradan önce son olarak çalıştırdığınız Amed Sportif ile yakaladığınız uzun bir yenilmezlik serisi var. Sonrasında bir üst lige çıkmak için play-off finalini son dakikada yediğiniz golle kaçırdınız. Buraya gelirken size mutlaka bazı telkinler olmuştur. Artık kendini ispat ettin, daha büyük hedefleri olan, belki Süper Lig’e yükselme hedefi olan bir takım çalıştır, gitme Manisaspor’a şeklinde. Ama Türkiye’de bazı takımlarda gördüğümüz birliktelikler, örneğin Fatih Terim ile Galatasaray arasındaki birliktelik, sizinle de Manisaspor arasında var. Buraya kayıtsız, şartsız geliyorsunuz.

Bundan sonrası için kariyer planınız nedir?

TANER TAŞKIN: İnanın ben Manisaspor’danasıl çalışıyorsam, dışarıda görev yaptığım takımlarda da aynı hocalık karakteriyle çalışıyorum. Farklı olan tek durum şu: Burada parayı, pulu bir kenara bırakıp tamamen amatör ruhla çalışıyoruz. Kendimizden çok kulübümüzü düşünüyoruz. Başka yerlerde işleri biraz daha profesyonelce yapıyoruz. Allah sağlık, ömür verirse kariyer planlamam tabii ki ciddi anlamda var. Bu işin en üst noktası neresiyse orada hocalık yapmak istiyorum. Bunun için de mücadele veriyoruz. Daha evvel bir ‘Pro Lisans’ eksikliğim vardı. Onu da tamamladım. Şu anda UEFA Pro Lisansı’na sahibim ve dünyanın her yerinde teknik direktör olarak geçiyorum. Son 5 sene içerisinde gerçekten çok başarılı işler yaptık. Menemen ve Manisaspor ile 2 şampiyonluğumuz, yine Menemen ve Amed ile de 2 kez play-off oynamışlığımız var. Bunun devamında da tabii artık çıtayı yükseltelim istiyoruz. Örneğin Spor Toto 1. Lig’de derli toplu bir takım alabilsem, o zaman inşallah nasıl bir teknik adam olduğumu daha iyi gösterebileceğim. Ama şu anda elimizdeki takım Manisaspor’du. Manisaspor’la bile, elimizdeki bu takımla bile neler yapabileceğimizin küçük bir göstergesini sunduk. İnşallah bundan sonra en üst nokta neresiyse orada çalışmak istiyoruz.

“MANİSASPOR’U ANCAK CENGİZ ERGÜN KURTARIR”

 Peki Manisaspor’u bundan sonrası için nasıl bir noktada görüyorsunuz? Sizce bu kötü durumdan kurtulup toparlanabilir mi yoksa daha da dibe vurur mu?

TANER TAŞKIN: Benim inancım önümüzdeki sezon başı itibariyle bu kulübün düzgün bir şekilde, bu işi layıkıyla yapabilecek birilerinin eline geçeceği yönünde.Bütün temennim bu yönde. Bu ismin de Cengiz Ergün olduğunu basın toplantısında söylemiştim zaten. Eğer Cengiz Ergün olaya el atmazsa ya da kulüp düzgün birilerinin eline geçmeyip böyle giderse de maalesef takımın amatör kümeye kadar düşeceğini tahmin ediyorum.
 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.