Mustafa PALA
Köşe Yazarı
Mustafa PALA
 

TURİZM HAFTASI

15 Nisan'da başlayan Turizm Haftası etkinlikleri devam ediyor. Yıllardır Turizm Haftası için etkinlikler düzenlendiğine tanık oluyoruz. Turizm Haftası nedeniyle yapılan çalışmalar, düzenlenen etkinlikler kentimizde ve ülkemizde turizmi geliştirmeye yetmiyor. Turizm Haftası kutlandı mı? Kutlandı. Peki, kutlamalardan geriye ne kaldı? Geriye birkaç küçük anı ve düzenlemede görev alanlar için büyük bir yorgunluk kaldı. Seneye yine Turizm Haftası düzenlenecek yine benzer etkinlikler yapılacak. Bence her düzenlemenin içinde sıradışı bir etkinlik olmalı ve yıllarca konuşulmalı. En az bir sonraki Turizm Haftası'na kadar gündemde kalmalı. 90'lı yılların başında Yeni Manisa Projesi'ni ve Barış Alanı'nı tanıtmak için, Barış Manço'yu konuk etmiştik. Yıllardır konuşulurr durur. Manisalılar Barış Alanı'nı Barış Manço ile tanımıştı... TURİZM İMECESİ SADECE BÜROKRATLARLA OLMAZ 40. Turizm Haftası nedeniyle yoğun bir program hazırlanmış. Bu yoğun program içinde bir Turizm Çalıştayı olmalıydı bence. Bir Arama Konferansı yapılmalıydı mutlaka. Sayıları ne kadar az olursa olsun, turizm konusuna ilgi duyan Manisalılar çalışmaların içine alınmalıydı. Sadece bürokratlardan takım oluşturma anlayışından vazgeçilmeli işin içine sivil toplum temsilcileri de katılmalı. BEKLENTİ YÜKSEK İLGİ DÜŞÜK Beklenti çok yüksek, ilgi çok düşük.  Etkinlikleri düzenleyenler beklenen ilgiyi göremeyince düş kırıklığı yaşıyor doğal olarak. Ancak görevimiz mazeret üretmek değil, marifet göstermek olmalıdır. Zor koşullar altında yapılanlar daha değerli ve daha anlamlı oluyor. ORKESTRA BÜYÜK OLURSA BÜYÜK SES GETİRİR. Manisa Valisi Sayın Erdoğan Bektaş, Manisa'da turizmin gelişmesi için, Manisa'ya geldiğinden beri çalışmalarını ara vermeden sürdürüyor. İlçelere yazılar yazılıyor. Turizm değerleri saptanıyor. Saptanan değerler içinden önemli ve öncelikli olanlar belirleniyor. Alt eylem planları hazırlanıyor. Bürokratlardan çalışma takımları oluşturuluyor. Çalışmalara belediyelerden temsilciler katılıyor. Yapılan çalışmalarla 40 turizm odağı belirlenmiş. Manisa Valimizi Turizm çalışmalarında hatta tüm çalışmalarda orkestra şefi gibi düşünmeliyiz. Çok iyi biliyoruz ki orkestra olmadan orkestra şefinin gereği ve anlamı olmaz.  Şef etkili olmalı, tamam da, orkestrada, farklı enstrümanlar olmalı. Orkestra büyük olmalı. Büyük olmalı ki büyük ses getirsin. Büyük şefe büyük orkestra yakışır ve büyük orkestralar büyük ses getirir, büyük orkestralar çok sesli müzik yaparlar. İşin burası çok önemli. Şefin görevi çok sesliliğin uyumlu birlikteliğini sağlamaktır. Tek seslilik kolaycılıktır. Çalışmalarda çok sesliliğin uyumu sağlanmalı. Bir kişi yerine on kişi saz çalıyorsa yapılan çok sesli müzik olmaz. Yüz kişi de saz çalsa yine çok sesli müzik yapılmış sayılmaz. Farklı sesler olmalı. Sadece memurlardan oluşan bir takımın fazla yaratıcı olmadığını yaşamım boyunca hep gördüm... Takım sadce memurlardan oluşmasın deyişim bundandır... YAPICI OLMALIYIZ Manisa Valisi Sayın Erdoğan Bektaş'ın başlattığı çalışmalara Manisalılar olarak destek vermeliyiz. Destek vermemiz içinde, kapıların açık olması gerekir. Bununla kapalı olduğunu söylemiyorum elbet. İnsanlar çağrı bekliyor. Kimse kendiliğinden gidip çalışmalara katılmıyor. Ben belki bir yolunu bulup, çağrılmasam da haberim olduğunda katılıyorum bu tür etkinliklere. Katılmayı kentli yurttaş olmanın gereği sayıyorum.  Yapılanları eleştirerek değil, yeni öneriler getirerek katkı sağlayabiliriz. Karşı çıkmanın kolaycılığına kapılmadan çalışmalar yapmalayız. Ya taş üstüne taş koymalıyız ya da taş üstüne taş koyanlara yardımcı olmalıyız. Manisa tarımda ve sanayide önemli gelişmeler sağlamış, örnek projeler gerçekleştirmiş bir kent olmasına rağmen, turizmde yeterince gelişemediği gerçeğini gözardı etmeden turizm için seferberlik başlatmalıyız. Çok önemli tarihi, kültürel, doğal ve beşeri zenginliklere sahip Manisa’yı, tüm toplum kesimlerini kapsayan bir imece anlayışıyla, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca belirlenen 2023 TÜRKİYE TURİZM VİZYONU hedefleri doğrultusunda MARKA İL yapmak için birlikte çalışmalıyız. Birlikte inanırsak, birlikte çalışırsak başaracağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın. ARTILARIMIZ ÇOKKEN SONUÇ NASIL EKSİ OLUYOR OTURUP BUNU DÜŞÜNMEMİZ GEREK Manisa'mızın çok önemli doğal, tarihi, kültürel ve beşeri zenginliklere sahip olması, bölgenin tek  “Şehzadeler Şehri” olması, Türkiye ve Dünya çapında ilklere ve enlere sahip olması, İzmir, Efes, Bergama, Kuşadası, Pamukkale gibi turizm destinasyonlarına yakınlığı, önemli ulaşım koridorlarının güzergahında olması, gelişmiş ulaşım altyapısı, gündemde olan İzmir-İstanbul otoyolu, Çandarlı Limanı, hızlı tren vb. projelerin güzergahında ya da yakınında olması, hava alanı, liman ve denize yakınlığı, iklim ve ekoloji avantajı, flora-fauna zenginliği, kendi bünyesinde ve yakınında gelişmiş sağlık kuruluşlarının varlığını artılarımız olarak sayabiliriz. Bu kadar çok artı varken, sonuç nasıl eksi oluyor bunu düşünmemiz gerekiyor. Sıralanan artılar Manisa’nın Marka Kent olma yolunda ilerlemesini kolaylaştıracaktır diye düşünmeliyiz. Manisa’da öne çıkan birçok simge ve sembol var. Şehzadeler Şehri, Osmanlı Eserleri, Mesir, Manisa Bezi, Mevlevihane, Geleneksel El Sanatları, Musiki, Sipil Dağı, Magnesia, Manisa Lalesi, Yılkı Atları, Endemik Bitki Türleri, Dağcılık, Yamaç Paraşütü, Sardes, Bintepeler, 26 Bin Yıllık Ayak İzleri, Termal Turizm, Göller, Aigai, Mitolojik Zenginlik, Niobe, Kibele, Tantalos, Yanık Ülke Katakekaumene, Peri Bacaları, Kula Evleri, Yunus Emre Köyü. Halı ve Kilim Dokumacılığı ve bu listeye yeni katılan ve birçok konuda lokomatif görevi yüklenecek olan OBASYA var. ZAMAN ZAMAN HAKSIZ YERSİZ VE ANLAMSIZ ELEŞTİRİLER YAPILIYOR BUNUN BİLGİSİZLİKTEN KAYNAKLANDIĞINI DÜŞÜNÜYORUM. 40. Turizm Haftası'ndan geriye sadece Soma Maden şehitleri kalıyorsa, bu bizim turizme verdiğimiz değeri ve konudan ne kadar uzak olduğumuzu  gösterir. Soma'da maden şehitlerimiz için çalışmaların yapılması, şehitlerimizin adlarının ve anılarının yaşatılması bence alkışlanacak bir durumdur. Şehitlerimiz için güzel eserler yapılmışsa ve insanlar bunu gidip görmek istiyorsa, bu kentin turizmine de katkı sağlar. Bunun yadırganacak bir yanı yok.  Güzel anlamlı ve görkemli bir şehitliğin yapıldığını düşünün Şehitliğin yanına sosyal donatılar eklenmişse, parklar bahçeler yapılmışsa, kim gidip görmek istemez ki? ŞEHİTLERİMİZE YARAŞIR DÜZENLEMELER YAPANLARI, ŞEHİTLERİMİZİN ADLARINI VE ANILARINI YAŞATANLARI ALKIŞLAMALIYIZ.   Soma'da Maden Şehitlerimiz için ağaçlarla, anıtlarla sosyal donatılarla alan düzenlemesi yapanları, şehitlerimizin adlarını ve anılarını yaşatanları alkışlamalıyız. Soma'dan, Maden Şehitliğimizi görmeden ve bir fatiha okumadan geçmeyin diyenler eleştiriyi değil kutlamayı hakediyorlar. Şehitlikle turizmi bağdaştıramayanlar, inanç turizminden haberdar değiller sanırım. Çanaklale Şehitliği'ne yapılan ziyaretlerden haber değiller sanırım. Hacca gitmek de bir inanç turizmidir. Mevlana'yı, Yunus Emre'yi ziyarette bir turizmdir. Turizm deyince aklımıza sadece festivaller,  panayırlar ve eğlence gelmemeli. Soma gerekli düzenlemeler yapıldığında maden şehitleri nedeniyle de tam bir turizm odağı olur. Bu söylem ne şehitlerimizin ruhunu, ne onların acılı ailelerini ne de milletimizi rahatsız eder. Şehitliğin ziyaret edilmesinden, bir fatiha okunmasından kim rahatsız olabilir ki? BU KENTE İZ BIRAKANLARIN ADI VE ANISI YAŞATILIR Ben, Manisa Valisi Sayın Erdoğan Bektaş'ın başlattığı turizm atağını yürekten destekliyorum ve kendilerini kutluyorum.  Çalışmaların ilimizde turizmin gelişmesine büyük katkısının olacağını düşünüyorum. Çalışma ekibi genişletilmeli, çok sesliliğin uyumu amaçlanmalı ve işi sahiplenecek olanlar çoğaltılmalı. Kentimize her gelen vali bir iz bırakmalı. Manisa Valisi Sayın Erdoğan Bektaş, düşündüğü turizm atağını başlattığında, ilklerin yapılmasının önünü açtığında, yıllar sonra gerçekleştirenler konuşulurken, "Bu güzel eser, Manisa Valisi Sayın Erdoğan Bektaş döneminde gerçekleştirilmişti." denir. Sayın Bektaş'ın da adı ve anısı tüm iz bırakanların yaşatıldığı gibi sevgiyle saygıyla yaşatılır. Böyle bir yazıyı 30 yıl önce yazsaydım, ukelalık olarak değerlendirenler olabilirdi. Şimdi yaştan kurtarıyorum. İnsan 70 yaşını aşınca, söylerken de yazarken de daha rahat oluyor. Çünkü bizim toplumumuzda, yaşlıların önemli bir yerinin olduğunu ve önemsendiklerini biliyorum...
Ekleme Tarihi: 19 Nisan 2016 - Salı
Mustafa PALA

TURİZM HAFTASI

15 Nisan'da başlayan Turizm Haftası etkinlikleri devam ediyor.
Yıllardır Turizm Haftası için etkinlikler düzenlendiğine tanık oluyoruz.
Turizm Haftası nedeniyle yapılan çalışmalar, düzenlenen etkinlikler kentimizde ve ülkemizde turizmi geliştirmeye yetmiyor.
Turizm Haftası kutlandı mı? Kutlandı. Peki, kutlamalardan geriye ne kaldı? Geriye birkaç küçük anı ve düzenlemede görev alanlar için büyük bir yorgunluk kaldı. Seneye yine Turizm Haftası düzenlenecek yine benzer etkinlikler yapılacak. Bence her düzenlemenin içinde sıradışı bir etkinlik olmalı ve yıllarca konuşulmalı. En az bir sonraki Turizm Haftası'na kadar gündemde kalmalı.
90'lı yılların başında Yeni Manisa Projesi'ni ve Barış Alanı'nı tanıtmak için, Barış Manço'yu konuk etmiştik.
Yıllardır konuşulurr durur. Manisalılar Barış Alanı'nı Barış Manço ile tanımıştı...

TURİZM İMECESİ SADECE BÜROKRATLARLA OLMAZ

40. Turizm Haftası nedeniyle yoğun bir program hazırlanmış. Bu yoğun program içinde bir Turizm Çalıştayı olmalıydı bence. Bir Arama Konferansı yapılmalıydı mutlaka. Sayıları ne kadar az olursa olsun, turizm konusuna ilgi duyan Manisalılar çalışmaların içine alınmalıydı. Sadece bürokratlardan takım oluşturma anlayışından vazgeçilmeli işin içine sivil toplum temsilcileri de katılmalı.

BEKLENTİ YÜKSEK İLGİ DÜŞÜK

Beklenti çok yüksek, ilgi çok düşük.  Etkinlikleri düzenleyenler beklenen ilgiyi göremeyince düş kırıklığı yaşıyor doğal olarak. Ancak görevimiz mazeret üretmek değil, marifet göstermek olmalıdır. Zor koşullar altında yapılanlar daha değerli ve daha anlamlı oluyor.

ORKESTRA BÜYÜK OLURSA BÜYÜK SES GETİRİR.

Manisa Valisi Sayın Erdoğan Bektaş, Manisa'da turizmin gelişmesi için, Manisa'ya geldiğinden beri çalışmalarını ara vermeden sürdürüyor. İlçelere yazılar yazılıyor. Turizm değerleri saptanıyor. Saptanan değerler içinden önemli ve öncelikli olanlar belirleniyor. Alt eylem planları hazırlanıyor. Bürokratlardan çalışma takımları oluşturuluyor. Çalışmalara belediyelerden temsilciler katılıyor. Yapılan çalışmalarla 40 turizm odağı belirlenmiş. Manisa Valimizi Turizm çalışmalarında hatta tüm çalışmalarda orkestra şefi gibi düşünmeliyiz. Çok iyi biliyoruz ki orkestra olmadan orkestra şefinin gereği ve anlamı olmaz.  Şef etkili olmalı, tamam da, orkestrada, farklı enstrümanlar olmalı. Orkestra büyük olmalı. Büyük olmalı ki büyük ses getirsin. Büyük şefe büyük orkestra yakışır ve büyük orkestralar büyük ses getirir, büyük orkestralar çok sesli müzik yaparlar. İşin burası çok önemli. Şefin görevi çok sesliliğin uyumlu birlikteliğini sağlamaktır. Tek seslilik kolaycılıktır. Çalışmalarda çok sesliliğin uyumu sağlanmalı. Bir kişi yerine on kişi saz çalıyorsa yapılan çok sesli müzik olmaz. Yüz kişi de saz çalsa yine çok sesli müzik yapılmış sayılmaz. Farklı sesler olmalı. Sadece memurlardan oluşan bir takımın fazla yaratıcı olmadığını yaşamım boyunca hep gördüm... Takım sadce memurlardan oluşmasın deyişim bundandır...

YAPICI OLMALIYIZ


Manisa Valisi Sayın Erdoğan Bektaş'ın başlattığı çalışmalara Manisalılar olarak destek vermeliyiz. Destek vermemiz içinde, kapıların açık olması gerekir. Bununla kapalı olduğunu söylemiyorum elbet. İnsanlar çağrı bekliyor. Kimse kendiliğinden gidip çalışmalara katılmıyor. Ben belki bir yolunu bulup, çağrılmasam da haberim olduğunda katılıyorum bu tür etkinliklere. Katılmayı kentli yurttaş olmanın gereği sayıyorum.  Yapılanları eleştirerek değil, yeni öneriler getirerek katkı sağlayabiliriz. Karşı çıkmanın kolaycılığına kapılmadan çalışmalar yapmalayız. Ya taş üstüne taş koymalıyız ya da taş üstüne taş koyanlara yardımcı olmalıyız.

Manisa tarımda ve sanayide önemli gelişmeler sağlamış, örnek projeler gerçekleştirmiş bir kent olmasına rağmen, turizmde yeterince gelişemediği gerçeğini gözardı etmeden turizm için seferberlik başlatmalıyız. Çok önemli tarihi, kültürel, doğal ve beşeri zenginliklere sahip Manisa’yı, tüm toplum kesimlerini kapsayan bir imece anlayışıyla, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca belirlenen 2023 TÜRKİYE TURİZM VİZYONU hedefleri doğrultusunda MARKA İL yapmak için birlikte çalışmalıyız. Birlikte inanırsak, birlikte çalışırsak başaracağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın.

ARTILARIMIZ ÇOKKEN SONUÇ NASIL EKSİ OLUYOR OTURUP BUNU DÜŞÜNMEMİZ GEREK

Manisa'mızın çok önemli doğal, tarihi, kültürel ve beşeri zenginliklere sahip olması, bölgenin tek  “Şehzadeler Şehri” olması, Türkiye ve Dünya çapında ilklere ve enlere sahip olması, İzmir, Efes, Bergama, Kuşadası, Pamukkale gibi turizm destinasyonlarına yakınlığı, önemli ulaşım koridorlarının güzergahında olması, gelişmiş ulaşım altyapısı, gündemde olan İzmir-İstanbul otoyolu, Çandarlı Limanı, hızlı tren vb. projelerin güzergahında ya da yakınında olması, hava alanı, liman ve denize yakınlığı, iklim ve ekoloji avantajı, flora-fauna zenginliği, kendi bünyesinde ve yakınında gelişmiş sağlık kuruluşlarının varlığını artılarımız olarak sayabiliriz. Bu kadar çok artı varken, sonuç nasıl eksi oluyor bunu düşünmemiz gerekiyor.

Sıralanan artılar Manisa’nın Marka Kent olma yolunda ilerlemesini kolaylaştıracaktır diye düşünmeliyiz. Manisa’da öne çıkan birçok simge ve sembol var. Şehzadeler Şehri, Osmanlı Eserleri, Mesir, Manisa Bezi, Mevlevihane, Geleneksel El Sanatları, Musiki, Sipil Dağı, Magnesia, Manisa Lalesi, Yılkı Atları, Endemik Bitki Türleri, Dağcılık, Yamaç Paraşütü, Sardes, Bintepeler, 26 Bin Yıllık Ayak İzleri, Termal Turizm, Göller, Aigai, Mitolojik Zenginlik, Niobe, Kibele, Tantalos, Yanık Ülke Katakekaumene, Peri Bacaları, Kula Evleri, Yunus Emre Köyü. Halı ve Kilim Dokumacılığı ve bu listeye yeni katılan ve birçok konuda lokomatif görevi yüklenecek olan OBASYA var.

ZAMAN ZAMAN HAKSIZ YERSİZ VE ANLAMSIZ ELEŞTİRİLER YAPILIYOR BUNUN BİLGİSİZLİKTEN KAYNAKLANDIĞINI DÜŞÜNÜYORUM.

40. Turizm Haftası'ndan geriye sadece Soma Maden şehitleri kalıyorsa, bu bizim turizme verdiğimiz değeri ve konudan ne kadar uzak olduğumuzu  gösterir.

Soma'da maden şehitlerimiz için çalışmaların yapılması, şehitlerimizin adlarının ve anılarının yaşatılması bence alkışlanacak bir durumdur. Şehitlerimiz için güzel eserler yapılmışsa ve insanlar bunu gidip görmek istiyorsa, bu kentin turizmine de katkı sağlar. Bunun yadırganacak bir yanı yok.  Güzel anlamlı ve görkemli bir şehitliğin yapıldığını düşünün Şehitliğin yanına sosyal donatılar eklenmişse, parklar bahçeler yapılmışsa, kim gidip görmek istemez ki?

ŞEHİTLERİMİZE YARAŞIR DÜZENLEMELER YAPANLARI, ŞEHİTLERİMİZİN ADLARINI VE ANILARINI YAŞATANLARI ALKIŞLAMALIYIZ.
 
Soma'da Maden Şehitlerimiz için ağaçlarla, anıtlarla sosyal donatılarla alan düzenlemesi yapanları, şehitlerimizin adlarını ve anılarını yaşatanları alkışlamalıyız. Soma'dan, Maden Şehitliğimizi görmeden ve bir fatiha okumadan geçmeyin diyenler eleştiriyi değil kutlamayı hakediyorlar. Şehitlikle turizmi bağdaştıramayanlar, inanç turizminden haberdar değiller sanırım. Çanaklale Şehitliği'ne yapılan ziyaretlerden haber değiller sanırım. Hacca gitmek de bir inanç turizmidir. Mevlana'yı, Yunus Emre'yi ziyarette bir turizmdir. Turizm deyince aklımıza sadece festivaller,  panayırlar ve eğlence gelmemeli. Soma gerekli düzenlemeler yapıldığında maden şehitleri nedeniyle de tam bir turizm odağı olur. Bu söylem ne şehitlerimizin ruhunu, ne onların acılı ailelerini ne de milletimizi rahatsız eder. Şehitliğin ziyaret edilmesinden, bir fatiha okunmasından kim rahatsız olabilir ki?

BU KENTE İZ BIRAKANLARIN ADI VE ANISI YAŞATILIR

Ben, Manisa Valisi Sayın Erdoğan Bektaş'ın başlattığı turizm atağını yürekten destekliyorum ve kendilerini kutluyorum.  Çalışmaların ilimizde turizmin gelişmesine büyük katkısının olacağını düşünüyorum. Çalışma ekibi genişletilmeli, çok sesliliğin uyumu amaçlanmalı ve işi sahiplenecek olanlar çoğaltılmalı. Kentimize her gelen vali bir iz bırakmalı. Manisa Valisi Sayın Erdoğan Bektaş, düşündüğü turizm atağını başlattığında, ilklerin yapılmasının önünü açtığında, yıllar sonra gerçekleştirenler konuşulurken, "Bu güzel eser, Manisa Valisi Sayın Erdoğan Bektaş döneminde gerçekleştirilmişti." denir. Sayın Bektaş'ın da adı ve anısı tüm iz bırakanların yaşatıldığı gibi sevgiyle saygıyla yaşatılır.

Böyle bir yazıyı 30 yıl önce yazsaydım, ukelalık olarak değerlendirenler olabilirdi. Şimdi yaştan kurtarıyorum. İnsan 70 yaşını aşınca, söylerken de yazarken de daha rahat oluyor. Çünkü bizim toplumumuzda, yaşlıların önemli bir yerinin olduğunu ve önemsendiklerini biliyorum...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.