Mehmet ÇELİKEL
Köşe Yazarı
Mehmet ÇELİKEL
 

BAYRAM, KARGAŞA VE EKONOMİSİ...

  Bayram bayramda bu kadar insanı yollar herhalde görmedi. Genelde on günlük tatillerde çok kalabalık oluyor ama hergün mü olur bu. Nasıl bir izdiham anlatılacak gibi değil. Manisa boşaldı bir kere. Kimsecikler yok. Herkes biryerlere gitti. Anladığım kadarı ile ikinci günden sonra ikinci dalga  geldi ve ortalık mahşer yerine döndü. Genelde sahillerde her yer öyle imiş. Bizde ikinci gün eski bir dostumu ziyarete gittik. Sabah çıktık ve yolda hele otoyolda kuyruk halde dık. Çocukluğumdan beri bildiğim için bir yerden bir yere tali yollardan gitmek anayola göre çok iyi oluyor. Çünkü tüm kavşaklar arabalar tarafından istila edilmiş durumda. Otoyolu çok dolu gördüm ama bu kadarda değil.   Akşam kalacağız. Hadi denize dedim ve plaja gittik. Ancak denizin içinde çömeşebilirsin. Deniz olmuş flu. Kafelerde yer yok. Herkes durmadan birşeyler yiyor, içiyor. Akşam yemeklik alalım dedik. Ilıca Migros a gittik. İnsan seli var. akşam dostumun biri arıyor: Migrostayım ama ne alayıom. Et bitmiş, tavuk dedi. Gel dedik biz aldık. Kasaplarda etlerin bittiği bir bayram. Bir gece geç saatlerde ki gece yarısı gibi Dalyanköy Çeşme arası ki 5-6 km var, araçlar sıra kuyruk olmuşlar. Bütün yol tıkanmış. Biri diyor: Bunların hepsi yemeğe gitse restoranlar almaz. E ama doğru. Perşembe günü akşam acilen kaçtım. Bu yazıyı yazarken yolları ve insanları düşünemiyorum. Ama kendileri istiyorlar ve denilir ki kendi düşen ağlamaz.   Birde yolda çaprazcılar ve emniyet bantcılar var ki bunlar açıkgöz takımı. Yanlız dikkatimi Bir şey çekti ki halkın  yüzde doksan beşi trafikte ve özellikle bayram trafiğinde terbiye olmuş. İstisnalar kaideyi bozmaz tabii ki fakat korku dağları bekler gibi bir hal vardı. Yani son model lüks arabalar da otoyolda efendi gibi gidiyorlardı. Bu konuda sevinçliyim. Ama her geçen gün araç sayısı artıyor nasıl olacak. Bundan sonra bayramlarda geçiş kartımı uygulanacak veya tek çift plaka mı uygulanacak bilinmez. Çok fazla araç var. herkesin kesesine göre araçta var artık.   Şimdi gelelim şu bayram ekonomisine. Herşey gibi bayramında bir ekonomisi var. özellikle bize has bir yönü var. en birinci şartı kazıkla kazıklayabildiğin kadar ekonomisi. Nerdeyse ülkenin üçte biri yer değiştiryor. Yiyor içiyor yatıyor eyleniyor. Yor yavrum yor. İlk önce dedemin sorusu: Uykunun saati kaç para? Efendim bayramda gece 300 ise bayram sonra 200 TL. 8 saat uyusan hesabını yapın işte. Restoranlarda tarife çifte oluyor. Eğlence yerleride keza. Halk böyle kabul ediyorsa yinede halka rağmen bize susmak düşer. Halk böylesini kabul etmiş. Bu parayı cebimden çıkaracak ve yiyecem demiş. Ha bunu kredi müessesesi ile yapıpta ödünç verilen fonlar teorisine kullanır. Öderiz be yahu dünyaya bir dahamı geleceğiz, inceldiği yerden kopsun zihniyeti aktif olur ve halk dilediğini yapar. Bize tamam demek düşer.   Aynanın bir de diğer tarafına bakalım. Sahil kenarlarındaki esnafın para toplaması elbette ekonomik olarak pozitif bir durum. Onlarında yaza yatırımı var veya görüp görebilceği rahmet toplam 3-4 ay. Sonra kış uykusu. Yaşam buralarda da zor özellikle kışları. Yıllar evvel Çeşme de domates alıyorum. İzmir de 1 TL idi yanılmıyorsam. Kaç para kilosu dedim. Adam 3 TL dedi. Çüş dedim. Adam bana : Bey biz 3 ay çalışır sonra yatarız, neden çüş olsun dedi. İşte işin bir boyutu da bu. Gerçi şimdilerde bazı yerler yazkış çalışıyor ama nede olsa yaz gibi yoğunluk olmuyor. Yalnız ne yalan bu bayram herhalde benim gördüğüm Çeşme de bir milyon insan vardı herhalde. Yer gök insan ve araba idi. Yinede bayramların yoğun olması o yörenin hizmet veren kişilerin cebini dolduruyorsa bu çok iyi demektir. Bunu bütün bir ülke bazında bir düşünsenize. Köyüne kadar dolması ve o yöre insanın doyması çok güzel bir şey. Hele şimdiden sonra birde Rus turizm kapısı açıldı. Ekonominin döngüsünü pozitf yönde etkiler. Nasıl mı? Bir otelin girdilerini ve onları üretip satanları düşünün problemi çok kolay çözersiniz. Kaç kişi ekmek yiyor hesaplayın.   Saygılarımla...
Ekleme Tarihi: 12 Temmuz 2016 - Salı
Mehmet ÇELİKEL

BAYRAM, KARGAŞA VE EKONOMİSİ...

  Bayram bayramda bu kadar insanı yollar herhalde görmedi. Genelde on günlük tatillerde çok kalabalık oluyor ama hergün mü olur bu. Nasıl bir izdiham anlatılacak gibi değil. Manisa boşaldı bir kere. Kimsecikler yok. Herkes biryerlere gitti. Anladığım kadarı ile ikinci günden sonra ikinci dalga  geldi ve ortalık mahşer yerine döndü. Genelde sahillerde her yer öyle imiş. Bizde ikinci gün eski bir dostumu ziyarete gittik. Sabah çıktık ve yolda hele otoyolda kuyruk halde dık. Çocukluğumdan beri bildiğim için bir yerden bir yere tali yollardan gitmek anayola göre çok iyi oluyor. Çünkü tüm kavşaklar arabalar tarafından istila edilmiş durumda. Otoyolu çok dolu gördüm ama bu kadarda değil.
  Akşam kalacağız. Hadi denize dedim ve plaja gittik. Ancak denizin içinde çömeşebilirsin. Deniz olmuş flu. Kafelerde yer yok. Herkes durmadan birşeyler yiyor, içiyor. Akşam yemeklik alalım dedik. Ilıca Migros a gittik. İnsan seli var. akşam dostumun biri arıyor: Migrostayım ama ne alayıom. Et bitmiş, tavuk dedi. Gel dedik biz aldık. Kasaplarda etlerin bittiği bir bayram. Bir gece geç saatlerde ki gece yarısı gibi Dalyanköy Çeşme arası ki 5-6 km var, araçlar sıra kuyruk olmuşlar. Bütün yol tıkanmış. Biri diyor: Bunların hepsi yemeğe gitse restoranlar almaz. E ama doğru. Perşembe günü akşam acilen kaçtım. Bu yazıyı yazarken yolları ve insanları düşünemiyorum. Ama kendileri istiyorlar ve denilir ki kendi düşen ağlamaz.
  Birde yolda çaprazcılar ve emniyet bantcılar var ki bunlar açıkgöz takımı. Yanlız dikkatimi Bir şey çekti ki halkın  yüzde doksan beşi trafikte ve özellikle bayram trafiğinde terbiye olmuş. İstisnalar kaideyi bozmaz tabii ki fakat korku dağları bekler gibi bir hal vardı. Yani son model lüks arabalar da otoyolda efendi gibi gidiyorlardı. Bu konuda sevinçliyim. Ama her geçen gün araç sayısı artıyor nasıl olacak. Bundan sonra bayramlarda geçiş kartımı uygulanacak veya tek çift plaka mı uygulanacak bilinmez. Çok fazla araç var. herkesin kesesine göre araçta var artık.
  Şimdi gelelim şu bayram ekonomisine. Herşey gibi bayramında bir ekonomisi var. özellikle bize has bir yönü var. en birinci şartı kazıkla kazıklayabildiğin kadar ekonomisi. Nerdeyse ülkenin üçte biri yer değiştiryor. Yiyor içiyor yatıyor eyleniyor. Yor yavrum yor. İlk önce dedemin sorusu: Uykunun saati kaç para? Efendim bayramda gece 300 ise bayram sonra 200 TL. 8 saat uyusan hesabını yapın işte. Restoranlarda tarife çifte oluyor. Eğlence yerleride keza. Halk böyle kabul ediyorsa yinede halka rağmen bize susmak düşer. Halk böylesini kabul etmiş. Bu parayı cebimden çıkaracak ve yiyecem demiş. Ha bunu kredi müessesesi ile yapıpta ödünç verilen fonlar teorisine kullanır. Öderiz be yahu dünyaya bir dahamı geleceğiz, inceldiği yerden kopsun zihniyeti aktif olur ve halk dilediğini yapar. Bize tamam demek düşer.
  Aynanın bir de diğer tarafına bakalım. Sahil kenarlarındaki esnafın para toplaması elbette ekonomik olarak pozitif bir durum. Onlarında yaza yatırımı var veya görüp görebilceği rahmet toplam 3-4 ay. Sonra kış uykusu. Yaşam buralarda da zor özellikle kışları. Yıllar evvel Çeşme de domates alıyorum. İzmir de 1 TL idi yanılmıyorsam. Kaç para kilosu dedim. Adam 3 TL dedi. Çüş dedim. Adam bana : Bey biz 3 ay çalışır sonra yatarız, neden çüş olsun dedi. İşte işin bir boyutu da bu. Gerçi şimdilerde bazı yerler yazkış çalışıyor ama nede olsa yaz gibi yoğunluk olmuyor. Yalnız ne yalan bu bayram herhalde benim gördüğüm Çeşme de bir milyon insan vardı herhalde. Yer gök insan ve araba idi. Yinede bayramların yoğun olması o yörenin hizmet veren kişilerin cebini dolduruyorsa bu çok iyi demektir. Bunu bütün bir ülke bazında bir düşünsenize. Köyüne kadar dolması ve o yöre insanın doyması çok güzel bir şey. Hele şimdiden sonra birde Rus turizm kapısı açıldı. Ekonominin döngüsünü pozitf yönde etkiler. Nasıl mı? Bir otelin girdilerini ve onları üretip satanları düşünün problemi çok kolay çözersiniz. Kaç kişi ekmek yiyor hesaplayın.
  Saygılarımla...
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.