Ayşe  Yıldız
Köşe Yazarı
Ayşe Yıldız
 

YAPAMADIKLARIN GEÇMİŞİNDE DEĞİL, GELECEĞİNDE SAKLIDIR!

Her insanın unutamadığı, unutmak istemediği ya da ısrarla unutmaya çalıştığı anıları ve bu anılara ev sahipliği yapanları vardır. Ancak insan, kendine daha iyi anılar biriktirebileceği bir alan açtığında, "Asla unutamam," dediği anılar bile birer birer silinmeye başlar. William Shakespeare'in de dediği gibi; "Daha iyi, iyinin düşmanıdır." Çünkü insan, daha iyiyi bulmaya eğilimlidir... Pek tabii hayat sürprizlerle doludur ve öyle ki; "Bir iyi gelir, tüm kötüleri ve kötülükleri unutturur." İçsel güzelliklerin eriyerek azaldığı ve yüzeyselliğin her geçen gün arttığı şu günlerde, yeter ki insan neyi aradığını, ne istediğini bilsin. Kıymetli olan şeyler ulu orta yerlerde bulunmaz. Sadece neyi aradığınız değil, nerede aradığınız da önemli!                                                                                                                                               *** (Geçmiş geleceği değiştirmez ancak, iyi bir gelecek, doğru seçimler geçmişin tortularını siler ve 'unutamam' dedirten her şeyi unutturur.) Geçmişinden kopamayan insan, iyi bir gelecek inşa edebilir mi? Ya da karşılaştığı daha iyi fırsatları görebilir mi? Aklın, yaratıcı gücün, sınırların kalktığı, kişinin önünü göremez hale geldiği kör noktasıdır geçmiş. Asıl değişmez olanı yani yaşanmış ve bitmiş olanı değiştirmek mümkün değilken ve gelecek hemen bir adım ötede, tam önümüzde duruyorken ne boş bir çabadır geçmişle uğraşmak. Neden henüz olmamışı şekillendirmek yerine değişmez olanı değiştirmekteki bu ısrar? Çünkü; en kolay kandırmacadır insanın kendine acıması ve başkalarını ne kadar çok çaba harcadığına inandırması. Ya da biz öyle sanıyoruzdur. Değişmez olanın geçmişte kaldığını bilir.                                                                                                                                               *** Aslında değişmez olanın geçmişte kaldığını "Bilinç" çok iyi bilir. Ancak; yeni bir şeye başlamak emek ve mücadele gerektirdiği için, en kolay olanı seçerek ve sorumluluktan kaçarak hep eskiye sığınırız. Mücadele etmekten kaçarsak nasıl tecrübe edinebiliriz, nasıl hayatlarımızı yeni baştan şekillendirebiliriz ki? Geçmişi sürekli yanımızda taşımak yerine, yaşanmış olaylardan ders alarak, geçmişi, yolumuzu aydınlatan bir fener gibi kullanabiliriz aynı hataları tekrarlamamak için. Şunun farkında olmalıyız; yapamadıklarımız geçmişte değildir, onlar geleceğimizde saklıdır ve bulmak için birkaç adım gerekir. "Bana, kendimi tanıma, kendimi keşfetme yolculuğumda eşlik eden herkese şükran duyuyorum," diyebilme farkındalığı ve iyi niyeti ile ilerleme dileklerimle...
Ekleme Tarihi: 23 Eylül 2021 - Perşembe
Ayşe  Yıldız

YAPAMADIKLARIN GEÇMİŞİNDE DEĞİL, GELECEĞİNDE SAKLIDIR!

Her insanın unutamadığı, unutmak istemediği ya da ısrarla unutmaya çalıştığı anıları ve bu anılara ev sahipliği yapanları vardır. Ancak insan, kendine daha iyi anılar biriktirebileceği bir alan açtığında, "Asla unutamam," dediği anılar bile birer birer silinmeye başlar.
William Shakespeare'in de dediği gibi;
"Daha iyi, iyinin düşmanıdır."
Çünkü insan, daha iyiyi bulmaya eğilimlidir...
Pek tabii hayat sürprizlerle doludur ve öyle ki; "Bir iyi gelir, tüm kötüleri ve kötülükleri unutturur."
İçsel güzelliklerin eriyerek azaldığı ve yüzeyselliğin her geçen gün arttığı şu günlerde, yeter ki insan neyi aradığını, ne istediğini bilsin. Kıymetli olan şeyler ulu orta yerlerde bulunmaz. Sadece neyi aradığınız değil, nerede aradığınız da önemli!
                                                                                                                                              ***
(Geçmiş geleceği değiştirmez ancak, iyi bir gelecek, doğru seçimler geçmişin tortularını siler ve 'unutamam' dedirten her şeyi unutturur.)
Geçmişinden kopamayan insan, iyi bir gelecek inşa edebilir mi? Ya da karşılaştığı daha iyi fırsatları görebilir mi?
Aklın, yaratıcı gücün, sınırların kalktığı, kişinin önünü göremez hale geldiği kör noktasıdır geçmiş.
Asıl değişmez olanı yani yaşanmış ve bitmiş olanı değiştirmek mümkün değilken ve gelecek hemen bir adım ötede, tam önümüzde duruyorken ne boş bir çabadır geçmişle uğraşmak. Neden henüz olmamışı şekillendirmek yerine değişmez olanı değiştirmekteki bu ısrar?
Çünkü; en kolay kandırmacadır insanın kendine acıması ve başkalarını ne kadar çok çaba harcadığına inandırması. Ya da biz öyle sanıyoruzdur. Değişmez olanın geçmişte kaldığını bilir.
                                                                                                                                              ***
Aslında değişmez olanın geçmişte kaldığını "Bilinç" çok iyi bilir. Ancak; yeni bir şeye başlamak emek ve mücadele gerektirdiği için, en kolay olanı seçerek ve sorumluluktan kaçarak hep eskiye sığınırız. Mücadele etmekten kaçarsak nasıl tecrübe edinebiliriz, nasıl hayatlarımızı yeni baştan şekillendirebiliriz ki?
Geçmişi sürekli yanımızda taşımak yerine, yaşanmış olaylardan ders alarak, geçmişi, yolumuzu aydınlatan bir fener gibi kullanabiliriz aynı hataları tekrarlamamak için.
Şunun farkında olmalıyız; yapamadıklarımız geçmişte değildir, onlar geleceğimizde saklıdır ve bulmak için birkaç adım gerekir.
"Bana, kendimi tanıma, kendimi keşfetme yolculuğumda eşlik eden herkese şükran duyuyorum," diyebilme farkındalığı ve iyi niyeti ile ilerleme dileklerimle...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.