Mehmet ÇELİKEL
Köşe Yazarı
Mehmet ÇELİKEL
 

MORİS ŞİNASİ AĞAÇ KESİM BÖLGESİ....

Yıllar alıyor. Gelişmiş ülkelerde dokunmak bile yasak. Doğadaki en kutsal obje. Havayı temizler, sıcak yaz günlerinde gölgelik olur, yağmurlarda şemsiye. Altında oturmaya doyamazsınız. Hele birde yıllanmışsa. Ağaç bu dünyada insan ciğeri gibidir. O da hava alır verir. Gündüz güneş ışığı ile birlikte oksijen yayar ki siz kendinizi daha enerjik hissedesiniz diye. Geceleri de karbon dioksit verir ki uykunuz gelsin diye. Sakinleşin diye. Doğadaki her şeyi içinde barındırır. Ama biz onları sorgusuzca keseriz. Ne o bina yapılacak veya başka saçma sapan konular için.   Bütün Manisa halkının dilinde ki bu böyle bilinsin. Sordukları tek şey: Neden kıydılar bu ağaçlara? Gerekli miydi ? Böyle bir uygulamada neden halka danışılmaz. Evet. Yoldan geçene sorun  bakalım biz bu ağaçları keseceğiz. Size neden diyeceklerdir. Cevabını bina yapacağız ise bak ne cevap alacaksınız. Tahmin bile edemiyorum. Belediyeler Manisa'da vızır vızır yeşil alan ararlarken bu ağaçlar kesiliyor. Bunun müsebbibi kimdir. Lütfen bir açıklama yapılsın. Ama özür kabahatten büyük olmasın. Efendim yerine yenileri dikilecek. 80 yıllık mı? O ağaçlar en az o kadar dı. Yazık olmuş.   Bu tip işlerde binadan evvel ağaç düşünülür. Eğer binayı tehdit eden dalları varsa binanın yeri değiştirilir. Batı da düşünce budur. Çünkü bine cansızdır ama ağaç canlıdır. Ayrıca başkaca uygulamalarda yapılabilir tabii ki. Mesela alan dardır bu alanı genişletmek yerine dikine bina dikersiniz. Yani 7 kat yerine 15 kat. Alan yine büyür. Kalıp hacmi ne düşünülüyorsa o hacme göre çok şekil bulabilirsiniz. Ayakkabıda hacim bellidir kalıp ince uzun olursa yatık olur. Küt yüksek olursa daha dik olur. Ama hacim aynıdır. 43 numara. Sizde bir bina yapacaksınız ama 10.000 m2 yer kapatacaksınız. O ağaçları kesmek yerine yüksekliği arttırarak bu amaca ulaşabilirsiniz. Efendim kanunlar buna müsaade etmiyor. Hiçbir kanun size canlıyı imha edin demez veya diyemez. Yani ağaçları idam etmek demek oluyor bu. Efendim şehrin dokusu bozulur. Hiçbir doku bir ağaçtan daha mükemmel olamaz. Size hiç kimse doğal dokuyu tahrip edin demez. Binayı nasıl yaparsan yap ama doğal doku kalacak. Hele hele şimdilerde özel teknikle ağaçların yerleri değiştirilebiliyor ise.   Merkezefendi Hastanesi inşaatı da aynı sorundan muzdarip. Daha yüksek bir bina yapılıp doğa daha az tahrip olabilirdi. Bilmiyorum ama inşallah öyledir, yer değiştirme teknolojisini uygulamaktadırlar. Ama ağaçlar köklendi ise çok büyük günah. Benim bildiğim 18 dönüm civarında bir alan orası. Muhteşem bir hastane yapılıyor. Ama doğal dokuya dokunuldu mu insan olmasa da olanla idare ederdik diyor. Çünkü bir bina her ne olursa olsun 2-3 yılda bitiyor. Ama bir ağaç yıllar boyu büyümüyor. Çocuk hastanesinin oradaki ağaçlar en az 80 yıllık. Bunu kestiren zihniyetler 80 yıl daha beklesin o zaman.   1970 yılların başında ben daha ilkokulda iken Manisa-İzmir yolundaki ormanlık alan yandı. Sonra yeniden dikildi. Bakıldı. İlgilenildi ve ormanlık alan oluştu. Hesap edin kaç yıl geçmiş. En az 45 yıl. Şimdi yağmuru Manisa'ya taşıyan ve yeraltı sularının oluşturan o orman. Efendim biz 3-5 ağaç kestik. Ne var bunda. 1 tanesini bile kesemezsiniz. Hele 70-80 yıllıksa. Paris'te şehir içinde gördüğüm çınar ağaçları 350 yıllıktı. Hadi kesin bakalım bir tanesini.   Esef duydum ve çok üzüldüm. Umarım bir daha böyle bir hata yapılmaz. Ama kesilen ağaçları geri getirmek mümkün değil. Her yeri kel bırakmak bize özgü Bir şey olsa gerek. Lüzumlu lüzumsuz yıkar geçeriz. Ağaçları keseriz. Sonrada vah deriz. Ne biçim kişileriz. Saygılarımla...  
Ekleme Tarihi: 04 Eylül 2016 - Pazar
Mehmet ÇELİKEL

MORİS ŞİNASİ AĞAÇ KESİM BÖLGESİ....

Yıllar alıyor. Gelişmiş ülkelerde dokunmak bile yasak. Doğadaki en kutsal obje. Havayı temizler, sıcak yaz günlerinde gölgelik olur, yağmurlarda şemsiye. Altında oturmaya doyamazsınız. Hele birde yıllanmışsa. Ağaç bu dünyada insan ciğeri gibidir. O da hava alır verir. Gündüz güneş ışığı ile birlikte oksijen yayar ki siz kendinizi daha enerjik hissedesiniz diye. Geceleri de karbon dioksit verir ki uykunuz gelsin diye. Sakinleşin diye. Doğadaki her şeyi içinde barındırır. Ama biz onları sorgusuzca keseriz. Ne o bina yapılacak veya başka saçma sapan konular için.
 
Bütün Manisa halkının dilinde ki bu böyle bilinsin. Sordukları tek şey: Neden kıydılar bu ağaçlara? Gerekli miydi ? Böyle bir uygulamada neden halka danışılmaz. Evet. Yoldan geçene sorun  bakalım biz bu ağaçları keseceğiz. Size neden diyeceklerdir. Cevabını bina yapacağız ise bak ne cevap alacaksınız. Tahmin bile edemiyorum. Belediyeler Manisa'da vızır vızır yeşil alan ararlarken bu ağaçlar kesiliyor. Bunun müsebbibi kimdir. Lütfen bir açıklama yapılsın. Ama özür kabahatten büyük olmasın. Efendim yerine yenileri dikilecek. 80 yıllık mı? O ağaçlar en az o kadar dı. Yazık olmuş.
 
Bu tip işlerde binadan evvel ağaç düşünülür. Eğer binayı tehdit eden dalları varsa binanın yeri değiştirilir. Batı da düşünce budur. Çünkü bine cansızdır ama ağaç canlıdır. Ayrıca başkaca uygulamalarda yapılabilir tabii ki. Mesela alan dardır bu alanı genişletmek yerine dikine bina dikersiniz. Yani 7 kat yerine 15 kat. Alan yine büyür. Kalıp hacmi ne düşünülüyorsa o hacme göre çok şekil bulabilirsiniz. Ayakkabıda hacim bellidir kalıp ince uzun olursa yatık olur. Küt yüksek olursa daha dik olur. Ama hacim aynıdır. 43 numara. Sizde bir bina yapacaksınız ama 10.000 m2 yer kapatacaksınız. O ağaçları kesmek yerine yüksekliği arttırarak bu amaca ulaşabilirsiniz. Efendim kanunlar buna müsaade etmiyor. Hiçbir kanun size canlıyı imha edin demez veya diyemez. Yani ağaçları idam etmek demek oluyor bu. Efendim şehrin dokusu bozulur. Hiçbir doku bir ağaçtan daha mükemmel olamaz. Size hiç kimse doğal dokuyu tahrip edin demez. Binayı nasıl yaparsan yap ama doğal doku kalacak. Hele hele şimdilerde özel teknikle ağaçların yerleri değiştirilebiliyor ise.
 
Merkezefendi Hastanesi inşaatı da aynı sorundan muzdarip. Daha yüksek bir bina yapılıp doğa daha az tahrip olabilirdi. Bilmiyorum ama inşallah öyledir, yer değiştirme teknolojisini uygulamaktadırlar. Ama ağaçlar köklendi ise çok büyük günah. Benim bildiğim 18 dönüm civarında bir alan orası. Muhteşem bir hastane yapılıyor. Ama doğal dokuya dokunuldu mu insan olmasa da olanla idare ederdik diyor. Çünkü bir bina her ne olursa olsun 2-3 yılda bitiyor. Ama bir ağaç yıllar boyu büyümüyor. Çocuk hastanesinin oradaki ağaçlar en az 80 yıllık. Bunu kestiren zihniyetler 80 yıl daha beklesin o zaman.
 
1970 yılların başında ben daha ilkokulda iken Manisa-İzmir yolundaki ormanlık alan yandı. Sonra yeniden dikildi. Bakıldı. İlgilenildi ve ormanlık alan oluştu. Hesap edin kaç yıl geçmiş. En az 45 yıl. Şimdi yağmuru Manisa'ya taşıyan ve yeraltı sularının oluşturan o orman. Efendim biz 3-5 ağaç kestik. Ne var bunda. 1 tanesini bile kesemezsiniz. Hele 70-80 yıllıksa. Paris'te şehir içinde gördüğüm çınar ağaçları 350 yıllıktı. Hadi kesin bakalım bir tanesini.
 
Esef duydum ve çok üzüldüm. Umarım bir daha böyle bir hata yapılmaz. Ama kesilen ağaçları geri getirmek mümkün değil. Her yeri kel bırakmak bize özgü Bir şey olsa gerek. Lüzumlu lüzumsuz yıkar geçeriz. Ağaçları keseriz. Sonrada vah deriz. Ne biçim kişileriz.
Saygılarımla...
 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.