Nihal KARA
Köşe Yazarı
Nihal KARA
 

İNANMAK

İnanmak çok güçlü bir duygudur. Bu duygu içimizde var. Aslında bu bizi güçlü kılan en özel kılan yanlarımızdan biri. Bir insan yapmayı hayal ettiği bir şeyi inanarak ister ve bunun için çaba sarf ederse, yüksek olasılıkla gerçekleştirir. Gerçekleştirmesinde en büyük destekçisi de, kendisine olan inancı olur. Bu yüzden inanmak bizim en güçlü yanımızdır. Bu yanımızı beslemek gerekir. Mesela; yapmaya cesaret edemediğiniz bir yemeği, yapabileceğinize inanarak yapmak ile başlanabilir. Benim şu an karnım aç olduğu için yemek dedim ama küçük küçük ne ile başlamak isterseniz başlayabilirsiniz. Mesela sizlere bilindik isimlerin nasıl şu an ki konuma geldiklerinden bahsedeyim. NUSRET GÖKÇE 1983 yılında Erzurum’da dünyaya gelen Nusret Gökçe, maden işçisi bir babanın 5 evladından birisidir. Henüz iki yaşındayken ailesiyle birlikte Erzurum’dan Darıca’ya göç eden Nusret, maddi sebepler dolayısıyla Darıca Faik Şahenk Ortaokulu’nu altıncı sınıfta bırakmak zorunda kalmıştır. Meslek hayatına Bostancı’daki kasaplar çarşısında başlayan Nusret, uzun bir süre kasap çıraklığı yapmıştır. Büyük bir kasap dükkanında 10 ustayla aynı anda çalışan Nusret, günde 18 saat aktif olarak çalışmıştır. Et doğramadaki profesyonelliğini Daha sonra Nusret, yurt dışını da merak ederek cebindeki son parası ve kredi kartından çektiği 7 bin TL ile gittiği Arjantin’de kasapları ve restoranları gezen Nusret, sektör hakkında fikir edinmeyi başarmıştır. *** Türkiye’ye döndüğünde aynı işyerinde çalışmaya devam eden Nusret, bu deneyimleri işine aktarmayı başarmıştır. ‘Lokum’, ‘Ceviz’, ‘Kafes’ gibi pişmiş et türlerini ilk kez kendisinin yaptığını iddia eden dünyaca ünlü restoran sahibi, bu kez yeni deneyimler için Amerika’ya gitmeyi kafasına koymuştur. Zor şartlar altında aldığı üç aylık Amerika vizesinin ardından New York’un en bilindik dört restoranında para almadan çalışmış ve yaptığı mönü New York Times’da yayınlanmıştır. Nusr-et Steakhouse, 2010 yılında Etiler’de Nusret Gökçe ve Mithat Erdem ortaklığı ile kurulmuştur. 2012 yılında ise d.ream (Doğuş Restaurant Entertainment and Management) ile ortaklığa imza atılmıştır. 2010 yılında başlayan Nusret Gökçe ve Mithat Erdem ortaklığı tüm Nusr-Et Steakhouse’larda hali hazırda devam etmektedir. 2009 yılına kadar tek olarak devam ettiği işletmesine, 2012 yılı itibariyle Doğuş Grubu ortak olmuştur. Eskiden 1800 TL maaşla çalıştığını, şu an ise 400 çalışan istihdam ettiğini belirten Nusret, yaptığı etleri yemek için yurtdışından özel jetleriyle müşterilerinin geldiğini ve bunun kendisi için büyük bir mutluk olduğunu ifade ediyor. Nusret yatırımlarına Dubai ve ABD’den sonra Avrupa’da da devam ediyor. ACUN ILICALI Ailesi tarafından aslen Erzurum’un Aşkale ilçesinden olan Ilıcalı, 29 Mayıs 1969 tarihinde babasının müteahhitlik ve ticaret yaptığı Edirne’de doğdu. İlkokulu Edirne’de bitirdikten sonra, ortaöğrenimini İstanbul Kadıköy Anadolu Lisesinde (eski adı Kadıköy Maarif Koleji) tamamladı. Yükseköğrenimine İstanbul Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği Bölümünde başlayan Ilıcalı, öğrenim hayatını yarıda bırakarak iş hayatına giriş yapmıştır. Ilıcalı, 22 yaşında medya sektörüne ilk adımını attı ve Show TV’de spor muhabiri olarak çalışmaya başladı. Uzun yıllar muhabir olarak çalıştıktan sonra, 2004 yılında kendi prodüksiyon şirketi Acun Medya’yı kurarak kısa sürede Türkiye’nin önemli ve büyük prodüksiyon şirketlerinden biri haline getirdi. İlk kez 2008 yılında Türkiye’nin vergi rekortmenleri listesinde yer aldı. İlk kez 2008 yılında vergi rekortmenleri listesine girmesinin ardından Ilıcalı, her sene vergi rekortmenleri listesinde ilk 100 arasında yer almış ve kendi alanında birinci olmuştur. *** Acun Ilıcalı medya kariyerine 1990'lı yıllarda spor muhabirliği yaparak başladı. 2002 yılında Türkiye’nin en çok izlenen televizyon kanalları için programlar ve içerikler üretti. Kendisinin hazırlayıp sunduğu gezi-eğlence programı Acun Firarda ile 100'den fazla ülke gezerek büyük bir başarı yakaladı. Ulaştığı yüksek izlenme oranları ile de ülkenin en popüler isimlerinden birisi oldu. 2004 yılında kendi yapım şirketi Acun Medya’yı kuran Ilıcalı; Var mısın Yok musun? Fear Factor, Survivor, Yetenek Sizsiniz, O Ses, MasterChef, Yok Böyle Dans, Rising Star ve Ninja Warrior gibi dünyaca tanınan birçok formatın haklarını satın alarak Türk izleyicisine uyarladı ve en çok izlenen televizyon kanallarının prime time kuşaklarında yayınladı. Acun Medya, 2013 yılında TV8 kanalını bünyesine dâhil etti. Acun Medya prodüksiyonlarıyla TV8, %1'lik izlenme oranından, Türkiye’nin en çok izlenen TV kanalları arasına girdi. Daha sonra Türkiye’nin en büyük medya kuruluşlarından biri olan Doğuş Yayın Grubu ile de ortaklığa imza attı. 2016 yılında TV8,5 adlı eğlence ve spor kanalını da hayata geçirdi ve kısa sürede kanalı ülkenin en çok izlenen tematik kanalları arasına taşıdı. *** Ama bunlar olana kadar acun Ilıcalı katıldığı bir programda hayatını kısaca şu şekilde anlatmış. 19’unda evlenmiş, 20’sinde anne babasını yitirmiş, 21’inde boşanmış, 22’sinde bütün parasını batırmış, 23’ünde yaptığı kazada yanındaki arkadaşını kaybetmiş… İnsan yazarken bile yoruluyor; ama Acun, henüz 25’ini görmeden bir insanın başına gelecek çok ağır travmalarla boğuşmaya başlamıştı. Çok zor zamanlardı. Uzun uzun sizlere birçok ünlüyü buraya yazabilirim. Ama anlatmak istediğim anlaşılmıştır diye düşünüyorum. Hiçbir şey kolay olmayacak. Önemli olan bizim neyi ne kadar inanarak istediğimiz. 26 yaşımda edindiğim hayat tecrübemi sorarsanız. Hayallerin aklında, defterinde kısaca sende kalsın. Kalsın ki kimse yıkamasın. Kimseye hayal ve hedeflerinizden bahsetmeyin. Bahsedince karşı taraf yorum yapma ve eleştirme hakkı buluyor kendinde. *** İnsanlara KANITLAMAK gereken şeyler = HİÇBİR ŞEY. Hayallerinizi gerçekleştirme sürecinde en son ihtiyacınız olan şey, İNSANLAR. Az insan çok huzur. Odaklanmanıza yardımcı olması ve sağlıklı olmak için spor yapıyorsanız; Spora yalnız gidin. Bedeniniz ve beyniniz yorgun hissediyorsanız; Kahve için yanınıza birini aramayın. Farklı yerler görerek Nusret gibi fikir edinmek istiyorsanız; Çantanızı toplayın ve seyahate kendiniz çıkın. Kısaca kendinizle vakit geçirmeyi öğrenin. Öğrenin ki kimse sizi üzemesin. Hedefimize ulaştıktan sonra, insanların elinizde hiçbir şey yokken size nasıl davrandığını asla unutmayın! *** Geçmişe dönüp baktığınız da; -Problemli bir ilişkiyi bitirmek, benim geleceğimi kurtardı. -Biten bir arkadaşlık, benim gelişmem içindi. -Terk edilmek, gerçeklerle yüzleşmemi sağladı ve beni daha da güçlendirdi. *** Bunlar olurken ben sadece kendime güvendim ve inandım. Çok iyi gidiyorsun. Deyin kendinize. Sizlerle kendinize inanarak her şeyi başarabileceğinizden bahsetmek istedim. Kendimden bir örnek vererek sonlandırayım. Ben iyi bir yazar olmak istiyorum. O yüzden şu an geçtiğim zorlu süreçteki duygu durumumun yazılarımı etkilemesine izin vermiyorum. Bir hayalim var ve bunun için elimden geleni yapıyorum. Ne demiş Yunus Emre; kader gayrete aşıktır. Okuduğunuz için teşekkürler. Vesselam.
Ekleme Tarihi: 18 Mart 2023 - Cumartesi
Nihal KARA

İNANMAK

İnanmak çok güçlü bir duygudur. Bu duygu içimizde var. Aslında bu bizi güçlü kılan en özel kılan yanlarımızdan biri. Bir insan yapmayı hayal ettiği bir şeyi inanarak ister ve bunun için çaba sarf ederse, yüksek olasılıkla gerçekleştirir. Gerçekleştirmesinde en büyük destekçisi de, kendisine olan inancı olur. Bu yüzden inanmak bizim en güçlü yanımızdır. Bu yanımızı beslemek gerekir. Mesela; yapmaya cesaret edemediğiniz bir yemeği, yapabileceğinize inanarak yapmak ile başlanabilir. Benim şu an karnım aç olduğu için yemek dedim ama küçük küçük ne ile başlamak isterseniz başlayabilirsiniz. Mesela sizlere bilindik isimlerin nasıl şu an ki konuma geldiklerinden bahsedeyim.

NUSRET GÖKÇE

1983 yılında Erzurum’da dünyaya gelen Nusret Gökçe, maden işçisi bir babanın 5 evladından birisidir. Henüz iki yaşındayken ailesiyle birlikte Erzurum’dan Darıca’ya göç eden Nusret, maddi sebepler dolayısıyla Darıca Faik Şahenk Ortaokulu’nu altıncı sınıfta bırakmak zorunda kalmıştır. Meslek hayatına Bostancı’daki kasaplar çarşısında başlayan Nusret, uzun bir süre kasap çıraklığı yapmıştır. Büyük bir kasap dükkanında 10 ustayla aynı anda çalışan Nusret, günde 18 saat aktif olarak çalışmıştır. Et doğramadaki profesyonelliğini Daha sonra Nusret, yurt dışını da merak ederek cebindeki son parası ve kredi kartından çektiği 7 bin TL ile gittiği Arjantin’de kasapları ve restoranları gezen Nusret, sektör hakkında fikir edinmeyi başarmıştır.

***

Türkiye’ye döndüğünde aynı işyerinde çalışmaya devam eden Nusret, bu deneyimleri işine aktarmayı başarmıştır. ‘Lokum’, ‘Ceviz’, ‘Kafes’ gibi pişmiş et türlerini ilk kez kendisinin yaptığını iddia eden dünyaca ünlü restoran sahibi, bu kez yeni deneyimler için Amerika’ya gitmeyi kafasına koymuştur. Zor şartlar altında aldığı üç aylık Amerika vizesinin ardından New York’un en bilindik dört restoranında para almadan çalışmış ve yaptığı mönü New York Times’da yayınlanmıştır. Nusr-et Steakhouse, 2010 yılında Etiler’de Nusret Gökçe ve Mithat Erdem ortaklığı ile kurulmuştur. 2012 yılında ise d.ream (Doğuş Restaurant Entertainment and Management) ile ortaklığa imza atılmıştır. 2010 yılında başlayan Nusret Gökçe ve Mithat Erdem ortaklığı tüm Nusr-Et Steakhouse’larda hali hazırda devam etmektedir. 2009 yılına kadar tek olarak devam ettiği işletmesine, 2012 yılı itibariyle Doğuş Grubu ortak olmuştur. Eskiden 1800 TL maaşla çalıştığını, şu an ise 400 çalışan istihdam ettiğini belirten Nusret, yaptığı etleri yemek için yurtdışından özel jetleriyle müşterilerinin geldiğini ve bunun kendisi için büyük bir mutluk olduğunu ifade ediyor. Nusret yatırımlarına Dubai ve ABD’den sonra Avrupa’da da devam ediyor.

ACUN ILICALI

Ailesi tarafından aslen Erzurum’un Aşkale ilçesinden olan Ilıcalı, 29 Mayıs 1969 tarihinde babasının müteahhitlik ve ticaret yaptığı Edirne’de doğdu. İlkokulu Edirne’de bitirdikten sonra, ortaöğrenimini İstanbul Kadıköy Anadolu Lisesinde (eski adı Kadıköy Maarif Koleji) tamamladı. Yükseköğrenimine İstanbul Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği Bölümünde başlayan Ilıcalı, öğrenim hayatını yarıda bırakarak iş hayatına giriş yapmıştır. Ilıcalı, 22 yaşında medya sektörüne ilk adımını attı ve Show TV’de spor muhabiri olarak çalışmaya başladı. Uzun yıllar muhabir olarak çalıştıktan sonra, 2004 yılında kendi prodüksiyon şirketi Acun Medya’yı kurarak kısa sürede Türkiye’nin önemli ve büyük prodüksiyon şirketlerinden biri haline getirdi. İlk kez 2008 yılında Türkiye’nin vergi rekortmenleri listesinde yer aldı. İlk kez 2008 yılında vergi rekortmenleri listesine girmesinin ardından Ilıcalı, her sene vergi rekortmenleri listesinde ilk 100 arasında yer almış ve kendi alanında birinci olmuştur.

***

Acun Ilıcalı medya kariyerine 1990'lı yıllarda spor muhabirliği yaparak başladı. 2002 yılında Türkiye’nin en çok izlenen televizyon kanalları için programlar ve içerikler üretti. Kendisinin hazırlayıp sunduğu gezi-eğlence programı Acun Firarda ile 100'den fazla ülke gezerek büyük bir başarı yakaladı. Ulaştığı yüksek izlenme oranları ile de ülkenin en popüler isimlerinden birisi oldu. 2004 yılında kendi yapım şirketi Acun Medya’yı kuran Ilıcalı; Var mısın Yok musun? Fear Factor, Survivor, Yetenek Sizsiniz, O Ses, MasterChef, Yok Böyle Dans, Rising Star ve Ninja Warrior gibi dünyaca tanınan birçok formatın haklarını satın alarak Türk izleyicisine uyarladı ve en çok izlenen televizyon kanallarının prime time kuşaklarında yayınladı. Acun Medya, 2013 yılında TV8 kanalını bünyesine dâhil etti. Acun Medya prodüksiyonlarıyla TV8, %1'lik izlenme oranından, Türkiye’nin en çok izlenen TV kanalları arasına girdi. Daha sonra Türkiye’nin en büyük medya kuruluşlarından biri olan Doğuş Yayın Grubu ile de ortaklığa imza attı. 2016 yılında TV8,5 adlı eğlence ve spor kanalını da hayata geçirdi ve kısa sürede kanalı ülkenin en çok izlenen tematik kanalları arasına taşıdı.

***

Ama bunlar olana kadar acun Ilıcalı katıldığı bir programda hayatını kısaca şu şekilde anlatmış. 19’unda evlenmiş, 20’sinde anne babasını yitirmiş, 21’inde boşanmış, 22’sinde bütün parasını batırmış, 23’ünde yaptığı kazada yanındaki arkadaşını kaybetmiş… İnsan yazarken bile yoruluyor; ama Acun, henüz 25’ini görmeden bir insanın başına gelecek çok ağır travmalarla boğuşmaya başlamıştı. Çok zor zamanlardı. Uzun uzun sizlere birçok ünlüyü buraya yazabilirim. Ama anlatmak istediğim anlaşılmıştır diye düşünüyorum. Hiçbir şey kolay olmayacak. Önemli olan bizim neyi ne kadar inanarak istediğimiz. 26 yaşımda edindiğim hayat tecrübemi sorarsanız. Hayallerin aklında, defterinde kısaca sende kalsın. Kalsın ki kimse yıkamasın. Kimseye hayal ve hedeflerinizden bahsetmeyin. Bahsedince karşı taraf yorum yapma ve eleştirme hakkı buluyor kendinde.

***

İnsanlara KANITLAMAK gereken şeyler = HİÇBİR ŞEY. Hayallerinizi gerçekleştirme sürecinde en son ihtiyacınız olan şey, İNSANLAR. Az insan çok huzur. Odaklanmanıza yardımcı olması ve sağlıklı olmak için spor yapıyorsanız; Spora yalnız gidin. Bedeniniz ve beyniniz yorgun hissediyorsanız; Kahve için yanınıza birini aramayın. Farklı yerler görerek Nusret gibi fikir edinmek istiyorsanız; Çantanızı toplayın ve seyahate kendiniz çıkın. Kısaca kendinizle vakit geçirmeyi öğrenin. Öğrenin ki kimse sizi üzemesin. Hedefimize ulaştıktan sonra, insanların elinizde hiçbir şey yokken size nasıl davrandığını asla unutmayın!

***

Geçmişe dönüp baktığınız da;

-Problemli bir ilişkiyi bitirmek, benim geleceğimi kurtardı.

-Biten bir arkadaşlık, benim gelişmem içindi.

-Terk edilmek, gerçeklerle yüzleşmemi sağladı ve beni daha da güçlendirdi.

***

Bunlar olurken ben sadece kendime güvendim ve inandım. Çok iyi gidiyorsun. Deyin kendinize. Sizlerle kendinize inanarak her şeyi başarabileceğinizden bahsetmek istedim. Kendimden bir örnek vererek sonlandırayım. Ben iyi bir yazar olmak istiyorum. O yüzden şu an geçtiğim zorlu süreçteki duygu durumumun yazılarımı etkilemesine izin vermiyorum. Bir hayalim var ve bunun için elimden geleni yapıyorum. Ne demiş Yunus Emre; kader gayrete aşıktır. Okuduğunuz için teşekkürler. Vesselam.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.