Mehmet ÇELİKEL
Köşe Yazarı
Mehmet ÇELİKEL
 

TARİHİ ESERLER, BÖLGEMİZ VE TURİZM...

Manisa dahil tüm Ege bölgesi tarihi eserlerle dolu. Ege medeniyetler beşiği bir alan ve her geçen gün birçok yer açığa çıkıyor. Özellikle bazı yerler koruma altına alınırken, bazı yerler de ilgi bekliyor. Mesela Göbeklitepe tamamen ele alındı ve devlet tarafından özel ilgi alanı oldu. Oniki bin yıllık bir tarih söz konusu ve enteresan bir şekilde çıkarılan mabedin çevresinde yerleşim alanı yok. Nedir bu acaba? Bir tapınak mı yoksa uçuş kontrol merkezi mi? Çok eski tarihler konusunda belirsizlik devam ediyor. Göbeklitepe tesadüfen bulunmuş bir yer. Bir Alman profesör tarafından bulunmuş ve yerin sahibi de orada istihdam edilerek geliri ona verilmiş. Bunun gibi su yüzüne çıkarılmayı bekleyen daha nice esrarlı yerler mevcut. Yıllardır insanlar belli başlı yerleri görmek için çok para harcıyorlar. Roma’dan tutun da İnka ve Maya mabetlerini görmek için durmadan seyahat ediyorlar. Tabi bu dünya tarihinden de ülkeler nasibini alıyor ve turizm gelirlerini yükseltiyorlar. Biraz akıllı düşünülürse bu bir ülkenin tek geçim kaynağı bile olabilir. Çünkü tatil turizmi kadar bilgi ve tarih turizmi de var dünyada. Özellikle eski uygarlıklar merak konusu ve bunları görmek için birçok kişi seyahatler yapıyor. Bu konuda ilgimi çeken ve hep izlediğim kanallar bile var. Bunları seyreden, merak eden, seyahat eden nice insanlar var. Turizm bacası olmayan sanayidir. Ege bölgesi birçok eski medeniyet izleri ile dolu. Son yıllarda oldukça ilgilenilse bile dünyaya yeteri kadar reklam yapılmıyor bence. Daha doğru bir ifade ile yol ve köprü yapmak kadar bu yerlerle de ilgilenmek gerekiyor. Ulaşımı yeteri kadar üstlere taşıdığımız doğru. Şimdi ise bu eserlerle ciddi ilgilenmek ve o yollardan insanları buralara sevk etmek gerekiyor. Gerçekten de Ege bölgesinde bu eserlerin bulunduğu yerleri kazarsanız hep yeni bir şey daha bulursunuz. Mesela Efes ile Kuşadası arasında giderken tarlalarda bile sur uçları çıkmış vaziyette. Menemen Deri Organize’nin bir kısmında binlerce yıllık eser, kazı esnasında çıktı. İş şehirlerin içlerindeki metruk yapıları tarihi eser ilan etmek değil, iş bu eserleri bir alanda toplu olarak çıkarıp, ilk halleri gibi onarmak. Bugün Manisa da bile hala birileri Fatih in sarayını ararken, esas ilgilenilmesi gereken arazilerdeki kalıntılar. Bunların birleştirilip çıkarılması ve onarılması gerek. Öyle onaracaksınız ki gelen insanlar sanki o çağda yaşıyormuş gibi hissedebilsin. Afrodisias böyle olacaktı ama Dr. Kenan Erim aniden ölünce kaldı ve devam ettirilemedi. Manisa da bir Aigai gerçeği var ve acilen ilgilenilmesi gerekiyor. Seçim nutukları atılan şu günlerde kimse şehrin çevresindeki bu tip eserlerden konu bile etmiyor. Bunlar bugün başlanır ve yeterli tanıtım yapılırsa belki 20 yıl sonra semeresi alınır. Dünya görmeye gelir ki bu da kazanç demektir. Bunlarla ilgilenen bir abim var ki adamın dilinde tüy bitti. Yine de biraz yol yürüdü. Şehir içinde tarihi eser kazmak yerine bu gibi ham bölgeleri gün yüzüne çıkarmak gerekir. Bu devletin olduğu kadar belediyelerin de görevidir. Çünkü bu gibi yerler ülkemizin tarihi ve kültürüdür. Bu da turizm denilen bacasız ekonomiyi yaratır. Birçok kişinin istihdam edilmesine ve ülkenin kazancının yükselmesine faydalı olur. Son yıllarda çıkan söylentilere göre Atlantis Ege’de. Binlerce yıl önce Ege denizinin olmadığı ve bir çöküntü ile buradaki medeniyetin yok olduğu bir teori olarak ortaya atıldı ve doğruluk payı da yüksek. Olabilir çünkü gerçekten de çok büyük bir medeniyet varmış burada. Belki de bu gün bildiklerimiz bu medeniyetin onda biri. Geri kalanı ise toprak altında ve denizin altında yatıyor. Dikkat edilirse Çanakkale’den aşağıya doğru Girit’e kadar uzanıyor ve Antakya’ya kadar gidiyor. Bu bölgelerde nereyi kazsanız altından tarih çıkıyor. Bunun yarısının su yüzeyine çıkardığınızı düşünün. Birde reklamını yaparsanız, olacakları hayal bile edemezsiniz. Efendim izin vermezler diyenlerinizi duyar gibi oluyorum. Topraklarımızda kazıya kim izin vermeyecek? Bugün dünya mirası olan eserleri bütün dünya görmek ister. Göbeklitepe en büyük örnek. Bu bir hummalı çalışma gerektirir ama sonucunda gerçek bir turizm memleketi oluruz. Yalnızca 3 ay değil 12 ay çalışırız. Saygılarımla...  
Ekleme Tarihi: 10 Mart 2019 - Pazar
Mehmet ÇELİKEL

TARİHİ ESERLER, BÖLGEMİZ VE TURİZM...

Manisa dahil tüm Ege bölgesi tarihi eserlerle dolu. Ege medeniyetler beşiği bir alan ve her geçen gün birçok yer açığa çıkıyor. Özellikle bazı yerler koruma altına alınırken, bazı yerler de ilgi bekliyor. Mesela Göbeklitepe tamamen ele alındı ve devlet tarafından özel ilgi alanı oldu. Oniki bin yıllık bir tarih söz konusu ve enteresan bir şekilde çıkarılan mabedin çevresinde yerleşim alanı yok. Nedir bu acaba? Bir tapınak mı yoksa uçuş kontrol merkezi mi? Çok eski tarihler konusunda belirsizlik devam ediyor. Göbeklitepe tesadüfen bulunmuş bir yer. Bir Alman profesör tarafından bulunmuş ve yerin sahibi de orada istihdam edilerek geliri ona verilmiş. Bunun gibi su yüzüne çıkarılmayı bekleyen daha nice esrarlı yerler mevcut.

Yıllardır insanlar belli başlı yerleri görmek için çok para harcıyorlar. Roma’dan tutun da İnka ve Maya mabetlerini görmek için durmadan seyahat ediyorlar. Tabi bu dünya tarihinden de ülkeler nasibini alıyor ve turizm gelirlerini yükseltiyorlar. Biraz akıllı düşünülürse bu bir ülkenin tek geçim kaynağı bile olabilir. Çünkü tatil turizmi kadar bilgi ve tarih turizmi de var dünyada. Özellikle eski uygarlıklar merak konusu ve bunları görmek için birçok kişi seyahatler yapıyor. Bu konuda ilgimi çeken ve hep izlediğim kanallar bile var. Bunları seyreden, merak eden, seyahat eden nice insanlar var. Turizm bacası olmayan sanayidir.

Ege bölgesi birçok eski medeniyet izleri ile dolu. Son yıllarda oldukça ilgilenilse bile dünyaya yeteri kadar reklam yapılmıyor bence. Daha doğru bir ifade ile yol ve köprü yapmak kadar bu yerlerle de ilgilenmek gerekiyor. Ulaşımı yeteri kadar üstlere taşıdığımız doğru. Şimdi ise bu eserlerle ciddi ilgilenmek ve o yollardan insanları buralara sevk etmek gerekiyor. Gerçekten de Ege bölgesinde bu eserlerin bulunduğu yerleri kazarsanız hep yeni bir şey daha bulursunuz. Mesela Efes ile Kuşadası arasında giderken tarlalarda bile sur uçları çıkmış vaziyette. Menemen Deri Organize’nin bir kısmında binlerce yıllık eser, kazı esnasında çıktı. İş şehirlerin içlerindeki metruk yapıları tarihi eser ilan etmek değil, iş bu eserleri bir alanda toplu olarak çıkarıp, ilk halleri gibi onarmak. Bugün Manisa da bile hala birileri Fatih in sarayını ararken, esas ilgilenilmesi gereken arazilerdeki kalıntılar. Bunların birleştirilip çıkarılması ve onarılması gerek. Öyle onaracaksınız ki gelen insanlar sanki o çağda yaşıyormuş gibi hissedebilsin. Afrodisias böyle olacaktı ama Dr. Kenan Erim aniden ölünce kaldı ve devam ettirilemedi.

Manisa da bir Aigai gerçeği var ve acilen ilgilenilmesi gerekiyor. Seçim nutukları atılan şu günlerde kimse şehrin çevresindeki bu tip eserlerden konu bile etmiyor. Bunlar bugün başlanır ve yeterli tanıtım yapılırsa belki 20 yıl sonra semeresi alınır. Dünya görmeye gelir ki bu da kazanç demektir. Bunlarla ilgilenen bir abim var ki adamın dilinde tüy bitti. Yine de biraz yol yürüdü. Şehir içinde tarihi eser kazmak yerine bu gibi ham bölgeleri gün yüzüne çıkarmak gerekir. Bu devletin olduğu kadar belediyelerin de görevidir. Çünkü bu gibi yerler ülkemizin tarihi ve kültürüdür. Bu da turizm denilen bacasız ekonomiyi yaratır. Birçok kişinin istihdam edilmesine ve ülkenin kazancının yükselmesine faydalı olur.

Son yıllarda çıkan söylentilere göre Atlantis Ege’de. Binlerce yıl önce Ege denizinin olmadığı ve bir çöküntü ile buradaki medeniyetin yok olduğu bir teori olarak ortaya atıldı ve doğruluk payı da yüksek. Olabilir çünkü gerçekten de çok büyük bir medeniyet varmış burada. Belki de bu gün bildiklerimiz bu medeniyetin onda biri. Geri kalanı ise toprak altında ve denizin altında yatıyor. Dikkat edilirse Çanakkale’den aşağıya doğru Girit’e kadar uzanıyor ve Antakya’ya kadar gidiyor. Bu bölgelerde nereyi kazsanız altından tarih çıkıyor. Bunun yarısının su yüzeyine çıkardığınızı düşünün. Birde reklamını yaparsanız, olacakları hayal bile edemezsiniz. Efendim izin vermezler diyenlerinizi duyar gibi oluyorum. Topraklarımızda kazıya kim izin vermeyecek? Bugün dünya mirası olan eserleri bütün dünya görmek ister. Göbeklitepe en büyük örnek. Bu bir hummalı çalışma gerektirir ama sonucunda gerçek bir turizm memleketi oluruz. Yalnızca 3 ay değil 12 ay çalışırız.
Saygılarımla...

 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.