“ORGANİK TARIMDAN UZAKLAŞIYORUZ”

MANİSA GÜNDEMİ (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 24.02.2022 - 14:47, Güncelleme: 24.02.2022 - 14:47
 

“ORGANİK TARIMDAN UZAKLAŞIYORUZ”

Avrupa Birliği’nde organik tarımsal üretim alanları artarken, Türkiye’de hem üretim alanı hem de organik tarım yapan çiftçi sayısı azaldığını söyleyen CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, “Türkiye’de bu durum tam tersi. 2012 yılında 702 bin hektar olan organik tarım alanı, 2020 yılında 381 bin hektara düşmüş. Üretim miktarı da aynı şekilde düşmüş durumda. Türkiye’deki tarım alanlarının sadece yüzde 1,6’sında organik tarım yapılıyor.”
CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, organik tarım verilerine ilişkin yaptığı açıklamada; “AB’de organik tarımsal üretim alanları artarken, Türkiye’de hem üretim alanı hem de organik tarım yapan çiftçi sayısı azalıyor. Avrupa İstatistik Ofisinin (eurostat) dün açıkladığı verilere göre; 2012 yılında 9,5 milyon hektar iken bu rakam 2020 yılında 14,5 milyon yükseldi. Halen AB toplam tarım alanının %9,1’inde organik tarım yapılıyor. Türkiye’de ise durum tam tersi. 2012 yılında 702 bin hektar olan organik tarım alanı, 2020 yılında 381 bin hektara düşmüş. Üretim miktarı da aynı şekilde düşmüş durumda. Türkiye’deki tarım alanlarının sadece yüzde 1,6’sında organik tarım yapılıyor. Oysa 2012 yılında bu oran yüzde 3’tü. 2023 yılında hedef yüzde 5 iken, organik tarım alanlarının oranı yüzde 1,6’ya düşmesi ile hedeften oldukça uzaklaşılmıştır. 2012 yılında 54 bin olan organik tarım yapan çiftçi sayısı 2018 yılında 79 bine çıkmasına rağmen 2020 yılında 52 bine gerilemiş” dedi. “EKOLOJİK TARIM ÖNEMLİ YER TUTACAKTIR” ““AB “Yeşil Mutabakat” stratejisine göre AB ülkeleri tarım alanlarının yüzde 25’inde organik tarım yapmayı hedefliyor” diyen Bakırlıoğlu, pandemi ile beraber organik tarımın daha da önem kazandığına vurgu yaptı. Bakırlıoğlu, “Avusturya bu hedefe ulaşmış durumda. Yüzde 10’u geçen onlarca ülke var. Hedef sadece organik tarım alanlarının genişlemesi değil. Zirai mücadelede pestisit kullanımını da azaltmak. 2030 yılına kadar pestisit kullanımının yarı yarıya azaltılması hedefleniyor. Ayrıca kimyasal gübre kullanımını da en az yüzde 20 düşürmeyi amaçlıyorlar. Gıda üretimi günümüz dünyasında çok önemli bir stratejiye sahip ve geleceğin tarımsal üretiminde iyi tarım uygulamaları (İTU), organik tarım ve ekolojik tarım önemli yer tutacaktır. Pandemi süreci bunu daha belirgin hale getirmiştir” diye konuştu. “EN ÖNEMLİ SORUN DESTEKLERİN YETERSİZLİĞİDİR” Desteklemelerin yetersizliği, organik tarım uygulaması ile üretilen ürünün maliyetinin fiyata tam olarak yansımaması, rafta diğer ürünlerle aynı fiyata satılıyor olması çiftçileri organik tarım uygulamasından uzaklaştırdığını vurgulayan Bakırlıoğlu, “Organik tarım uygulaması (OTU) ile üretilen ürünler için ayrı bir piyasa oluşturulmalı ve karlılığı artırıcı tedbirler alınarak diğerler ürünlerden daha yüksek fiyata satılması sağlanmalı ya da gelir kaybı desteklerle telafi edilmelidir. Buradaki en önemli sorun desteklerin yetersizliğidir. Organik tarım ve iyi tarım uygulamaları ülkemizde istenilen düzeye hala gelmemiştir. Devletin verdiği destekle ayakta durmaktadır. İyi tarım uygulamaları ve organik tarım için çiftçilere verilen destek miktarı 7 yıldır artırılmamış, dört yıl destekleme alan çiftçilerin desteği kesilmektedir. Durum böyleyken çiftçiye verilen desteklerin yetersizliği, daha emekleme aşamasında olan organik tarım uygulamalarının tamamen yok olması demektir. Çiftçi sayısının ve organik tarım alanlarındaki azalma bunun göstergesidir” dedi.
Avrupa Birliği’nde organik tarımsal üretim alanları artarken, Türkiye’de hem üretim alanı hem de organik tarım yapan çiftçi sayısı azaldığını söyleyen CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, “Türkiye’de bu durum tam tersi. 2012 yılında 702 bin hektar olan organik tarım alanı, 2020 yılında 381 bin hektara düşmüş. Üretim miktarı da aynı şekilde düşmüş durumda. Türkiye’deki tarım alanlarının sadece yüzde 1,6’sında organik tarım yapılıyor.”

CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, organik tarım verilerine ilişkin yaptığı açıklamada; “AB’de organik tarımsal üretim alanları artarken, Türkiye’de hem üretim alanı hem de organik tarım yapan çiftçi sayısı azalıyor. Avrupa İstatistik Ofisinin (eurostat) dün açıkladığı verilere göre; 2012 yılında 9,5 milyon hektar iken bu rakam 2020 yılında 14,5 milyon yükseldi. Halen AB toplam tarım alanının %9,1’inde organik tarım yapılıyor. Türkiye’de ise durum tam tersi. 2012 yılında 702 bin hektar olan organik tarım alanı, 2020 yılında 381 bin hektara düşmüş. Üretim miktarı da aynı şekilde düşmüş durumda. Türkiye’deki tarım alanlarının sadece yüzde 1,6’sında organik tarım yapılıyor. Oysa 2012 yılında bu oran yüzde 3’tü. 2023 yılında hedef yüzde 5 iken, organik tarım alanlarının oranı yüzde 1,6’ya düşmesi ile hedeften oldukça uzaklaşılmıştır. 2012 yılında 54 bin olan organik tarım yapan çiftçi sayısı 2018 yılında 79 bine çıkmasına rağmen 2020 yılında 52 bine gerilemiş” dedi.

“EKOLOJİK TARIM ÖNEMLİ YER TUTACAKTIR”

““AB “Yeşil Mutabakat” stratejisine göre AB ülkeleri tarım alanlarının yüzde 25’inde organik tarım yapmayı hedefliyor” diyen Bakırlıoğlu, pandemi ile beraber organik tarımın daha da önem kazandığına vurgu yaptı. Bakırlıoğlu, “Avusturya bu hedefe ulaşmış durumda. Yüzde 10’u geçen onlarca ülke var. Hedef sadece organik tarım alanlarının genişlemesi değil. Zirai mücadelede pestisit kullanımını da azaltmak. 2030 yılına kadar pestisit kullanımının yarı yarıya azaltılması hedefleniyor. Ayrıca kimyasal gübre kullanımını da en az yüzde 20 düşürmeyi amaçlıyorlar. Gıda üretimi günümüz dünyasında çok önemli bir stratejiye sahip ve geleceğin tarımsal üretiminde iyi tarım uygulamaları (İTU), organik tarım ve ekolojik tarım önemli yer tutacaktır. Pandemi süreci bunu daha belirgin hale getirmiştir” diye konuştu.

“EN ÖNEMLİ SORUN DESTEKLERİN YETERSİZLİĞİDİR”

Desteklemelerin yetersizliği, organik tarım uygulaması ile üretilen ürünün maliyetinin fiyata tam olarak yansımaması, rafta diğer ürünlerle aynı fiyata satılıyor olması çiftçileri organik tarım uygulamasından uzaklaştırdığını vurgulayan Bakırlıoğlu, “Organik tarım uygulaması (OTU) ile üretilen ürünler için ayrı bir piyasa oluşturulmalı ve karlılığı artırıcı tedbirler alınarak diğerler ürünlerden daha yüksek fiyata satılması sağlanmalı ya da gelir kaybı desteklerle telafi edilmelidir. Buradaki en önemli sorun desteklerin yetersizliğidir. Organik tarım ve iyi tarım uygulamaları ülkemizde istenilen düzeye hala gelmemiştir. Devletin verdiği destekle ayakta durmaktadır. İyi tarım uygulamaları ve organik tarım için çiftçilere verilen destek miktarı 7 yıldır artırılmamış, dört yıl destekleme alan çiftçilerin desteği kesilmektedir. Durum böyleyken çiftçiye verilen desteklerin yetersizliği, daha emekleme aşamasında olan organik tarım uygulamalarının tamamen yok olması demektir. Çiftçi sayısının ve organik tarım alanlarındaki azalma bunun göstergesidir” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.