Mehmet ÇELİKEL
Köşe Yazarı
Mehmet ÇELİKEL
 

MUSTAFA KEMAL VE CUMHURİYET...

Cumhuriyet bir fikirdi. Bunu gerçekleştirdi. Özgürlükler ülkesini kurdu ve bir cennet yarattı. Bunu 41 yaşında yaptı. Cumhuriyet ilan edildikten sonra bir akşam Çankaya köşkündeki bir sofrada sordu: Ben size ne demiştim Ruşen Eşref Bey? Cevap şu oldu: Zaferden sonra yönetim şekli cumhuriyet olacak, Latin harfleri kabul edilecek, kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilecek... Kısacası bu konuşma tarihe geçmiştir. Çünkü Mustafa Kemal Paşa kafasında bunları daha 26 yaşında tasarlamış ve şimdiki Türkiye Cumhuriyeti'nin haritasını cebinde saklamıştır. Bir gün Ali Fuat Paşa ile konuşurken şunları demiştir: Evlad ı Fatihanları yani gerçek Anadolu insanını bu sınırlar içinde toplamamız gerekiyor ve her türlü etnik gruptan kaçınmamız lazım. Eğer bunları bu harita içinde toplarsak başarılı oluruz. Cumhuriyet bu esaslar üzerine kuruldu. Hatta Ezine alındıktan sonra paşaya Selanik'e yürüyelim alırız dendi. Orası sizin doğduğunuz yer dendi. Ama o istemedi çünkü etnik grup çoktu. Gerçekten de Selanik'te her tip insan yaşıyordu ve o bunun bilincinde idi.   Cumhuriyet insanca yaşam yoludur. Şarkılarda bahsedilir ama bizler anladık mı? Belki de Cumhuriyetimizin değerini daha yeni anlamaya başladık. Başımızdan geçen olaylardan ve dışa bağımlı olmanın kötülüğünden daha yani anlıyoruz. Mustafa Kemal ATATÜRK gibi bir muhteşem yol gösterici lideri belki yeni tanıyoruz. Mustafa Kemal daima gönüllerimizde taht kurmaya devam edecek ama bizde ona liyakatımızı asla kaybetmeyeceğiz. Asıl olan bu. O Cumhuriyeti kurana kadar para servet biriktirmedi. İnsan biriktirdi ve bu insanları Cumhuriyetin kurulmasında, devrimlerde kullandı. En güvendiği birkaç kişinin başında İsmet İnönü geliyordu. Bu nedenle onu Lozan'a yolladı. Çünkü taviz vermeyeceğini ve yeni kurulacak Cumhuriyete inancını biliyordu. Birlikte çok yollar aşmışlardı. Büyük Taarruzdan evvel Akşehir konuşmasını ona yaptırmıştı çünkü taktiklerini biliyordu. En güvendiği komutanlardan biri ise Mareşal Fevzi Çakmak'tı. Topkapılı Canbaz Mehmet, Kara Fatma, İstanbullu Macit, Bigalı Mehmet Çavuş ki Mehmetçik ismi buradan gelir, bunlardan birkaçı idi. Nuri Conker can dostu, Salih Bozok kardeşi gibiydi. Hepsini Cumhuriyet kurulduktan sonra yanına aldı, fikir müzakeresi yaptı, tartıştı ve sonunda aldığı fikirlerle inandığı şeyi yaptı. Türkiye Cumhuriyeti'ni kurdu. Türk, öğün, çalış, güven. Ne mutlu Türküm diyene onu anlatan kelimelerdir. Hatta en tuttuğum ve bizim Cumhuriyetimizi tanımlayan yegane laf: Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir. Orijinali ise: Egemenlik bila kayd-ı şart milletindir. Lütfen hükümet konağındaki Atatürk anıtındaki yazıyı düzeltelim.   Cumhuriyeti kurdu. Maksat hasıl oldu. Kurulan Cumhuriyet'in büyük sorunları vardı. Çünkü millet harap ve müşkül vaziyette, savaştan yeni çıkmıştı. 30 Ekim sabahı dönemin yeni Cumhurbaşkanı sıfatı ile dönemin başbakanı olan İsmet İnönü'ye bir mektup yazdı. Aynen Yılmaz Özdil den alıntı: Bize geri, borçlu, hastalıklı bir vatan kaldı. Yoksul ve esir ülkelere örnek olacağız. Kaderin bizim kuşağımıza yüklediği bir görev bu. Özgür bir toplum oluşturmak zorundayız. Çağdaşlaşmak ve bu ideali gerçekleştirmek zorundayız. Bu görevin ağırlığını ve onurunu seninle paylaşmak istedim. Allah yardımcımız olsun. Üçüncü dünya ülkelerinin lideri, evrensel lider ATATÜRK'ün laflarıdır bunlar. Tam bağımsızlığa inanan lider. Liderimizdir o. 29 Ekim hepinize kutlu olsun. Değerini bilelim. Bilmeyenler defolsun. Bu ülke bizim ve başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm silah ve dava arkadaşları ile tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun. Nice 29 Ekimlere. Saygılarımla...    
Ekleme Tarihi: 28 Ekim 2018 - Pazar
Mehmet ÇELİKEL

MUSTAFA KEMAL VE CUMHURİYET...

Cumhuriyet bir fikirdi. Bunu gerçekleştirdi. Özgürlükler ülkesini kurdu ve bir cennet yarattı. Bunu 41 yaşında yaptı. Cumhuriyet ilan edildikten sonra bir akşam Çankaya köşkündeki bir sofrada sordu: Ben size ne demiştim Ruşen Eşref Bey? Cevap şu oldu: Zaferden sonra yönetim şekli cumhuriyet olacak, Latin harfleri kabul edilecek, kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilecek... Kısacası bu konuşma tarihe geçmiştir. Çünkü Mustafa Kemal Paşa kafasında bunları daha 26 yaşında tasarlamış ve şimdiki Türkiye Cumhuriyeti'nin haritasını cebinde saklamıştır. Bir gün Ali Fuat Paşa ile konuşurken şunları demiştir: Evlad ı Fatihanları yani gerçek Anadolu insanını bu sınırlar içinde toplamamız gerekiyor ve her türlü etnik gruptan kaçınmamız lazım. Eğer bunları bu harita içinde toplarsak başarılı oluruz. Cumhuriyet bu esaslar üzerine kuruldu. Hatta Ezine alındıktan sonra paşaya Selanik'e yürüyelim alırız dendi. Orası sizin doğduğunuz yer dendi. Ama o istemedi çünkü etnik grup çoktu. Gerçekten de Selanik'te her tip insan yaşıyordu ve o bunun bilincinde idi.
 
Cumhuriyet insanca yaşam yoludur. Şarkılarda bahsedilir ama bizler anladık mı? Belki de Cumhuriyetimizin değerini daha yeni anlamaya başladık. Başımızdan geçen olaylardan ve dışa bağımlı olmanın kötülüğünden daha yani anlıyoruz. Mustafa Kemal ATATÜRK gibi bir muhteşem yol gösterici lideri belki yeni tanıyoruz. Mustafa Kemal daima gönüllerimizde taht kurmaya devam edecek ama bizde ona liyakatımızı asla kaybetmeyeceğiz. Asıl olan bu. O Cumhuriyeti kurana kadar para servet biriktirmedi. İnsan biriktirdi ve bu insanları Cumhuriyetin kurulmasında, devrimlerde kullandı. En güvendiği birkaç kişinin başında İsmet İnönü geliyordu. Bu nedenle onu Lozan'a yolladı. Çünkü taviz vermeyeceğini ve yeni kurulacak Cumhuriyete inancını biliyordu. Birlikte çok yollar aşmışlardı. Büyük Taarruzdan evvel Akşehir konuşmasını ona yaptırmıştı çünkü taktiklerini biliyordu. En güvendiği komutanlardan biri ise Mareşal Fevzi Çakmak'tı. Topkapılı Canbaz Mehmet, Kara Fatma, İstanbullu Macit, Bigalı Mehmet Çavuş ki Mehmetçik ismi buradan gelir, bunlardan birkaçı idi. Nuri Conker can dostu, Salih Bozok kardeşi gibiydi. Hepsini Cumhuriyet kurulduktan sonra yanına aldı, fikir müzakeresi yaptı, tartıştı ve sonunda aldığı fikirlerle inandığı şeyi yaptı. Türkiye Cumhuriyeti'ni kurdu. Türk, öğün, çalış, güven. Ne mutlu Türküm diyene onu anlatan kelimelerdir. Hatta en tuttuğum ve bizim Cumhuriyetimizi tanımlayan yegane laf: Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir. Orijinali ise: Egemenlik bila kayd-ı şart milletindir. Lütfen hükümet konağındaki Atatürk anıtındaki yazıyı düzeltelim.
 
Cumhuriyeti kurdu. Maksat hasıl oldu. Kurulan Cumhuriyet'in büyük sorunları vardı. Çünkü millet harap ve müşkül vaziyette, savaştan yeni çıkmıştı. 30 Ekim sabahı dönemin yeni Cumhurbaşkanı sıfatı ile dönemin başbakanı olan İsmet İnönü'ye bir mektup yazdı. Aynen Yılmaz Özdil den alıntı:
Bize geri, borçlu, hastalıklı bir vatan kaldı.
Yoksul ve esir ülkelere örnek olacağız.
Kaderin bizim kuşağımıza yüklediği bir görev bu.
Özgür bir toplum oluşturmak zorundayız.
Çağdaşlaşmak ve bu ideali gerçekleştirmek zorundayız.
Bu görevin ağırlığını ve onurunu seninle paylaşmak istedim.
Allah yardımcımız olsun.
Üçüncü dünya ülkelerinin lideri, evrensel lider ATATÜRK'ün laflarıdır bunlar. Tam bağımsızlığa inanan lider. Liderimizdir o.
29 Ekim hepinize kutlu olsun. Değerini bilelim. Bilmeyenler defolsun. Bu ülke bizim ve başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm silah ve dava arkadaşları ile tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun. Nice 29 Ekimlere.
Saygılarımla...
 
 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.