Ayşe  Yıldız
Köşe Yazarı
Ayşe Yıldız
 

GÜVEN İNSANIN ANA VATANIDIR

Dostoyevski'ye göre dünyanın en zor hissi; kendini ait hissetmediğin bir yerde bulunma zorunluluğudur. İnsanın ait olmadığı yerde yabancılaştığını ne kadar da güzel özetlemiş; Rus yazar Dostoyevski... İnsan, yakın çevresi ile, toplum geneli ile uyum yaşayamadığı hissine kapılınca kendini o yere ait hissetmez doğal olarak ve her defasında oradan uzaklaşmak, kaçmak, gitmek ister. Böyle bir duygu hali başta kötü gibi algılanılsa bile, bardağın dolu tarafından bakıldığında ise böyle bir duygu içinde olan kişiyi ne çevresindeki insanlar ne de toplum dayatmaları şekillendiremez. Çünkü kişinin ne istediğini bilme farkındalığı, bozuk bir sisteme itaat etmenin kendi özüne, değerlerine ters düştüğünü hatırlatır. İnsan gerçekten kendini ait hissedebileceği bir yerin olup olmadığını, olup olmayacağını merak eder durur hayatı boyunca. Bu his öyle ki; gölge gibi takip eder bir ömür boyu ve öyle ki; her şey sizin olabilir, her şeye sahip olabilirsiniz ama siz hiçbir şeye, hiçbir yere ait olamazsınız. Bu, insanın hayatında oluşan ve kolay kolay durdurulamayan en büyük bir boşluk haline gelir. GÜVENİN OLMADIĞI HER YER İNSANA YABANCILAŞIR Güvenin olmadığı bir yere kim kendini ait hissedebilir ki? Güven, her insanın ana vatanıdır. Her insan güven duyduğu yere kendini ait hisseder. Güvenin bitti, güvenin olmadığı her yer insana yabancılaşır. Hiçbir konuda gri bölgeleri sevmeyiz. Her şey ya siyahtır ya beyaz. Net olmayı isteriz. Bir cevap ya tamamen doğrudur ya da tamamen yanlış. Durumsal olarak değişen şeyler bize güven vermez. Hap gibi cevaplar isteriz. Ancak, kesin çizgileri bulamamak birçok konuda olduğu gibi, aidiyet eksikliğinin de sorumlusu haline gelir. Hak ettiğimizi almadığımızı düşündüğümüzde, ki bu maddi ve manevi, bireysel ya da toplumsal her konu için geçerli; bir süre sonra ait olmaktan vazgeçeriz. Ait hissetmeye dair bir umut kalmadığında ise; artık hiçbir şeyin bir önemi kalmaz. Bu duygunun telafisi de mümkün değildir ne yazık ki. Kendini bir yere ait hissedemeyen biri ne yöne gideceğini de bilemez. Hep bir belirsizlik, hep bir boşluk hali hataya da sürükleyebilir...ve insan, olmadığı bir yerde hayatın daha iyi aktığını düşünür ve hatta o olmadığı yerlere yelken açar öylece döner dolaşır, kendini ait hissedebileceği yeri bulmaya çalışır. ADALETİN OLDUĞU YERE AİTTİR İNSAN "Adalet kainatın ruhudur," demiş Ömer Hayyam… Bu düşünce bireysel, toplumsal her şey için geçerlidir. Adaletin olmadığı yerde güven, güvenin olmadığı yerde aidiyet duygusu olmaz. Adalet duygusunun her insanın içinde filizlenip, büyümesi ve yayılması dileklerim ile.
Ekleme Tarihi: 01 Nisan 2022 - Cuma
Ayşe  Yıldız

GÜVEN İNSANIN ANA VATANIDIR

Dostoyevski'ye göre dünyanın en zor hissi; kendini ait hissetmediğin bir yerde bulunma zorunluluğudur.

İnsanın ait olmadığı yerde yabancılaştığını ne kadar da güzel özetlemiş; Rus yazar Dostoyevski...

İnsan, yakın çevresi ile, toplum geneli ile uyum yaşayamadığı hissine kapılınca kendini o yere ait hissetmez doğal olarak ve her defasında oradan uzaklaşmak, kaçmak, gitmek ister. Böyle bir duygu hali başta kötü gibi algılanılsa bile, bardağın dolu tarafından bakıldığında ise böyle bir duygu içinde olan kişiyi ne çevresindeki insanlar ne de toplum dayatmaları şekillendiremez. Çünkü kişinin ne istediğini bilme farkındalığı, bozuk bir sisteme itaat etmenin kendi özüne, değerlerine ters düştüğünü hatırlatır.

İnsan gerçekten kendini ait hissedebileceği bir yerin olup olmadığını, olup olmayacağını merak eder durur hayatı boyunca. Bu his öyle ki; gölge gibi takip eder bir ömür boyu ve öyle ki; her şey sizin olabilir, her şeye sahip olabilirsiniz ama siz hiçbir şeye, hiçbir yere ait olamazsınız.

Bu, insanın hayatında oluşan ve kolay kolay durdurulamayan en büyük bir boşluk haline gelir.

GÜVENİN OLMADIĞI HER YER İNSANA YABANCILAŞIR

Güvenin olmadığı bir yere kim kendini ait hissedebilir ki?

Güven, her insanın ana vatanıdır. Her insan güven duyduğu yere kendini ait hisseder. Güvenin bitti, güvenin olmadığı her yer insana yabancılaşır.

Hiçbir konuda gri bölgeleri sevmeyiz. Her şey ya siyahtır ya beyaz. Net olmayı isteriz. Bir cevap ya tamamen doğrudur ya da tamamen yanlış. Durumsal olarak değişen şeyler bize güven vermez. Hap gibi cevaplar isteriz. Ancak, kesin çizgileri bulamamak birçok konuda olduğu gibi, aidiyet eksikliğinin de sorumlusu haline gelir.

Hak ettiğimizi almadığımızı düşündüğümüzde, ki bu maddi ve manevi, bireysel ya da toplumsal her konu için geçerli; bir süre sonra ait olmaktan vazgeçeriz.

Ait hissetmeye dair bir umut kalmadığında ise; artık hiçbir şeyin bir önemi kalmaz. Bu duygunun telafisi de mümkün değildir ne yazık ki.

Kendini bir yere ait hissedemeyen biri ne yöne gideceğini de bilemez. Hep bir belirsizlik, hep bir boşluk hali hataya da sürükleyebilir...ve insan, olmadığı bir yerde hayatın daha iyi aktığını düşünür ve hatta o olmadığı yerlere yelken açar öylece döner dolaşır, kendini ait hissedebileceği yeri bulmaya çalışır.

ADALETİN OLDUĞU YERE AİTTİR İNSAN

"Adalet kainatın ruhudur," demiş Ömer Hayyam…

Bu düşünce bireysel, toplumsal her şey için geçerlidir. Adaletin olmadığı yerde güven, güvenin olmadığı yerde aidiyet duygusu olmaz.

Adalet duygusunun her insanın içinde filizlenip, büyümesi ve yayılması dileklerim ile.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.