İYİ PARTİLİ CENK ÖZATICI'DAN ETV'DE ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Milli Güvenlik ve Göç Politikaları Başkanı Dr. Cenk Özatıcı, ETV’de yayınlanan Gündem Özel programının konuğu oldu. Lütfi Vural’ın sorularını yanıtlayan Özatıcı gündemde olan yurt içi ve yurtdışındaki gelişmeleri, Suriye’deki defakto durumu, göçmen sorununu, asgari ücret, yeni anayasa çalışmaları ve Manisa’daki siyasi gelişmeleri değerlendirdi.

ETV’den canlı olarak yayınlanan ve Manisalılar yakından takip ettiği Gündem Özel programının bu haftaki konuğu İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Milli Güvenlik ve Göç Politikaları Başkanı Dr. Cenk Özatıcı oldu. Yeni açıklanan asgari ücrete tepki gösteren İYİ Partili Özatıcı hükümetin vatandaşları enflasyona ezdirdiğini dile getirdi. “HÜKÜMETE ÇOK BÜYÜK BİR TEPKİ VAR” Manisa’daki temasları üzerine değerlendirmeler yapan Cenk Özatıcı “İki şekilde değerlendirmek lazım, İYİ parti açısından muazzam bir ivme kazandığımızı görüyorum. Teşkilatlarımız diri halde ve muazzam bir ivme kazanmış durumda. Teşkilatlarla beraber sahaya indiğimizde orada vatandaşın durumu farklı. Biz Akhisar’da, Salihli’de, Sarıgöl’de pek çok ilçemizde esnaf ziyaretlerinde bulunduk. Hallere gittik, oradaki vatandaşlarımızla, sabit gelirlisi, esnafıyla hepsiyle iletişim haline geçtik. Gördük ki orada esnaf gerçekten kan ağlıyor, esnafın kira derdi var, aldığı ürüne her gün zam geldiği için zamlı ürünü vatandaşa yansıtamadığı için sıkıntı çekiyor, sorun yaşıyor. Sabit gelirli zaten geçinemiyor. Şu anda hükümete ve hükümetin ekonomi politikalarına çok büyük bir tepki var.” diye konuştu. “İKTİDARA NAMZET BİR PARTİYİZ” İktidarın ekonomi politikalarını da eleştiren İYİ Partili Özatıcı “Hükümetin yanlış ekonomi politikaları sonucunda millet yoksullaştı ve yoksunlaştı. 22 bin 104 lira dalga geçer gibi bir asgari ücret açıkladılar. İşçinin bu parayla geçinmesi zaten mümkün değil, ayın sonunu getirmek mümkün değil. Memlekette 25 milyondan fazla icra dosyası var. Vatandaş ayın sonunu getiremiyor. Ekonomi kadrolarıyla, liyakatli kadrolarıyla siyasetin merkezinde olup, bu sorunu çözmeye namzet olan devleti yönetmeye namzet olan merkez sağda ve milliyetçi merkez olarak Türkiye’de tek siyasi partiyiz şu an. Dolayısıyla şu anda artık geri dönüşlerin hızlandığı, partinin ivmelendiği, teşkilatların yeniden dirildiği, oyların arttığı, daha da artacağı bir sürece giriyoruz ama nasıl taçlandıracağız, nasıl nihayete ulaştıracağız, Ocak ayından itibaren sayın genel başkanımız Musavvat Dervişoğlu liderliğinde biz hepimiz, genel idare kurulu, divan üyelerimiz, milletvekillerimiz, teşkilatlarımız sahaya ineceğiz. Pazara gideceğiz, esnafa gideceğiz, vatandaşa gideceğiz, onların şu anda dertlerini kamuoyunda, kürsüde, televizyonlarda konuşacağız, gündeme getireceğiz. Zaten halkla vatandaşla hemhal olduğunuz zaman bu ivmelenme çok başka bir noktaya gidecek ve çok yakın bir zamanda iyi parti yeniden 10 puan bandını hızla geçecek ve yükselişe devam edecektir.” ifadelerini kullandı. YENİ KURULAN PARTİLER Yeni kurulan siyasi partileri hedef alan Cenk Özatıcı “Yeni kurulan partilerin bazılarında bizim kıymetli arkadaşlarımız da var, onlara tabii kolaylıklar diliyoruz, başarılar diliyoruz. Gerçekçi olmak gerekirse şu anda yeni kurulan siyasi partilerin toplum nezdinde bir karşılığı olduğunu söylemek gerçekçi olmaz. Çünkü şu anda yeni kurulan siyasi partinin boş bir siyasi alanı doldurması ya da doldurmaya namzet olması lazım. Ama Türkiye’de böyle bir siyasi boşluk görünmüyor. Yeni kurulan partilerde de bir karşılık tespit edemedim. Bu arkadaşlara başarılar dileriz ama ben böyle bir resim görmüyorum baktığım zaman. Bizim koalisyon gibi bir gündemimiz yok, seçim sathına girene kadar da olmayacak. İyi partinin seçim stratejisi tek bir noktaya dayanıyor. Bu yıl muhtemel ki bana göre seçim yok, 22 bin 104 lira bunun bir işaretidir. Ama sanki 2025 yılında bir seçim olacakmış gibi iyi parti olarak bir başımıza müstakil olarak sahaya vatandaşın yanına ineceğiz. Vatandaşla işbirliği yapacağız, koalisyon yapacağız. Diğer seçim stratejilerini de seçim sathına girdiğimiz zaman değerlendireceğimiz huşular olacaktır. Şu anda koalisyon gibi bir gündemimiz yok.” dedi. ASGARİ ÜCRET VE ENFLASYON Yeni açıklanan asgari ücret rakamını ağır ifadelerle eleştiren Özatıcı “Türkiye’de çalışanların neredeyse yüzde 45’i asgari ücretle geçiniyor. Hükümet şu anda çalışanın vatandaşın hakkını gasp ettiğini ilan ediyor. Diyor ki şu anda enflasyon yüzde 47, ki bu gerçek enflasyon değil, diyor ki ama ben size asgari ücretliye yüzde 30 zam yapıyorum. MTV dahil olmak üzere vergi kalemlerine yeniden değerleme oranına göre göre gelen zam oranı yüzde 45 değil mi? Sen vatandaştan aldığın vergiye, kestiğin cezaya yüzde 45 zam yapacaksın ama vatandaşa gelince yüzde 30 zam yapacaksın, kaldı ki enflasyonun yüzde 45-50 olmadığını vatandaşın arasına giden, pazara giden, hale giden herkes biliyor. Dün Sarıgöl pazarında, halindeydim 1 tane marul 50 lira. Yanımdaki vatandaş “ne yapacağım ben bunu yaprak yaprak mı alacağım” diyor. Çinakop balık, bakınız yüzde 50 enflasyon falan bunlar gerçekleri yansıtmıyor. Yalan söylemenin gereği yok, millet biliyor zaten, yaşıyor enflasyonu. Bir çinakop örnek veriyorum; geçen sene ne kadar 200 lira, şimdi ne kadar 400 lira, hani nerede yüzde 47 enflasyon? İki katına çıkmış. Vatandaşın alım gücü düştü ve yerlerde sürünüyor. Çok enteresan bir şey yaşadık, şaşırdık, hal bomboş, kimse yok halde. Zincir marketlere göre şehir merkezlerine göre halin daha uygundur fiyatları. Ama yok vatandaş alım gücü olmadığı için gidemiyor hale. Dolayısıyla Türk milletinin açlığa, sefalete, yokluğa terk edildiği ama 5 büyük müteahhittin, büyük firmaların milyarlarca liralık vergilerinin affedildiği, kamu kaynaklarının vatandaştan alıp yandaş firmalara ihya edildiği bir siyasi sistemin içerisindeyiz. Yapılması gereken iş Türkiye’deki bu siyasi sistemi değiştirmek.” diye ifade etti. SURİYE MESELESİ Suriye’deki gelişmeleri değerlendiren Dr. Özatıcı “İyi partinin a, b ve c planları çok uzun zamandır vardı, hatta bu planları hazırlayanlardan bir tanesi de benim. Ben ODTÜ’de Uluslararası İlişkiler Bölümünde doktora tezimi Suriye üzerine yapmıştım. İyi Partinin bir milli göç doktrini var, bu çok önemli. Şu anda Türkiye dünyada en fazla sığınmacı barındıran ülke konumunda, en fazla kaçak barındıran ülke konumunda ama turpun büyüğü heybede. BM raporlarına göre 2053 yılında iklim krizi öyle bir noktaya ulaşacak ki, dünyada 200 milyondan fazla iklim göçmeni olacak. Türkiye transit ülke olduğu için bunların 110 milyonunun Türkiye üzerinden geçeceği tahmin ediliyor. Biz hem en fazla sığınmacı ve kaçak barındıran ülkeyiz hem de gelecekte kitlesel bir göçe maruz kalacak bir ülkeyiz. Dolayısıyla biz iyi parti olarak dedik ki; hükümetlerin üzerinde devletin bir göç doktrini olması lazım, değişmeyen ilkeler bütünü, bir hazırlığı olması lazım ki, bu iş olduğu zaman ne yapacağız biz. Biz buna da hazırlıklıyız, Suriye planımız zaten aşamalıydı, Esad’lı Suriye planı, Esad’sız Suriye planı, en baştan beri böyleydi zaten. Biz Esad gitti andan itibaren ne yapılacağını zaten biliyoruz. Bizim İyi parti olarak Suriye’de iki önceliğimiz, iki kırmızı çizgimiz var, bir; Suriye’nin kuzeyinde, Fırat’ın doğusunda, emperyalizmin kucağında, emperyalizmin ittirmesiyle, emperyalizmin desteği ile kurulmak istenen PKK/YPG devletinin tasfiye edilmesi, iki; Türkiye’de bulunan Suriyeli sığınmacılarının tamamının somut bir geri dönüş takvimi içinde, geçici koruma statüleri iptal edilerek, vatandaşlık verilenlerin vatandaşlıkları iptal edilerek Suriye’ye geri gönderilmeleri. Türkiye’nin en menfaatine olan iş budur.” Şeklinde konuştu. ŞEHZADELER İLÇE BAŞKANININ İSTİFASI İYİ parti içerisindeki küslüklere de değinin Cenk Özatıcı “Şehzadeler İlçe Başkanı Ahmet beyi severim emeği çoktur, teşekkür ederiz. Benim de bildiğim kadarıyla Ahmet beyin yönetimi zaten düşmüştü. Yönetim kurulundan belirli sayıda insan ayrıldığı zaman yönetim düşer. Kendisine il yönetiminde görevler teklif edildi. Kendi isteği, yönetimi düşmüş olmasına rağmen ilçe başkanlığına devam etme noktasındaydı. Ben şunu pek anlayamıyorum, İyi Partide genel başkan değişti, Türkiye’de partilerde genel başkan değişimi çok nadir olur. Bir ilçe başkanlığının değişmesi de bu kadar olağanüstü bir iş değil. Yönetim düşmüş, yeni bir tasarruf ortaya konmuş ama Ahmet bey kapının önüne konmak gibi zaten çok emeği de var, söz konusu olamaz. Bence biz bu işleri çözeriz. Kimse kötü konuşmasın biz ileride yeniden birleşiriz, yeni il yönetimi oluştu, yönetiminden de davette bulunuldu, dolayısıyla öyle bir tavır söz konusu değildi benim gözlemlediğim kadarıyla. İlçeleri ziyaret ediyorum. Kurucu ilçe başkanlarımız, daha ağır ifadeler kullanılmış, istifalar edilmiş, bu gibi duygusal tepkiler oluyor.” diye konuştu. ÖCALAN DAVETİ İMRALI GÖRÜŞMELERİ MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin gündeme getirdiği Öcalan görüşmelerine de değinen Özatıcı “Vatandaş çok öfkeli, haklı olarak öfkeli. Bize diyorlar ki, sayın genel başkan Musavvat Dervişoğlu ip attı, öfkeli bir konuşma yaptı, öfkesi şu, sokakta yürüyen vatandaşın öfkesinin tezahürüdür o aslında. Biz milletin öfkesini oraya yansıtıyoruz. 23 Eylül – 1 Ekim tarihleri arasında Dem Parti meclise 103 tane kanun teklifi vermiş, 103’ü de terörist başına umut hakkıyla ve serbest bırakılmasıyla alakalı. Tesadüf odur ki sayın Bahçeli de gitti 1 Ekim’den hemen bir gün sonra ellerini sıktı, tesadüf odur ki, sayın Bahçeli 22 Ekim’de meclisten umut hakkından bahsetti. Halbuki 1 ay öncesinden Dem Parti 103 tane kanun teklifi vermiş, devlet aklı dedikleri buysa eğer veya devlet aklı dedikleri şuysa eğer, Sayın Erdoğan dememiş miydi, Suriye’nin kuzeyinde bu PKK’ya Amerika 40 bin tır silah yardımı yaptı diye. Peki 25 yıldan beri hücrede olan 75 yaşında bir adam konuştu diye, söyledi diye Amerika’nın emperyalizmin yıllarca beslediği büyüttüğü, eğittiği donattığı PKK silah bırakır mı? Bu mantığa aykırıdır. Ama eğer siz bir elinizle Hüda-Par’ın elini havaya kaldırıp diğer elinizi Dem’e uzatarak Anayasa yapma arayışındaysanız ve Erdoğan’ı bir daha seçtirmek için Dem’in vekillerine ihtiyacınız varsa o zaman bize devlet aklı üzerinden bir sürü şey söyleyebilirsiniz. Devletin aklı 50 bin Türk vatandaşının katilinde medet arıyorsa umut arıyorsa biz o zaman milletin ferasetine sığınıyoruz ve güveniyoruz.” ifadelerini kullandı YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI Partisinin gündeminde yeni bir anayasa çalışmasının olmadığını ifade eden Özatıcı “Yeni anayasaya AKP’nin ihtiyacı var. Çünkü sayın Erdoğan mevcut anayasaya göre bir daha aday olamıyor. Sayın Erdoğan’ın bir daha aday olabilmesi için anayasanın değişmesi lazım. Dolayısıyla sayın Erdoğan biliyorsunuz, sanırım Mehmet Uçum demişti Cumhurbaşkanı baş danışmanlarından; bir milli servettir, bir milli varlıktır sayın Erdoğan, bu anayasa yüzünden tekrar aday olmaması doğru olmaz. Halbuki sayın Erdoğan velinimet ama Mehmet Uçum’un velinimeti. Çünkü sayın Erdoğan cumhurbaşkanı olmazsa bütün o saray şürekası saray kadrosu mevkilerini makamlarını kuvvetlerini kaybedecekler. Bütün demokratik memleketlerde, bütün yüksek teknolojisi olan ihya edilmiş, medeniyet tasavvuruna sahip memleketlerde demokrasilerde bir sınırlandırma olur. Bir devlet başkanı iki dönem yapabilir diye. Bunu kaldırdığınız anda ne olur, zaten bütün kuvvet bir kişinin üzerinde toplanır. Bizde tek adamlık sadece iktidarda mı? STK’lara bakın 25-30 yıldan beri padişah gibi STK başkanlığı yapıyor, böyle bir şey olabilir mi. Keza parti başkanları öyle, tek adamlık aslında dürüst olalım, iktidar muhalefet değil bütün bir siyaset kurumunun içerisinde var. İyi partinin en büyük vaatlerinden bir tanesi de bunu değiştirmek. Çünkü siz tek adamlık rejimini değiştirmediğiniz müddetçe o tek adam sistemi manipüle etmeye, sistemden kazanmaya, yandaşlarını zenginleştirmeye devam edecek.” dedi. Hüseyin Güntaç Fömlu