EKONOMİ NEREYE GİDİYOR: SIKIŞMA...

Gerçekten de ekonomi nereye gidiyor. Parasal sıkışma yaşayabilir miyiz? Tamamen entegre olan bir dünyada etkiler ve tepkiler yaşanıyor mu? ABD'nin ülke içinde üretime meyletmesi ve Çin'de yapılan üretime cephe alması söz konusu mu? Cevaplar evet gibi gözüküyor. Çünkü ABD yeni ekonomik politikasında üretimi ülke içine alarak milliyetçi ve ulusal bir ekonomik tavır takınmak üzere. Çin'de yapılan üretime karşı gibi bir politika izliyor. Peki para piyasalarını nasıl etkiler. ABD dünya üzerindeki doları çekmeye kalkarsa neler olur? Faizleri yükseltir mi?
 
Bunlar hep sorulan sorular. Bizim ülke ekonomimizle de doğrudan alakalı elbette. Çünkü kapalı değil açık bir ekonomiyiz. Ulusal düşündüğümüz söylenemez çünkü bizim de yurt dışında yatırımlarımız var ve bir de Güneydoğu'da hep hareket var. Bu da bize bir maliyet demek. Atılan her merminin bir maliyeti var. bu nereden çıkacak. Bizlerden. Dönüp te piyasalara baktığımız zaman parlak bir tablo görmüyoruz. Halkın gelirinin iyi olduğu söylenebilir mi? Hayır. O zaman harcamaları arttırmak ve enflasyonun aşındırdığı kadarını halka vermek gerek. Bu da bir dizi tedbirler getiriyor.
 
Enerji Piyasası durmadan akaryakıta zam yapıyor. Dolar yükseldiği için mi yapıyor yoksa yılsonu açıklarını kapatmak için mi? Ha bire zam yapıyor ama yollarda araçlarda azalma falan yok. Demek ki halkın parası var ki vızıltı geliyor. Yani kimse ayranım ekşi demiyor ve kimsede zevkinden geri kalmıyor. Günlük yaşamaya başladığımız belirtisi. Bu günü kurtaralım yarını düşünürüz olduk. Birikim yapmak çok zor bir iş. Çünkü masrafımız çok. Aylık ödediğiniz faturalara bakın. Otuz yıl önce böylemiydi ? değildi. Masrafları arttıracak birçok yol bulundu. Bunun üzerinden de vergi alınıyor. Tamam işte. Otuz yıl önce böyle vergiler varmıydı ? yoktu. Şimdi aklınıza bile gelmeyecek vergiler var. Tamam devletinde gelire ihtiyacı var ama halka gerekli destek var mı?
 
Sanayici ve ticaret erbabı iyi durumda mı? Ben holdinglerden bahsetmiyorum. Sabahlara kadar mal üretip satmaya çalışan, gayretinin sonuna gelmiş kişilerden bahsediyorum. Esnaftan bahsediyorum. Taşıma su ile değirmen döndürmeye çalışanlardan bahsediyorum. Bunlar destek bekliyor. Ekonomide bir sıkışma bunları presin içine konulmuş gibi yapar. Yassıltır. İşte bu gibi konularda ivedi çözümler gerekiyor. Zaten halkın çoğu şundan bundan çizik yemiş durumda. Maliye mala mülke paraya ha bire haciz blokaj yapıyor. Adam ayağa kalkamadan yıkılıyor. Ve arkasından gelenlerde yıkılıyor. Domino taşları gibi.
 
2018 sıkı geçecek gibi. Emeklilere ek zam konuşması var. olmalı bir kere. Hiç olmazsa bir kısım borçlar ödenir ve gelir yükselmesi ile piyasaya biraz para çıkar. Harcamaların artması devlete gelir olarak döner. Yani paranın devri artar. Vergilerde bir düzenleme şart. Ha babam ÖTV zammı ile çözüm olmaz. Geçen yıl mayıs ayında dostuma 73.000 TL ye aldığımız araba bu gün 105.000 TL. Oldu. Bu ne yahu. Yüzdesini siz hesaplayın.
 
Gıda konusu en önemli sorun. Aracıların spekülasyonu direkt olarak halka yansıyor. Üreticiye destekleme şart. Teknoloji transferi şart. Tarım gerçekten ilgi bekliyor. Ülke olarak yiyeceğiz elbet. Ama yemek yerine kazık yemememiz gerek. Geçen yıl 3.5 TL olan organik süt artık bu gün 6.5 TL. Oldu mu şimdi. Sonra deniyor ki enflasyon yok. Halk inanıyor mu dersiniz. İnanmıyor. Gıda konusu ele alınmalı. Kooperatifleşmek anlatılmalı. Üretici para kazanmazsa üretmez. İthalat çözüm değildir.
 
Kısacası ekonomide bir sıkışma olabilir. Her şeyin paraya dayandırıldığı bir borsa ekonomisinde parya göre halkın durumu da ele alınmalıdır. Anlaşılan döviz yılbaşına kadar ama öyle ama böyle yükselecek. Bu bizim ekonomimizi etkileyecek elbette. Yılbaşından sonra ne olacağına gelince belki düşme eğilimi gösterebilir ama nereye kadar. Yılsonu pozisyon kapatmaları için birileri döviz alıyor olabilir ama ABD'nin ekonomi politikası da izlenmeli. Tedbirli olma yılına doğru.
Saygılarımla....