Mehmet ÇELİKEL
Köşe Yazarı
Mehmet ÇELİKEL
 

SU FAKİRİ OLMAK

Yaşam kaynağıdır su. Bir gezegende suyun üç hali olmadan yaşam olmaz. Dünyamızda atmosferik dönüşüm vardır. Buharlaşır, yağmur olur sıvılaşır. Kar olur donar. Bu döngü yaşamın oluşmasında gereklidir. Gıdasız belki bir iki hafta yaşayabilirsiniz. Ama su olmadan asla bu olamaz. Doğa için, yaşam için çok susuz bir ortam düşünülemez. Kıymetinin bilinmesi gerekiyor. Son günlerde medyada su üzerine konuşmalar, seminerler oldu. Haklı olarak su fakiri olma yolunda olduğumuzu söylediler. Geçmiş yıllara bakılırsa yağmur oranları çok düştü. Yağmur yağmıyor. Neden diye soranınız var mı? Ülkenin uzaydan çekilmiş fotoğrafını hiç gördünüz mü? Kelleşmeye başlamış. Bir kere orman katliamı kesinlikle var. Uzaydan Türkiye’ye baktığınızda, kıyıların dışında hemen her taraf bozkıra dönmeye başlamış. Dibimizdeki İzmir bile ağaçsız oldu. İnşaat sanayi çalışacak diye dağların sırtlarındaki ağaçlar kesilmedi mi? Manisa belki de en ağaçlıklı şehir ama sırf Manisa ile olmuyor. Neden yıllarca belediyeler o kadar icraat yaptı da ağaç dikimini özendirmedi. Şimdi yapılıyor ama iş işten geçmeye başladı. Ağaçlık ve ormanlık olmadan ne olmaz. Yağmur olmaz. Çünkü ağaçlar esen rüzgarı kesip yağmur yağmasına neden olur. Bu ilkokul konusunu da mı bilmiyoruz da bu ağaçları kesiyoruz. Tarımda su kullanımı damla sulama ile daha iyi bir noktaya geldi. Çünkü tarımsal sulama hane tüketiminden çok çok fazladır. Hane halkıda artık bulaşık makinası, çamaşır makinası gibi suyu dengeli kullanan teknolojileri de kullanıyorlar. Fakat demografik olarak çoğaldığımız için su kaynakları ileride yetmemeye başlayacak. Devlet Su İşleri iyi çalışan kurumlardan birisi. Elinden geldiği gibi bent, baraj yapıyor ama yağmur yok, nüfus çok. Dengesiz kullanım daha çok. Halk elindeki su faturasından şikayet ediyor ama çoğu da dengesiz kullanıyor. Mesela araba yıkama. Su püskürten araba yıkama makinaları bir kova su ile arabayı yıkıyor. Ama birçok kişide hortumu açıyor ve saatle araba yıkıyor. Şehirde merdiven yıkama konusu da var. Hortumla 5 kat yukardan su tutarak merdiven yıkıyorlar ve çok yerde bunu yapıyorlar. Neden yarım kova su ile silmiyorlar. Ülkemizde evleri para verip temizletiriz ama sokaklar pis içindedir. Neden? Toz faktörünü oluşturan şeyler var ve yağmur yok. İşte o temizliyor. Şimdi bazıları “küresel ısınma da var, onu unutma” diyebilir. O bizde varsa, dünyada da var ama yemyeşil ülkeler de var. Mesela yıllar öncesinden bir örnek: Tabakhane için malzeme alıyorum ve İtalyan bir dostuma soruyorum. “Bu kestane ağaçlarını kesip ekstakt ve mobilya yapıyorsunuz. Nasıl oluyor bu, ormanlar yok olmuyor mu?” dedim. O da bana 210 yıllık kestane ağacı plantasyonu olduğunu, 70 yılda büyüdüğünü ve kesilen bölgeye hemen dikim yapıldığını söyledi. Buyurun bakalım. Nasıl bir döngüye girmiş. Bitmez tükenmez bir kaynak. Biz ne yapıyoruz. Ağaç kesiyoruz ama yeterli sayıda dikmiyoruz. Bodrum Mazı’da koca orman yıllar önce yandı. Ağaçlardan gökyüzü görünmüyordu. Yanan yerlere fidan diktiler ama yağmur yok. Nasıl büyüyecek o ağaçlar. Su aynı zamanda gelecekte savaş sebebi. Değerli hocam Doç. Dr. Ramazan Kurtoğlu bu konuda kitap yazdı ve her zaman bu konuyu irdeliyor. Suyu para ile alıyoruz. Evet, evimize damacana ile su alıyoruz. Bir bedel ödüyoruz. “Allah’ın suyu para ile satılır mı?” diyenlere ben buradan bir cevap veremiyorum. Haklısınız ama bu devirde böyle. Su işletmeleri asla özele geçmemeli. Bu büyük bir hata olur. Bu olay Güney Amerika’da sanırım Bolivya’da yaşandı. Oradaki barajları Amerikan firmaları işletmeye başladıktan sonra fiyatlardan ve hizmetlerden dolayı halk ayaklandı barajları patlattılar. Sonunda firma geri çekildi. İşte size savaş sebebi. Su üzerine oyun olmaz. Kullanırken de dikkat edeceksiniz, dağıtırken de. Bir kova su ile yapılacak temizliği on kova su ile yaparsanız, bu işin altından kalkamayız. Dua edelim ki yılbaşına kadar yağmur çok yağsın. Barajlar ve yeraltı kaynakları dolsun. Yeraltı kaynaklarını da dengesiz kullanıyoruz ayrıca. Geçen günkü haberde Meriç Nehri’nin ortasında adacıklar oluşmaya başlamış. Eyvah ki ne eyvah! Lütfen bu konuda hassas olalım. Saygılarımla...
Ekleme Tarihi: 17 Kasım 2019 - Pazar
Mehmet ÇELİKEL

SU FAKİRİ OLMAK

Yaşam kaynağıdır su. Bir gezegende suyun üç hali olmadan yaşam olmaz. Dünyamızda atmosferik dönüşüm vardır. Buharlaşır, yağmur olur sıvılaşır. Kar olur donar. Bu döngü yaşamın oluşmasında gereklidir. Gıdasız belki bir iki hafta yaşayabilirsiniz. Ama su olmadan asla bu olamaz. Doğa için, yaşam için çok susuz bir ortam düşünülemez. Kıymetinin bilinmesi gerekiyor.

Son günlerde medyada su üzerine konuşmalar, seminerler oldu. Haklı olarak su fakiri olma yolunda olduğumuzu söylediler. Geçmiş yıllara bakılırsa yağmur oranları çok düştü. Yağmur yağmıyor. Neden diye soranınız var mı? Ülkenin uzaydan çekilmiş fotoğrafını hiç gördünüz mü? Kelleşmeye başlamış. Bir kere orman katliamı kesinlikle var. Uzaydan Türkiye’ye baktığınızda, kıyıların dışında hemen her taraf bozkıra dönmeye başlamış. Dibimizdeki İzmir bile ağaçsız oldu. İnşaat sanayi çalışacak diye dağların sırtlarındaki ağaçlar kesilmedi mi? Manisa belki de en ağaçlıklı şehir ama sırf Manisa ile olmuyor. Neden yıllarca belediyeler o kadar icraat yaptı da ağaç dikimini özendirmedi. Şimdi yapılıyor ama iş işten geçmeye başladı. Ağaçlık ve ormanlık olmadan ne olmaz. Yağmur olmaz. Çünkü ağaçlar esen rüzgarı kesip yağmur yağmasına neden olur. Bu ilkokul konusunu da mı bilmiyoruz da bu ağaçları kesiyoruz.

Tarımda su kullanımı damla sulama ile daha iyi bir noktaya geldi. Çünkü tarımsal sulama hane tüketiminden çok çok fazladır. Hane halkıda artık bulaşık makinası, çamaşır makinası gibi suyu dengeli kullanan teknolojileri de kullanıyorlar. Fakat demografik olarak çoğaldığımız için su kaynakları ileride yetmemeye başlayacak. Devlet Su İşleri iyi çalışan kurumlardan birisi. Elinden geldiği gibi bent, baraj yapıyor ama yağmur yok, nüfus çok. Dengesiz kullanım daha çok. Halk elindeki su faturasından şikayet ediyor ama çoğu da dengesiz kullanıyor. Mesela araba yıkama. Su püskürten araba yıkama makinaları bir kova su ile arabayı yıkıyor. Ama birçok kişide hortumu açıyor ve saatle araba yıkıyor. Şehirde merdiven yıkama konusu da var. Hortumla 5 kat yukardan su tutarak merdiven yıkıyorlar ve çok yerde bunu yapıyorlar. Neden yarım kova su ile silmiyorlar. Ülkemizde evleri para verip temizletiriz ama sokaklar pis içindedir. Neden? Toz faktörünü oluşturan şeyler var ve yağmur yok. İşte o temizliyor.

Şimdi bazıları “küresel ısınma da var, onu unutma” diyebilir. O bizde varsa, dünyada da var ama yemyeşil ülkeler de var. Mesela yıllar öncesinden bir örnek: Tabakhane için malzeme alıyorum ve İtalyan bir dostuma soruyorum. “Bu kestane ağaçlarını kesip ekstakt ve mobilya yapıyorsunuz. Nasıl oluyor bu, ormanlar yok olmuyor mu?” dedim. O da bana 210 yıllık kestane ağacı plantasyonu olduğunu, 70 yılda büyüdüğünü ve kesilen bölgeye hemen dikim yapıldığını söyledi. Buyurun bakalım. Nasıl bir döngüye girmiş. Bitmez tükenmez bir kaynak. Biz ne yapıyoruz. Ağaç kesiyoruz ama yeterli sayıda dikmiyoruz. Bodrum Mazı’da koca orman yıllar önce yandı. Ağaçlardan gökyüzü görünmüyordu. Yanan yerlere fidan diktiler ama yağmur yok. Nasıl büyüyecek o ağaçlar.

Su aynı zamanda gelecekte savaş sebebi. Değerli hocam Doç. Dr. Ramazan Kurtoğlu bu konuda kitap yazdı ve her zaman bu konuyu irdeliyor. Suyu para ile alıyoruz. Evet, evimize damacana ile su alıyoruz. Bir bedel ödüyoruz. “Allah’ın suyu para ile satılır mı?” diyenlere ben buradan bir cevap veremiyorum. Haklısınız ama bu devirde böyle. Su işletmeleri asla özele geçmemeli. Bu büyük bir hata olur. Bu olay Güney Amerika’da sanırım Bolivya’da yaşandı. Oradaki barajları Amerikan firmaları işletmeye başladıktan sonra fiyatlardan ve hizmetlerden dolayı halk ayaklandı barajları patlattılar. Sonunda firma geri çekildi. İşte size savaş sebebi. Su üzerine oyun olmaz. Kullanırken de dikkat edeceksiniz, dağıtırken de. Bir kova su ile yapılacak temizliği on kova su ile yaparsanız, bu işin altından kalkamayız. Dua edelim ki yılbaşına kadar yağmur çok yağsın. Barajlar ve yeraltı kaynakları dolsun. Yeraltı kaynaklarını da dengesiz kullanıyoruz ayrıca. Geçen günkü haberde Meriç Nehri’nin ortasında adacıklar oluşmaya başlamış. Eyvah ki ne eyvah! Lütfen bu konuda hassas olalım.

Saygılarımla...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.