Günümüz dünyasında, EKONOMİK EŞİTSİZLİK, toplumsal dengeleri tehdit eden ve sosyal adaleti sarsan bir sorun olarak öne çıkmaktadır. Gelir ve servet dağılımındaki uçurumlar, toplumun genel refahını olumsuz etkilerken, bu soruna karşı yürütülen SOSYAL ADALET MÜCADELESİ, daha adil ve kapsayıcı bir gelecek için önemli adımları temsil eder. *** Ekonomik eşitsizliğin ana nedenlerinden biri, gelir dengesizliğidir. Zenginleştikçe daha zengin olanların, yoksullaştıkça daha da yoksul olanlara kıyasla daha fazla kaynağa sahip olması, toplumsal dengesizlikleri artırır. Bu durumun sonucunda, eğitim, sağlık, istihdam gibi temel hizmetlere erişimdeki farklılıklar da büyüyebilir. *** Sosyal adalet mücadelesi, bu dengesizlikleri düzeltmeye yönelik bir çaba olarak öne çıkar. Adaletli bir ekonomik sistem oluşturmak, gelir ve servet dağılımını adil bir şekilde yönetmek ve toplumsal hizmetlerin eşit erişimini sağlamak, bu mücadelenin temel hedeflerindendir. *** Eğitimde fırsat eşitliği sağlamak, EKONOMİK EŞİTSİZLİKLE başa çıkmada önemli bir adımdır. Her bireyin kaliteli eğitim alabilmesi, yeteneklerini en üst düzeyde kullanabilmesi için gereklidir. Bu da toplumun genel rekabet gücünü artırabilir. *** Ekonomik eşitsizliği azaltmak için vergi politikaları ve sosyal güvenlik sistemleri etkili bir şekilde kullanılmalıdır. Zenginlerden alınan vergilerin yoksullara yönlendirilmesi ve sosyal yardım programlarının güçlendirilmesi, gelir dağılımının daha adil hale gelmesine yardımcı olabilir. *** Sosyal adalet mücadelesi, ayrımcılık ve insan hakları ihlalleriyle de mücadele eder. Toplumun her kesiminin eşit haklara ve fırsatlara sahip olduğu bir ortam oluşturmak, sosyal adaletin en temel amaçlarından biridir. *** Sonuç olarak, EKONOMİK EŞİTSİZLİK VE SOSYAL ADALET MÜCADELESİ, toplumsal refahın ve dengenin sağlanması için kritik bir rol oynar. Ekonomik eşitsizliklerin azaltılması, sosyal adaletin sağlanması ve her bireyin potansiyelini en üst düzeyde kullanabilmesi için toplum olarak işbirliği yapmamız gerekmektedir. Adaletli bir toplumun inşası, sadece ekonomik açıdan değil, aynı zamanda insan hakları ve değerleri açısından da büyük bir kazanç sağlayacaktır.