Nihal KARA
Köşe Yazarı
Nihal KARA
 

SAMİMİYET ESKİ AŞKLARDA KALMIŞ

İstemsiz sosyal medya detoxu yapmaya başladım. İki videodan birinde ‘aşkoş’ cümlesini duyuyorum önce kulaklarım, saçma sapan tiktok videolarına denk geliyorum sonra da gözlerim kanıyor. Eskiden kadınlar gizemliymiş. Edepliymiş ‘haya’ diye bir şey varmış. Herkesin hayatına kimse karışamaz orası ayrı. Ama gizemimizi yitirmeye başladık. Bizler bu şekilde yaptıkça da karşı taraf tarafından ulaşılabilir haline geldik. Mesela en çok dikkatimi çeken, aşk acısı diye bir şey kalmamış. Bakıyorsunuz ‘canım aşkım’ diye bir paylaşım. Bir hafta kadar paylaşım olmuyor. Daha sonra başka biriyle konulan resme ‘gerçek aşk’ yazılı başka bir paylaşım. Bazı durumları bizler kendi ellerimizle yaratıyoruz. Önce bunu bir kabul edelim. Demek istediğim asla kıyafet ya da yaşam tarzı değil. Dilediğiniz gibi yaşayın. Ama yaşadığınız her durumun arkasında durun. Sahip çıkın yaptıklarınıza sonuçlarına katlanın. Üstünü örtmek için ya da hissetmemek için yeni bir şeyler yapmak, anlık kurtarıcı olabilir ama ilerisi için büyük sorunlar yaratır. Demek istediğim daha rahat anlaşılması için birkaç paylaşım yapayım. Nazım Hikmet, Piraye’ye yazdığı mektubunu şöyle sonlandırıyor; ‘’senin bana nasip olman, şahsi hayatımın en değer biçilmez talihidir.’’ Aradaki farkı anlatmaya gerek var mı? Ben istiyorum ki artık birinin gözlerinin içine bakınca yorulduğumu anlasın. Hiçbir şey sormadan, söylemeden sadece sımsıkı sarılsın. Böyle bir ilişki hayal ediyorum. Ama bu tarzda aşklar var gündemde. Kime nasıl güvenerek insan kendini açar sever ve seveceğine inanır? Doyumsuzluk had safhada. Tek kişi yetmemeye başladı insanlarda. Evet, herkesten bir şeyler alabilir diyoruz ama burada demek istediğimiz, her çiçekten bir bal alabilirsiniz değil. Daha sonra ciddi bir ilişki yaşanmak istendiğinde seçici olmaya başlanıyor. Neden? Çünkü herkesten bir şeyler gördü ve artık kime güveneceğinizi bilemez duruma geliyorsunuz. Bu durumlarda aklıma, Stefan Zweig’in bir sözü geliyor. ‘ Herkese yürümüşsün caddeler boyu, bana gelince yorulmuşsun.’ İnsanız değişen varlıklarız. Hele ki kadınların duygu durumları sıklıkla değişebiliyor. Bu durumda da aklıma, George Orwell’in ‘‘Her şey göründüğü gibi olsaydı, eline aldığın deniz suyu mavi olurdu.’’ Sözü geliyor. Eskilerde yaşanan bir cinsel ilişki gizli kalırmış. Yaşansa bile sonu evlilik ile bağlanırmış. Daha sonralarda durumlar çok değişti ve buna binaen Cemal Süreyya, ‘’Sevişti bir bakir ile bakire, erkeğe milli dediler kadına fahişe.’’ Diye bir sözü dile getirmiş. Son olarak ayrılma sürecine değineceğim. Birlikteyken öptüğünüz yarayı, giderken neden kanatıyorsunuz? ‘’Birlikteyken sevgili, ayrıldıktan sonra saygılı olabilmeli insan..’’ Özdemir Asaf Velhasıl, geçmişteki aşkların samimiyeti ile günümüzdeki doyumsuzlukla gelen, samimiyetsiz ilişkilerden bahsetmek istedim. Vesselam.
Ekleme Tarihi: 16 Mart 2023 - Perşembe
Nihal KARA

SAMİMİYET ESKİ AŞKLARDA KALMIŞ

İstemsiz sosyal medya detoxu yapmaya başladım.

İki videodan birinde ‘aşkoş’ cümlesini duyuyorum önce kulaklarım, saçma sapan tiktok videolarına denk geliyorum sonra da gözlerim kanıyor.

Eskiden kadınlar gizemliymiş. Edepliymiş ‘haya’ diye bir şey varmış.

Herkesin hayatına kimse karışamaz orası ayrı. Ama gizemimizi yitirmeye başladık.

Bizler bu şekilde yaptıkça da karşı taraf tarafından ulaşılabilir haline geldik.

Mesela en çok dikkatimi çeken, aşk acısı diye bir şey kalmamış.

Bakıyorsunuz ‘canım aşkım’ diye bir paylaşım. Bir hafta kadar paylaşım olmuyor. Daha sonra başka biriyle konulan resme ‘gerçek aşk’ yazılı başka bir paylaşım.

Bazı durumları bizler kendi ellerimizle yaratıyoruz. Önce bunu bir kabul edelim.

Demek istediğim asla kıyafet ya da yaşam tarzı değil.

Dilediğiniz gibi yaşayın. Ama yaşadığınız her durumun arkasında durun. Sahip çıkın yaptıklarınıza sonuçlarına katlanın.

Üstünü örtmek için ya da hissetmemek için yeni bir şeyler yapmak, anlık kurtarıcı olabilir ama ilerisi için büyük sorunlar yaratır.

Demek istediğim daha rahat anlaşılması için birkaç paylaşım yapayım.

Nazım Hikmet, Piraye’ye yazdığı mektubunu şöyle sonlandırıyor;

‘’senin bana nasip olman, şahsi hayatımın en değer biçilmez talihidir.’’

Aradaki farkı anlatmaya gerek var mı?

Ben istiyorum ki artık birinin gözlerinin içine bakınca yorulduğumu anlasın. Hiçbir şey sormadan, söylemeden sadece sımsıkı sarılsın.

Böyle bir ilişki hayal ediyorum. Ama bu tarzda aşklar var gündemde. Kime nasıl güvenerek insan kendini açar sever ve seveceğine inanır?

Doyumsuzluk had safhada. Tek kişi yetmemeye başladı insanlarda.

Evet, herkesten bir şeyler alabilir diyoruz ama burada demek istediğimiz, her çiçekten bir bal alabilirsiniz değil.

Daha sonra ciddi bir ilişki yaşanmak istendiğinde seçici olmaya başlanıyor. Neden? Çünkü herkesten bir şeyler gördü ve artık kime güveneceğinizi bilemez duruma geliyorsunuz.

Bu durumlarda aklıma, Stefan Zweig’in bir sözü geliyor. ‘ Herkese yürümüşsün caddeler boyu, bana gelince yorulmuşsun.’

İnsanız değişen varlıklarız. Hele ki kadınların duygu durumları sıklıkla değişebiliyor.

Bu durumda da aklıma, George Orwell’in ‘‘Her şey göründüğü gibi olsaydı, eline aldığın deniz suyu mavi olurdu.’’ Sözü geliyor.

Eskilerde yaşanan bir cinsel ilişki gizli kalırmış. Yaşansa bile sonu evlilik ile bağlanırmış.

Daha sonralarda durumlar çok değişti ve buna binaen Cemal Süreyya, ‘’Sevişti bir bakir ile bakire, erkeğe milli dediler kadına fahişe.’’ Diye bir sözü dile getirmiş.

Son olarak ayrılma sürecine değineceğim.

Birlikteyken öptüğünüz yarayı, giderken neden kanatıyorsunuz?

‘’Birlikteyken sevgili, ayrıldıktan sonra saygılı olabilmeli insan..’’ Özdemir Asaf

Velhasıl, geçmişteki aşkların samimiyeti ile günümüzdeki doyumsuzlukla gelen, samimiyetsiz ilişkilerden bahsetmek istedim. Vesselam.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.