Mehmet ÇELİKEL
Köşe Yazarı
Mehmet ÇELİKEL
 

ÜLKE KIRMIZI ALARM DURUMUNDA…

Ekonomik olarak çok farklı bir tünele girdik. Nereye çıkacak ucu belli değil. Şöyle bir haberlere göz gezdirdiğim zaman her şey çok iyi görünse de aslında o kadar iyi olmadığı görülüyor. Bu tünelden çıkınca anlayacağız ama düşündüğümüzden ve planladığımızdan çok farklı bir tablo ile karşılaşabiliriz. Reformlar gelecek ama ne gibi bir etkisi olacak bilinmez. Akılcı düşünüp çekişmeden bir çıkış yolu bulmak gerekiyor çünkü bu tüm dünyaya olduğu gibi bize de pahalıya patlıyor ve tehlike sürdükçe patlamaya devam edecek. Farklı uygulamalar bulup devreye sokmak gerekiyor ki bir an önce normale dönelim. ******* Vakalar çok arttı. Neredeyse ülkenin tamamı kırmızı alarm veriyor. Yetkililer uyarıyor, millette pek takmıyor. Cadde ve sokaklar kalabalık. Bazılarında maske yok. Mesafe ise hiç yok. Aslında millete şöyle söylemek gerekiyor: Ey milletim, bu virüsün tedavisi ve korunması için biz yurtdışına deli para ödüyoruz. Bir milli servet dışarı çıkıyor. İlaçların hammaddeleri yabancı menşeli. Aşılarda dışarıdan geliyor. Lütfen dikkatli olun da normale dönelim ve işimize herkesten önce bakalım. Evet böyle denilse biraz daha farklı olacak. ******* Devlet olarak bazı hatalar yapıyoruz. Tamam tıp konusunda oldukça modern ve son teknolojiye yapılan hastaneler ile gelindi. Ama neden Hıfzı Sıhha’yı kapattık. Ülkemizde hala Tanzimattan kalan ve Cumhuriyet döneminde kurulan yerli ilaç fabrikalarımız var. Bunlar hala faaliyetlerini sürdürüyorlar. İsim vermeye gerek yok ama biraz destek de vermek gerekiyor. Bu krizi aşarken neden millet olarak kenetlenemiyoruz. Çünkü halkın çoğunun geliri tükendi. Kredi alacak durumu da yok. Bu nedenle inceldiği yerden kopsun diyenler var. ******* Restoranları, kafeleri kapatıyoruz ramazanda ama camileri açıyoruz. Neden? Teravi namazı mesafeli kılınacakmış. Neden? Yani camilerde virüs yok mu? İşte halkı tedirgin eden bu tip konular. Adamın dükkanını kapatıyorsunuz ve paket servis diyorsunuz ama camiler teravi namazı için açık. Bu tehlike değil mi? Bazı restoran sahipleri hiç olmazsa iftarda açalım diyor. Vatandaş para kazanmak istiyor. Zaten ramazanda bazı restoran ve kahvehaneler bir ay kapatıyor. İnanın yasak koymasanız yine aynı sonuca varacaksınız. Yarısı bir ay tatile girecek zaten. ******* En büyük tehlike ve risk toplantılarda ve kapalı ortamlardaki kutlama ve düğünlerde. Açık alanlardan ziyade uzun süre kapalı alanlarda maskeli bile olsa dip dibe oturmalarda. Ben değil sağlık bakanlığı söylüyor. Restoran ve kafelerde mesafe korundukça sorun 4. sırada. Yani çok büyük problem arz etmiyor toplantılar ve misafirlikler kadar. ******* Tabi bir de mutasyon davası var ve ne olduğunu ve nasıl tedbir alınması gerektiğini çoğu kişi bilmiyor. Yaza doğru neler olur bilinmez ama havalar ısındıkça ve güneş etkisi arttıkça durum daha iyiye gitmeye başlayabilir. Yine de tedbiri elden bırakmamak gerekiyor. Büyük firmalar için piyasalar harika ama küçük esnaf için maalesef öyle değil. Zaten psikolojileride öyle bozuk ki dokunsan bin ah işiteceksiniz. Biraz kendi hallerine bırakmak gerek esnafı. Ama yasak koydukça – bizim insanımızın adetidir – direnir. KIRMIZI ALARMI YEŞİLE DÖNDÜRMEK DİLEĞİYLE. Saygılarımla…
Ekleme Tarihi: 04 Nisan 2021 - Pazar
Mehmet ÇELİKEL

ÜLKE KIRMIZI ALARM DURUMUNDA…

Ekonomik olarak çok farklı bir tünele girdik. Nereye çıkacak ucu belli değil. Şöyle bir haberlere göz gezdirdiğim zaman her şey çok iyi görünse de aslında o kadar iyi olmadığı görülüyor. Bu tünelden çıkınca anlayacağız ama düşündüğümüzden ve planladığımızdan çok farklı bir tablo ile karşılaşabiliriz. Reformlar gelecek ama ne gibi bir etkisi olacak bilinmez. Akılcı düşünüp çekişmeden bir çıkış yolu bulmak gerekiyor çünkü bu tüm dünyaya olduğu gibi bize de pahalıya patlıyor ve tehlike sürdükçe patlamaya devam edecek. Farklı uygulamalar bulup devreye sokmak gerekiyor ki bir an önce normale dönelim.

*******

Vakalar çok arttı. Neredeyse ülkenin tamamı kırmızı alarm veriyor. Yetkililer uyarıyor, millette pek takmıyor. Cadde ve sokaklar kalabalık. Bazılarında maske yok. Mesafe ise hiç yok. Aslında millete şöyle söylemek gerekiyor: Ey milletim, bu virüsün tedavisi ve korunması için biz yurtdışına deli para ödüyoruz. Bir milli servet dışarı çıkıyor. İlaçların hammaddeleri yabancı menşeli. Aşılarda dışarıdan geliyor. Lütfen dikkatli olun da normale dönelim ve işimize herkesten önce bakalım. Evet böyle denilse biraz daha farklı olacak.

*******

Devlet olarak bazı hatalar yapıyoruz. Tamam tıp konusunda oldukça modern ve son teknolojiye yapılan hastaneler ile gelindi. Ama neden Hıfzı Sıhha’yı kapattık. Ülkemizde hala Tanzimattan kalan ve Cumhuriyet döneminde kurulan yerli ilaç fabrikalarımız var. Bunlar hala faaliyetlerini sürdürüyorlar. İsim vermeye gerek yok ama biraz destek de vermek gerekiyor. Bu krizi aşarken neden millet olarak kenetlenemiyoruz. Çünkü halkın çoğunun geliri tükendi. Kredi alacak durumu da yok. Bu nedenle inceldiği yerden kopsun diyenler var.

*******

Restoranları, kafeleri kapatıyoruz ramazanda ama camileri açıyoruz. Neden? Teravi namazı mesafeli kılınacakmış. Neden? Yani camilerde virüs yok mu? İşte halkı tedirgin eden bu tip konular. Adamın dükkanını kapatıyorsunuz ve paket servis diyorsunuz ama camiler teravi namazı için açık. Bu tehlike değil mi? Bazı restoran sahipleri hiç olmazsa iftarda açalım diyor. Vatandaş para kazanmak istiyor. Zaten ramazanda bazı restoran ve kahvehaneler bir ay kapatıyor. İnanın yasak koymasanız yine aynı sonuca varacaksınız. Yarısı bir ay tatile girecek zaten.

*******

En büyük tehlike ve risk toplantılarda ve kapalı ortamlardaki kutlama ve düğünlerde. Açık alanlardan ziyade uzun süre kapalı alanlarda maskeli bile olsa dip dibe oturmalarda. Ben değil sağlık bakanlığı söylüyor. Restoran ve kafelerde mesafe korundukça sorun 4. sırada. Yani çok büyük problem arz etmiyor toplantılar ve misafirlikler kadar.

*******

Tabi bir de mutasyon davası var ve ne olduğunu ve nasıl tedbir alınması gerektiğini çoğu kişi bilmiyor. Yaza doğru neler olur bilinmez ama havalar ısındıkça ve güneş etkisi arttıkça durum daha iyiye gitmeye başlayabilir. Yine de tedbiri elden bırakmamak gerekiyor. Büyük firmalar için piyasalar harika ama küçük esnaf için maalesef öyle değil. Zaten psikolojileride öyle bozuk ki dokunsan bin ah işiteceksiniz. Biraz kendi hallerine bırakmak gerek esnafı. Ama yasak koydukça – bizim insanımızın adetidir – direnir.

KIRMIZI ALARMI YEŞİLE DÖNDÜRMEK DİLEĞİYLE.

Saygılarımla…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.