Mehmet ÇELİKEL
Köşe Yazarı
Mehmet ÇELİKEL
 

PAZARLAR KENTİ MANİSA...

Ülkemizde olduğu gibi diğer ülkelerde de pazarlar önemli bir yer tutar. Batı Avrupa ülkelerinde de birçok şehirde günlük pazarlar kurulmakta ve halk buradan alış veriş yapmakta. Zaten bazı programlarda izlersiniz bu pazarları. Buraların önemi halkın ürünü, özellikle gıdayı, daha hesaplı almasıdır. Aslında oldukça zor bir iştir. Sabaha karşı hazırlarsınız ve gün battıktan sonraya kadar hem ayaklarınız hem de gırtlağınız yorulur. Laf anlamayanlarla uğraşmak da cabası. Kendimi bildim bileli Manisa pazarlarını bilirim. Özellikle daha ortaokul düzeyinde iken her hafta sonu Manisa’ya gelir ve dedemlerde kalırdık. Aslen İzmir’de oturduğumuz için okulum İzmir’deydi. Hiçbir zaman unutamam o eski Perşembe Pazarını. Tam dedemlerin evinin önünde kurulurdu. Yani 1. Anafartalar Mahallesi’nde. Halk yağmur demez, kar demez muhakkak pazara çıkardı. Eski evlerin camları hem büyüktü hem de pervazlarında rahat rahat otururdunuz. Kardeşimle neredeyse bütün gün pazarı ve pazarcıları izlerdik. Bize görsel olarak da çok şey vermiştir. Alışverişin, pazarlıkların nasıl olduğunu izlerdik. Hele ağustos ayında evin önünde salçalık kırmızı biber satan biri vardı ki yığın neredeyse pencereyi geçerdi. Akşama biberlerden eser kalmazdı. Halk çuvallarla alır götürürdü. Bilmiyorduk neden çok alındığı. Ama sorduk ve öğrendik. Kışlık salça yapımında kullanılıyormuş.   Şehirlerin içlerinde pazar ve o pazarı seyreden çocuklar. Hele şimdi eskisinden daha meraklı çocuklar. Görsel olarak neler öğrenmezler. Hayatın bir kesiti belki bütün dünyada pazarlardan geçiyor. Günlük yiyecek, giyecek ihtiyaçları pazarlardan sağlanıyor. Mevki ve ulaşım koşulları esas unsurlar. Bu unsurlar göz ardı edilirse pazarlar rasyonel olmaktan çıkıyor. Bir zamanlar İstanbul’da üreticiden tüketiciye satış yerleri vardı. Aracı yok, direk üretici şehrin belli bölgelerinde sabah ürünü getirir ve direk halka satardı. Anladığım kadarıyla benzer bir oluşum Güzelyurt’ta başlayacak. Ama bu tip oluşumlar pazarlardan farklı oluyor.   Şimdi şöyle irdeleyelim. Pazarların bulunduğu mevkiler önemli. Fakat yer konusunda dükkan sahipleri ile pazarcıların arasında bir çekişme oluyor. Şuraya kurulsun, yok olmaz. Buraya güzel olur, önümüz kapanıyor. Kısacası gördüğüm kadarı ile belediyeler arada kalıyor. Eskiden bu çekişme neden yoktu. Çünkü bu kadar çok dükkan yoktu. Bu kadar çok market yoktu. Halkın neredeyse tamamı pazarlardan ihtiyaçlarını görüyorlardı. Ama şimdi durum farklı. Pazarcılar üvey evlada döndü ve rüzgar gibi bir o yana bir bu yana savruluyor. Perşembe Pazarı için büyükşehirin inşaatının bitmesi gerek. Yeni yer verilecek. Şimdi o da durdu. Başkan parasal sorun var dedi. Salı Pazarının yerinde yeller esiyor. Pazartesi, perşembe, cumartesi, pazar. Bu günlerde şehirde pazarlar var. Eskiden çarşamba ve cuma hariç her gün pazar vardı. Eh bir Salı Pazarı kaldırılmış. Yine de haftada 4 gün pazar var. Geçenlerde Pazarcılar Odası Başkanı ile beraber konuşuyoruz. Bilader ben istifa edeceğim, artık bıktım çekişmekten dedi. Dur mur neyse ikna ettik. Halim Şener işine kendini adamış bir kişi. Adam gibi adam. Başarılı bir kişilik. Aynı zamanda iyi arkadaşım. Köklü bir aileden geliyor. İstiyor ki Manisa’daki pazarların sorunları çözülsün. Çünkü Ege Bölgesi’nin yegane pazarlar kenti. Belki İzmir daha çok semt pazarına sahip ama Manisa’da taze ürün var çünkü tarımsal bir şehir. Bahçeleri şehre yakın ve ürünler taze. İzmir’e Manisa’dan gidiyor. Halim Beyin esas sorun gördüğü Perşembe Pazarı çıkmazı. Geçici bir yerde ve kesin olacak yerin inşaatı bitmiyor. Hatta başlanmadı bile. Bir yandan pazarcılar, öte yanda dükkan sahipleri çekişmesi onu da çok sıkmış ve dolmuş durumda. Perşembe Pazarı önemli çünkü yıllardır Manisa’nın en büyük pazarı. Ama ortada kalmış gibi.   Pazarlarımızı şehir içlerinden taşımak trafiksel açıdan doğru olsa da halksal açıdan yanlış çünkü aldığını taşımak kolay değil. Herkeste araba olsa da park sorunu oldukça büyük. Semtlere yakın pazarlar hem görsellik hem de yakınlık açısından önemli. Umarım bu güzel şehrin pazarları ile olan sorunları bir birliktelikle çözülür. Çünkü esas olan halk olduktan sonra başka lafa gerek yoktur. Saygılarımla...  
Ekleme Tarihi: 27 Ocak 2019 - Pazar
Mehmet ÇELİKEL

PAZARLAR KENTİ MANİSA...

Ülkemizde olduğu gibi diğer ülkelerde de pazarlar önemli bir yer tutar. Batı Avrupa ülkelerinde de birçok şehirde günlük pazarlar kurulmakta ve halk buradan alış veriş yapmakta. Zaten bazı programlarda izlersiniz bu pazarları. Buraların önemi halkın ürünü, özellikle gıdayı, daha hesaplı almasıdır. Aslında oldukça zor bir iştir. Sabaha karşı hazırlarsınız ve gün battıktan sonraya kadar hem ayaklarınız hem de gırtlağınız yorulur. Laf anlamayanlarla uğraşmak da cabası.

Kendimi bildim bileli Manisa pazarlarını bilirim. Özellikle daha ortaokul düzeyinde iken her hafta sonu Manisa’ya gelir ve dedemlerde kalırdık. Aslen İzmir’de oturduğumuz için okulum İzmir’deydi. Hiçbir zaman unutamam o eski Perşembe Pazarını. Tam dedemlerin evinin önünde kurulurdu. Yani 1. Anafartalar Mahallesi’nde. Halk yağmur demez, kar demez muhakkak pazara çıkardı. Eski evlerin camları hem büyüktü hem de pervazlarında rahat rahat otururdunuz. Kardeşimle neredeyse bütün gün pazarı ve pazarcıları izlerdik. Bize görsel olarak da çok şey vermiştir. Alışverişin, pazarlıkların nasıl olduğunu izlerdik. Hele ağustos ayında evin önünde salçalık kırmızı biber satan biri vardı ki yığın neredeyse pencereyi geçerdi. Akşama biberlerden eser kalmazdı. Halk çuvallarla alır götürürdü. Bilmiyorduk neden çok alındığı. Ama sorduk ve öğrendik. Kışlık salça yapımında kullanılıyormuş.
 
Şehirlerin içlerinde pazar ve o pazarı seyreden çocuklar. Hele şimdi eskisinden daha meraklı çocuklar. Görsel olarak neler öğrenmezler. Hayatın bir kesiti belki bütün dünyada pazarlardan geçiyor. Günlük yiyecek, giyecek ihtiyaçları pazarlardan sağlanıyor. Mevki ve ulaşım koşulları esas unsurlar. Bu unsurlar göz ardı edilirse pazarlar rasyonel olmaktan çıkıyor. Bir zamanlar İstanbul’da üreticiden tüketiciye satış yerleri vardı. Aracı yok, direk üretici şehrin belli bölgelerinde sabah ürünü getirir ve direk halka satardı. Anladığım kadarıyla benzer bir oluşum Güzelyurt’ta başlayacak. Ama bu tip oluşumlar pazarlardan farklı oluyor.
 
Şimdi şöyle irdeleyelim. Pazarların bulunduğu mevkiler önemli. Fakat yer konusunda dükkan sahipleri ile pazarcıların arasında bir çekişme oluyor. Şuraya kurulsun, yok olmaz. Buraya güzel olur, önümüz kapanıyor. Kısacası gördüğüm kadarı ile belediyeler arada kalıyor. Eskiden bu çekişme neden yoktu. Çünkü bu kadar çok dükkan yoktu. Bu kadar çok market yoktu. Halkın neredeyse tamamı pazarlardan ihtiyaçlarını görüyorlardı. Ama şimdi durum farklı. Pazarcılar üvey evlada döndü ve rüzgar gibi bir o yana bir bu yana savruluyor. Perşembe Pazarı için büyükşehirin inşaatının bitmesi gerek. Yeni yer verilecek. Şimdi o da durdu. Başkan parasal sorun var dedi. Salı Pazarının yerinde yeller esiyor. Pazartesi, perşembe, cumartesi, pazar. Bu günlerde şehirde pazarlar var. Eskiden çarşamba ve cuma hariç her gün pazar vardı. Eh bir Salı Pazarı kaldırılmış. Yine de haftada 4 gün pazar var.
Geçenlerde Pazarcılar Odası Başkanı ile beraber konuşuyoruz. Bilader ben istifa edeceğim, artık bıktım çekişmekten dedi. Dur mur neyse ikna ettik. Halim Şener işine kendini adamış bir kişi. Adam gibi adam. Başarılı bir kişilik. Aynı zamanda iyi arkadaşım. Köklü bir aileden geliyor. İstiyor ki Manisa’daki pazarların sorunları çözülsün. Çünkü Ege Bölgesi’nin yegane pazarlar kenti. Belki İzmir daha çok semt pazarına sahip ama Manisa’da taze ürün var çünkü tarımsal bir şehir. Bahçeleri şehre yakın ve ürünler taze. İzmir’e Manisa’dan gidiyor. Halim Beyin esas sorun gördüğü Perşembe Pazarı çıkmazı. Geçici bir yerde ve kesin olacak yerin inşaatı bitmiyor. Hatta başlanmadı bile. Bir yandan pazarcılar, öte yanda dükkan sahipleri çekişmesi onu da çok sıkmış ve dolmuş durumda. Perşembe Pazarı önemli çünkü yıllardır Manisa’nın en büyük pazarı. Ama ortada kalmış gibi.
 
Pazarlarımızı şehir içlerinden taşımak trafiksel açıdan doğru olsa da halksal açıdan yanlış çünkü aldığını taşımak kolay değil. Herkeste araba olsa da park sorunu oldukça büyük. Semtlere yakın pazarlar hem görsellik hem de yakınlık açısından önemli. Umarım bu güzel şehrin pazarları ile olan sorunları bir birliktelikle çözülür. Çünkü esas olan halk olduktan sonra başka lafa gerek yoktur.
Saygılarımla...

 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.