Mehmet ÇELİKEL
Köşe Yazarı
Mehmet ÇELİKEL
 

MİLLETE VE DEVLETE DAİR...

Cihan imparatorluğu idi Osmanlı. Yakın tarihte onun kadar uzun süre hüküm süren bir devlet hemen hemen hiç yok. Osmanlıyı yanlış fikirler, yanlış kişiler batırdı. İsmet Paşa'nın dediği gibi Osmanlıyı öldürdüler. Tabii ki dış mihraklar. Buna izin verildi. Ve daha sonra yeni fikir ortaya atıldı. Çok büyük bir fikir. Türkiye Cumhuriyeti. İsmet Paşa'nın dediği gibi bize yeni fikirler gerekti. Mustafa Kemal Paşa'nın dediği gibi akıl bizde vardı. Paşa o aklı kullandı ve arkadaşları ile birlikte yeni fikri tesis etti. Modern bir toplum oluşmaya başladı.   Devlet bir fikirdir. Ve millet tarafından oluşturulup desteklenir. Milli duygularda başta gelir. Aslında bir inançtır da. Samsun'a çıkarken Bandırma vapurunu durdurup arar İngilizler. Mustafa Kemal Paşa ise güvertede beklerken boğazın ilerisinde demirlemiş zırhlılara bakar. Hatıratlarında şöyle der: Bu batılılar madenden, çelikten başka bir şey bilmez. Ama asıl önemli olan bir inanç, bir fikirdir. Bundan anlamıyorlar. Bildikleri tek şey silah çelik. Bunu güç sayıyorlar. İşte Paşa böyle düşünüyordu ve birkaç sene içinde düşündüklerini gerçekleştirdi. Daha sonrada ekonomide çok büyük gelişmeler elde edildi. 1940'lı yıllarda ekonomimiz neredeyse yüzde 80'e yakın ihracat fazlası vermiştir. Bazı malların üretimi 3-4 kat artmıştır. Pamuklu ithal eden bir millet pamuklu ihraç eder durumuna gelmiştir. Ayrı bir inceleme konusu ve örnek alınacak bir çalışma örneği.   Devlet kavramı millet için vardır. Millet olmazsa devlet nasıl olur. Olamaz. Devlet milletin oluşturduğu bir gövdedir. Bir fikirdir ve bu milletin içinden çıkar. Bu fikrin içinde bölümlemeler olabilir, tartışmalar olabilir, parti ve dernekler olabilir. Milli birliği örselemedikçe her türlü fikir ortaya atılabilir. Dikkat edin milli birlik tahrip edilmeyecek. Bunların toplamı devlet fikridir. Ve bu fikir elbette cumhuriyet düzeni içinde olmalıdır. Neden mi? Çünkü kişi hak ve hürriyetinin bir önemi vardır. Tabi kanunlar ve nizamlar çerçevesinde. Kanun ve nizamlar milletin daha adil ve düzenli yaşaması için vardır. Eğer kısaca yasaları öne sürmezsek ortada kaos olur. Herkes her istediğini yapar. Bu zamanda millet içinde kargaşa oluşur. Bu nedenle devlet fikri yasalarla korunur. Uyulması gereken yasalara uymak milletin kendi mutluğu için gereklidir.   Efendim iyide bu yasalarda hata olmaz mı? Olabilir ve duruma göre tadilat yapılır, düzenlenir. Hani Atatürk'ün yanlış anlaşılan bir lafı gibi: Gökten indiği sanılan kitaplarla mı bu ülkeyi idare edeceğiz? Bu laf doğrudur. Çünkü gökten inen kitaplar dogmatiktir. Değiştirilemez. Sabittir. Sanılan lafı hep tartışılmıştır. Ama işin asıl boyutu bunların sabit olmasıdır. Ama bir devletin anayasası çağa, tarihe göre değiştirilebilir. Ama bu dogmatik kitapları değiştiremezsiniz. Ancak faydalanabilirsiniz. Bu dogma kitaplar size fikir verir ve yön gösterir. Asıl yasaları sizler tesis edeceksiniz. Mesela Türk Medeni Kanunu'nun bir kısmı şeri yasalardan fikir alınarak yapılmıştır. Çünkü Kuran en başta adalet ve kişi haklarından bahseder.   Türk toplumu nevi şahsına münhasır bir toplum. Bir eşi daha dünyada yok. Millet olarak sakin değiliz ama devletimize saygılıyız. Soğuk bir toplum değiliz. Millet olarak yardımı severiz ki bazen başımız derde girer. Devlete varsa borcumuza sadığız. Paramız yoksa bile ödemek için gayret ederiz. Ama yoksa ödeyemeyiz. Kahve bitsin şikayet etmeyiz çay içeriz. Filtreli sigara bitsin filtresiz içeriz. Kısacası şımarık bir toplum değiliz. Ama bal gibi benciliz. Zaten bencilliği aşsak neler olmayız. Trafikte bile sen geçcen ben geçcem kavgası yaparız. Hatta kaza yapmak pahasına çekişiriz. Ama yaşlıya saygılıyız. Çocukları çok severiz. Üreyen bir toplumuz ve Mustafa Kemal Atatürk'ün verdiği ilkelerden ayrılmadan yola devam etmeye ant içmişizdir. Devlete saygılıyız. Eleştiririz, kızarız ama onsuzda yapamayız çünkü devlet biziz. Yani kamuyuz, milletiz. Bu nedenle devletimizin de milletini düşünmesini isteriz. Bir baba gibi ilgi isteriz ama ilgilenmezse de sesimizi çıkarmayız. Ama devletimize, milletimize ve topraklarımıza yan gözle bakılırsa işte o zaman öfkemiz dinmez. Hemen kenetleniriz. İşte o an karşıdakine acırım. Türkün öfkesi yamandır. İlelebet payidar kalalım Paşam. Saygılarımla...    
Ekleme Tarihi: 11 Mart 2018 - Pazar
Mehmet ÇELİKEL

MİLLETE VE DEVLETE DAİR...

Cihan imparatorluğu idi Osmanlı. Yakın tarihte onun kadar uzun süre hüküm süren bir devlet hemen hemen hiç yok. Osmanlıyı yanlış fikirler, yanlış kişiler batırdı. İsmet Paşa'nın dediği gibi Osmanlıyı öldürdüler. Tabii ki dış mihraklar. Buna izin verildi. Ve daha sonra yeni fikir ortaya atıldı. Çok büyük bir fikir. Türkiye Cumhuriyeti. İsmet Paşa'nın dediği gibi bize yeni fikirler gerekti. Mustafa Kemal Paşa'nın dediği gibi akıl bizde vardı. Paşa o aklı kullandı ve arkadaşları ile birlikte yeni fikri tesis etti. Modern bir toplum oluşmaya başladı.
 
Devlet bir fikirdir. Ve millet tarafından oluşturulup desteklenir. Milli duygularda başta gelir. Aslında bir inançtır da. Samsun'a çıkarken Bandırma vapurunu durdurup arar İngilizler. Mustafa Kemal Paşa ise güvertede beklerken boğazın ilerisinde demirlemiş zırhlılara bakar. Hatıratlarında şöyle der: Bu batılılar madenden, çelikten başka bir şey bilmez. Ama asıl önemli olan bir inanç, bir fikirdir. Bundan anlamıyorlar. Bildikleri tek şey silah çelik. Bunu güç sayıyorlar. İşte Paşa böyle düşünüyordu ve birkaç sene içinde düşündüklerini gerçekleştirdi. Daha sonrada ekonomide çok büyük gelişmeler elde edildi. 1940'lı yıllarda ekonomimiz neredeyse yüzde 80'e yakın ihracat fazlası vermiştir. Bazı malların üretimi 3-4 kat artmıştır. Pamuklu ithal eden bir millet pamuklu ihraç eder durumuna gelmiştir. Ayrı bir inceleme konusu ve örnek alınacak bir çalışma örneği.
 
Devlet kavramı millet için vardır. Millet olmazsa devlet nasıl olur. Olamaz. Devlet milletin oluşturduğu bir gövdedir. Bir fikirdir ve bu milletin içinden çıkar. Bu fikrin içinde bölümlemeler olabilir, tartışmalar olabilir, parti ve dernekler olabilir. Milli birliği örselemedikçe her türlü fikir ortaya atılabilir. Dikkat edin milli birlik tahrip edilmeyecek. Bunların toplamı devlet fikridir. Ve bu fikir elbette cumhuriyet düzeni içinde olmalıdır. Neden mi? Çünkü kişi hak ve hürriyetinin bir önemi vardır. Tabi kanunlar ve nizamlar çerçevesinde. Kanun ve nizamlar milletin daha adil ve düzenli yaşaması için vardır. Eğer kısaca yasaları öne sürmezsek ortada kaos olur. Herkes her istediğini yapar. Bu zamanda millet içinde kargaşa oluşur. Bu nedenle devlet fikri yasalarla korunur. Uyulması gereken yasalara uymak milletin kendi mutluğu için gereklidir.
 
Efendim iyide bu yasalarda hata olmaz mı? Olabilir ve duruma göre tadilat yapılır, düzenlenir. Hani Atatürk'ün yanlış anlaşılan bir lafı gibi: Gökten indiği sanılan kitaplarla mı bu ülkeyi idare edeceğiz? Bu laf doğrudur. Çünkü gökten inen kitaplar dogmatiktir. Değiştirilemez. Sabittir. Sanılan lafı hep tartışılmıştır. Ama işin asıl boyutu bunların sabit olmasıdır. Ama bir devletin anayasası çağa, tarihe göre değiştirilebilir. Ama bu dogmatik kitapları değiştiremezsiniz. Ancak faydalanabilirsiniz. Bu dogma kitaplar size fikir verir ve yön gösterir. Asıl yasaları sizler tesis edeceksiniz. Mesela Türk Medeni Kanunu'nun bir kısmı şeri yasalardan fikir alınarak yapılmıştır. Çünkü Kuran en başta adalet ve kişi haklarından bahseder.
 
Türk toplumu nevi şahsına münhasır bir toplum. Bir eşi daha dünyada yok. Millet olarak sakin değiliz ama devletimize saygılıyız. Soğuk bir toplum değiliz. Millet olarak yardımı severiz ki bazen başımız derde girer. Devlete varsa borcumuza sadığız. Paramız yoksa bile ödemek için gayret ederiz. Ama yoksa ödeyemeyiz. Kahve bitsin şikayet etmeyiz çay içeriz. Filtreli sigara bitsin filtresiz içeriz. Kısacası şımarık bir toplum değiliz. Ama bal gibi benciliz. Zaten bencilliği aşsak neler olmayız. Trafikte bile sen geçcen ben geçcem kavgası yaparız. Hatta kaza yapmak pahasına çekişiriz. Ama yaşlıya saygılıyız. Çocukları çok severiz. Üreyen bir toplumuz ve Mustafa Kemal Atatürk'ün verdiği ilkelerden ayrılmadan yola devam etmeye ant içmişizdir. Devlete saygılıyız. Eleştiririz, kızarız ama onsuzda yapamayız çünkü devlet biziz. Yani kamuyuz, milletiz. Bu nedenle devletimizin de milletini düşünmesini isteriz. Bir baba gibi ilgi isteriz ama ilgilenmezse de sesimizi çıkarmayız. Ama devletimize, milletimize ve topraklarımıza yan gözle bakılırsa işte o zaman öfkemiz dinmez. Hemen kenetleniriz. İşte o an karşıdakine acırım. Türkün öfkesi yamandır. İlelebet payidar kalalım Paşam.
Saygılarımla...
 
 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.