‘YANIK ÜLKE, JEOPARK KULA’DA AYRI BİR DEĞER YAŞATIYOR
Manisa bu tarihsel zenginlikten günümüze ulaşan birçok arkeolojik site sahip. Kula ve Salihli ilçelerine yayılan Katakakeumene (Yanık Ülke) Jeoparkı M.Ö. 12 milyon yıl öncelerinde başlayıp 12.bin yıl önce sona eren volkanik faaliyetlerin yarattığı etmiş gibi simsiyah konileri ile gökyüzüne yükselen onlarca yanardağ, araziyi örten siyah kül katmanları donmuş bir ırmak gibi kilometrelerce uzanan lav akıntıları ve eski lav katmanlarının altındaki göl tortullarının rüzgâr ve suyla aşınmasından doğan peri bacaları gibi pek çok jeositi kapsayan bir doğa harikası.
‘MANİSA TERMAL TURİZM VE TEDAVİ MERKEZİ OLMAYA ADAYDIR’
Yanık ülke'nin mutlaka gidilmesi gereken önemli bir destinasyonunda Salihli'de Kaplan Volkanı'ndan 11 km boyunca akan lavların Gediz ırmağı vadisini doldurması ve ırmağın kendisine yeniden bir yatak açması ile doğan Adala Kanyonu'nu izledikten sonra Osmanlı dönemi mimari eserlerinden Kız Köprüsü'ne ulaşırsınız. Bu rotanın en ilginç noktası Demir Köprü baraj gölü kenarındaki Çakallar Volkanı. 14 bin yıl öncelerde bu heybetli yanardağın külleri altında kalıp fosilleşerek korunan ayak izleri Manisa'da ki insan varlığının Mezolitik Çağ'a kadar uzandığını belgeliyor. Onların hemen yakınındaki Kanlı Kaya'daki simgesel motiflerde muhtemelen aynı kabilenin kutsal alanı Volkanizmanın ve fay kırıklarının Manisa'ya diğer bir hediyesi ve Kula'da, Thermai Thesos ( Thesos Hamamları) antik kentindeki Emir Kaplıcası ile Salihli'nin Kurşunlu ve Turgutlu'nun Urganlı Kaplıcaları. Bu yüksek mineral çözeltisi içeren sıcak sular Manisa'ya bir termal turizm ve tedavi merkezi olmaya aday.
‘SALİHLİ’DE DÜNYACA TANINAN ARKEOLOJİK SİTLER VAR’
Tarih ve Kültür turizmi açısından Manisa'nın dünyaca tanınan arkeolojik sitleri ile ünlü, Salihli'nin Sart Mahallesi yakınında bulunan Lidya Krallığı’nın başkenti Sardes, görkemli kalıntıları ve bu krallığın efsanelere karışmış kuruluş öyküleri ile bunların en önemlisi. Anadolu antik çağı'nın en zengin altın madenini işleten ve M.Ö 7.yy da kurdukları rafineri ile altın ve gümüşü saflaştırıp tarihin ilk değerli metal paralarını basan Lidyalıların servetleri ve ihtişamlı yaşamları eski çağların yazarlarınca hayranlıkla anlatılıp günümüze dek yankılandı. Lidyalıların Gigaia (Atalar Gölü) dedikleri Marmara Gölü yakınındaki platoya yayılan Bintepeler Tümülüs Nekropolü Mısır piramitleri ile yarışır etkileyicilikte.
‘AİGAİ KENTİ KIRSAL TURİZMİNİN ÇEKİM NOKTASIDIR’
Philalephia ( Alaşehir), Thyateriria ( Akhisar), Julia Gordis (Gördes) Helenistik dönemde kurulan ve Roma İmparatorluğu döneminde gelişen antik kentler Manisa, Yunusemre ilçesi Yunt dağları bölgesinde Gün Dağı'nın üzerine teraslar halinde yükselen Aigai'de kazılar halen devam ediyor. Ve Aigai'nin iyi korunmuş kalıntıları bu kırsal alan için bir turizm çekim noktası oluşturmakta. Kula, 17.yy dan 20.yy başlarına kadar uzanan bir dönemin 5 bin'e yakın Osmanlı dönemi sivil mimarlık örneği ile çok büyük ve iyi korunmuş bir kentsel sit. Soma Darkale (Tarhala) da yine bir Osmanlı kentsel siti.
‘MANİSA İNANÇ TURİZMİ’NİN ADETA BAŞKENTİDİR’
Kültürlerin bir biri ardı sıra yükseldiği Manisa inanç turizmi açısından da önemli uğrak noktalarına sahip. İncil de söz edilen Hıristiyanlığın ilk yedi kilisesinin üçü Manisa'da, Sardes, Philadephia ve Thyateria Papalık tarafından Hıristiyanlığın haç alanları olarak kabul edilmiş. Sardes'te Jimnazyum kompleksinin bir kanadında İlk Çağ'ın bilinen en büyük ve en iyi bezenmiş sinegogu yer alıyor. Kula ilçesinin Emre köyündeki Türk tasavvuf felsefesinin büyük ozanı Yunusemre ile şeyhi Taptuk Emre'nin türbesi yüzyıllardır hem sünni hem de alevilerin saygı ile gittikleri bir ziyaretgah. Manisa'da Yavuz Sultan Selim Han'ın eşi ve Kanuni Sultan Süleyman'ın annesi Hafsa Sultan'ın inşa ettirdiği külliyenin kubbelerinden yine onun vakfı ile her yıl Nevruz günü halka saçılan şifalı Mesir Macunu da inanç turizminin bir parçası.
‘MANİSA TAM BİR KÜLTÜR VE DOĞA ZENGİNİDİR’
Kentlerin kalabalık ve stresinden kaçıp doğa ile bütünleşmek istediğinizde Bozdağ'ın yaylaları, Spil Milli Parkı ve Yunt Dağı yörük köyleri sizlere kırsal turizmin bütün seçeneklerini sunuyor. Manisa kültür ve doğa zenginliğini hem Türkiye'nin hem de tüm insanlığın kültür mirası olarak koruyor ve bu güzellikleri paylaşmak için yurt içi ve yurt dışı konuklarını bekliyor.
M. Altan TÜRE - Arkeolog