Perşembe akşamı İzmir’de yemekteyim, yan masadaki bir arkadaşım alay edercesine Erdinç Bey, Manisa’da bayrak krizi mi var deyince kan beynime sıçradı eyvah dedim yine Manisa’da olumsuz bir olay olmuş. Hemen kendi gazetemi ve televizyonumu aradım neler oluyor diye. Haber müdürüm olayları anlatınca resmen şoka girdim.  * Büyükşehir Belediyesi bilbordlara ve raketlere Türk bayraklarını asmışlar. * Yunusemre Belediyesi de bayrakları yırtmış ve çöpe atmış. * Büyükşehir Belediyesi bu olayı internete taşıyınca kıyametler kopmuş. * Yunusemre Belediye Başkanı da küplere binmiş açmış ağzını yummuş gözünü, bayrağımıza ve bize kimse iftira atamaz bunlar tamamen uydurmaca ve yalan haberler demiş ve noktayı koymuş. Bayrak ve Türkiye sevgimizi tartıya koyarsak bize iftira atanlar çok hafif kalır demiş. Bu sözlere Büyükşehir’den SPİLAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Eryılmaz cevap vermiş. * Her yere Türk bayrakları asarak Milletçe vatana sahip çıktığımızı göstermek istedik ama bu beraberliği sağlayamadık diyor. Arkadan da Yunusemre Belediye Başkan Yardımcıları Can Mercül ve Şule Uygur bilbordların önünde basın toplantısı yapıyor ve şöyle diyorlar; * Bayraklarımızı kimseye yırttırmayız çöpe attırmayız ama Büyükşehir kendi sahası içindeki bilbordlara bir tane bile bayrak asmazken Yunusemre Belediyesi sorumluluğundaki yerlere asmasına ve böyle bir çamur atılmasına anlam veremiyoruz. Evet, bu konuşmalar sürüp gidiyor ve internetten her kez bu konuda ağzına geleni söylüyor. Hatta ağır hakaretler bile var peki ben soruyorum; * Bu olayı problem haline getirmek doğru mu? * Bunu problem olarak görenler ikili ilişkilerle düzeltemezler miydi? * Bir zamanların ‘kardak kini’ veya ‘kardak krizi’ gibi bu olayı büyütmek kime puan kazandırdı? En son sözümde şu; Manisa teleferik projesi, ev projeleri, otopark projeleri gibi büyük projeleri anlatmak varken Manisa’yı karalamak insanları bayrak sevenler ve ya sevmeyenler gibi ikiye ayırmaktan kim mutlu oluyor bilmiyorum ama aklı başında Manisa’da yaşayan her kez bu kavgayı ayıplıyor ve kınıyor. Yüzlerce problemi çözen Belediyelerimize bu kavga hiç yakışmadı. Büyük Manisa’yı büyük hizmetlerle Türkiye’ye ve Dünya ’ya tanıtmalıyız. MANİSA’NIN BİT PAZARI Bedesten civarındaki eski garajın etrafı bir zamanlar Manisa‘nın merkeziydi ve her Manisalı evinden çıkıp, alışverişlerini bu semtte yaparlardı. Perşembe günleri de Manisa’nın pazarı burada kurulurdu. En pahalı dükkan kirası ve en pahalı evler bu mahalledeydi.  Saruhan Mahallesi ve Çarşı Mahallesi’nin karışımıyla büyük bir semt olan buraya Manisa’lılar kısaca Bit Pazarı derlerdi. Bit pazarını ve o semti sayfalarca anlatabilirim size. Ama geçen hafta dolaştığım ve esnaf ziyareti yaptığım bu semtlerdeki, içler acısı durumu görünce gerçekten içim burkuldu. *** 1)Büyük Şehir Belediyesi eski garajın içine çok güzel bir peyzaj çalışması yapsa da, 2)Şehzadeler Belediyesi de Bedesten içine butik bir nikah salonu yapsa da çarşı esnafı hayatından memnun değil. Çarşı esnafı  bu bölgenin  hareketlenmesini ve Manisalıların buraya gelmesini arzu ediyor. Bir zamanlar Manisa’nın en tanınmış tüccarlarının da bulunduğu bu semte, bir el atılsa diye düşünüyorum. Ve yine kendim cevap veriyorum; “muhteşem olur.” ***  Bahsettiğim bölge için hayalim de şöyle ; * Ufak ufak butik mağazalar. * Manisa’ ya gelecek her yabancının uğrayıp da, alışveriş imkanı bulabileceği  mekanlar. * Tüm İlçelerimizin tanıtımını yapacak, İlçe Belediyelerine ait iş yerleri. * Akşamları yapılacak konser ve etkinliklerle  tarihimizin canlandırılması Ama bu hayallerimi kim gerçekleştirecek onu bilemiyorum. Büyük Şehir Belediye Başkanı Sayın  Cengiz Ergün mü?  Şehzadeler Belediye Başkanı Sayın  Ömer Faruk Çelik mi ?  İnşallah bayramdan sonra aldığım cevapları,, sizlerle paylaşırım diye düşünüyorum ...!