Ayşe  Yıldız
Köşe Yazarı
Ayşe Yıldız
 

 İMKANLARIN İMKANSIZLIĞI 

Aç kalan insan hiç şüphesiz her şeyi yapabilecek potansiyeldedir. Yoksul insanların her geçen gün arttığı bir dünyada, yaşamanın ne kadar zor olduğunu da ne yazık ki, sadece yoksul insan biliyor. Son yıllarda ülkemizde zengin ile fakir arasında çok ciddi bir fark oluşmaya başladı. Çok sık duyduğumuz şey; "Zengin çok zengin, fakir çok fakir." Evet, ne yazık ki 2007'nin ikinci yarısından bu yana enerji ve gıda fiyatlarının genel olarak artış eğiliminde olması Türkiye'de zengin ve yoksul kesim arasındaki enflasyon farkının açılmasına yol açtı. En yoksul ve en zengin arasındaki enflasyon farkının zaman içerisindeki değişimi bu olguyu doğrular niteliktedir. Peki, yoksullar bütçelerinin büyük kısmını gıda, konut gibi zorunlu ihtiyaçlara ayırırken, zenginlerin ulaşım, giyim ve ayakkabı, eğlence ve kültür, eğitim, ev aletleri ve mobilya gibi ihtiyaçlara bütçesinde daha fazla yer verdiğini biliyor muydunuz? Ne yazık ki; zengin kesimden yoksul kesime gidildikçe enflasyon endeksinin yoksulun aleyhine gelişiyor. YOKSULLUKTAN KAYNAKLI EĞİTİMDE EŞİTSİZLİK Yoksul aileler çocuklarının eğitimine ekonomik zorluklar yüzünden bütçe ayıramadığı için çocukları iyi bir eğitim alamıyor ve dolayısı ile iyi imkanlara sahip olamıyor ve ömür boyu ailesinin kaderini, yani yoksulluğu yaşamaya devam ediyor. Zengin kesimin eğitim harcamaları ise yoksullara oranla 23 kat daha fazla olduğunu söylüyor, birçok araştırmacı. Bu farka eğitimdeki eşitsizlikler eklenince çocuklar arasındaki öğrenme uçurumu da ciddi oranda artıyor. Her iki kesimin eğitime ayırdığı bütçe, okullar arasındaki fark ve eğitimde fırsat eşitliğinin önemini gözler önüne seriyor.  Yoksulluğun yarattığı eşitsizlik, sosyoekonomik statünün eğitimde eşitlik üzerindeki etkisi yaşam boyunca da genişleme eğilimi gösteriyor. ÇÖZÜM NE Mİ? Elbette her sorunun bir çözümü var. Yoksulluk hiç kimsenin kaderi değil ve olamaz da. Öncelikli olarak sadece zengini destekleyen bir sistem varsa bu sistemin değiştirilmesi ile başlanabilir sorunu çözmeye ve yoksula, “Yoksulluk senin kaderin" demeden, onları görmezden gelmeden, devletin her türlü "İmkanını" birilerine bol bol sunup, birilerinden esirgemeden yaşamda eşitlik sağlanabilir aslında. Sorunu çözmek çok kolay! Yeter ki sorunu çözmeye istek ve niyet olsun...  Eşit yaşam beklentisi biraz ütopik gibi görünse bile; her şey değişime gebe... Merhum Kayahan'ın şarkısında dediği gibi; Ha bugün, ha yarın oldu olacak Neden olmasın Çoktan yıkılırdık biz çoktan Umut olmasa Ha bugün, ha yarın oldu olacak Kaç gün bitti Ha bugün, ha yarın oldu olacak Neden olmasın?
Ekleme Tarihi: 14 Ocak 2022 - Cuma
Ayşe  Yıldız

 İMKANLARIN İMKANSIZLIĞI 

Aç kalan insan hiç şüphesiz her şeyi yapabilecek potansiyeldedir.
Yoksul insanların her geçen gün arttığı bir dünyada, yaşamanın ne kadar zor olduğunu da ne yazık ki, sadece yoksul insan biliyor. Son yıllarda ülkemizde zengin ile fakir arasında çok ciddi bir fark oluşmaya başladı. Çok sık duyduğumuz şey; "Zengin çok zengin, fakir çok fakir."
Evet, ne yazık ki 2007'nin ikinci yarısından bu yana enerji ve gıda fiyatlarının genel olarak artış eğiliminde olması Türkiye'de zengin ve yoksul kesim arasındaki enflasyon farkının açılmasına yol açtı. En yoksul ve en zengin arasındaki enflasyon farkının zaman içerisindeki değişimi bu olguyu doğrular niteliktedir.
Peki, yoksullar bütçelerinin büyük kısmını gıda, konut gibi zorunlu ihtiyaçlara ayırırken, zenginlerin ulaşım, giyim ve ayakkabı, eğlence ve kültür, eğitim, ev aletleri ve mobilya gibi ihtiyaçlara bütçesinde daha fazla yer verdiğini biliyor muydunuz?
Ne yazık ki; zengin kesimden yoksul kesime gidildikçe enflasyon endeksinin yoksulun aleyhine gelişiyor.

YOKSULLUKTAN KAYNAKLI EĞİTİMDE EŞİTSİZLİK

Yoksul aileler çocuklarının eğitimine ekonomik zorluklar yüzünden bütçe ayıramadığı için çocukları iyi bir eğitim alamıyor ve dolayısı ile iyi imkanlara sahip olamıyor ve ömür boyu ailesinin kaderini, yani yoksulluğu yaşamaya devam ediyor. Zengin kesimin eğitim harcamaları ise yoksullara oranla 23 kat daha fazla olduğunu söylüyor, birçok araştırmacı. Bu farka eğitimdeki eşitsizlikler eklenince çocuklar arasındaki öğrenme uçurumu da ciddi oranda artıyor.
Her iki kesimin eğitime ayırdığı bütçe, okullar arasındaki fark ve eğitimde fırsat eşitliğinin önemini gözler önüne seriyor. 
Yoksulluğun yarattığı eşitsizlik, sosyoekonomik statünün eğitimde eşitlik üzerindeki etkisi yaşam boyunca da genişleme eğilimi gösteriyor.

ÇÖZÜM NE Mİ?

Elbette her sorunun bir çözümü var. Yoksulluk hiç kimsenin kaderi değil ve olamaz da.
Öncelikli olarak sadece zengini destekleyen bir sistem varsa bu sistemin değiştirilmesi ile başlanabilir sorunu çözmeye ve yoksula, “Yoksulluk senin kaderin" demeden, onları görmezden gelmeden, devletin her türlü "İmkanını" birilerine bol bol sunup, birilerinden esirgemeden yaşamda eşitlik sağlanabilir aslında. Sorunu çözmek çok kolay! Yeter ki sorunu çözmeye istek ve niyet olsun... 

Eşit yaşam beklentisi biraz ütopik gibi görünse bile; her şey değişime gebe...

Merhum Kayahan'ın şarkısında dediği gibi;

Ha bugün, ha yarın oldu olacak
Neden olmasın
Çoktan yıkılırdık biz çoktan
Umut olmasa
Ha bugün, ha yarın oldu olacak
Kaç gün bitti
Ha bugün, ha yarın oldu olacak
Neden olmasın?

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.