Mehmet ÇELİKEL
Köşe Yazarı
Mehmet ÇELİKEL
 

TARIMDA MODERNİZASYON VE GELECEK…

Bir dostum bana bugün bir süt getirdi. Bu yeni ortak oldukları bir çiftliğin ürünü. Üzerinde Simental sütü diye yazıyor ve yoğurt yapacağız. Güncel bir konu bu. Bana göre dostum çok doğru bir adım atmıştır. Çünkü hem kültürlü hem de bilgili bir kişiliğinin yanında aklını kullanan bir kişidir. Yaptıkları üretimi yayacaklar ve markalaşacaklar. Her yolu öğrenmek için başvuru internet. Ne kadar engellense de. Baktım ve Simental'in ne olduğunu gördüm. Muhteşem. Bu Avrupalıların geliştirdiği bir ırk. Süt ve et kalitesi muhteşem. Peki bu gibi girişimlerin artması mümkün değil mi? Devletten değil kafalardan bahsediyorum. Neden olmasın? Neden bir Pandrossa çiftlikleri kurmayalım? Bu arada belirteyim Pandrossa dünyadaki en büyük çiftlikti. Neden? Milli bir ekonomi en büyük hayalimiz değil mi? Sırası gelince herkes biz Müslümanız diyor ama hiç kimse bir girişimde bulunmuyor. Benim bugünkü konum GIDA. Çocuklarımızı besleyeceğimiz yerli ırklar neden üretemiyoruz da elin Avrupalısının ırkına muhtaç kalıyoruz. Hadi kaldık diyelim neden bunları kendimize mal edemiyoruz. Nerede o muhteşem adamın ruhu. MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ün. Benim bu dostumda sapına kadar ATATÜRK sevdalısıdır. Toplumu için çalışır her şeyi yapar.  Bunun içinde bu işe girişti. Yolu açık olsun. İnanın topluma doğru şeyler kazandırmak en büyük ibadettir. Tarımda milli bir ekonomi muhteşemdir ve biriciktir. Buna kimse itiraz edemez. Çünkü kendi kaynaklarınızı kazırsınız ama sonuçta başarıya ulaşırsınız. Elde etmesi zor ama neticesi zaferdir. Peki kimse gidipte Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarındaki tarımsal politikaları inceledi mi acaba? Ben biliyorum ki bu halkın ilk önce sağlıklı beslenmesi şart ise ve ülkedeki birkaç dev firmanın halka dayatması olmaz ise netice alınır. Mesela bir örnek. Alışveriş ettiğim sitedeki markete gitti. Aaa oda ne. Dökme gıda yok. Neden dedim? Efendim bakanlık yasaklıyor. Ne yani dedim dökme gıda neden yasak, bu pişmiyor mu? Bilmem dediler. Yani 2 kilo pirinç, 3 kilo bulgur rica edeyim yok. Paketli gıda alacağız. Onlar çok mu sağlıklı? İsmini bile bilmediğimiz markalar var. Peki köylerde ne olacak. Bunlar laf ü güzaf. Aldatmaca o kadar. Ben dökme aldığım mallardaki kaliteyi asla diğerlerinde bulamadım. İşte benim dostum buradan hareket ile yeni bir girişimde bulundu ve önü açık. Onu her alanda desteklemeyi düşünüyorum çünkü kendisi sosyal demokrat bir kafa. Asla taviz vermez akliteden. Halka kötülük etmez. Cebini doldurmayı asla düşünmez. Elbette para kazanacak ama bunu paylaşmayı da bilir.  Benim bir balcı arkadaşım gibi. Aynı kafalar. Kimyasal çıktı diye 500 kilo balı çöpe attı. O muhteşemdir. Saygılarımla….  
Ekleme Tarihi: 25 Aralık 2016 - Pazar
Mehmet ÇELİKEL

TARIMDA MODERNİZASYON VE GELECEK…

Bir dostum bana bugün bir süt getirdi. Bu yeni ortak oldukları bir çiftliğin ürünü. Üzerinde Simental sütü diye yazıyor ve yoğurt yapacağız. Güncel bir konu bu. Bana göre dostum çok doğru bir adım atmıştır. Çünkü hem kültürlü hem de bilgili bir kişiliğinin yanında aklını kullanan bir kişidir. Yaptıkları üretimi yayacaklar ve markalaşacaklar. Her yolu öğrenmek için başvuru internet. Ne kadar engellense de. Baktım ve Simental'in ne olduğunu gördüm. Muhteşem. Bu Avrupalıların geliştirdiği bir ırk. Süt ve et kalitesi muhteşem. Peki bu gibi girişimlerin artması mümkün değil mi? Devletten değil kafalardan bahsediyorum. Neden olmasın? Neden bir Pandrossa çiftlikleri kurmayalım? Bu arada belirteyim Pandrossa dünyadaki en büyük çiftlikti. Neden?

Milli bir ekonomi en büyük hayalimiz değil mi? Sırası gelince herkes biz Müslümanız diyor ama hiç kimse bir girişimde bulunmuyor. Benim bugünkü konum GIDA. Çocuklarımızı besleyeceğimiz yerli ırklar neden üretemiyoruz da elin Avrupalısının ırkına muhtaç kalıyoruz. Hadi kaldık diyelim neden bunları kendimize mal edemiyoruz. Nerede o muhteşem adamın ruhu. MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ün. Benim bu dostumda sapına kadar ATATÜRK sevdalısıdır. Toplumu için çalışır her şeyi yapar.  Bunun içinde bu işe girişti. Yolu açık olsun. İnanın topluma doğru şeyler kazandırmak en büyük ibadettir.

Tarımda milli bir ekonomi muhteşemdir ve biriciktir. Buna kimse itiraz edemez. Çünkü kendi kaynaklarınızı kazırsınız ama sonuçta başarıya ulaşırsınız. Elde etmesi zor ama neticesi zaferdir. Peki kimse gidipte Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarındaki tarımsal politikaları inceledi mi acaba? Ben biliyorum ki bu halkın ilk önce sağlıklı beslenmesi şart ise ve ülkedeki birkaç dev firmanın halka dayatması olmaz ise netice alınır. Mesela bir örnek. Alışveriş ettiğim sitedeki markete gitti. Aaa oda ne. Dökme gıda yok. Neden dedim? Efendim bakanlık yasaklıyor. Ne yani dedim dökme gıda neden yasak, bu pişmiyor mu? Bilmem dediler. Yani 2 kilo pirinç, 3 kilo bulgur rica edeyim yok. Paketli gıda alacağız. Onlar çok mu sağlıklı? İsmini bile bilmediğimiz markalar var. Peki köylerde ne olacak. Bunlar laf ü güzaf. Aldatmaca o kadar. Ben dökme aldığım mallardaki kaliteyi asla diğerlerinde bulamadım.

İşte benim dostum buradan hareket ile yeni bir girişimde bulundu ve önü açık. Onu her alanda desteklemeyi düşünüyorum çünkü kendisi sosyal demokrat bir kafa. Asla taviz vermez akliteden. Halka kötülük etmez. Cebini doldurmayı asla düşünmez. Elbette para kazanacak ama bunu paylaşmayı da bilir.  Benim bir balcı arkadaşım gibi. Aynı kafalar. Kimyasal çıktı diye 500 kilo balı çöpe attı. O muhteşemdir.
Saygılarımla….
 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.