Mehmet ÇELİKEL
Köşe Yazarı
Mehmet ÇELİKEL
 

MANİSA DA TRAFİK: IŞIKLAR, KAVŞAKLAR VE SORUNLAR....

Manisa denilince her gün artan bir trafik kumkuması akla gelmeli. Yoğunluk her geçen gün artıyor. Belli yerlerde ise trafiği karıştıran trafik ışıkları. Her geçen gün daha fazla ışıklara ihtiyaç olduğu halde bazı mekanlara lüzumsuz ışık konuyor bence. Ayrıca ışık olsa da çözülemeyen yerler de var. karmaşayı çözmek yerine körüklüyor. Trafiğin düzenlenmesi kadar ekonomik boyutları da düşünmek gerekiyor. Şöyle ki araçların ışıklarda beklemeleri ve kalkıp hızlanmaları sürecinde daha fazla yakıt tükettikleri biliniyor. Siz trafiği düzenleyin ama bilindiği gibi enerji ülkemizde ithal bir konu. Yani paralar dışarı gidiyor. Beş yerine on liralık yakıt harcanırsa bu lüzumsuz tüketim oluyor. Hani bir dizide vardır ki kırmızı ışıkta beklerken adamın danışmanı bir hesap çıkarır. Der ki işte şu kadar ışık var ve bu kadar süre bekliyorlar ve tahmine göre şu kadar arabadan yılda bu kadar milyarlık yakıt boşa akıyor deyince adam doğru yahu der  ve şoföre bas gaza başlarım kırmızısına diye emir verir. Şimdi bu kanunlara uymasa da fikren doğrudur. Yani trafik ışıklarının trafiği düzenlediği kadar ekonomiye götürüsü de vardır. Bu nedenle nerede gerekli nerede gereksiz tespit etmek gerekir. Ha neden bu konuya değindim çünkü şehirde öyle yerler var ki kesin müdahale edilmesi gerekiyor. Mesela bence Sultan Cami kavşağındaki ışıklar çok gereksiz. Bu kavşaktan 30 yıldır geçerim ve hiç kaza görmedim. Ama şimdi 3-5 tane ışık yüzünden kavşakta tıkanıyor, millette birbiri ile kavga ediyor. Araçların sıralanacağı bir düzlem olmadığı için Çarşı bulvarına dönecek yere düz gidecek geliyor. Arkana dönecek geldi mi kıyameti koparıyor. Bilirsiniz bizim millet telaşçıdır. Nereye yetişecek hiç çözemedim ama durum böyle. Trafik bu kavşakta allak bullak. Mesela çevreyolu Turgutlu kavşağı yani yeni otogar kavşağı. Hele yazın yazlıkçılar veya tatilciler için sıkıntı. Yaklaşık 5 km'lik bir kuyruk vardı İstanbul yönüne. Dayanamadım emniyetten arkadaşı aradım. Çünkü direkt müdahale gerekliydi. Ekip gerekiyordu. Burası alt-üst geçit istiyor.  Şehirde bu gibi çok noktalar var. Ama Sultanönü liste başı. Devlet hastanesinin orası üst geçit istiyor. Kavşak bir karmaşa. Tren barikatları kapandı mı kanlı feryat. Ambulans bağırıyor ama nafile. Bazen bir çekici geçiyor dalga geçer gibi. Bunu daha evvelde belirtmiştim. Perşembe günü pazarın dış tarafı yani anayol tehlike kusuyor. İstanbul yolunun pazar yüzünden durduğunu gördüm. Hızla gelinen bir yolda dehşetli tehlike var. zincirleme kaza tehlikesi içeriyor özellikle perşembe günleri. Mesela bir tehlike de Menemen yolu. Şimdi şikayet gibi olacak ama özellikle MASKİ'nin araçları uçacak gibi gidiyor. Yeni arabalar ve basınca gidiyor tabi ama kavşağa girerken insan biraz hız keser ama tam gaz devam. Yavaş gidenine rastlamadım bu yolda. Tabi kontroller de gerekiyor. Gereksiz trafik ışıkları kadar aşırı gerekli trafik denetimleri de şart. Ne gibi mesela. Hız kontrol gibi mesela. Bazı yollar iniş kalkış pisti misali kullanılıyor. Organize sanayinin son kısımlarındaki yollar test pisti gibi. Sürat gerekli olan yerde yapılır. Olmadık yerde değil. Ama şehir içindeki en büyük sıkıntı da seri araç kullanımının olmaması. Yani ışık yeşile dönünce direksiyon başındakinin uykuda olması. Ne kadar seri olursak o kadar kolay boşaltırız trafiği. Süzülerek giden ve adamı sinir eden sürücülerde mevcut. Arkasındakine saygısı olmayan sürücüler topluluğu. Trafiğe aşırı zarar veriyorlar. 20 saniye ışık yeşil yanıyor 10 yerine 5 araç bu tip insanlardan dolayı geçemiyor. Yeşile dönünce hemen sinyal noktası terk edilecek. Tabi yolu tarla gibi kullanan yayalarda bu seriliği negatif etkiliyor. Çözüm müdahil olmak ve uyarmak. Gereksiz ışıkları kapatmak ama gerekli yerlere koymak. Mesela perşembe pazarının ortaya tünelden çıkmadan ve çıkarken aşırı parlak sarı yanıp sönen ışık ve asfalta tırtık. Biraz daha akışkan bir trafik yaratmak için. Önümüz kış ve her geçen gün araç sayısı artıyor. Bildiğiniz gibi bizim ülkede araç mezarlığı yok. Çöpe atılan araç yok. Ha bire sayı artıyor. Akışkan bir trafik yaratma projesini devreye sokmak gerek. Saygılarımla...  
Ekleme Tarihi: 11 Ağustos 2015 - Salı
Mehmet ÇELİKEL

MANİSA DA TRAFİK: IŞIKLAR, KAVŞAKLAR VE SORUNLAR....

Manisa denilince her gün artan bir trafik kumkuması akla gelmeli. Yoğunluk her geçen gün artıyor. Belli yerlerde ise trafiği karıştıran trafik ışıkları. Her geçen gün daha fazla ışıklara ihtiyaç olduğu halde bazı mekanlara lüzumsuz ışık konuyor bence. Ayrıca ışık olsa da çözülemeyen yerler de var. karmaşayı çözmek yerine körüklüyor.

Trafiğin düzenlenmesi kadar ekonomik boyutları da düşünmek gerekiyor. Şöyle ki araçların ışıklarda beklemeleri ve kalkıp hızlanmaları sürecinde daha fazla yakıt tükettikleri biliniyor. Siz trafiği düzenleyin ama bilindiği gibi enerji ülkemizde ithal bir konu. Yani paralar dışarı gidiyor. Beş yerine on liralık yakıt harcanırsa bu lüzumsuz tüketim oluyor. Hani bir dizide vardır ki kırmızı ışıkta beklerken adamın danışmanı bir hesap çıkarır. Der ki işte şu kadar ışık var ve bu kadar süre bekliyorlar ve tahmine göre şu kadar arabadan yılda bu kadar milyarlık yakıt boşa akıyor deyince adam doğru yahu der  ve şoföre bas gaza başlarım kırmızısına diye emir verir. Şimdi bu kanunlara uymasa da fikren doğrudur. Yani trafik ışıklarının trafiği düzenlediği kadar ekonomiye götürüsü de vardır. Bu nedenle nerede gerekli nerede gereksiz tespit etmek gerekir. Ha neden bu konuya değindim çünkü şehirde öyle yerler var ki kesin müdahale edilmesi gerekiyor. Mesela bence Sultan Cami kavşağındaki ışıklar çok gereksiz. Bu kavşaktan 30 yıldır geçerim ve hiç kaza görmedim. Ama şimdi 3-5 tane ışık yüzünden kavşakta tıkanıyor, millette birbiri ile kavga ediyor. Araçların sıralanacağı bir düzlem olmadığı için Çarşı bulvarına dönecek yere düz gidecek geliyor. Arkana dönecek geldi mi kıyameti koparıyor. Bilirsiniz bizim millet telaşçıdır. Nereye yetişecek hiç çözemedim ama durum böyle. Trafik bu kavşakta allak bullak. Mesela çevreyolu Turgutlu kavşağı yani yeni otogar kavşağı. Hele yazın yazlıkçılar veya tatilciler için sıkıntı. Yaklaşık 5 km'lik bir kuyruk vardı İstanbul yönüne. Dayanamadım emniyetten arkadaşı aradım. Çünkü direkt müdahale gerekliydi. Ekip gerekiyordu. Burası alt-üst geçit istiyor.  Şehirde bu gibi çok noktalar var. Ama Sultanönü liste başı. Devlet hastanesinin orası üst geçit istiyor. Kavşak bir karmaşa. Tren barikatları kapandı mı kanlı feryat. Ambulans bağırıyor ama nafile. Bazen bir çekici geçiyor dalga geçer gibi. Bunu daha evvelde belirtmiştim. Perşembe günü pazarın dış tarafı yani anayol tehlike kusuyor. İstanbul yolunun pazar yüzünden durduğunu gördüm. Hızla gelinen bir yolda dehşetli tehlike var. zincirleme kaza tehlikesi içeriyor özellikle perşembe günleri. Mesela bir tehlike de Menemen yolu. Şimdi şikayet gibi olacak ama özellikle MASKİ'nin araçları uçacak gibi gidiyor. Yeni arabalar ve basınca gidiyor tabi ama kavşağa girerken insan biraz hız keser ama tam gaz devam. Yavaş gidenine rastlamadım bu yolda.

Tabi kontroller de gerekiyor. Gereksiz trafik ışıkları kadar aşırı gerekli trafik denetimleri de şart. Ne gibi mesela. Hız kontrol gibi mesela. Bazı yollar iniş kalkış pisti misali kullanılıyor. Organize sanayinin son kısımlarındaki yollar test pisti gibi. Sürat gerekli olan yerde yapılır. Olmadık yerde değil. Ama şehir içindeki en büyük sıkıntı da seri araç kullanımının olmaması. Yani ışık yeşile dönünce direksiyon başındakinin uykuda olması. Ne kadar seri olursak o kadar kolay boşaltırız trafiği. Süzülerek giden ve adamı sinir eden sürücülerde mevcut. Arkasındakine saygısı olmayan sürücüler topluluğu. Trafiğe aşırı zarar veriyorlar. 20 saniye ışık yeşil yanıyor 10 yerine 5 araç bu tip insanlardan dolayı geçemiyor. Yeşile dönünce hemen sinyal noktası terk edilecek. Tabi yolu tarla gibi kullanan yayalarda bu seriliği negatif etkiliyor.

Çözüm müdahil olmak ve uyarmak. Gereksiz ışıkları kapatmak ama gerekli yerlere koymak. Mesela perşembe pazarının ortaya tünelden çıkmadan ve çıkarken aşırı parlak sarı yanıp sönen ışık ve asfalta tırtık. Biraz daha akışkan bir trafik yaratmak için. Önümüz kış ve her geçen gün araç sayısı artıyor. Bildiğiniz gibi bizim ülkede araç mezarlığı yok. Çöpe atılan araç yok. Ha bire sayı artıyor. Akışkan bir trafik yaratma projesini devreye sokmak gerek.

Saygılarımla...

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.