Mehmet ÇELİKEL
Köşe Yazarı
Mehmet ÇELİKEL
 

KARAYOLLARINA İKAZ : ACİL MÜDAHALE...

  Tam üçüncü kez yazıyorum. Olması gerekli olan bir konu. İki defa yazdıktan sonra araştırdım, danıştım, sorguladım, neler olduğunu anladım ve son kez uyarıda bulunmayı bir yurttaşlık görevi olarak bildim. Konu 2. TOKİ ile Muradiye arasındaki tehlike kusan yol. Manisa Menemen yolu. Bunu ilk önce kime ait olduğunu öğrendim. Karayolları. Bu karayollarının malı. Ama müdahale etmiyor. Neden? Şimdi bununla ilgili irdeleme yapalım birlikte.   Yol evet karayollarının malı. Enteresan olan şu ki onlardan başkası müdahale edemiyor. Kendi ekipleri gelecek ve saniyede şu kadar araç geçecek, daha sonra buraya sinyalizasyon takılıp takılamayacağı  kararlaştırılacakmış yetkililer. Dostum eski Muradiye belediye başkanı belki yirmi kere aradım diyor. Gelin burası çok yoğun. Cevap bile vermemişler. Sanayi çıkışında okullar var ve müdürleri kaç kere belediyeye ve karayollarına baş vurmuşlar, yine cevap yok.  Şöyle ki benden tekrar rica ettiler yazar mısınız diye. Ama haklılar. Tekrar yazıyorum ve bu yazımı karayollarına atfediyorum. Gelinip bakılması gerekiyor. Bugün ise bir emniyet müdürü arkadaşım trafik şubede biri ile konuştu. Cevap bizle alakalı değil uyarıyoruz ama gelen giden yok cevabı geldi. Sonuçta bu konu karayollarına ait.   Manisa büyüyor hem de hızla. Bir yandan imar çalışmaları sürerken diğer yandan bu tip konularda gündemde. Fakat tek bir kurumun keyfiyetine kalmış vaziyette herkes. Ey karayolları ne olacak şimdi? Kalkta söylediğim yola bir göz at. Bahçeşehir kolejinin önünde bir otobüs durağı. Ama cep yok çünkü yapılmamış. Yapılan yerler var ama burada yapılmamış. Şoföre soruyorum. Cevap abi korkuyoruz cep olmadı mı diyor. Size bir senaryo. Otobüs kampüsten ve Muradiye'den yüklenmiş durumda ve bu durağa geliyor. Duruyor. Yolcu alacak. Diyelim ki arkadan bir TIR kaptırmış geliyor. İkaz sarı ışıklar yok. Kavşakta ışıklarda yok. TIR şoförü geliyorum diye cep telefonu ile konuşuyor ve dalgın bir an önce varacak. Sol şerit dolu. Durakta otobüs var. Eyvah. Son anda fark ediyor. Sola da kaçamıyor. Çarpışmanın momentumunu düşünebiliyor musunuz? M1+M2. Yani iki aracın kütlelerinin toplamı sonucu ortaya çıkan güç. Hangi araç nereye savrulur bilinmez. Okulun içine bile girebilir. Araçları geçtim ya içindeki insanlar. Benzer bir olay az ilerideki sanayi kavşağında da yaşanabilir. Dorsesi açıkta kalmış TIR. Tam orta göbekte. Yine hızla gelen bir araç. Şoför cep telefonu ile mesaj çekiyor. Son anda farkına varıyor. Yine aynı momentum. Ya insanlar. Gerçi hataları hep insanlar yapar. Gelip yeri tespit edip sinyalizasyon koymamakta bir hatadır. Yerinde müdahale şarttır.   Bu yol kesimindeki kavşaklarda yola çıkmak isteyen bir sürü TIR ve kamyona rastlıyorum. Otoyoldan veya sanayiden anayola çıkmak için bekleyen bazen onlarca kamyon oluyor. Bir gün gördüm ki otoyol kavşağı tepesine kadar dolmuş. Otuz saniyelik bir ışık hepsini boşaltır. Hele yeşil dalga uygularsanız ki anayolu da tıkatmazsınız. Biliyorsunuz ki yeşil dalga belli hızda gittiğinizde hep yeşil ışığa rastlama sistemidir. Sonuçta hızlı gelen bir trafiği yavaşlatır. İnsanları daha dikkatli olmalarını sağlar. Yüksek ışık yayan sinyalizasyonlar her zaman görsel efekt sağlar.   İşte böyle sayın okurlar ve değerli karayolları yetkilileri. Gaza basma ayarı olmayan ve kavşağa girerken ayağını frene koyacak yerde gaza basan bir toplumda bu ve benzeri olayların yaşanması an meselesi. Zaten zorlular insanları dikkatsiz ve dalgın yapar. Bunu göz önünde bulundurmak gerekir. Bu nedenle geçen araç sayılarını sayacak yerde olan trafiğin hızını ve insan faktörünü de hesaplamak gerekecektir.  Hele sanayi, konut ve okulların iç içe geçtikleri yerlerde. Karayollarının duymasını veya ısrarla duyurulmasını istemekteyiz.   Saygılarımla...
Ekleme Tarihi: 21 Ekim 2015 - Çarşamba
Mehmet ÇELİKEL

KARAYOLLARINA İKAZ : ACİL MÜDAHALE...

  Tam üçüncü kez yazıyorum. Olması gerekli olan bir konu. İki defa yazdıktan sonra araştırdım, danıştım, sorguladım, neler olduğunu anladım ve son kez uyarıda bulunmayı bir yurttaşlık görevi olarak bildim. Konu 2. TOKİ ile Muradiye arasındaki tehlike kusan yol. Manisa Menemen yolu. Bunu ilk önce kime ait olduğunu öğrendim. Karayolları. Bu karayollarının malı. Ama müdahale etmiyor. Neden? Şimdi bununla ilgili irdeleme yapalım birlikte.

  Yol evet karayollarının malı. Enteresan olan şu ki onlardan başkası müdahale edemiyor. Kendi ekipleri gelecek ve saniyede şu kadar araç geçecek, daha sonra buraya sinyalizasyon takılıp takılamayacağı  kararlaştırılacakmış yetkililer. Dostum eski Muradiye belediye başkanı belki yirmi kere aradım diyor. Gelin burası çok yoğun. Cevap bile vermemişler. Sanayi çıkışında okullar var ve müdürleri kaç kere belediyeye ve karayollarına baş vurmuşlar, yine cevap yok.  Şöyle ki benden tekrar rica ettiler yazar mısınız diye. Ama haklılar. Tekrar yazıyorum ve bu yazımı karayollarına atfediyorum. Gelinip bakılması gerekiyor. Bugün ise bir emniyet müdürü arkadaşım trafik şubede biri ile konuştu. Cevap bizle alakalı değil uyarıyoruz ama gelen giden yok cevabı geldi. Sonuçta bu konu karayollarına ait.

  Manisa büyüyor hem de hızla. Bir yandan imar çalışmaları sürerken diğer yandan bu tip konularda gündemde. Fakat tek bir kurumun keyfiyetine kalmış vaziyette herkes. Ey karayolları ne olacak şimdi? Kalkta söylediğim yola bir göz at. Bahçeşehir kolejinin önünde bir otobüs durağı. Ama cep yok çünkü yapılmamış. Yapılan yerler var ama burada yapılmamış. Şoföre soruyorum. Cevap abi korkuyoruz cep olmadı mı diyor. Size bir senaryo. Otobüs kampüsten ve Muradiye'den yüklenmiş durumda ve bu durağa geliyor. Duruyor. Yolcu alacak. Diyelim ki arkadan bir TIR kaptırmış geliyor. İkaz sarı ışıklar yok. Kavşakta ışıklarda yok. TIR şoförü geliyorum diye cep telefonu ile konuşuyor ve dalgın bir an önce varacak. Sol şerit dolu. Durakta otobüs var. Eyvah. Son anda fark ediyor. Sola da kaçamıyor. Çarpışmanın momentumunu düşünebiliyor musunuz? M1+M2. Yani iki aracın kütlelerinin toplamı sonucu ortaya çıkan güç. Hangi araç nereye savrulur bilinmez. Okulun içine bile girebilir. Araçları geçtim ya içindeki insanlar. Benzer bir olay az ilerideki sanayi kavşağında da yaşanabilir. Dorsesi açıkta kalmış TIR. Tam orta göbekte. Yine hızla gelen bir araç. Şoför cep telefonu ile mesaj çekiyor. Son anda farkına varıyor. Yine aynı momentum. Ya insanlar. Gerçi hataları hep insanlar yapar. Gelip yeri tespit edip sinyalizasyon koymamakta bir hatadır. Yerinde müdahale şarttır.

  Bu yol kesimindeki kavşaklarda yola çıkmak isteyen bir sürü TIR ve kamyona rastlıyorum. Otoyoldan veya sanayiden anayola çıkmak için bekleyen bazen onlarca kamyon oluyor. Bir gün gördüm ki otoyol kavşağı tepesine kadar dolmuş. Otuz saniyelik bir ışık hepsini boşaltır. Hele yeşil dalga uygularsanız ki anayolu da tıkatmazsınız. Biliyorsunuz ki yeşil dalga belli hızda gittiğinizde hep yeşil ışığa rastlama sistemidir. Sonuçta hızlı gelen bir trafiği yavaşlatır. İnsanları daha dikkatli olmalarını sağlar. Yüksek ışık yayan sinyalizasyonlar her zaman görsel efekt sağlar.

  İşte böyle sayın okurlar ve değerli karayolları yetkilileri. Gaza basma ayarı olmayan ve kavşağa girerken ayağını frene koyacak yerde gaza basan bir toplumda bu ve benzeri olayların yaşanması an meselesi. Zaten zorlular insanları dikkatsiz ve dalgın yapar. Bunu göz önünde bulundurmak gerekir. Bu nedenle geçen araç sayılarını sayacak yerde olan trafiğin hızını ve insan faktörünü de hesaplamak gerekecektir.  Hele sanayi, konut ve okulların iç içe geçtikleri yerlerde. Karayollarının duymasını veya ısrarla duyurulmasını istemekteyiz.

  Saygılarımla...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.