Ali GÜLTEKİN
Köşe Yazarı
Ali GÜLTEKİN
 

BU UTANÇ DEĞİL Mİ?

 -Antalya’dan İstanbul’a tırlar, kamyonlar ile narenciye taşıyoruz -Mersin’den İzmir’e tırlar, kamyonlar ile petrol taşıyoruz -Karadeniz’den Bursa’ya tırlar, kamyonlar ile yük taşıyoruz -Otobüsler ile şehirlerarası yolcu taşıyoruz… Ak Deniz, Kara Deniz, Ege Denizi, Marmara ne güne duruyor?  Fırat, Dicle, Tuna… Ne için akıyor? Yük ve insan taşımacılığını deniz ve ırmaklarımızdan neden yapamıyoruz? Tır, kamyon ve otobüslere, bunların yedek parçalarına neden milli gelirimizi yatırıyoruz? Neden yollarımızda yıpranma, trafikte karmaşa yaratıyoruz? Bütün bunları hayata geçirememiş olmak, bu imkânları kullanmamak utanç değil mi? - İşçi servisleri ile fabrikalara işçi taşıyoruz - Kamyon, traktör kasalarında tarlalara ırgat taşıyoruz - İnsan ve hayvan sırtında hasta taşıyoruz -Motosiklet ile aile taşıyoruz… Toplu taşımacılığı neden hayata geçiremiyoruz? Demir yollarımıza neden yatırım yapmıyoruz? Gelişmiş ülkelerde şehirlerarası otobüsler, şehir içi dolmuşlar tarihe karıştı. İngiltere de Metro 200 yıl önce kullanılmaya başlandı.  Bizim hala ülkemizin her alanında toplu taşımacılığı kullanamıyor olmamız utanç değil mi? -Eğitim hala paralı -Sağlık hala paralı -Bürokrasideki kargaşa sürüyor Eğitimi, sağlığı neden parasız yapamıyoruz? Bürokrasideki kargaşayı neden gideremiyoruz? Yasalar karşısında neden eşit değiliz? Bu hizmetleri vatandaşlara sunamamak utanç değil mi? -Yok, edilmiş doğa -Çarpık kentleşme -Bakımsız köyler… Çarpık kentleşmeler kimlere rant sağlıyor? Köylerimize hizmet neden gitmiyor? Hala bu memleketin bölgeleri arasında devlet hizmeti eşit şekilde neden götürülemiyor? Ormanlarımızı, tarım alanlarımızı imara açmak, köylerimizi ortaçağ görüntüsünden kurtaramamak, şehirlerimizi gökdelenler ve gece kondular ile sararken parklar,  sosyal yaşam alanları, meydanlar ve araba park yerleri bırakmamak utanç değil mi? -Evlilik programları -Cinayet programları -Magazin programları en çok reyting yapıyor.  Duyarsız bir toplum yaşamı sürmek, sorunlarımıza sahip çıkmamak, üretimden kopmak utanç değil mi? -Bireyin özgürlüğü -Toplumun örgütlülüğü… İnsani değerlerimizin, özgür yaşamımızın baskı altına alınması utanç değil mi? -Çarpık kentleşme Bir saat yağmur, kar yağınca Mega kentler de hayatın durması utanç değil mi? NE YAPMALI? Parasız eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal devlet sorumluluğu hayata geçirilmeli. Tarım, sanayi, hayvancılık geliştirilerek üretim ve çalışma alanlarımızı genişletmeliyiz. Ulus, inanç, dil, renk farklılıklarımıza hoşgörü ile yaklaşarak birlikte yaşamı güçlendirmeliyiz... Başka yol var mı? Hadi hayırlısı…
Ekleme Tarihi: 18 Şubat 2014 - Salı
Ali GÜLTEKİN

BU UTANÇ DEĞİL Mİ?

 -Antalya’dan İstanbul’a tırlar, kamyonlar ile narenciye taşıyoruz
-Mersin’den İzmir’e tırlar, kamyonlar ile petrol taşıyoruz
-Karadeniz’den Bursa’ya tırlar, kamyonlar ile yük taşıyoruz
-Otobüsler ile şehirlerarası yolcu taşıyoruz…
Ak Deniz, Kara Deniz, Ege Denizi, Marmara ne güne duruyor?  Fırat, Dicle, Tuna… Ne için akıyor? Yük ve insan taşımacılığını deniz ve ırmaklarımızdan neden yapamıyoruz? Tır, kamyon ve otobüslere, bunların yedek parçalarına neden milli gelirimizi yatırıyoruz? Neden yollarımızda yıpranma, trafikte karmaşa yaratıyoruz?
Bütün bunları hayata geçirememiş olmak, bu imkânları kullanmamak utanç değil mi?
- İşçi servisleri ile fabrikalara işçi taşıyoruz
- Kamyon, traktör kasalarında tarlalara ırgat taşıyoruz
- İnsan ve hayvan sırtında hasta taşıyoruz
-Motosiklet ile aile taşıyoruz…
Toplu taşımacılığı neden hayata geçiremiyoruz? Demir yollarımıza neden yatırım yapmıyoruz?
Gelişmiş ülkelerde şehirlerarası otobüsler, şehir içi dolmuşlar tarihe karıştı. İngiltere de Metro 200 yıl önce kullanılmaya başlandı.  Bizim hala ülkemizin her alanında toplu taşımacılığı kullanamıyor olmamız utanç değil mi?
-Eğitim hala paralı
-Sağlık hala paralı
-Bürokrasideki kargaşa sürüyor
Eğitimi, sağlığı neden parasız yapamıyoruz? Bürokrasideki kargaşayı neden gideremiyoruz? Yasalar karşısında neden eşit değiliz? Bu hizmetleri vatandaşlara sunamamak utanç değil mi?
-Yok, edilmiş doğa
-Çarpık kentleşme
-Bakımsız köyler…
Çarpık kentleşmeler kimlere rant sağlıyor? Köylerimize hizmet neden gitmiyor? Hala bu memleketin bölgeleri arasında devlet hizmeti eşit şekilde neden götürülemiyor?
Ormanlarımızı, tarım alanlarımızı imara açmak, köylerimizi ortaçağ görüntüsünden kurtaramamak, şehirlerimizi gökdelenler ve gece kondular ile sararken parklar,  sosyal yaşam alanları, meydanlar ve araba park yerleri bırakmamak utanç değil mi?
-Evlilik programları
-Cinayet programları
-Magazin programları en çok reyting yapıyor.
 Duyarsız bir toplum yaşamı sürmek, sorunlarımıza sahip çıkmamak, üretimden kopmak utanç değil mi?
-Bireyin özgürlüğü
-Toplumun örgütlülüğü…
İnsani değerlerimizin, özgür yaşamımızın baskı altına alınması utanç değil mi?
-Çarpık kentleşme
Bir saat yağmur, kar yağınca Mega kentler de hayatın durması utanç değil mi?
NE YAPMALI?
Parasız eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal devlet sorumluluğu hayata geçirilmeli. Tarım, sanayi, hayvancılık geliştirilerek üretim ve çalışma alanlarımızı genişletmeliyiz. Ulus, inanç, dil, renk farklılıklarımıza hoşgörü ile yaklaşarak birlikte yaşamı güçlendirmeliyiz...
Başka yol var mı?
Hadi hayırlısı…
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.