ÇOCUKLARININ YANINDA DARBEDİLEN BABA KONUŞTU!

Marmaray'da çocuklarının gözü önünde darbedilen Deniz Eroğlu, yaşadığı dehşet anlarını anlattı. "Çocuklarımın yanında darbedildim, burnum kırıldı. Sadece onları korumaya çalıştım" diyen baba, "Ben de bir sağlıkçıyım, halimi görüyorsunuz. İki yerden kırığım var, ameliyat gerekebilir" ifadelerine yer verdi.

İstanbul'da Marmaray hattında iki çocuğuyla birlikte seyahat eden sağlık çalışanı Deniz Eroğlu, kapı önünü kapatan bir yolcuya yaptığı uyarının ardından çıkan tartışma sonucu darbedildi. Olay sırasında çocuklarının gözleri önünde yumruklanan ve burnu kırılan Eroğlu, yaşadığı dehşet anlarını anlattı.   "Kapıda bir hanımefendi vardı. Ben çocuklarımla girmeye çalışırken, takdir edersiniz ki 3 kişilik bir giriş alanı yok. Çocuklarımı taşırken içeri giremedim. 'Niye burada duruyorsunuz? Arkada yer varken neden kapının önündesiniz?' dedim. O da 'şuradan geçsene abi' dedi. Ben de sinirlendim, 'neden geçeyim ki, toplu taşıma kuralları var' dedim. "BANA YUMRUK ATTI VE KAÇTI" Toplam konuşmamız 30 saniye sürmedi. Bostancı'dan Küçükyalı'ya tren zaten 2 dakikada gidiyor. Daha sonra hanımefendinin ağladığını gören bir beyefendi, benimle tartışmaya başladı. Ama biz onunla hiç konuşmadık, tartışma kadınla yaşandı. Dışarıdaki adam beni ittiriyor. Konuyu ilerleten kişi o zaten, diğer adam kapı kapanırken bana yumruk attı ve kaçtı. O an çocuklarım yanımdaydı. Burnum kırıldı, dikiş atıldı. Şikayetçi oldum. "ÇOCUKLARINIZIN YANINDA DAYAK YİYORSUNUZ" Eşim öğretmendi, orada bekliyordu. Çocukları ona verdim. Takdir edersiniz ki çocuklarınızın yanında dayak yiyorsunuz, burnunuz kırılmış. Ben çocuklarımı korumaya çalışıyorum. Adama dönüp 'bu konuyu sen fişekledin' dedim. O da beni iteklemeye başladı. Araya girenler olmasa olay devam edecekti. "AKRABALARINI ÇAĞIRMIŞ" Benim Süreyya Plajı'nda ineceğimi biliyordu. Kendisi de orada inmiş. Akrabalarını çağırmışlar, 4-5 kişi oldular. Benimle konuşmaya çalıştılar. Ben de bir sağlıkçıyım, halimi görüyorsunuz. İki yerden kırığım var, ameliyat gerekebilir." Ahmet İlhan Sağlam