Mehmet ÇELİKEL
Köşe Yazarı
Mehmet ÇELİKEL
 

İŞLERİN CEPHESİNDE YENİ BİRŞEY YOK...

Gabriel Garci Marquez'in ünlü romanından: Garp cephesinde yeni bir şey yok. Evet işlerin cephesinde yeni Bir şey yok. Hep aynı terane. Bir taraf düzeliyor. Öteki taraf bozuluyor. Dengeye geldiği yok. Bilerek mi yapılıyor acaba diye soruyorum kendime. Yine de tam cevap bulamıyorum. Üstelik kış uykusundan uyanan bir doğa ile birlikte işlerin hız kazanması gerekirken hiçbir şey olduğu yok. Döviz kanadı gevşemiş, borsa yükselmiş, faizler düşme eğilimine girmişken birdenbire bir başbakanlık krizi çıktı. Hadi döviz yukarı, borsa aşağı, kim gelecek soruları. Yahu bakın şu önünüzdeki işe. Kim gelirse gelir. Onlar sizin değil siyasilerin işi. Ekonomi kendi başına bir bölüm. Ama yok millet yine siyaset konuşmaya başladı. Zaten bizim ülkede kime sen başbakan olsan ne yapardın diye sorsanız işini bırakıp nutuk çekmeye başlar. Alemin işine bakmaktan kendi işimizi unuturuz bizler. Zaten bu yıl turizm dibe vuruyor. Zaten sanayinin sıkıntıları var. esnafın yaz beklentisi vardı. Hepsi durdu. Tabi bu işin başkaca boyutu da var. mesela oturduğu yerden fırsatı ganimet bilip bu çalkantılardan döviz üzerinden para kazanan bir grupta var ki bunların büyük çoğunluğu dışarıdan gelen para babaları. Doların veya Euro'nun oynaması ile artı değer elde edip sonra yavaş yavaş ellerini boşaltıyorlar. Hızlı yükselen balon yavaş yavaş sönüyor. Birden foslarsa eldekini çıkarana kadar zarar ederler. Sonr5a başka şeylere yöneliyorlar. Borsada biraz ve yine bir konjonktür daha. Ayni üretim yok, uğraş yok, havadan para kazanmak var. üstüne üstlük vergi ile alakaları bile yok. Nasıl yapacak maliye. Basıyor ÖTV'leri. Üretimin ve ticaretin olmadığı yerde nereden vergi toplarsın. Halktan ÖTV ile. Aç mı kalacak devlet? Ama bizler güçlü bir sermaye yapısına sahip olup ülkemizi de düşünüyor olsak bu yabancılara fırsat mı veririz. Ama olmuyor olamıyor. Yıllar önce rahmetli Ekrem Pakdemirli İzmir de bir konuşmasında teşvikleri biraz daraltalım ve finansmanımızı güçlendirelim, sermaye birikimi oluşturalım dediğinde işadamları suratına bağırdılar. Yıllar geçti aynı terane. Dışarıdan gelen para ve ketempereye getirilen bir ekonomi. Birde bunlardan etkilenen bir halk. Kafasının arkasına atıp işiyle ilgilenmiyor. Eskileri seviyorum çünkü doğru olanı yapıyorlardı. Bir öğlen birde saat 7 de akşam haberlerini dinliyorlar sonrada işlerine bakıyorlar ve çok laf dinlemiyorlardı. Siyaset ise bir günün yarım saatini geçmezdi. Ama şimdi hep siyaset ve dolayısıyla bu yükseliş ve düşüşlerden etkilenme hat safhaya çıktı. Bence yanlış yapıyoruz ve sonra işler yok diyoruz. Baştan aşağı moralimizi kendimiz bozuyoruz. Davranış ekonomimiz bozuluyor. Ülkemizi biraz düşünüyorsak akılcı davranmamız daha uygun olur. Saygılarımla...
Ekleme Tarihi: 13 Mayıs 2016 - Cuma
Mehmet ÇELİKEL

İŞLERİN CEPHESİNDE YENİ BİRŞEY YOK...

Gabriel Garci Marquez'in ünlü romanından: Garp cephesinde yeni bir şey yok. Evet işlerin cephesinde yeni Bir şey yok. Hep aynı terane. Bir taraf düzeliyor. Öteki taraf bozuluyor. Dengeye geldiği yok. Bilerek mi yapılıyor acaba diye soruyorum kendime. Yine de tam cevap bulamıyorum. Üstelik kış uykusundan uyanan bir doğa ile birlikte işlerin hız kazanması gerekirken hiçbir şey olduğu yok.

Döviz kanadı gevşemiş, borsa yükselmiş, faizler düşme eğilimine girmişken birdenbire bir başbakanlık krizi çıktı. Hadi döviz yukarı, borsa aşağı, kim gelecek soruları. Yahu bakın şu önünüzdeki işe. Kim gelirse gelir. Onlar sizin değil siyasilerin işi. Ekonomi kendi başına bir bölüm. Ama yok millet yine siyaset konuşmaya başladı. Zaten bizim ülkede kime sen başbakan olsan ne yapardın diye sorsanız işini bırakıp nutuk çekmeye başlar. Alemin işine bakmaktan kendi işimizi unuturuz bizler. Zaten bu yıl turizm dibe vuruyor. Zaten sanayinin sıkıntıları var. esnafın yaz beklentisi vardı. Hepsi durdu.

Tabi bu işin başkaca boyutu da var. mesela oturduğu yerden fırsatı ganimet bilip bu çalkantılardan döviz üzerinden para kazanan bir grupta var ki bunların büyük çoğunluğu dışarıdan gelen para babaları. Doların veya Euro'nun oynaması ile artı değer elde edip sonra yavaş yavaş ellerini boşaltıyorlar. Hızlı yükselen balon yavaş yavaş sönüyor. Birden foslarsa eldekini çıkarana kadar zarar ederler. Sonr5a başka şeylere yöneliyorlar. Borsada biraz ve yine bir konjonktür daha. Ayni üretim yok, uğraş yok, havadan para kazanmak var. üstüne üstlük vergi ile alakaları bile yok. Nasıl yapacak maliye. Basıyor ÖTV'leri. Üretimin ve ticaretin olmadığı yerde nereden vergi toplarsın. Halktan ÖTV ile. Aç mı kalacak devlet? Ama bizler güçlü bir sermaye yapısına sahip olup ülkemizi de düşünüyor olsak bu yabancılara fırsat mı veririz. Ama olmuyor olamıyor.

Yıllar önce rahmetli Ekrem Pakdemirli İzmir de bir konuşmasında teşvikleri biraz daraltalım ve finansmanımızı güçlendirelim, sermaye birikimi oluşturalım dediğinde işadamları suratına bağırdılar. Yıllar geçti aynı terane. Dışarıdan gelen para ve ketempereye getirilen bir ekonomi. Birde bunlardan etkilenen bir halk. Kafasının arkasına atıp işiyle ilgilenmiyor.

Eskileri seviyorum çünkü doğru olanı yapıyorlardı. Bir öğlen birde saat 7 de akşam haberlerini dinliyorlar sonrada işlerine bakıyorlar ve çok laf dinlemiyorlardı. Siyaset ise bir günün yarım saatini geçmezdi. Ama şimdi hep siyaset ve dolayısıyla bu yükseliş ve düşüşlerden etkilenme hat safhaya çıktı. Bence yanlış yapıyoruz ve sonra işler yok diyoruz. Baştan aşağı moralimizi kendimiz bozuyoruz. Davranış ekonomimiz bozuluyor. Ülkemizi biraz düşünüyorsak akılcı davranmamız daha uygun olur.

Saygılarımla...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.