Ali GÜLTEKİN
Köşe Yazarı
Ali GÜLTEKİN
 

TÜRKİYE'NİN AVRUPA BİRLİĞİ ÜYELİĞİ VE GÜMRÜK BİRLİĞİ

Avrupa Birliği’ne başvurumuzun üzerinden yarım asır geçmesine rağmen ulusal medya üzerinden tanıtılamadığına tanık oluyoruz. Kırsal kesimlerde tanıtılması için yerel medya’ya büyük sorumluluk düşüyor. Bunu dikkate alarak toplumun tüm kesimlerinde tartışmaya açarak ortaya çıkacak sonuçları gözlemleyerek analiz yapmaktan başka çaremiz var mı?   Türkiye'nin Birliğe katılımı önündeki en büyük engel Kıbrıs meselesiydi. AB üyeleri, gereken değişikliğin gerçekleşebilmesi için Kıbrıs hükümeti ile daha etkin şekilde ilişki kurmalı. Türkiye, temel özgürlükler ve yargı ile ilgili 23. ve 24. başlıkların açılmasının ardından müzakereleri uyum içerisinde yürütülmenin olanaklarını yaratmalıdır. Açılacak diğer fasılları iyi yöneterek üzerine düşeni yapmalıdır. ÖN YARĞILARIMIZDAN UZAKLAŞALIM! “Avrupa Birliği Hıristiyan kulübü, Müslüman olduğumuz için bizi Avrupa Birliği’ne almazlar, Bizleri oyalıyorlar, Romanya, Polonya, Bulgaristan’ı aldılar bizi neden almıyorlar?…” Bu ön Yargılı söylemlerden uzaklaşmalıyız. Türkiye kendi sorumluluklarını yerine getirmeli. Avrupa Birliği Müfredatı topluma iyi anlatılmalı. Bilgiçsizce bilgi kirliği içerisinde kahve sohbetleri AB sürecinde bize katkı sağlar mı? Hiçbir kaynağa, bilgiye dayandırılmadan havada uçuşan söylemler Türkiye’yi AB yolunda doğru karar almasına fayda sağlar mı? Bu nedenle araştırmak, öğrenmek ve bu konuda bilimsel tartışmalar yapmamız gerekmez mi? -Avrupa Birliği nedir? -AB Türkiye’den neler istiyor? -Türkiye AB sürecine nasıl katılım sağlıyor. -AB’den Türkiye nasıl görünüyor? -AB sonrası Türkiye hedefleri neler? Türk toplumu bu konular üzerinde bilgi sahibi olmalı. Toplumun ortaya çıkardığı ortak değerler dikkate almalı. Avrupa Birliği Anlaşmaları devlet, hükümet, bürokratlar ve toplum bütünlüğü içerisinde sürdürülmeli. MANİSA İÇİN GÜMRÜK BİRLİĞİ’NİN ÖNEMİ Gümrük Birliği Anlaşması Türkiye için ne önem arz ediyor ise şüphesiz Manisa için aynı önemi taşıyor. Manisa dünyanın ileri gelen ekonomi dergilerince iki defa en güvenilir sanayi şehri seçildi. Manisa Organize Sanayi Bölgesinde onlarca yabancı şirket kurması, onlarca yabancı çalışanı, alt yapısı hizmetleri ile yatırımcıların gözde yeri. MANİSA’NIN SORUMLULUKLARI Manisa Organize Sanayi Bölgesinde çalışan işçilerin iş yerlerine ulaşımı için mutlaka metro veya hafif raylı sistem hattını hayata geçirerek işçi servisi karmaşasından kurtulmalıdır. Aynı zamanda Manisa görüntü, gürültü, çevre kirliliği, milli gelir israfını önlemiş olacak. Manisa yabancı ülke dillerini konuşan tercüman ve danışman açığını acilen gidermeli. Manisa çalışan yabancıların yaşamlarını kolaylaştıracak barınma ve sosyal yaşam alanları hizmetini vermelidir. Yöneticiler, yabancı çalışanlar ile Manisalıların iletişim kuracakları etkinlikler düzenleyerek uyum’a katkı sağlamalıdır. Manisa Organize Sanayi Bölgesine kuracağı okullar ile eğitimli, uzman elamanları sanayi bölgesine kazandırmalıdır. GÜMRÜK BİRLİĞİ TANITIMI Avrupa Birliği Anlaşması’nın şah damarı olan Gümrük Birliği Anlaşması (GBA) Türkiye açısında önemlidir. Gümrük birliğinin kazanımlarını korumak, kayıplarını iyileştirmek için AB ile sürekli müzakereler uyum içerisinde sürdürülmelidir. Gümrük Birliği üzerinden Türkiye’nin kazanımları anlaşılır bir şekilde topluma taşınmalıdır. Türkiye’nin anlaşmalar ile ilgili kayıplarında iyileştirme görüşmelerini sürdürmek için toplum desteği alınmalıdır. Avrupa Birliği Üyeliği ve Gümrük Birliği Anlaşması ulusal medya aracılığı ile tanıtılamadığını yarım asır geçmesine rağmen hala toplumun geniş kesimlerinin Avrupa Birliği Anlaşması ve Gümrük birliği konusunda bilgi sahibi olmadıklarından anlayabiliyoruz. Son dönemde toplumun tüm katmanlarında yaygınlaşan bölgesel, yöresel tanıtımların yerel anlamda başarılarını araştırma sonuçları ortaya koyuyor. Bu konuda sorumluluk üstlenen yerel medya takdire şayan bir hizmet vermiştir. Toplum Gümrük Birliği Anlaşması'nı ne kadar iyi özümser ise süreç o kadar uyum içerisinde yürütülür. Bir yıldır panel, konferans, oturum ve tartışmalar ile her eve giren Manisa ETV televizyonu, en kırsal köylere, mahallere, kişilere kadar ulaşan Denge Gazetesi Manisalılara Gümrük Birliği Anlaşması (GBA) konusunda Manisa halkına oldukça zengin içerikli bilimsel bilgi taşıdı. AB’NİN TARİHCESİ İlk olarak 25 Mart 1957  tarihinde İtalya'nın Roma kentinde Belçika, Almanya, Fransa, Hollanda, Lüksemburg ve İtalya  arasında imzalanan Roma Anlaşması   ile kuruluşunu gerçekleştirerek Avrupa Ekonomik Topluluğu adını almış. Bu ad 1992 yılında, Maastricht Antlaşması’yla Avrupa Topluluğu olarak değişti. En son 2009 yılında Lizbon Anlaşması  ile Avrupa Birliği ismini aldı. Avrupa Birliği 2015 yılı itibarı ile 28 üye ülke ile çalışmalarını sürdürüyor. BATI İLE İLİŞKİLERİMİZ Karlofça Antlaşması 1699 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun   batıda büyük çapta toprak kaybettiği anlaşma olarak tarihe geçen önemli ilk anlaşma olmuştur. Daha sonraki önemli anlaşma Kırım savaşını sona erdiren,  Paris anlaşmasıdır. Paris anlaşması 30 Mart 1856 tarihinde Osmanlı Devleti ile Avusturya, Fransa, İngiltere, Prusya, Rusya ve İtalya arasında Fransa’nın Başkenti Paris'te imzalanmış. Osmanlı İmparatorluğu yönünü batıya döndüğü 19. Yüzyıldan sonra Cumhuriyet döneminde hala Türkiye’nin Avrupa serüveni devam ediyor. TÜRKİYE AB VE GBA ANLAŞMALARI SÜRECİ Türkiye, Avrupa Ekonomik Topluluğu’na 31 Temmuz 1959’da ortaklık başvurusu yaptı. Ardından 1963 yılında Türkiye AET ile Ankara Anlaşması imzaladı. Türkiye, üç aşamalı: Hazırlık aşaması (1964–1970), Geçiş (1973–1995), nihai aşama1 Ocak 1996'da Gümrük Birliği Anlaşması imzalandı. GBA TEK BAŞINA NE İFADE EDİYOR Biz, Gümrük Birliği Anlaşması’nı tek başına sadece gümrükte alınıp verilen gümrük tutarı olarak ele alınamaz. Gümrük Birliğini Anlaşması içerisinde birçok ayrıntı taşıyor. Gümrük birliğinin Türkiye açısından kazanım ve kayıplarını iyi anlamak için bu ayrıntıları daha iyi anlamak gerekiyor. 1)     Kalite, standart 2)     Lojistik 3)     Geri dönüşüm, yenilenebilir enerji 4)     Şehir planlaması 5)     İş güvenliği, İşçi sağlığı 6)     Uyum 7)     Eğitim 8)     Sanayi, tarım, hayvancılık, turizm… içerir. TÜRKİYE GBA BEKLENTİLERİ Türkiye, Gümrük Birliği Anlaşması’nı imzalarken AB ile ticaretin artacağı ve taraflar arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin en üst düzeye çıkacağı hesaplıyordu. Sonuç öyle olmadı. Türkiye’nin o dönemdeki ürün kalitesi, ambalaj, lojistik… sorunları ile mücadele ettiği bir dönemdi. Buna henüz hazır değildi. Özellikle ayakkabı sanayi ve tekstil alanında yatırımcılar ellerini ovuşturuyordu. Durum hiç de öyle olmadı. Avrupa Asya ülkelerine yönelerek bu ihtiyaçlarını Asya ülkelerinden karşıladılar. Türkiye bugün gelinen süreçte büyük ölçüde eksikliklerini giderdi. AB’NİN TÜRKİYE’YE FARKLI UYGULAMALARI Avrupa Birliği, bugüne kadar kendi üyeleri dışında dört ülkeyle Gümrük Birliği anlaşması imzaladı: Andorra, Monako, San Marino ve Türkiye. Türkiye dışındaki üç ülkenin İstanbul, Ankara, İzmir  ile karşılaştırıldığında elbette Türkiye'de  üzüntü yarattı. O gün attığımız imza hala bugün bize kaybettiriyor.  Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri arasında gerçekleşen Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTYO/ Transatlantic Trade and Investment Partnership-TTIP) Türkiye’nin AB ile yaptığı Gümrük Birliği Anlaşması hükümleri gereği, AB’nin serbest ticaret anlaşması yaptığı ülkeler Türkiye’ye gümrüksüz ürün satma hakkı kazanırken, Türkiye aynı haktan 
yararlanamıyor. Bu ve benzer maddeler üzerinde tekrar iyileştirilme sağlanması için AB ile görüşülmelidir. Fasılların açılması ve görüşülme süreci ön yargılardan uzak ortak kazanımlarımız üzerinden sürdürülmelidir. TÜRKİYE’NİN AB AÇISINDAN ÖNEMİ Bugün Ortadoğu ülkelerinde süren çatışmalar, Suriye savaşı 900 kilometre uzunluğunda sınırımızda devam ediyor. Türkiye 2,5 milyon civarında Suriyeli sığılmacıya ev sahipliği yapıyor. AB kapılarına dayanan Suriyeli sığılmacılar, Fransa katliamı, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) tehlikesi sonucu AB Mültecileri Geri Kabul Anlaşması ile Türkiye’ye yeniden yakınlaştı. Türkiye’nin güney komşuları ile olan ekonomik ilişkileri 2011 yılında başlayan Arap Baharı ile düşüşe geçti. Bu durum Türkiye açısında önemli bir kayıp oldu. Bunun sonrasında Türkiye’de AB'ye yönelik destek 2009 yılında yüzde 34 iken, geçen yıl yüzde 53'e yükseldiği ortaya çıktı.  
Ekleme Tarihi: 16 Aralık 2015 - Çarşamba
Ali GÜLTEKİN

TÜRKİYE'NİN AVRUPA BİRLİĞİ ÜYELİĞİ VE GÜMRÜK BİRLİĞİ

Avrupa Birliği’ne başvurumuzun üzerinden yarım asır geçmesine rağmen ulusal medya üzerinden tanıtılamadığına tanık oluyoruz. Kırsal kesimlerde tanıtılması için yerel medya’ya büyük sorumluluk düşüyor. Bunu dikkate alarak toplumun tüm kesimlerinde tartışmaya açarak ortaya çıkacak sonuçları gözlemleyerek analiz yapmaktan başka çaremiz var mı?
 

Türkiye'nin Birliğe katılımı önündeki en büyük engel Kıbrıs meselesiydi. AB üyeleri, gereken değişikliğin gerçekleşebilmesi için Kıbrıs hükümeti ile daha etkin şekilde ilişki kurmalı. Türkiye, temel özgürlükler ve yargı ile ilgili 23. ve 24. başlıkların açılmasının ardından müzakereleri uyum içerisinde yürütülmenin olanaklarını yaratmalıdır. Açılacak diğer fasılları iyi yöneterek üzerine düşeni yapmalıdır.

ÖN YARĞILARIMIZDAN UZAKLAŞALIM!
“Avrupa Birliği Hıristiyan kulübü, Müslüman olduğumuz için bizi Avrupa Birliği’ne almazlar, Bizleri oyalıyorlar, Romanya, Polonya, Bulgaristan’ı aldılar bizi neden almıyorlar?…” Bu ön Yargılı söylemlerden uzaklaşmalıyız. Türkiye kendi sorumluluklarını yerine getirmeli. Avrupa Birliği Müfredatı topluma iyi anlatılmalı. Bilgiçsizce bilgi kirliği içerisinde kahve sohbetleri AB sürecinde bize katkı sağlar mı? Hiçbir kaynağa, bilgiye dayandırılmadan havada uçuşan söylemler Türkiye’yi AB yolunda doğru karar almasına fayda sağlar mı? Bu nedenle araştırmak, öğrenmek ve bu konuda bilimsel tartışmalar yapmamız gerekmez mi?

-Avrupa Birliği nedir?

-AB Türkiye’den neler istiyor?

-Türkiye AB sürecine nasıl katılım sağlıyor.

-AB’den Türkiye nasıl görünüyor?

-AB sonrası Türkiye hedefleri neler?

Türk toplumu bu konular üzerinde bilgi sahibi olmalı. Toplumun ortaya çıkardığı ortak değerler dikkate almalı. Avrupa Birliği Anlaşmaları devlet, hükümet, bürokratlar ve toplum bütünlüğü içerisinde sürdürülmeli.

MANİSA İÇİN GÜMRÜK BİRLİĞİ’NİN ÖNEMİ
Gümrük Birliği Anlaşması Türkiye için ne önem arz ediyor ise şüphesiz Manisa için aynı önemi taşıyor. Manisa dünyanın ileri gelen ekonomi dergilerince iki defa en güvenilir sanayi şehri seçildi. Manisa Organize Sanayi Bölgesinde onlarca yabancı şirket kurması, onlarca yabancı çalışanı, alt yapısı hizmetleri ile yatırımcıların gözde yeri.

MANİSA’NIN SORUMLULUKLARI
Manisa Organize Sanayi Bölgesinde çalışan işçilerin iş yerlerine ulaşımı için mutlaka metro veya hafif raylı sistem hattını hayata geçirerek işçi servisi karmaşasından kurtulmalıdır. Aynı zamanda Manisa görüntü, gürültü, çevre kirliliği, milli gelir israfını önlemiş olacak. Manisa yabancı ülke dillerini konuşan tercüman ve danışman açığını acilen gidermeli. Manisa çalışan yabancıların yaşamlarını kolaylaştıracak barınma ve sosyal yaşam alanları hizmetini vermelidir. Yöneticiler, yabancı çalışanlar ile Manisalıların iletişim kuracakları etkinlikler düzenleyerek uyum’a katkı sağlamalıdır. Manisa Organize Sanayi Bölgesine kuracağı okullar ile eğitimli, uzman elamanları sanayi bölgesine kazandırmalıdır.

GÜMRÜK BİRLİĞİ TANITIMI
Avrupa Birliği Anlaşması’nın şah damarı olan Gümrük Birliği Anlaşması (GBA) Türkiye açısında önemlidir. Gümrük birliğinin kazanımlarını korumak, kayıplarını iyileştirmek için AB ile sürekli müzakereler uyum içerisinde sürdürülmelidir. Gümrük Birliği üzerinden Türkiye’nin kazanımları anlaşılır bir şekilde topluma taşınmalıdır. Türkiye’nin anlaşmalar ile ilgili kayıplarında iyileştirme görüşmelerini sürdürmek için toplum desteği alınmalıdır.

Avrupa Birliği Üyeliği ve Gümrük Birliği Anlaşması ulusal medya aracılığı ile tanıtılamadığını yarım asır geçmesine rağmen hala toplumun geniş kesimlerinin Avrupa Birliği Anlaşması ve Gümrük birliği konusunda bilgi sahibi olmadıklarından anlayabiliyoruz. Son dönemde toplumun tüm katmanlarında yaygınlaşan bölgesel, yöresel tanıtımların yerel anlamda başarılarını araştırma sonuçları ortaya koyuyor. Bu konuda sorumluluk üstlenen yerel medya takdire şayan bir hizmet vermiştir. Toplum Gümrük Birliği Anlaşması'nı ne kadar iyi özümser ise süreç o kadar uyum içerisinde yürütülür.

Bir yıldır panel, konferans, oturum ve tartışmalar ile her eve giren Manisa ETV televizyonu, en kırsal köylere, mahallere, kişilere kadar ulaşan Denge Gazetesi Manisalılara Gümrük Birliği Anlaşması (GBA) konusunda Manisa halkına oldukça zengin içerikli bilimsel bilgi taşıdı.

AB’NİN TARİHCESİ
İlk olarak 25 Mart 1957  tarihinde İtalya'nın Roma kentinde Belçika, Almanya, Fransa, Hollanda, Lüksemburg ve İtalya  arasında imzalanan Roma Anlaşması   ile kuruluşunu gerçekleştirerek Avrupa Ekonomik Topluluğu adını almış. Bu ad 1992 yılında, Maastricht Antlaşması’yla Avrupa Topluluğu olarak değişti. En son 2009 yılında Lizbon Anlaşması  ile Avrupa Birliği ismini aldı. Avrupa Birliği 2015 yılı itibarı ile 28 üye ülke ile çalışmalarını sürdürüyor.

BATI İLE İLİŞKİLERİMİZ
Karlofça Antlaşması 1699 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun   batıda büyük çapta toprak kaybettiği anlaşma olarak tarihe geçen önemli ilk anlaşma olmuştur. Daha sonraki önemli anlaşma Kırım savaşını sona erdiren,  Paris anlaşmasıdır. Paris anlaşması 30 Mart 1856 tarihinde Osmanlı Devleti ile Avusturya, Fransa, İngiltere, Prusya, Rusya ve İtalya arasında Fransa’nın Başkenti Paris'te imzalanmış. Osmanlı İmparatorluğu yönünü batıya döndüğü 19. Yüzyıldan sonra Cumhuriyet döneminde hala Türkiye’nin Avrupa serüveni devam ediyor.

TÜRKİYE AB VE GBA ANLAŞMALARI SÜRECİ
Türkiye, Avrupa Ekonomik Topluluğu’na 31 Temmuz 1959’da ortaklık başvurusu yaptı. Ardından 1963 yılında Türkiye AET ile Ankara Anlaşması imzaladı. Türkiye, üç aşamalı: Hazırlık aşaması (1964–1970), Geçiş (1973–1995), nihai aşama1 Ocak 1996'da Gümrük Birliği Anlaşması imzalandı.

GBA TEK BAŞINA NE İFADE EDİYOR
Biz, Gümrük Birliği Anlaşması’nı tek başına sadece gümrükte alınıp verilen gümrük tutarı olarak ele alınamaz. Gümrük Birliğini Anlaşması içerisinde birçok ayrıntı taşıyor. Gümrük birliğinin Türkiye açısından kazanım ve kayıplarını iyi anlamak için bu ayrıntıları daha iyi anlamak gerekiyor.

1)     Kalite, standart

2)     Lojistik

3)     Geri dönüşüm, yenilenebilir enerji

4)     Şehir planlaması

5)     İş güvenliği, İşçi sağlığı

6)     Uyum

7)     Eğitim

8)     Sanayi, tarım, hayvancılık, turizm… içerir.

TÜRKİYE GBA BEKLENTİLERİ
Türkiye, Gümrük Birliği Anlaşması’nı imzalarken AB ile ticaretin artacağı ve taraflar arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin en üst düzeye çıkacağı hesaplıyordu. Sonuç öyle olmadı. Türkiye’nin o dönemdeki ürün kalitesi, ambalaj, lojistik… sorunları ile mücadele ettiği bir dönemdi. Buna henüz hazır değildi. Özellikle ayakkabı sanayi ve tekstil alanında yatırımcılar ellerini ovuşturuyordu. Durum hiç de öyle olmadı. Avrupa Asya ülkelerine yönelerek bu ihtiyaçlarını Asya ülkelerinden karşıladılar. Türkiye bugün gelinen süreçte büyük ölçüde eksikliklerini giderdi.

AB’NİN TÜRKİYE’YE FARKLI UYGULAMALARI
Avrupa Birliği, bugüne kadar kendi üyeleri dışında dört ülkeyle Gümrük Birliği anlaşması imzaladı: Andorra, Monako, San Marino ve Türkiye. Türkiye dışındaki üç ülkenin İstanbul, Ankara, İzmir  ile karşılaştırıldığında elbette Türkiye'de  üzüntü yarattı.

O gün attığımız imza hala bugün bize kaybettiriyor.  Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri arasında gerçekleşen Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTYO/ Transatlantic Trade and Investment Partnership-TTIP) Türkiye’nin AB ile yaptığı Gümrük Birliği Anlaşması hükümleri gereği, AB’nin serbest ticaret anlaşması yaptığı ülkeler Türkiye’ye gümrüksüz ürün satma hakkı kazanırken, Türkiye aynı haktan 
yararlanamıyor. Bu ve benzer maddeler üzerinde tekrar iyileştirilme sağlanması için AB ile görüşülmelidir. Fasılların açılması ve görüşülme süreci ön yargılardan uzak ortak kazanımlarımız üzerinden sürdürülmelidir.

TÜRKİYE’NİN AB AÇISINDAN ÖNEMİ
Bugün Ortadoğu ülkelerinde süren çatışmalar, Suriye savaşı 900 kilometre uzunluğunda sınırımızda devam ediyor. Türkiye 2,5 milyon civarında Suriyeli sığılmacıya ev sahipliği yapıyor. AB kapılarına dayanan Suriyeli sığılmacılar, Fransa katliamı, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) tehlikesi sonucu AB Mültecileri Geri Kabul Anlaşması ile Türkiye’ye yeniden yakınlaştı.

Türkiye’nin güney komşuları ile olan ekonomik ilişkileri 2011 yılında başlayan Arap Baharı ile düşüşe geçti. Bu durum Türkiye açısında önemli bir kayıp oldu. Bunun sonrasında Türkiye’de AB'ye yönelik destek 2009 yılında yüzde 34 iken, geçen yıl yüzde 53'e yükseldiği ortaya çıktı.



 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.