KİTAP OKUMAYA DAİR...

Okumak Kur’an’ın ilk emri. İKRA. Kitap okumak toplumun daha bilinçlenmesini ve daha iyi analizler yapabilmesini sağlar. Merak okumayı özendiriyor kesinlikle. Evvelki yıllarda kitap fiyatları çok yüksek olduğu için piyasaya korsan kitaplar çıkıyordu. Artık fiyatları günümüz ortamında çok yüksek değil. Özellikle internet üzerinden alırsanız daha cazip bir hale geliyor. Bu nedenle çok okuyan kişiler bu yolu tercih ediyor. Bunun için birçok internet firması var. Hatta sahaflar da mevcut. Yani eski kitap satanlar. Baskısı olmayan kitabı burada 2. el olarak bulabiliyorsunuz.

Okumayı özendirmek gerek. Her konuda birçok kitap mevcut. Aslında batıya göre bizdeki kitap basımı hala az. Mesela bazı yazarların çevrilmemiş birçok eseri var. Geçenlerde aldığım bir kitabın yazarının daha çevrilmemiş birçok kitabı olduğunu gördüm. Elbette bir ticaret konusu. Ama gerçekten de eser olarak bile hala gerideyiz. Bu hele Osmanlı’nın son döneminde hemen hiç gibiydi. Cumhuriyet ile okur yazar sayısı çok arttı. Ama hala hem okumakta hem de eserde tam olgunluğa ulaşamadık. Ancak kitap fuarları ve kitap sergileri teşvik edici olmaya devam ediyor. Üstelik bu fuarlarda fiyat iskontoları oldukça çok oluyor. Geçtiğimiz İzmir Kitap Fuarı’nda birçok okul fuarı gezmeye ve alışveriş yapmaya gelmiş. Koca alanda yürümekte zorluk çektim. Ama dehşet hoşuma gitti. Çocuklardaki o coşkuyu görmenizi isterdim. Şu konuda eminim ki gelecek nesil şimdikinden daha çok kitap okuyacak. Çünkü seviyorlar.

Babam bir kitap kurdu idi. Neredeyse tüm batı klasiklerini okumuştu. Adı üniversitede klasikçiye çıkmıştı. Ayrıca polisiye roman ve doğu klasiğini de okumuştu. Baştan sona Mesnevi’yi okumuştu. Ayrıca derdi ki batı klasiklerinde birçok eser var ama iki eser var ki okunması gerek derdi. Biri Sefiller yani Victor Hugo, diğeri de Harp ve Sulh yani Lev Tolstoy. Bir devrin romanı derdi. Biri Fransız İhtilalini, diğeri ise Napolyon devrini anlatır derdi. Gerçekten de bu eserlerde insanın öğreneceği o kadar çok şey var ki. Mesela bir gün İstanbul da gezerken kitapçıdan bir kitap aldı ve bunu okuman gerek dedi. Cyrano de Bergerac. Romantizmin anlatısı derdi. Ben gerçekten hala elime aldığımda belli yerlerini tekrar okurum. Mesela Hamlet i iki kere okudum. Bazı kitaplar bir kere okumakla anlaşılmıyor.

Bugün bazı romanların yazılması bile çok zor. Çünkü ciddi bir çalışma ve araştırma gerektiriyor. Mesela bazı kitapları okuyup kuantum fiziğinin ne olduğunu öğrendim. Bazı romanlarda tarih bilgim daha da arttı. Bunun yanında felsefe ve fizik kitapları da okudum. Yani ilgimi çeken ve elime geçen tüm kitapları okudum. Bunu özellikle belli bir zaman ayırarak yaptım. Enteresandır ki bazısı yanında gürültü de olsa okuduğunu anlar. Ben okurken gürültüden hiç mi hiç hoşlanmam. Bugün bir bahane vakit bulamıyoruzdur. Doğru. Telefonla oynamak ve televizyon seyretmek daha önemli insanlar için. Aslında her gün 20 sayfa okusak, haftada 140 sayfa, ayda 560 sayfa yapar. Bir kitap. Yaşar Nuri hoca bir gün televizyonda 10 günde 3000 sayfa okuduğunu söylemişti. Atatürk hayatı boyunca 7000 cilt kitap okumuş. Hem de yoklukta. Biri bana ne olacak okunur dedi. Dalga geçiyor sandım. Kitap var 200 sayfa, kitap var 2000 sayfa.

Okumak zihni açar ve hayal gücünü kuvvetlendirir. Daha rasyonel düşünmeye, kişileri daha iyi tanımaya ve daha çok doğru analiz yapabilmeyi sağlar. Okurken olayları aklınızda hayal edersiniz. Bilimsel bir eserde anlatılanları anlamak için beyninizi zorlarsınız ve hatta yazarak okursunuz. Kısacası akıl ve bilinç eğitiminiz artar ve akılcı ve doğru karar verme yetiniz yükselir. Olayları daha iyi analiz edersiniz. Okumak bir milletin olmazsa olmazıdır. Kendi kaynaklarınızı kendiniz yaratırsınız. İyi okumalar. Asla bırakmayın.

Saygılarımla...