Mehmet ÇELİKEL
Köşe Yazarı
Mehmet ÇELİKEL
 

TREN GELİR HOŞ GELİR...

Gelişmişliğin en önemli kriterlerinden biri. Tren taşımacılığı. Batıya gittikçe tren yollarının kullanımı artar. Özellikle yüzyıldır Avrupa bu tip taşımacılığı kullanıyor. Hem şehir içi, hem de şehir dışında. Her konuda. İnsan olsun yük olsun. Fark etmez. Hızlarına göre ücretleri değişir. Ama kullanımı değişmez. Herkes kullanır. Trenle giderken bakarsınız ki otoyollarda araba çok az. Lüzum etmedikçe kimse araba kullanmaz. Ülkemizde en büyük demiryolu yatırımı Cumhuriyet in ilk yıllarında olmuş. Almanlara ait yolları satın alıp üstüne de bir o kadar daha demiryolu inşa edilmiş. Yılda 128 kilometre ortalama. 7800 kilometre yolun 3300 kilometresi inşa edilmiş. Gerisi de satın alınmış. Osmanlı zamanını da bir Hicaz yolu dışında gerisi Almanlarınmış. Hatta yolların kıvrımlı gitmesi madenlerin bulunduğu yere trenin girmesi içinmiş. 1949 yılından sonra karayollarına eğilim başladı. Neden? Yabancı ülkelerin araba pazarına ihtiyacı vardı. Nasıl araba satacaklar. Tren yolları ise askıya alındı. 20-25 yılda yapılan yol 350-400 kilometre arası. Aşağı yukarı. Çok önemli bir konuyu yıllarca sallamışız. Tren taşımacılığı benim bildiğim devlet işidir. Çünkü bazen para kazanmaz ve devlet tarafından sübvanse edilir. Yatırımı çok büyüktür. Bir tek ABD de özel şirketlerin elindedir. Avrupa olduğu gibi devlet kontrolündedir. Hatları kiralasalar da yatırımı devlet yapar. Bizdeki gibi. TCDD. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları. İtalya da. Ferrovia İtalia. Gibi. Yatırım maliyetinin büyüklüğü yolların hızlı yapılmasını engelleyebilir ama yeter ki başlansın. Demiryolu yatırımı kamu içindir. Ve kutsaldır. Ülkemizde son yıllarda bunun üstüne çok eğilindi ve gerçekten başarılı işler yapıldı. Özellikle hızlı tren konusunda. Teknik aksaklıklar elbette olacak ama zaman içinde aşıldı. Büyük metropoller arasında hızlı tren hatları döşenmekte. Biride yanımızdan geçecek. Yeni Manisa Çevreyolunun yanından. İzmir e doğru. Şimdiki tren yolu artık çevreyolunun yanına gidecek. Şehir içinden çıkacak. Elbette hem trafik hem de hemzemin geçit tehlikesi ortadan kalkacak. Bu Manisa içinde ve dibimizdeki İzmir içinde çok güzel bir yatırım. Hele bir düşünce daha vardı ki ne oldu bilmem. Şu Menemen Manisa arasına konulmak istenen İZBAN. Yani hafif raylı sistem. Banliyö ulaşımı gibi. O zaman Çiğli de oturan Manisa'da da oturabilir. İZBAN hızlı tren sistemi çünkü. Bu gün İzmir de iş yapıp akşam Foça da evine giden bir dolu insan var. Manisa'nın şekli değişir. Taşımacılıktaki en önemli kriterdir tren taşımacılığı. Batının vazgeçemediği bir sistem. Bizde de her geçen gün yatırımı artan bir konu. Ama bu konuda insanlarında kafasının değişmesi gerekiyor. Yani kullanımı konusunda. Hala daha tren kullanmaya alışmış bir toplum değiliz. İzmir de bile metro kullanımının insanların beyninde oturması için 3-5 yıl geçti. Ama artık vazgeçilmez oldu. Şu anda halkın çoğu kullanıyor. Zengini fakiri. Uzun mesafelerdeki hızlı tren kullanımı da gelecek yıllarda artacaktır muhtemelen. Demiryollarının kazalar açısından düşük riskli olduğunun da bilinmesi gerekiyor. Artık bir uçağın hızına yakın giden manyetik sistemler üzerinde çalışmaların olduğu bir konu tren taşımacılığı ve sanırım Japonya da uygulanmaya başladı bile. Halkında tren kullanımına alışması gerek. Bunun için reklam baş unsur. Yakında dibimizden geçecek olan yeni tren sisteminin Manisa'da çok şeyleri değiştireceği aşikar. Hayırlı olsun. Saygılarımla...
Ekleme Tarihi: 05 Nisan 2016 - Salı
Mehmet ÇELİKEL

TREN GELİR HOŞ GELİR...

Gelişmişliğin en önemli kriterlerinden biri. Tren taşımacılığı. Batıya gittikçe tren yollarının kullanımı artar. Özellikle yüzyıldır Avrupa bu tip taşımacılığı kullanıyor. Hem şehir içi, hem de şehir dışında. Her konuda. İnsan olsun yük olsun. Fark etmez. Hızlarına göre ücretleri değişir. Ama kullanımı değişmez. Herkes kullanır. Trenle giderken bakarsınız ki otoyollarda araba çok az. Lüzum etmedikçe kimse araba kullanmaz.

Ülkemizde en büyük demiryolu yatırımı Cumhuriyet in ilk yıllarında olmuş. Almanlara ait yolları satın alıp üstüne de bir o kadar daha demiryolu inşa edilmiş. Yılda 128 kilometre ortalama. 7800 kilometre yolun 3300 kilometresi inşa edilmiş. Gerisi de satın alınmış. Osmanlı zamanını da bir Hicaz yolu dışında gerisi Almanlarınmış. Hatta yolların kıvrımlı gitmesi madenlerin bulunduğu yere trenin girmesi içinmiş. 1949 yılından sonra karayollarına eğilim başladı. Neden? Yabancı ülkelerin araba pazarına ihtiyacı vardı. Nasıl araba satacaklar. Tren yolları ise askıya alındı. 20-25 yılda yapılan yol 350-400 kilometre arası. Aşağı yukarı. Çok önemli bir konuyu yıllarca sallamışız.

Tren taşımacılığı benim bildiğim devlet işidir. Çünkü bazen para kazanmaz ve devlet tarafından sübvanse edilir. Yatırımı çok büyüktür. Bir tek ABD de özel şirketlerin elindedir. Avrupa olduğu gibi devlet kontrolündedir. Hatları kiralasalar da yatırımı devlet yapar. Bizdeki gibi. TCDD. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları. İtalya da. Ferrovia İtalia. Gibi. Yatırım maliyetinin büyüklüğü yolların hızlı yapılmasını engelleyebilir ama yeter ki başlansın. Demiryolu yatırımı kamu içindir. Ve kutsaldır.

Ülkemizde son yıllarda bunun üstüne çok eğilindi ve gerçekten başarılı işler yapıldı. Özellikle hızlı tren konusunda. Teknik aksaklıklar elbette olacak ama zaman içinde aşıldı. Büyük metropoller arasında hızlı tren hatları döşenmekte. Biride yanımızdan geçecek. Yeni Manisa Çevreyolunun yanından. İzmir e doğru. Şimdiki tren yolu artık çevreyolunun yanına gidecek. Şehir içinden çıkacak. Elbette hem trafik hem de hemzemin geçit tehlikesi ortadan kalkacak. Bu Manisa içinde ve dibimizdeki İzmir içinde çok güzel bir yatırım. Hele bir düşünce daha vardı ki ne oldu bilmem. Şu Menemen Manisa arasına konulmak istenen İZBAN. Yani hafif raylı sistem. Banliyö ulaşımı gibi. O zaman Çiğli de oturan Manisa'da da oturabilir. İZBAN hızlı tren sistemi çünkü. Bu gün İzmir de iş yapıp akşam Foça da evine giden bir dolu insan var. Manisa'nın şekli değişir.

Taşımacılıktaki en önemli kriterdir tren taşımacılığı. Batının vazgeçemediği bir sistem. Bizde de her geçen gün yatırımı artan bir konu. Ama bu konuda insanlarında kafasının değişmesi gerekiyor. Yani kullanımı konusunda. Hala daha tren kullanmaya alışmış bir toplum değiliz. İzmir de bile metro kullanımının insanların beyninde oturması için 3-5 yıl geçti. Ama artık vazgeçilmez oldu. Şu anda halkın çoğu kullanıyor. Zengini fakiri. Uzun mesafelerdeki hızlı tren kullanımı da gelecek yıllarda artacaktır muhtemelen. Demiryollarının kazalar açısından düşük riskli olduğunun da bilinmesi gerekiyor. Artık bir uçağın hızına yakın giden manyetik sistemler üzerinde çalışmaların olduğu bir konu tren taşımacılığı ve sanırım Japonya da uygulanmaya başladı bile. Halkında tren kullanımına alışması gerek. Bunun için reklam baş unsur. Yakında dibimizden geçecek olan yeni tren sisteminin Manisa'da çok şeyleri değiştireceği aşikar. Hayırlı olsun.

Saygılarımla...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.