Mehmet ÇELİKEL
Köşe Yazarı
Mehmet ÇELİKEL
 

PARA YARATMA SANATI: BANKALAR VE SANAL PARA...

Para Lidyalılar tarafından ilk kullanıma sunuldu. O tarihten beri insanoğlunun en düşkün olduğu şey oldu. Onsuz hayat düşünülemez oldu. Allah’ın nimetleri unutuldu. Bugüne kadar geldi ve tahtına oturtuldu. Bir araç olan bileşeni bir amaç haline getirdiler. Oysa ki amaç iş ve oluşumdur. Üretimdir. Tabi paranın bu hale gelmesinde merkez bankalarından çok ticari bankaların etkisi var. Çünkü özellikle 1960 yılından sonra ticari bankalar ekonomi ve para yönetimini ele geçirmiş ve istedikleri gibi para yaratmışlardır. Peki bunu nasıl yaptılar. Bunun nasıl olduğunu bir anlamaya çalışalım. Merkez bankaları tüm dünyada para basar. Para elindeki kişiye verilen bir hak ve ödeme aracıdır. Elindeki para ile kişi ihtiyaçlarını alır. Bir nevi devletin garanti ettiği alım gücüdür. Merkez bankaları ticari bankalara kredi açar. Halka hesap veya kredi açmaz. Ticari bankalarda merkez bankasından aldıkları kredi miktarının belli bir yüzdesini merkez bankasında tutarak teminat ayırır. Buna karşılık ta denilir. Her ülkeye göre bu karşılık ayırma oranı değişir. Yüzde 10 olanı da vardır, yüzde 1 olanı da. Kalan parayı kredi olarak satar. Unutmayalım ki bankacılıkta kredi mevduatı yaratır. Mevduat kredi yaratmaz. Yani ticari banka ne kadar çok kredi verip parayı çevirirse o kadar mevduat oluşur. Bunun karşılığında elindeki para miktarı katlamalı olarak çoğalır. Öyle bir noktaya gelir ki devletin sermayesini geçer. Böyle bankalar dünyada mevcut. Peki bankalar her sattıkları paranın karşılığını merkez bankalarından mı alır? Hayır. Çünkü Merkez Bankaları yalnızca para basmak ve ticari bankalara kredi vermek üzere kurulmuştur. Ve genelde faiz ayarları Merkez Bankaları tarafından yapılır. Peki ticari bankalar bu sattıkları parayı nasıl temin ederler? İşte burada bankaların kredi vererek yaratığı mevduat yani kaydi paradan bahsetmek gerekiyor. Öyle ki çevirdikleri kredi miktarlarının birikimi kaydi para olarak dijital ortamda durur. Siz her zaman nakit istemeyebilirsiniz. Hele büyük şirketler ve KOBİ’ler parayı transfer yöntemi ile ödeme yaparlar. Maaşları dahi. Mesela bir ev alacaksınız. Krediniz çıktı. İşlem bitince ipotek tesis edilir ve para satıcının hesabına aktarılır veya kredi veren bankada bir hesap açılarak oraya yatırılır. Kısacası nakit olarak elinizde dolaşmaz. Genelde bu böyledir. Pek az kişi nakit talep eder ve para gelinceye kadar bekler. Usandırılır çünkü. Çünkü Merkez Bankası’ndan nakit çekiş bankanın işine gelmez. Çünkü bütün bankalar eğer bir işi para ile yoksa, parayı Merkez Bankası’na satıp pozisyonunu kapatır veya düşürür. Evi satan kişi başka bir şey ödeyecekse veya alacaksa hesaptaki parayı havale ederek alır genelde. Hem resmi ve kayıt altında olur hem de para nakit olmayıp dijital ortamda aktarıldığı için sahte riski olmaz. Peki bu örnek ile bankalar bugünlerde paranın yüzde kaçını nakit olarak ödüyorlar? Genelde dünyada ticari banka parası yani kaydi para kullanımı yüzde 99 civarında. Ayrıca şunu da belirtelim ki ayrılan karşılıklar artık dünyada hiçbir şey ifade etmiyor. Çünkü ticari bankalar artık sermayelerinden çok daha fazla para çeviriyorlar. Şöylede söyleyebiliriz. Eğer tüm insanlar bankalardan parasını nakden çekmek isterse dünya üzerindeki tüm bankacılık sistemi iflas eder. Parayı ödeyemez. Kaosun ötesi olur. Kaos bile hafif kalır. Anlaşıldığı üzere bankalar o kadar çok hayali para yaratmışlar ki bunun maliyeti onlara hiç gibidir, size sattıkları paraları ödeyemezseniz bedava ev, araba ve mal sahibi olurlar. Çünkü sattıkları krediler sanal yaratılmış paralardan oluşur. Bu gerçeği kabullenmek biraz zor ama bazı ülkelerde hukuki düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır. Yarattığı parayı satıp hem kazanç hem de ödenmezse bedavadan mal elde etme sanatı. Peki ticari bankaların böyle bir hukuki yetkisi var mıdır?   Aslında hiçbir devletin kanunlarında böyle bir yetki yok. Yani bir ticari banka aslında sanal para yani dijital sistem parası yaratamaz ama ekonomiyi ellerinde tuttukları için bunları engelleyici kanunları yaratmakta zordur. Çünkü enteresandır ki devletler asla merkez bankasından değil, ticari bankalar üzerinden borçlanır. Kanun ile merkez bankalarının devlete borç vermesi engellenmiştir. Avrupa birliği Lizbon Anlaşması 123.1. ancak ticari bankalar üzerinden borçlanırlar. Bu da çok büyük miktarlarda sanal para yaratılması demek oluyor. Aynı zamanda yüksek faiz ödemek demek oluyor. Ticari bankaları akıl almaz büyütmek demek oluyor. 2008 krizinde bu boyutlar korkunç noktalara gelmişti. Öyle ki bir rapora göre, Avrupa Birliği’nde devlet tahvilleri için 2014 yılında devletlerin ödediği faiz 170 milyar Euro. Dünyada açlığın kökünü kazımanın maliyeti ise 40 milyar Euro. Hesaba bakar mısınız? Düşünün bankaların yakında devletleri satın alabilecek noktada olmalarını. 2008 yılında bu konuda ciddi kararlar alınmıştı. Bu yazı dizisine devam edeceğim ki bankalar nedir ne değildir, neler yapmıştır? Bilemiz gerek. Bizde bu cenderenin içindeyiz. Bunu bilin. Ama bankacılık sistemimiz batıya göre daha iyi ve ciddi bir seviyede. Batıda bazı laçkalıklar var ki ileride bunu da yazacağım. Finansal sistem olmadan olmaz ama düzgün olmalı yoksa dünyanın başına çorap örülür. Saygılarımla..  
Ekleme Tarihi: 31 Mart 2019 - Pazar
Mehmet ÇELİKEL

PARA YARATMA SANATI: BANKALAR VE SANAL PARA...

Para Lidyalılar tarafından ilk kullanıma sunuldu. O tarihten beri insanoğlunun en düşkün olduğu şey oldu. Onsuz hayat düşünülemez oldu. Allah’ın nimetleri unutuldu. Bugüne kadar geldi ve tahtına oturtuldu. Bir araç olan bileşeni bir amaç haline getirdiler. Oysa ki amaç iş ve oluşumdur. Üretimdir. Tabi paranın bu hale gelmesinde merkez bankalarından çok ticari bankaların etkisi var. Çünkü özellikle 1960 yılından sonra ticari bankalar ekonomi ve para yönetimini ele geçirmiş ve istedikleri gibi para yaratmışlardır. Peki bunu nasıl yaptılar. Bunun nasıl olduğunu bir anlamaya çalışalım.

Merkez bankaları tüm dünyada para basar. Para elindeki kişiye verilen bir hak ve ödeme aracıdır. Elindeki para ile kişi ihtiyaçlarını alır. Bir nevi devletin garanti ettiği alım gücüdür. Merkez bankaları ticari bankalara kredi açar. Halka hesap veya kredi açmaz. Ticari bankalarda merkez bankasından aldıkları kredi miktarının belli bir yüzdesini merkez bankasında tutarak teminat ayırır. Buna karşılık ta denilir. Her ülkeye göre bu karşılık ayırma oranı değişir. Yüzde 10 olanı da vardır, yüzde 1 olanı da. Kalan parayı kredi olarak satar. Unutmayalım ki bankacılıkta kredi mevduatı yaratır. Mevduat kredi yaratmaz. Yani ticari banka ne kadar çok kredi verip parayı çevirirse o kadar mevduat oluşur. Bunun karşılığında elindeki para miktarı katlamalı olarak çoğalır. Öyle bir noktaya gelir ki devletin sermayesini geçer. Böyle bankalar dünyada mevcut. Peki bankalar her sattıkları paranın karşılığını merkez bankalarından mı alır? Hayır. Çünkü Merkez Bankaları yalnızca para basmak ve ticari bankalara kredi vermek üzere kurulmuştur. Ve genelde faiz ayarları Merkez Bankaları tarafından yapılır. Peki ticari bankalar bu sattıkları parayı nasıl temin ederler?

İşte burada bankaların kredi vererek yaratığı mevduat yani kaydi paradan bahsetmek gerekiyor. Öyle ki çevirdikleri kredi miktarlarının birikimi kaydi para olarak dijital ortamda durur. Siz her zaman nakit istemeyebilirsiniz. Hele büyük şirketler ve KOBİ’ler parayı transfer yöntemi ile ödeme yaparlar. Maaşları dahi. Mesela bir ev alacaksınız. Krediniz çıktı. İşlem bitince ipotek tesis edilir ve para satıcının hesabına aktarılır veya kredi veren bankada bir hesap açılarak oraya yatırılır. Kısacası nakit olarak elinizde dolaşmaz. Genelde bu böyledir. Pek az kişi nakit talep eder ve para gelinceye kadar bekler. Usandırılır çünkü. Çünkü Merkez Bankası’ndan nakit çekiş bankanın işine gelmez. Çünkü bütün bankalar eğer bir işi para ile yoksa, parayı Merkez Bankası’na satıp pozisyonunu kapatır veya düşürür. Evi satan kişi başka bir şey ödeyecekse veya alacaksa hesaptaki parayı havale ederek alır genelde. Hem resmi ve kayıt altında olur hem de para nakit olmayıp dijital ortamda aktarıldığı için sahte riski olmaz. Peki bu örnek ile bankalar bugünlerde paranın yüzde kaçını nakit olarak ödüyorlar?

Genelde dünyada ticari banka parası yani kaydi para kullanımı yüzde 99 civarında. Ayrıca şunu da belirtelim ki ayrılan karşılıklar artık dünyada hiçbir şey ifade etmiyor. Çünkü ticari bankalar artık sermayelerinden çok daha fazla para çeviriyorlar. Şöylede söyleyebiliriz. Eğer tüm insanlar bankalardan parasını nakden çekmek isterse dünya üzerindeki tüm bankacılık sistemi iflas eder. Parayı ödeyemez. Kaosun ötesi olur. Kaos bile hafif kalır. Anlaşıldığı üzere bankalar o kadar çok hayali para yaratmışlar ki bunun maliyeti onlara hiç gibidir, size sattıkları paraları ödeyemezseniz bedava ev, araba ve mal sahibi olurlar. Çünkü sattıkları krediler sanal yaratılmış paralardan oluşur. Bu gerçeği kabullenmek biraz zor ama bazı ülkelerde hukuki düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır. Yarattığı parayı satıp hem kazanç hem de ödenmezse bedavadan mal elde etme sanatı. Peki ticari bankaların böyle bir hukuki yetkisi var mıdır?  

Aslında hiçbir devletin kanunlarında böyle bir yetki yok. Yani bir ticari banka aslında sanal para yani dijital sistem parası yaratamaz ama ekonomiyi ellerinde tuttukları için bunları engelleyici kanunları yaratmakta zordur. Çünkü enteresandır ki devletler asla merkez bankasından değil, ticari bankalar üzerinden borçlanır. Kanun ile merkez bankalarının devlete borç vermesi engellenmiştir. Avrupa birliği Lizbon Anlaşması 123.1. ancak ticari bankalar üzerinden borçlanırlar. Bu da çok büyük miktarlarda sanal para yaratılması demek oluyor. Aynı zamanda yüksek faiz ödemek demek oluyor. Ticari bankaları akıl almaz büyütmek demek oluyor. 2008 krizinde bu boyutlar korkunç noktalara gelmişti. Öyle ki bir rapora göre, Avrupa Birliği’nde devlet tahvilleri için 2014 yılında devletlerin ödediği faiz 170 milyar Euro. Dünyada açlığın kökünü kazımanın maliyeti ise 40 milyar Euro. Hesaba bakar mısınız? Düşünün bankaların yakında devletleri satın alabilecek noktada olmalarını. 2008 yılında bu konuda ciddi kararlar alınmıştı. Bu yazı dizisine devam edeceğim ki bankalar nedir ne değildir, neler yapmıştır? Bilemiz gerek. Bizde bu cenderenin içindeyiz. Bunu bilin. Ama bankacılık sistemimiz batıya göre daha iyi ve ciddi bir seviyede. Batıda bazı laçkalıklar var ki ileride bunu da yazacağım. Finansal sistem olmadan olmaz ama düzgün olmalı yoksa dünyanın başına çorap örülür.

Saygılarımla..

 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.