Ali GÜLTEKİN
Köşe Yazarı
Ali GÜLTEKİN
 

MARKA ŞEHİR OLMAK!

Şehir araştırmacıları şehirlerin markalaşmalarını 4 temel kıstasa bağlarlar. 1-     Kültürel miras 2-     Doğal yapı ve çevre 3-     Özgün çıktı 4-     Yerleşik beceri Şehirler kendi farklılıkları ve farkındalıkları ile markalaşırlar.  Farklılık, şehirlerin geleneksel doğallığıdır. Farkındalık, şehrin değerlerini ön plana çıkararak yeni değer yaratmadır.               MANİSA VE MARKALAŞMA §  Markalaşma Manisa Organize Sanayi Bölgesine işçi servisleri ile köylerden işçi taşımak ile olmuyor. §  Markalaşma tarım alanlarını yok ederek, yeni organize sanayi bölgeleri açmakla olmuyor. §  Gediz’i sanayi atıklar ile kirleterek markalaşma olmuyor. §  Taş ocakları ile görüntü, gürültü yaratarak, doğayı tahrip ederek, bitkilerin-ağaçların üzerine toz bulutları yaymakla markalaşma olmuyor. §  İşçilerin işe başlama ve çıkışlarında binlerce işçi servisi aracının “şehri işgali” görüntüsü, gürültüsü ile markalaşma olmuyor. BİRAZ ÖZEN! Marka şehir anlayışı; Şehri herhangi bir ürün gibi görsel güzellik yaratarak paketleyip, reklamcılar aracılığı ile pazarlama becerisi değildir. Markalaşma ismi lale ile özdeşmiş Manisa’nın lale logosunu Bursa’ya şehir logosu olarak kaptırmak hiç değildir.                Manisa’nın önceliği yarattığı ve yaratacağı değerler ile marka şehir konseptini dünyaya ilan       etmek için şehir logosunu grafik tasarım olarak “I LikeNew York” logosunun dünyadaki gücünü göz  önüne alarak yenilemesidir. Manisa şehir simgesi ortaya çıkararak  simgenin magnet veya minyatürünü dünyaya dağıttığı anda marka şehir yolculuğuna çıkmış olur. DEĞERLERE SAHİP ÇIKMA Dostoyevski farklılığını ön plana çıkaran St. Petersburg bugün dünya marka şehirlerarasına girmiştir. Manisa, Tarzan farklılığını neden ön plana çıkararak Manisa’da bir değer yaratamıyor? Bundan 35-40 yıl önce sokakları çöpler ve çetelerin istilasında olan New York, 20-30 yıl önce  bir balıkçı kasabası olan Duba’i, bundan birkaç yüz yıl önce insanların sokaklarındaki pisliklerin üzerinden atlayarak yürümeye çalıştıkları Paris nasıl marka kent oldular? MANİSA’NIN FARKLILIKLARI Antik zamanlardan gelen Manisa tarihi, İslam medeniyetini barındıran eserleri, birçok uygarlığın tarihsel, kültürel birikimine sahip olması, Spil, Manisa Ovası, Gediz… coğrafi ve doğal değerlerden oluşan farklılıklara sahip.    Amerika, hiç olmayan tarihinden kovboylar kültürü çıkararak filimler yapıp dünyaya satarken, Manisa geçmişten gelen kültürünü neden öne çıkaramıyor? Günümüzde şehirler markalaşamamışlar ise o şehrin yaratıcı ve yenilikçi yüzü ortaya çıkmamış demektir.   GÜZEL VE ÇİRKİN Güzel: Manisa Büyükşehir Belediyesi ve merkez ilçe Belediyeleri genel anlamda beğeni kazanıyor. Güzel: Manisa’nın giriş ve çıkış yolları, çevre yolunun bir kısmı, ana yollar görsel bir güzelliğe kavuştu. Güzel: Yetmez ama evet dedirten Kent Park’ın Manisa’nın yaşam damarı olması, parklara, aydınlatmaya verilen önem.   Çirkin: Yollarda iki, üç sıra park etmiş araçlar arasından ilerlenmiyor. Çirkin: Esnafın belediyenin olan araç park yerini “kamulaştırarak” sandalye, bidon, sehpa… koyması. Çirkin: Yaya kaldırımlarına caddeye taşan şekilde esnaf ürünlerini sergiliyor olması. Çirkin: Yaya kaldırımlarına müşteriler için esnafın sandalye masa sergilenmesi. Çirkin: Yaya kaldırımlarını esnafın sandalye çekip muhabbet kümecikleri oluşturarak “işgal” etmeleri. DOĞRU OLAN NE? Esnaf ne yapsın? Sorusu doğru bir yaklaşım olmadığı gibi doğru bir çözüm üretme de değil. Esnaf kurallar ve yasalar ile korunur. Esnafın iş yerine sattığı ürünlerini nakliye etmesi akşam iş yerini kapattığı saat ve sabah iş yerini açtığı saat arasıdır. Olağan üstü durum olduğunda Belediye’den müsaadesini alır. Belediye kaç günlüğüne esnafa o alanı tahsis etmişse mevcut yere yazılı levha koyar. Bu kural herkes için uygulandığında kimse kimseye sataşmaz. Kuralsızlık, despotluk, işgal, hak mahrumiyeti ortadan kalkar. YA HALKIN HAKLARI? Esnaf üç masasını beş yaparak daha fazla kar etmek istiyor. Ahalinin yolu kapalı adım atamıyor. Yaşlı dedeler, neneler, özürlü yayalar, çocuğu elinde anne kaldırımdan geçemeyince çocuğu elinde trafik akan caddeye iniyor. Burada korunması gereken kim? Belediyeler kaldırımları esnafın ürününü sergilemesi için mi yapıyor? Buralar yayaların yürüyüş yolu değiller mi? Buralar işgal ediliyorsa bu hak gaspı değil mi? Yetkililer bunlara nasıl göz yumarak olağan sayabilir? Esnaf bir başka yaşam hakkını hangi vicdan ile gasp eder? Yayalar nasıl bir duyarsızlık ile buna tepki göstermezler? MARKA ŞEHİRLER Markalaşma sadece çok katlı gökdelenleri, AVM’leir, fabrikaları… olan zengin şehirler ile ortaya çıkmıyor. Marka şehirler: Kent meydanları, parklar, sosyal alanlar ile olur. Yürüne bilen kaldırımlar, düzenli yapılar, engeli, yaya, araç, bisiklet yolları ile yeni farklılıklar yaratılarak olur. "Marka Şehir" kavramı dünyada çok eski bir geçmişe sahip olmakla birlikte birçok şehrini son 60-70 yıldır marka şehirlere dönüştü.  “Manisa’da gece kondu, çarpık kentleşme, düzensiz yerleşim alanları, korunamayan tarihi eserleri, kaybolan kültürel miras… var.  Marka şehir olması zor” ,buradan bakıp yakınmaya, teslim olmaya, çaresiz kalmaya hiç gerek yok. Manisa: Şehzadeler şehri. Birçok uygarlığın tarih,kültür mirasının ev sahibi. Manisa ovası, Spil, Gediz’i, coğrafi bölgesi, Mesir’i, Tarzan… ile markalaşma değeri çok yüksek bir şehir. Asıl mesele; Bunları dönüştürecek bilgi, birleştirecek bilinç, sürdürecek direnç, halkla ve kanat önderleri ile bütünleştirecek iradenin Manisa’yı marka şehir yapma becerisine bağlı… Hadi hayırlısı…    
Ekleme Tarihi: 15 Temmuz 2016 - Cuma
Ali GÜLTEKİN

MARKA ŞEHİR OLMAK!

Şehir araştırmacıları şehirlerin markalaşmalarını 4 temel kıstasa bağlarlar.
1-     Kültürel miras
2-     Doğal yapı ve çevre
3-     Özgün çıktı
4-     Yerleşik beceri
Şehirler kendi farklılıkları ve farkındalıkları ile markalaşırlar.  Farklılık, şehirlerin geleneksel doğallığıdır. Farkındalık, şehrin değerlerini ön plana çıkararak yeni değer yaratmadır.
              MANİSA VE MARKALAŞMA
§  Markalaşma Manisa Organize Sanayi Bölgesine işçi servisleri ile köylerden işçi taşımak ile olmuyor.
§  Markalaşma tarım alanlarını yok ederek, yeni organize sanayi bölgeleri açmakla olmuyor.
§  Gediz’i sanayi atıklar ile kirleterek markalaşma olmuyor.
§  Taş ocakları ile görüntü, gürültü yaratarak, doğayı tahrip ederek, bitkilerin-ağaçların üzerine toz bulutları yaymakla markalaşma olmuyor.
§  İşçilerin işe başlama ve çıkışlarında binlerce işçi servisi aracının “şehri işgali” görüntüsü, gürültüsü ile markalaşma olmuyor.
BİRAZ ÖZEN!
Marka şehir anlayışı; Şehri herhangi bir ürün gibi görsel güzellik yaratarak paketleyip, reklamcılar aracılığı ile pazarlama becerisi değildir. Markalaşma ismi lale ile özdeşmiş Manisa’nın lale logosunu Bursa’ya şehir logosu olarak kaptırmak hiç değildir.
               Manisa’nın önceliği yarattığı ve yaratacağı değerler ile marka şehir konseptini dünyaya ilan       etmek için şehir logosunu grafik tasarım olarak “I LikeNew York” logosunun dünyadaki gücünü göz  önüne alarak yenilemesidir.
Manisa şehir simgesi ortaya çıkararak  simgenin magnet veya minyatürünü dünyaya dağıttığı anda marka şehir yolculuğuna çıkmış olur.
DEĞERLERE SAHİP ÇIKMA
Dostoyevski farklılığını ön plana çıkaran St. Petersburg bugün dünya marka şehirlerarasına girmiştir.
Manisa, Tarzan farklılığını neden ön plana çıkararak Manisa’da bir değer yaratamıyor?
Bundan 35-40 yıl önce sokakları çöpler ve çetelerin istilasında olan New York, 20-30 yıl önce  bir balıkçı kasabası olan Duba’i, bundan birkaç yüz yıl önce insanların sokaklarındaki pisliklerin üzerinden atlayarak yürümeye çalıştıkları Paris nasıl marka kent oldular?
MANİSA’NIN FARKLILIKLARI
Antik zamanlardan gelen Manisa tarihi, İslam medeniyetini barındıran eserleri, birçok uygarlığın tarihsel, kültürel birikimine sahip olması, Spil, Manisa Ovası, Gediz… coğrafi ve doğal değerlerden oluşan farklılıklara sahip.
 
 Amerika, hiç olmayan tarihinden kovboylar kültürü çıkararak filimler yapıp dünyaya satarken, Manisa geçmişten gelen kültürünü neden öne çıkaramıyor?
Günümüzde şehirler markalaşamamışlar ise o şehrin yaratıcı ve yenilikçi yüzü ortaya çıkmamış demektir.
  GÜZEL VE ÇİRKİN
Güzel: Manisa Büyükşehir Belediyesi ve merkez ilçe Belediyeleri genel anlamda beğeni kazanıyor.
Güzel: Manisa’nın giriş ve çıkış yolları, çevre yolunun bir kısmı, ana yollar görsel bir güzelliğe kavuştu.
Güzel: Yetmez ama evet dedirten Kent Park’ın Manisa’nın yaşam damarı olması, parklara, aydınlatmaya verilen önem.  
Çirkin: Yollarda iki, üç sıra park etmiş araçlar arasından ilerlenmiyor.
Çirkin: Esnafın belediyenin olan araç park yerini “kamulaştırarak” sandalye, bidon, sehpa… koyması.
Çirkin: Yaya kaldırımlarına caddeye taşan şekilde esnaf ürünlerini sergiliyor olması.
Çirkin: Yaya kaldırımlarına müşteriler için esnafın sandalye masa sergilenmesi.
Çirkin: Yaya kaldırımlarını esnafın sandalye çekip muhabbet kümecikleri oluşturarak “işgal” etmeleri.
DOĞRU OLAN NE?
Esnaf ne yapsın? Sorusu doğru bir yaklaşım olmadığı gibi doğru bir çözüm üretme de değil. Esnaf kurallar ve yasalar ile korunur. Esnafın iş yerine sattığı ürünlerini nakliye etmesi akşam iş yerini kapattığı saat ve sabah iş yerini açtığı saat arasıdır. Olağan üstü durum olduğunda Belediye’den müsaadesini alır. Belediye kaç günlüğüne esnafa o alanı tahsis etmişse mevcut yere yazılı levha koyar. Bu kural herkes için uygulandığında kimse kimseye sataşmaz. Kuralsızlık, despotluk, işgal, hak mahrumiyeti ortadan kalkar.
YA HALKIN HAKLARI?
Esnaf üç masasını beş yaparak daha fazla kar etmek istiyor. Ahalinin yolu kapalı adım atamıyor. Yaşlı dedeler, neneler, özürlü yayalar, çocuğu elinde anne kaldırımdan geçemeyince çocuğu elinde trafik akan caddeye iniyor.
Burada korunması gereken kim?
Belediyeler kaldırımları esnafın ürününü sergilemesi için mi yapıyor?
Buralar yayaların yürüyüş yolu değiller mi? Buralar işgal ediliyorsa bu hak gaspı değil mi? Yetkililer bunlara nasıl göz yumarak olağan sayabilir? Esnaf bir başka yaşam hakkını hangi vicdan ile gasp eder? Yayalar nasıl bir duyarsızlık ile buna tepki göstermezler?
MARKA ŞEHİRLER
Markalaşma sadece çok katlı gökdelenleri, AVM’leir, fabrikaları… olan zengin şehirler ile ortaya çıkmıyor.
Marka şehirler: Kent meydanları, parklar, sosyal alanlar ile olur. Yürüne bilen kaldırımlar, düzenli yapılar, engeli, yaya, araç, bisiklet yolları ile yeni farklılıklar yaratılarak olur.
"Marka Şehir" kavramı dünyada çok eski bir geçmişe sahip olmakla birlikte birçok şehrini son 60-70 yıldır marka şehirlere dönüştü.
 “Manisa’da gece kondu, çarpık kentleşme, düzensiz yerleşim alanları, korunamayan tarihi eserleri, kaybolan kültürel miras… var.  Marka şehir olması zor” ,buradan bakıp yakınmaya, teslim olmaya, çaresiz kalmaya hiç gerek yok.
Manisa: Şehzadeler şehri. Birçok uygarlığın tarih,kültür mirasının ev sahibi. Manisa ovası, Spil, Gediz’i, coğrafi bölgesi, Mesir’i, Tarzan… ile markalaşma değeri çok yüksek bir şehir.
Asıl mesele; Bunları dönüştürecek bilgi, birleştirecek bilinç, sürdürecek direnç, halkla ve kanat önderleri ile bütünleştirecek iradenin Manisa’yı marka şehir yapma becerisine bağlı…
Hadi hayırlısı…
 
 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.