ŞAKİR KORUK
Köşe Yazarı
ŞAKİR KORUK
 

CUMHURİYETİMİZ

Hastaneden bir fotoğraf karesi. İki çocuktan biri sedyede kanlar içinde, diğeri eğilmiş şehadet getiriyor. Kardeşinden de tekrar etmesini istiyor. Belli ki son nefeste kelime-i şehadet ile Hakka yürümesini arzuluyor. Gazze’den gelen bu kısa video sosyal medyada gündem oldu. Yürek parçalayan bir görüntü. Peki biz noktaya nereden ve nasıl geldik? *** Meseleyi uzun uzadıya tarihsel boyutuyla ele alacak değiliz. Olan oldu. Bir yanda çöle su taşıyıp tarımsal üretim yapan İsrail, diğer tarafta yiyecek ekmek ve temiz suya muhtaç Filistin. Bir yanda dünya medyası ve en güçlü silahlar, öbür tarafta sapan taşları ve küçük çaplı roketler. Bir yanda korkak ama zalim İsrail askerleri, öbür tarafta inancını kaybetmiş, sinmiş bir toplum. Sonucun ne olmasını bekliyoruz? DÜNYADAN ÇIT YOK Kabul etmeliyiz ki Hamas’ın rehineler aldığı ilk saldırısından sonra İsrail fırsatı ele geçirdi. Artık dilediği gibi katliam ve soykırım yapıyor, dünyadan çıt yok. Öte yandan Filistin halkı da Hamas’ı desteklemiyormuş. Öyle midir, değil midir kesin bilmiyorum. TV yorumcuları öyle konuşuyor. Hani referandum falan olsa alacağı oy yüzde 25 civarı imiş. Tabanda desteği olmayan eli silahlı bir grup. Neyi başarabilir ki? “YA İSTİKLAL YA ÖLÜM” Filistin halkının önce kendi içinde meseleyi çözmesi gerekiyor. “Ya istiklal, ya ölüm” diyebiliyorlar mı?  Bu zor bir karar. Ama zalimin insafa gelmesini beklemek de beyhude. Filistin halkı, gerçek bir lider çıkarmalı. Festival basıp sivil rehineler alarak İsrail’in emeline hizmet etmeyecek bir lider olmalı bu kişi. O lider gücünü tamamen kendi halkından almalı. Peki bu işe yarar mı? Veya ne kadar işe yarar? ATATÜRK ÖNCE MECLİSİ KURDU Bundan yüzyıl önce işe yaramış. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Samsun’a çıktığında; sadece İsrail gibi bir devlet değil, yedi düvel vardı karşısında. Atatürk önce kongreler yaptı, sonra meclisi kurdu, daha sonra da orduyu. Yani önce silahlı örgüt kurup sonra dünyanın dört bir yanından cihatçı davet etmedi. *** Milli mücadele Anadolu’nun öz evlatları ile başladı. Kadın, çoluk, çocuk herkes eline taşın altına koydu. Savaşlarda erkekler bitince, kadın efeler çıktı bu milletin bağrından. Çiftçiler ürettikleri buğday, un vb. ne varsa orduya taşıdı. Yurtdışından yardım tırları beklenmedi.   CUMHURİYETİMİZ 100 YAŞINDA Düşman denize döküldükten sonra ilk iş 29 Ekim 1923’te cumhuriyetimiz kuruldu. Çok değil hemen ertesi yıl Anayasa ortaya konuldu ve bir hukuk devleti olarak çıktık yola. Aksi halde kabile devleti ya da örgüt lideri tarafından yönetilen bir topluluk olmaz mıydık? Atatürk’ün ne denli büyük bir deha, nasıl bir devlet adamı olduğunu görüyoruz değil mi? *** Yıl 2023. Cumhuriyetimiz 100. yaşında. Daha nice yıllara inşallah. Filistin’de yaşananlar bize Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının ortaya koyduğu iradenin ne kadar büyük, o mücadelenin ne kadar ihtişamlı ve bir o kadar da zor olduğunu bir kez daha anlamamıza yardımcı oluyor. HÜRRİYET SEVİNCİ Bu duygu ve düşünceler içinde Cumhuriyetimizin 100. Yılını büyük coşkuyla kutlamalıyız. Yüz yıl önceki “Hürriyet” sevincini biz kez daha içimizde hissetmeliyiz. Ve ödenen ağır bedelleri de asla unutmamalı, Türkiye Cumhuriyeti ve onun kurucusunu bir kez daha saygı, rahmet ve minnetle anmalıyız. *** Gazze’deki hastane sedyesinde kelime-i şehadet getiren çocuklar. Eğer bugünkü teknoloji ve imkanlar, yüz yıl öncesinde mevcut olsaydı; aynı bu fotoğraf karesi Anadolu’da binlerce kez çekilmiş ve yayınlanmış olacaktı. O yüzden yüz yıl önce verilen mücadeleyi, o çocukların fotoğraflarına bakarak bugün iliklerimize kadar idrak etmeli ve önce Allah’a, sonra Atatürk ve milli mücadeleye katılmış tüm atalarımıza tekrar tekrar şükranlarımızı sunmalıyız. MEHMETÇİK NEREYE? Gelelim Filistin meselesinin Türkiye’deki yansımalarına. Yürüyüşler yapılıyor, “Mehmetçik Filistin’e” şeklinde sloganlar atılıyor. Ne denebilir bu söze? Yüreğimiz yanıyor, içimiz paralanıyor. Ama Filistinlilerin bile savaşmaktan kaçtığı, Gazze’nin yıllardır esaret altında yaşamasına razı gelinen bir ülkede, bizim ne işimiz var Allah aşkına? Bu şanlı ordumuzun kurulması ve bugünkü seviyeye gelmesi çok mu kolay oldu? Hadi işin akıl ve mantığını bir kenara bırakalım. Mehmetçik oraya gitti. Bütün dünyadan gelecek tepki ve yaptırımlar bir yana; İran, Mısır ve diğer müslüman ülkeler ne diyecekler bu işe? Hadi bir destek de biz atalım, durduralım bu zulmü diyen olur mu sizce? *** Şahsi kanaatim şudur; Filistin Halkının “Ya İstiklal ya ölüm” parolasıyla yola çıkacağı günün, bir an evvel gelmesi için dua etmekten başka bir şey elimizden gelmez.             
Ekleme Tarihi: 19 Ekim 2023 - Perşembe
ŞAKİR KORUK

CUMHURİYETİMİZ

Hastaneden bir fotoğraf karesi. İki çocuktan biri sedyede kanlar içinde, diğeri eğilmiş şehadet getiriyor. Kardeşinden de tekrar etmesini istiyor. Belli ki son nefeste kelime-i şehadet ile Hakka yürümesini arzuluyor. Gazze’den gelen bu kısa video sosyal medyada gündem oldu. Yürek parçalayan bir görüntü. Peki biz noktaya nereden ve nasıl geldik?

***

Meseleyi uzun uzadıya tarihsel boyutuyla ele alacak değiliz. Olan oldu. Bir yanda çöle su taşıyıp tarımsal üretim yapan İsrail, diğer tarafta yiyecek ekmek ve temiz suya muhtaç Filistin. Bir yanda dünya medyası ve en güçlü silahlar, öbür tarafta sapan taşları ve küçük çaplı roketler. Bir yanda korkak ama zalim İsrail askerleri, öbür tarafta inancını kaybetmiş, sinmiş bir toplum. Sonucun ne olmasını bekliyoruz?

DÜNYADAN ÇIT YOK

Kabul etmeliyiz ki Hamas’ın rehineler aldığı ilk saldırısından sonra İsrail fırsatı ele geçirdi. Artık dilediği gibi katliam ve soykırım yapıyor, dünyadan çıt yok. Öte yandan Filistin halkı da Hamas’ı desteklemiyormuş. Öyle midir, değil midir kesin bilmiyorum. TV yorumcuları öyle konuşuyor. Hani referandum falan olsa alacağı oy yüzde 25 civarı imiş. Tabanda desteği olmayan eli silahlı bir grup. Neyi başarabilir ki?

“YA İSTİKLAL YA ÖLÜM”

Filistin halkının önce kendi içinde meseleyi çözmesi gerekiyor. “Ya istiklal, ya ölüm” diyebiliyorlar mı?  Bu zor bir karar. Ama zalimin insafa gelmesini beklemek de beyhude. Filistin halkı, gerçek bir lider çıkarmalı. Festival basıp sivil rehineler alarak İsrail’in emeline hizmet etmeyecek bir lider olmalı bu kişi. O lider gücünü tamamen kendi halkından almalı. Peki bu işe yarar mı? Veya ne kadar işe yarar?

ATATÜRK ÖNCE MECLİSİ KURDU

Bundan yüzyıl önce işe yaramış. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Samsun’a çıktığında; sadece İsrail gibi bir devlet değil, yedi düvel vardı karşısında.

Atatürk önce kongreler yaptı, sonra meclisi kurdu, daha sonra da orduyu. Yani önce silahlı örgüt kurup sonra dünyanın dört bir yanından cihatçı davet etmedi.

***

Milli mücadele Anadolu’nun öz evlatları ile başladı. Kadın, çoluk, çocuk herkes eline taşın altına koydu. Savaşlarda erkekler bitince, kadın efeler çıktı bu milletin bağrından. Çiftçiler ürettikleri buğday, un vb. ne varsa orduya taşıdı. Yurtdışından yardım tırları beklenmedi.  

CUMHURİYETİMİZ 100 YAŞINDA

Düşman denize döküldükten sonra ilk iş 29 Ekim 1923’te cumhuriyetimiz kuruldu. Çok değil hemen ertesi yıl Anayasa ortaya konuldu ve bir hukuk devleti olarak çıktık yola. Aksi halde kabile devleti ya da örgüt lideri tarafından yönetilen bir topluluk olmaz mıydık? Atatürk’ün ne denli büyük bir deha, nasıl bir devlet adamı olduğunu görüyoruz değil mi?

***

Yıl 2023. Cumhuriyetimiz 100. yaşında. Daha nice yıllara inşallah. Filistin’de yaşananlar bize Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının ortaya koyduğu iradenin ne kadar büyük, o mücadelenin ne kadar ihtişamlı ve bir o kadar da zor olduğunu bir kez daha anlamamıza yardımcı oluyor.

HÜRRİYET SEVİNCİ

Bu duygu ve düşünceler içinde Cumhuriyetimizin 100. Yılını büyük coşkuyla kutlamalıyız. Yüz yıl önceki “Hürriyet” sevincini biz kez daha içimizde hissetmeliyiz. Ve ödenen ağır bedelleri de asla unutmamalı, Türkiye Cumhuriyeti ve onun kurucusunu bir kez daha saygı, rahmet ve minnetle anmalıyız.

***

Gazze’deki hastane sedyesinde kelime-i şehadet getiren çocuklar. Eğer bugünkü teknoloji ve imkanlar, yüz yıl öncesinde mevcut olsaydı; aynı bu fotoğraf karesi Anadolu’da binlerce kez çekilmiş ve yayınlanmış olacaktı. O yüzden yüz yıl önce verilen mücadeleyi, o çocukların fotoğraflarına bakarak bugün iliklerimize kadar idrak etmeli ve önce Allah’a, sonra Atatürk ve milli mücadeleye katılmış tüm atalarımıza tekrar tekrar şükranlarımızı sunmalıyız.

MEHMETÇİK NEREYE?

Gelelim Filistin meselesinin Türkiye’deki yansımalarına. Yürüyüşler yapılıyor, “Mehmetçik Filistin’e” şeklinde sloganlar atılıyor. Ne denebilir bu söze? Yüreğimiz yanıyor, içimiz paralanıyor. Ama Filistinlilerin bile savaşmaktan kaçtığı, Gazze’nin yıllardır esaret altında yaşamasına razı gelinen bir ülkede, bizim ne işimiz var Allah aşkına? Bu şanlı ordumuzun kurulması ve bugünkü seviyeye gelmesi çok mu kolay oldu? Hadi işin akıl ve mantığını bir kenara bırakalım. Mehmetçik oraya gitti. Bütün dünyadan gelecek tepki ve yaptırımlar bir yana; İran, Mısır ve diğer müslüman ülkeler ne diyecekler bu işe? Hadi bir destek de biz atalım, durduralım bu zulmü diyen olur mu sizce?

***

Şahsi kanaatim şudur; Filistin Halkının “Ya İstiklal ya ölüm” parolasıyla yola çıkacağı günün, bir an evvel gelmesi için dua etmekten başka bir şey elimizden gelmez. 

 

 

 

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.