BAŞKAN YALVAÇ’TAN KARPUZ MESAİSİ!

Karpuzu ile ün salan Salihli’nin Poyrazdamları köyünde karpuz bu sene de tarlada kaldı. Salihli Ziraat Odası Başkanı Cem Yalvaç “Biz çiftçi olarak gerçekten çok üzgünüz. Buranın, Poyrazdamları’nın toprak yapısıyla, insanlarının çalışkanlığıyla, tarlaya zevkle, şevkle koşan arkadaşlarımızın olduğu bir yerde, yine para yapmadı.” dedi.

Başkan Yalvaç “Geçen sene Salihli ovasında 4700 dekar olan karpuz ekimi bu sene 8 binlerde. İki katına çıktı. Neden? Biber, patlıcan, domates hiçbiri para yapmadı. Özellikle domates üreten çiftçilerimiz karpuza yöneldi. Denge arz talep meselesi. Biz bu dönem en az 10-12 liradan bekliyorduk. Çünkü dekar başına maliyetler 30 lira. Fidan maaliyetlerimiz 16-17 liradan 35 liraya çıktı.” ifadelerini kullandı. 12-13 LİRA BEKLERKEN ŞU AN 4-5 LİRA Başkan Cem Yalvaç çiftçinin destek beklediğini belirterek “Bizim buraya harcadığımız emek, işçi paramız, mazotumuz, gübremiz, ilacımız, şunu bu hale getirebilmek için yapmış olduğumuz her masrafta yüzde yüze varan artış var. Geldiğimiz noktada 12-13 lira beklerken şu an 4-5 lira, alan satan yok.” diye konuştu. “ÇİFTÇİLİĞİ BIRAKMA DERECESİNE GELDİK” Poyrazdamları köyünde karpuz yetiştiriciliği yapan Mustafa Bilgiç “Biz ürünlerimizi elimizden geldiğince yetiştirmeye çalışıyoruz. Biz geçen yıl 17-18 liraya fidan alıyorduk. Karpuz da geçen yıl 13-14 liraya kadar çıktı. Bu yıl 35 liraya fidan aldık, maaliyetler zaten iki katı. Mazotu söylemeye gerek yok, herkesin mazottan haberi var zaten. Gübre ilaç iki katı ama şimdi karpuz 5 lira. 5 lira olduğu halde gelen giden yok. Her yerde karpuz var. Hiçbir şey para etmediği için herkes bir yere yöneliyor. Bu sefer bunu ekenler para kazanamıyor. Karpuzu, çiftçiliği bırakma derecesine geldik.” dedi. “BİZ BIRAKIYORUZ, BİZDEN BU KADAR” Çiftçi Bilgiç “Biz bunu yetiştirmek için çaba veriyoruz ve destek bekliyoruz, ama destek yok. Şu an biz zarar ediyoruz. Bütün çiftçi arkadaşların borcu var. Çoğumuz da borcumuzu ödeyemeyeceğiz. Geçen yıl domates ektik tarlada kaldı. Kaldırdığımızda 1,80’e sattık çay 7.50’ydi. Şimdi çay 10 lira karpuz 5 lira. Artık bir tarım politikasına geçmemiz lazım. Artık bir ekim kontrolüne başlamamız lazım, bu çok zor bir şey değil. Biz bunu bu köylü halimizle söyleyebiliyorken bizi yönetenler bunu bizden çok çok daha iyi biliyorlardır. Artık onların aklını başına alması lazım yoksa çiftçi kalmayacak memlekette. Son nesiller biziz, artık biz bırakıyoruz, bizden bu kadar.” diye konuştu. “İŞİN İÇİNDEN ÇIKAMAZ OLDUK” İktidarın tarım politikalarını da eleştiren Bilgiç “Bizim ovamızda yıllardır ovanın dengesini sağlayan şeyler vardı. Pamuk, mısır, buğday, çiftçi ektiğinde bunlardan para kazanırdı. Diğer mahsuller de az ekilirdi, değerinde satılırdı. Şimdi pamuk yerle bir, mısır yerle bir, buğday yerle bir ama dışarıdan alıyoruz biz bunu, neden biz bunu kendi çiftçimizden almıyoruz. Neden dışarıya vereceğimiz para kendi ülkemizde kalmıyor. Kendi çiftçimiz kalkınsa, mesela pamuk, buğday para yapsa bu karpuzu bu kadar eken olmayacak. Biz de değerinde satacağız. Herkese zararı var. Bağcılık zaten anlatmayalım her yer bağ oldu, zeytin çoğalıyor, artık bir şeylerin sonu gelmemeye başladı. Biz işin içinden çıkamaz olduk.” ifadelerini kullandı.   “BİZ SON NESİL ÇİFTÇİLERİZ” Yine aynı gölgede karpuz yetiştiren çiftçi Ali Özdinç “Geçen yıl 17-18 liraya aldığımız karpuz fideleri bu sene bulunamadığı için 35 liraya kadar çıktı. Maaliyetle çok çok arttı. Geçen sene 30 ila 60 bin lira arası satılan dönümlere bu sene ne yazık ki 10 bin lira teklif ediyorlar. Maaliyeti 30 bin lira. Üzgünüz. Geçen sene domateslerimizi tarlada bıraktık, oradan bir darbe yedik, bu sene de karpuzdan bir darbe daha yedik. Biz son nesil çiftçileriz. Bu darbeleri nasıl atlatırız bilmiyorum. Ya traktörlerimizi satacağız ya tarlalarımızı satacağız, biz de bu işin içinden böyle çıkacağız.” diye konuştu. “BURALAR BİZİM ATA TOPRAKLARIMIZ, BIRAKMAK İSTEMİYORUZ” Diğer bir karpuz üreticisi Fatih Turhanlı ise “Geçen yıl bütün mahsullerden büyük bir zararımız vardı. Domatesten, karpuzdan, biberden, sel felaketimiz oldu üzümden, biz bu zor şartlarda zarar etmemize rağmen kendi imkanlarımızla bir şekilde üretime devam etmeye çalışıyoruz. Ne yazık ki zarar etmeye de devam ediyoruz. Ekim politikasının olmaması insanları bir mahsule yönlendiriyor. Domatesten zarar ettik ne ekelim karpuz ekelim, herkes karpuz ekmeye başladı. Bu sene karpuz zarar etti, seneye ne ekecek insanlar? Yine bir ürüne odaklanılacak o da zarar edecek. Bir türlü oturtulamıyor. Denge bir türlü kurulamadı. Bu artık bizi zorlamaktan ziyade bitirmeye götürüyor. Sonuçta buralar bizim ata topraklarımız, bırakmak istemiyoruz. Bizler bugün tarlalarımızı, traktörlerimizi satıp daha rahat edebileceğimiz bir meslek seçebiliriz, yapabiliriz. Biz bunu tercih etmiyoruz, biz zor da olsa ata toprağımızı bırakıp gitmek istemiyoruz, destek bekliyoruz, en küçük bir destek yok.” dedi. “ÇİFTÇİNİN MALI TARLADA KALMASIN” Salihli Belediyesi Kırsal Hizmetler Sorumlusu Ziya Durasıllı da vatandaşları daha fazla karpuz tüketmeye çağırarak “Dünyanın en pahalı mazotunu kullanılarak, dünyanın en pahalı gübresi kullanılarak yetiştirilmiş karpuzları görüyorsunuz. Toprak yapısı ve iklimi nedeniyle poyrazdamları karpuzu Türkiye’nin diğer yerlerinde yetiştirilen karpuzlara nazaran daha suludur ve daha lezzetlidir. Üreticilerimizin, çiftçilerimizin tamamı karpuzdan zarar etmekte. Burada vatandaşlara tek söyleyebileceğim şey: yaz günü bu sıcaklarda, yabancı sermaye gazlı içecekler yerine soğuk buz gibi karpuz tüketsinler. Çiftçinin malı da tarlada kalmasın.” ifadelerini kullandı. (Belgin Koçak)