Erdinç YUMRUKAYA
Köşe Yazarı
Erdinç YUMRUKAYA
 

MESİR BÖYLE Mİ OLMALIYDI?

Mesir Manisa’nın sembolü. 474. Mesir Macunu Festivali, geçen hafta kutlandı ve bitti. Her yıl olduğu gibi bu sene de Mesir Saçım Töreni’nin arkasından yetkililer, “Önümüzdeki yıl çok daha güzel bir organizasyon olacak” diyorlar. “Diyorlar” diyorum çünkü bu klasik bir cümle haline geldi. Alışıldı. Yeni ve anlam ifade eden hiçbir yanı kalmadı. Bir ihtimal önümüzdeki yıl bu festival Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin hazırlayacağı bir program olabilir. Ve biz o program yeni, farklı bir yorum ve tarz görebiliriz. Ama benim hayalim şöyle; * Mesir’in şifa kaynağı yönü öne çıkıp tamamlayıcı tıp vurgusu çok daha ayrıntılı işlenmeli. * Uluslar arası kongreler yapılmalı ve otoriteler Manisa’ya getirilmeli. * Manisa’ya Mesir Enstitüsü kurulmalı. Celal Bayar Üniversitesi bu konuda üzerine düşeni yapmalı. * Bu enstitüde yapılacak çalışmalar, Mesir’i panayır olmanın ötesinde uluslar arası kültür ve ticaretin ağır bastığı bir festivale dönüşmeli. * Turizm Derneği Manisa Kültür ve Sanat Vakfı olmalı. * 474 yıldan bu tarafa dünyada bir örneği olmayan etkinlik olduğu akıllardan çıkarılmamalı. Bütün bunların yanında mesir macunu, Amerika başta olmak üzere tüm Dünya liderlerine gönderilmeli. Hediye paketlerinin içine Mesir’le ilgili tanıtıcı broşürler konulmalı. Bunları yaparken biraz da işin show kısmı unutmamalı. Kargoya teslim edilirken bile basına bu konuda doyurucu bilgi verilmeli. Düşünüyorum Obama veya Putin, Mesirle ilgili 2 cümle kursalar acaba neler olabilir. Manisa’da yaşayan herkes bu hayalleri kurmak zorunda. Manisa’nın tanıtımında önemli bir faktör haline gelen bu etkinlikler bir adım daha ileriye gidemez. MESİR’İN ESRARENGİZ ŞİFRELERİ Mesir Macunu Festivali’ne, her yıl Nevruz günü sembolik olarak düzenlenen Mesir Karma Töreni ile start verilir. Ortada büyük bir kazan vardır. Protokol ve temsili Merkez Efendi o kazanın etrafındadır. Kazanın altında bir ateş yanar. Ve o kazana törenle ve dualarla 41 çeşit baharat dökülerek, macun karılır. Her yıl aynı kazan gelir ve o tören başlar. Ama kimse ateşin üzerindeki o kazanın tarihçesini araştırmaz. Oysa ne kadar da çok esrarengiz şifreler gizlemiş atalarımız mesirin karıldığı kazanda. Ben merak ettim ve Araştırmacı Yazar Dr. Fahrettin Er’den bilgi aldım. İşte bu bilgileri sizinle paylaşıyorum. Bakalım bu esrarengiz şifrelerden ne kadar haberimiz var? Kazanın ağzı bir metredir. (Allah’ın tekliğini sembolize eder.) Kazanın ağzının çemberinde 99 Esma ül Hüsna vardır. (Allah’ın 99 güzel ismini sembolize eder.) Kazanın bitki motifleriyle süslenmiş 6 kulpu var. (Bunlar da imanın 6 şartını sembolize eder.) Bu 6 kulpun kazana tutturulduğu yerde 12 adet kopça var. (Bu da Bektaşilerin 12 imamını temsil ediyor.) Kazanın ortasına Kur’an da geçen 6 şifa ayeti bulunmakta. Kazanın kulplarının yanında Manisa’da tahta çıkan 6 şehzadenin turaları işlenmiş. Ayrıca kazana Ulucami Mimberi’ndeki 11 köşeli Türk yıldız motifleri işlenmiş.   Bunlar çok dikkatimi çeken ve bizi biz yapan, Manisa’yı farklı bir kültür mozaiği olarak öne çıkarak öğeler, diye düşünüyorum. İnşallah karma töreninde kullanılan bu kazanın özelliklerini de tanıtabiliriz. Bunu başaracağımızı temenni ediyorum. Ve topu Turizm Derneği Başkanı Ufuk Tanık’a bırakıyorum. Yıllardır bu görevi çok iyi yürüten Ufuk Kardeşim’in ufku geniş olduğu için bu yazdıklarımı dikkate alacağını düşünüyorum. YUNUSEMRE’YE ZİYARET Mehmet Çerçi, 11 yıl Manisa milletvekilliği yaptı. Son yerel seçimde Yunusemre Belediye Başkanığı’nı kazandı. Bu vesileyle Sayın Mehmet Çerçi’yi ziyarete gittim. Ve gördüklerim beni şaşırtmadı. Çerçi her zamanki gibi sakin ve beyefendi tavrıyla makama yakışmıştı. Ama en büyük sorunu, yeni kurulmuş bir belediye idi ve bir an önce hizmetlere başlayamamış olmasıydı. Yavaş yavaş birimlerini oluşturan Çerçi’nin hizmet etmek için heyecanlı olduğunu fark ettim. Yardımcıları Ramiz Şiyak ve Kılıç Kaya da aynı tempo ve aynı atmosferin içinde. Misafirlerini şevkle ağırlıyorlar, heyecanları var. Projeleri ve bu projelerinin hayata geçmesi için başkanların mesaileri gece yarılarına kadar devam ediyor. Ben de bu heyecanlarının bitmemesini arzu ediyor ve başarılar diliyorum. HAFTANIN SÖZÜ: Büyüklüğün belli bir ölçüsü yoktur. Yükselten ya da alçaltan şey kıyaslamasıdır. Bir nehirde büyük görünen bir gemi, denizde küçüktür.
Ekleme Tarihi: 04 Mayıs 2014 - Pazar
Erdinç YUMRUKAYA

MESİR BÖYLE Mİ OLMALIYDI?

Mesir Manisa’nın sembolü. 474. Mesir Macunu Festivali, geçen hafta kutlandı ve bitti. Her yıl olduğu gibi bu sene de Mesir Saçım Töreni’nin arkasından yetkililer, “Önümüzdeki yıl çok daha güzel bir organizasyon olacak” diyorlar. “Diyorlar” diyorum çünkü bu klasik bir cümle haline geldi. Alışıldı. Yeni ve anlam ifade eden hiçbir yanı kalmadı.

Bir ihtimal önümüzdeki yıl bu festival Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin hazırlayacağı bir program olabilir. Ve biz o program yeni, farklı bir yorum ve tarz görebiliriz. Ama benim hayalim şöyle;

* Mesir’in şifa kaynağı yönü öne çıkıp tamamlayıcı tıp vurgusu çok daha ayrıntılı işlenmeli.

* Uluslar arası kongreler yapılmalı ve otoriteler Manisa’ya getirilmeli.

* Manisa’ya Mesir Enstitüsü kurulmalı. Celal Bayar Üniversitesi bu konuda üzerine düşeni yapmalı.

* Bu enstitüde yapılacak çalışmalar, Mesir’i panayır olmanın ötesinde uluslar arası kültür ve ticaretin ağır bastığı bir festivale dönüşmeli.

* Turizm Derneği Manisa Kültür ve Sanat Vakfı olmalı.

* 474 yıldan bu tarafa dünyada bir örneği olmayan etkinlik olduğu akıllardan çıkarılmamalı.

Bütün bunların yanında mesir macunu, Amerika başta olmak üzere tüm Dünya liderlerine gönderilmeli. Hediye paketlerinin içine Mesir’le ilgili tanıtıcı broşürler konulmalı.

Bunları yaparken biraz da işin show kısmı unutmamalı. Kargoya teslim edilirken bile basına bu konuda doyurucu bilgi verilmeli.

Düşünüyorum Obama veya Putin, Mesirle ilgili 2 cümle kursalar acaba neler olabilir. Manisa’da yaşayan herkes bu hayalleri kurmak zorunda. Manisa’nın tanıtımında önemli bir faktör haline gelen bu etkinlikler bir adım daha ileriye gidemez.

MESİR’İN ESRARENGİZ ŞİFRELERİ

Mesir Macunu Festivali’ne, her yıl Nevruz günü sembolik olarak düzenlenen Mesir Karma Töreni ile start verilir. Ortada büyük bir kazan vardır. Protokol ve temsili Merkez Efendi o kazanın etrafındadır. Kazanın altında bir ateş yanar. Ve o kazana törenle ve dualarla 41 çeşit baharat dökülerek, macun karılır. Her yıl aynı kazan gelir ve o tören başlar. Ama kimse ateşin üzerindeki o kazanın tarihçesini araştırmaz. Oysa ne kadar da çok esrarengiz şifreler gizlemiş atalarımız mesirin karıldığı kazanda.

Ben merak ettim ve Araştırmacı Yazar Dr. Fahrettin Er’den bilgi aldım. İşte bu bilgileri sizinle paylaşıyorum. Bakalım bu esrarengiz şifrelerden ne kadar haberimiz var?

  1. Kazanın ağzı bir metredir. (Allah’ın tekliğini sembolize eder.)

  2. Kazanın ağzının çemberinde 99 Esma ül Hüsna vardır. (Allah’ın 99 güzel ismini sembolize eder.)

  3. Kazanın bitki motifleriyle süslenmiş 6 kulpu var. (Bunlar da imanın 6 şartını sembolize eder.)

  4. Bu 6 kulpun kazana tutturulduğu yerde 12 adet kopça var. (Bu da Bektaşilerin 12 imamını temsil ediyor.)

  5. Kazanın ortasına Kur’an da geçen 6 şifa ayeti bulunmakta.

  6. Kazanın kulplarının yanında Manisa’da tahta çıkan 6 şehzadenin turaları işlenmiş.

  7. Ayrıca kazana Ulucami Mimberi’ndeki 11 köşeli Türk yıldız motifleri işlenmiş.

      Bunlar çok dikkatimi çeken ve bizi biz yapan, Manisa’yı farklı bir kültür mozaiği olarak öne çıkarak öğeler, diye düşünüyorum.

İnşallah karma töreninde kullanılan bu kazanın özelliklerini de tanıtabiliriz. Bunu başaracağımızı temenni ediyorum. Ve topu Turizm Derneği Başkanı Ufuk Tanık’a bırakıyorum. Yıllardır bu görevi çok iyi yürüten Ufuk Kardeşim’in ufku geniş olduğu için bu yazdıklarımı dikkate alacağını düşünüyorum.

YUNUSEMRE’YE ZİYARET

Mehmet Çerçi, 11 yıl Manisa milletvekilliği yaptı. Son yerel seçimde Yunusemre Belediye Başkanığı’nı kazandı. Bu vesileyle Sayın Mehmet Çerçi’yi ziyarete gittim. Ve gördüklerim beni şaşırtmadı. Çerçi her zamanki gibi sakin ve beyefendi tavrıyla makama yakışmıştı. Ama en büyük sorunu, yeni kurulmuş bir belediye idi ve bir an önce hizmetlere başlayamamış olmasıydı. Yavaş yavaş birimlerini oluşturan Çerçi’nin hizmet etmek için heyecanlı olduğunu fark ettim. Yardımcıları Ramiz Şiyak ve Kılıç Kaya da aynı tempo ve aynı atmosferin içinde. Misafirlerini şevkle ağırlıyorlar, heyecanları var. Projeleri ve bu projelerinin hayata geçmesi için başkanların mesaileri gece yarılarına kadar devam ediyor.

Ben de bu heyecanlarının bitmemesini arzu ediyor ve başarılar diliyorum.

HAFTANIN SÖZÜ: Büyüklüğün belli bir ölçüsü yoktur. Yükselten ya da alçaltan şey kıyaslamasıdır. Bir nehirde büyük görünen bir gemi, denizde küçüktür.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.