Nihal KARA
Köşe Yazarı
Nihal KARA
 

AHLAK ARTIK AYAKLARIN BİLE ALTINDA DEĞİL

Ahlak kelimesinin Ülkemizde yayınlanan programlara bakınca anlıyorum ki, hızla yok oluyor. Bu yok oluş beni korkutan bir durum. Bir gündüz kuşağı programında, bir adam çıkıp ‘’eşim arkadaşımla kaçtı’’ dedi. Daha sonra karısı ‘’içim ısındı ne yapabilirim?’’ dedi. Kaçtığı kişi ‘’bana kendi eşimden daha iyi davranıyor’’ diye bir açıklamada bulundu. Ve ben bu duruma bir anda fark ettiğim bir şeyden dolayı gülmeye başladım. Bu çirkin 3 kişinin de dişleri yok. *** Bir laf geldi aklıma o an; zengin parasıyla fakir karısıyla diye. Ama burada ortada bir eş bile kalmamış. Bunun önüne geçilebilir. Nasıl mı? Kadın-erkek fark etmeksizin herkesi okutarak. Okuyan insan kültürlü oluyor. Kültürlü insan da doğru ile yanlışı ayırt etmekte güçlük çekmiyor. Okuyan insanın hayat deneyimi, okumayan insanın ki farklıdır. Okuyan insan, çalışma arkadaşlarıyla kamp deneyimi yaparken eksiklerini fark eder ve kampı tecrübe edinir. *** Okumayan insan, her katıldığı altın günlerinde kiminle dedikodu yapılmaması gerektiğini tecrübe edinir. Aradaki farka biz bilinç diyoruz. Bilinç okuyarak da edinebilir yaşayarak da. Seçim size ait. Okumaya ayırmadığımız zamanı, yanlış arkadaşlık ya da sevgiliye ayırırsak bilinçlenmemiz acı ile oluyor. Toplumca kırılmayan bir algımız var. ‘’Evlilik yaşı.’’ Evliliğin yaşının olduğunu çok düşünmüyorum. Doğru kişi ne zaman karşımıza çıkarsa, o zaman evlilik yapılmalı. *** Bizim kültürümüzde şu şekilde ilerliyor; Evlilik yaşım geldi evlenmeliyim. Arkadaş ortamından ya da sosyal medyadan birini bulmalıyım. Heh buldum. Anlaşmak nedir ya? Annem babamla anlaşarak evlendi sanki? Zamanla alışılır anlaşılır. Bir sürü adeti yerine getirmeliyim ki, etraf laf söz etmesin. Hop karşı tarafı tonla borca soktum. Tamam doğru yoldayım. Hadi şimdi nikaha. İmza attım. Tamam artık herkes sustu ve gerekeni yaptım. *** Çocuk yapmam gerek yaşım geçiyor. İşlemlere başladım. Macunlar hazır. Hadi bakalım hamileyim. Doğurmadan önce sosyal medyada havamı atmam gerek. Cinsiyet partileri, fotoğraf çekimleri yapıldı. Resimler paylaşıldı. Ben macunla hamile kaldım. Bakın herkes gibi doğru yoldayım. Doğumda dünyayı yarattım hissi vermem gerek. Evet kocama kredi çektirerek, doğum ziyaretine gelenlere hediyelik vermeliyim. Verdim artık borçluyum. Oh herkes gibi doğru yoldayım. Eşim bana doğumdan beri mesafeli. Kesin kilo aldım diye. Asla borca sokup onu stres yaptırmadım çünkü. *** Herkes gibi olmalıydım. Laf söz ettirmedim. İkinci çocuğu da biran önce yapayım ki beraber büyüsünler. Aynı komşumunki gibi. Bu böyle uzayıp gidiyor. Hem de ölünceye kadar. Çocuk max. 10 yaşında gelince geçimsizlikten boşanmalar ya da aldatmalar meydana geliyor. *** En baştaki hata neydi? Herkes gibi kültürüne sahip çıkmak gerek düşüncesi. Peki kültürüne sahip çıkmak düşüncesi yerine, kültürlü olmayı tercih etmiş olsaydı ne olurdu? Doğru kişi olup olmadığını anlamak için ilişkisine zaman tanır. Herkese kulaklarını tıkardı. Çocuğunu eşi ile maddi manevi hazır hissettikleri zaman, birlikte karar vererek yapardı. Aile olmanın bilinci ile kendine, eşine, evladına saygı ile devam ederdi. İşte en başta yazdığım ahlaksızlıkları, evlatlarımızı okutarak önleyebilir. *** Konfüçyus’un bir sözü var; eş seçmek, kitap seçmeye benzer. İyi tasarlanmış bir kapak ve cilt ilginizi çekebilir. Ancak içeriği sağlam olmadıkça, sonunu getirmek zordur.
Ekleme Tarihi: 21 Ekim 2022 - Cuma
Nihal KARA

AHLAK ARTIK AYAKLARIN BİLE ALTINDA DEĞİL

Ahlak kelimesinin Ülkemizde yayınlanan programlara bakınca anlıyorum ki, hızla yok oluyor. Bu yok oluş beni korkutan bir durum. Bir gündüz kuşağı programında, bir adam çıkıp ‘’eşim arkadaşımla kaçtı’’ dedi. Daha sonra karısı ‘’içim ısındı ne yapabilirim?’’ dedi. Kaçtığı kişi ‘’bana kendi eşimden daha iyi davranıyor’’ diye bir açıklamada bulundu. Ve ben bu duruma bir anda fark ettiğim bir şeyden dolayı gülmeye başladım. Bu çirkin 3 kişinin de dişleri yok.

***

Bir laf geldi aklıma o an; zengin parasıyla fakir karısıyla diye. Ama burada ortada bir eş bile kalmamış. Bunun önüne geçilebilir. Nasıl mı? Kadın-erkek fark etmeksizin herkesi okutarak. Okuyan insan kültürlü oluyor. Kültürlü insan da doğru ile yanlışı ayırt etmekte güçlük çekmiyor. Okuyan insanın hayat deneyimi, okumayan insanın ki farklıdır. Okuyan insan, çalışma arkadaşlarıyla kamp deneyimi yaparken eksiklerini fark eder ve kampı tecrübe edinir.

***

Okumayan insan, her katıldığı altın günlerinde kiminle dedikodu yapılmaması gerektiğini tecrübe edinir. Aradaki farka biz bilinç diyoruz. Bilinç okuyarak da edinebilir yaşayarak da. Seçim size ait. Okumaya ayırmadığımız zamanı, yanlış arkadaşlık ya da sevgiliye ayırırsak bilinçlenmemiz acı ile oluyor. Toplumca kırılmayan bir algımız var. ‘’Evlilik yaşı.’’ Evliliğin yaşının olduğunu çok düşünmüyorum. Doğru kişi ne zaman karşımıza çıkarsa, o zaman evlilik yapılmalı.

***

Bizim kültürümüzde şu şekilde ilerliyor;

Evlilik yaşım geldi evlenmeliyim. Arkadaş ortamından ya da sosyal medyadan birini bulmalıyım. Heh buldum. Anlaşmak nedir ya? Annem babamla anlaşarak evlendi sanki? Zamanla alışılır anlaşılır. Bir sürü adeti yerine getirmeliyim ki, etraf laf söz etmesin. Hop karşı tarafı tonla borca soktum. Tamam doğru yoldayım. Hadi şimdi nikaha. İmza attım. Tamam artık herkes sustu ve gerekeni yaptım.

***

Çocuk yapmam gerek yaşım geçiyor. İşlemlere başladım. Macunlar hazır. Hadi bakalım hamileyim. Doğurmadan önce sosyal medyada havamı atmam gerek. Cinsiyet partileri, fotoğraf çekimleri yapıldı. Resimler paylaşıldı. Ben macunla hamile kaldım. Bakın herkes gibi doğru yoldayım. Doğumda dünyayı yarattım hissi vermem gerek. Evet kocama kredi çektirerek, doğum ziyaretine gelenlere hediyelik vermeliyim. Verdim artık borçluyum. Oh herkes gibi doğru yoldayım. Eşim bana doğumdan beri mesafeli. Kesin kilo aldım diye. Asla borca sokup onu stres yaptırmadım çünkü.

***

Herkes gibi olmalıydım. Laf söz ettirmedim. İkinci çocuğu da biran önce yapayım ki beraber büyüsünler. Aynı komşumunki gibi. Bu böyle uzayıp gidiyor. Hem de ölünceye kadar. Çocuk max. 10 yaşında gelince geçimsizlikten boşanmalar ya da aldatmalar meydana geliyor.

***

En baştaki hata neydi? Herkes gibi kültürüne sahip çıkmak gerek düşüncesi. Peki kültürüne sahip çıkmak düşüncesi yerine, kültürlü olmayı tercih etmiş olsaydı ne olurdu? Doğru kişi olup olmadığını anlamak için ilişkisine zaman tanır. Herkese kulaklarını tıkardı. Çocuğunu eşi ile maddi manevi hazır hissettikleri zaman, birlikte karar vererek yapardı. Aile olmanın bilinci ile kendine, eşine, evladına saygı ile devam ederdi. İşte en başta yazdığım ahlaksızlıkları, evlatlarımızı okutarak önleyebilir.

***

Konfüçyus’un bir sözü var; eş seçmek, kitap seçmeye benzer. İyi tasarlanmış bir kapak ve cilt ilginizi çekebilir. Ancak içeriği sağlam olmadıkça, sonunu getirmek zordur.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.