Bülent Orakoğlu
Köşe Yazarı
Bülent Orakoğlu
 

EĞİTİM DİZGEMİZ… ÖĞRETİM BİRLİĞİ İLKEMİZ…

Yaşamın diyalektiğine ters gibi görünse de ortam, sanki her geçen gün biraz daha kötüye gidiyormuşuz gibi yalpalıyor. Biraz daha uçuruma doğru yelken açıyoruz. Bir başka deyişle; Her gün bir önceki günü arıyor biz böyle miydik diye söylenip duruyoruz. Daha da ilerisine düşünecek olursak; Ne oldu bize diye kendi kendimize sorup duruyoruz. Oysa ki; Bu sorunlar dünde vardı. Bugün de var. Yarın da var olacak. Önemli olan bunların bilincin de olabilmek. Çağımızın, bilimin, toplumun ve bireyin gerçeklikleri doğrultusun da çözüm yolları aramak, bulmak, Gerekli alt yapıları kurmak,  Araç ve gereçleri hazırlamak hiçbir zaman umudu yitirmeden, yeni bir birliktelikle, Yeni bir örgütlenme ağıyla bu çalışmaları dizgesel bir biçimde yaşama geçirmektir Bilimsel ve teknolojik çalışmalar, bu çalışmaların ardından gelecek olan iletişim ve bildirişim araçlarıyla, Çağımızdaki her şey baş döndürücü bir hızla değişmektedir. Bu hıza ayak uyduramayan, gerekli dönüşümleri yapamayan, Olumluları, olumsuzlukları çözümleyip ayırt edemeyen, Ülke ve toplum yararına yeni bileşimlere gidemeyen yönetimler, ya çağın gerisinde kalmakta ya da bu hızı yakalayanların uydusu durumuna gelmektedirler. Her türlü; Çalışma yapmalarımızı, Çalışma etmelerimizi, olmalarımızı yönlendiren biçimlendiren eğitim; Kendisinden bekleneni yerine getiremediği zaman işlevini yitirmektedir. Her gün her şeyin değiştiğine, yeni yeni bilgiler yeni yeni edinimler yaşantımızın parçası olduğuna göre, Okul da alınan eğitim başlangıçta iyi ya da kötü olsa bile süreç içerisin de etkisini yitirmektedir. Yenilenmediği, Çağdaş gelişimlerle beslenmediği zaman işlevsiz bir eğitim durumuna gelmektedir. Bu nedenle eğitim öğretim süreçlerin de öğretmenin sürekli hizmet içi eğitim kurslarından yararlandırılması önemli hale gelmiştir. Bu nedenle eğitim rotamız iyi ve gelecek için çizilmelidir. Eğitimimizin temel sorunlarının başında; - Dizgeli bir biçimde, sorunlara bilimsel çözümler aramak yerine, dizgesizlik,  bilimdışılık, plansızlık ve günübirlik kararlar öne çıkarılmakta, bu değişimlerde yönetenlerin bireysel ya da kümesel görüşleri belirleyici olmaktadır. - Eğitim öğretim izlenceleri uygulamaları uluslararası tekellerin istemleri doğrultusunda biçimlendirilmekte, dizgemiz “Millilik” ya da “ Ulusallık” özelliğinden, her geçen gün biraz daha uzaklaştırılmaktadır. - Okul kavramı; Anlamını değerini ve işlevini yitirmekte, onun yerine özel kuruluşlar almakta. Toplumun bugünü ve yarını olan eğitimimiz ve öğretimimiz iyicene metalaştırılarak alınır satılır duruma getirilmekte. Salt test sınavlarına odaklandırılmaktadır. - Bu yaklaşımların sonucu olarak, anaokullarından başlayarak, çocuklarımız sorun çözmeye değil, test çözmeye alıştırılmaktadır. - Düşüncesini kullanmasını öğrenemeyen, çalışmayı, okumayı, araştırmayı sevmeyen, ülke ve dünya sorunlarıyla ilgilenmeyen ülkesini, doğasını hatta kendini sevmeyen, bir takım tabuların peşinde koşan kaderci, kendisine güvenmeyen, kısa yoldan köşe dönmeyi umut eden nesillerimiz geliyor artık. -Kendi dilimize, ekinimize, ülkemize sahip çıkmak, kendi değerlerimizi koruyup geliştirmek, ATATÜRK ve arkadaşlarının bize kalıtı olan bağımsızlık ülküsüne sıkı sıkıya sarılmak yerine, yabancı dillere baş tacı edip o dillerin bize kurtuluş yolu olacağına görmekteyiz. Bugün hiçbir şeyin kesin olarak reçetesi ya da ilacı da yok. Yukarıda sıralanan sorunlar ülke bütünlüğü içinde, ülkemizin diğer sorunlarıyla birlikte ele alınıp değerlendirilmelidir. Kalıcı ve doğru çözümlerin ancak bu bütünlük ve süreklilik için de ilgili yöneticilerin katılımıyla gerçekleşeceği bilinmelidir. Bunun için eğitim süreçlerini iyi değerlendirip kalıcı ve modernize yöntemlerle uygulayıcı eğitim modelini ülkemiz çocuklarını uygulamak bizim en büyük hedefimiz olmalı.  Önümüzdeki hafta ÖSS Sınavına girecek olan tüm öğrencilerimize gönüllerinin istediği gibi olmasını diler, başarı öğrencilerimizin yanında olması dileklerimle. Esen Kalınız Efendim.    
Ekleme Tarihi: 10 Haziran 2019 - Pazartesi
Bülent Orakoğlu

EĞİTİM DİZGEMİZ… ÖĞRETİM BİRLİĞİ İLKEMİZ…

Yaşamın diyalektiğine ters gibi görünse de ortam, sanki her geçen gün biraz daha kötüye gidiyormuşuz gibi yalpalıyor.
Biraz daha uçuruma doğru yelken açıyoruz.
Bir başka deyişle;
Her gün bir önceki günü arıyor biz böyle miydik diye söylenip duruyoruz.
Daha da ilerisine düşünecek olursak;
Ne oldu bize diye kendi kendimize sorup duruyoruz.
Oysa ki; Bu sorunlar dünde vardı.
Bugün de var. Yarın da var olacak.
Önemli olan bunların bilincin de olabilmek.
Çağımızın, bilimin, toplumun ve bireyin gerçeklikleri doğrultusun da çözüm yolları aramak, bulmak,
Gerekli alt yapıları kurmak,
 Araç ve gereçleri hazırlamak hiçbir zaman umudu yitirmeden, yeni bir birliktelikle,
Yeni bir örgütlenme ağıyla bu çalışmaları dizgesel bir biçimde yaşama geçirmektir
Bilimsel ve teknolojik çalışmalar, bu çalışmaların ardından gelecek olan iletişim ve bildirişim araçlarıyla,
Çağımızdaki her şey baş döndürücü bir hızla değişmektedir.
Bu hıza ayak uyduramayan, gerekli dönüşümleri yapamayan,
Olumluları, olumsuzlukları çözümleyip ayırt edemeyen,
Ülke ve toplum yararına yeni bileşimlere gidemeyen yönetimler, ya çağın gerisinde kalmakta ya da bu hızı yakalayanların uydusu durumuna gelmektedirler.
Her türlü;
Çalışma yapmalarımızı,
Çalışma etmelerimizi, olmalarımızı yönlendiren biçimlendiren eğitim;
Kendisinden bekleneni yerine getiremediği zaman işlevini yitirmektedir.
Her gün her şeyin değiştiğine, yeni yeni bilgiler yeni yeni edinimler yaşantımızın parçası olduğuna göre,
Okul da alınan eğitim başlangıçta iyi ya da kötü olsa bile süreç içerisin de etkisini yitirmektedir.
Yenilenmediği,
Çağdaş gelişimlerle beslenmediği zaman işlevsiz bir eğitim durumuna gelmektedir.
Bu nedenle eğitim öğretim süreçlerin de öğretmenin sürekli hizmet içi eğitim kurslarından yararlandırılması önemli hale gelmiştir.
Bu nedenle eğitim rotamız iyi ve gelecek için çizilmelidir.
Eğitimimizin temel sorunlarının başında;
- Dizgeli bir biçimde, sorunlara bilimsel çözümler aramak yerine, dizgesizlik,  bilimdışılık, plansızlık ve günübirlik kararlar öne çıkarılmakta, bu değişimlerde yönetenlerin bireysel ya da kümesel görüşleri belirleyici olmaktadır.
- Eğitim öğretim izlenceleri uygulamaları uluslararası tekellerin istemleri doğrultusunda biçimlendirilmekte, dizgemiz “Millilik” ya da “ Ulusallık” özelliğinden, her geçen gün biraz daha uzaklaştırılmaktadır.
- Okul kavramı; Anlamını değerini ve işlevini yitirmekte, onun yerine özel kuruluşlar almakta. Toplumun bugünü ve yarını olan eğitimimiz ve öğretimimiz iyicene metalaştırılarak alınır satılır duruma getirilmekte. Salt test sınavlarına odaklandırılmaktadır.
- Bu yaklaşımların sonucu olarak, anaokullarından başlayarak, çocuklarımız sorun çözmeye değil, test çözmeye alıştırılmaktadır.
- Düşüncesini kullanmasını öğrenemeyen, çalışmayı, okumayı, araştırmayı sevmeyen, ülke ve dünya sorunlarıyla ilgilenmeyen ülkesini, doğasını hatta kendini sevmeyen, bir takım tabuların peşinde koşan kaderci, kendisine güvenmeyen, kısa yoldan köşe dönmeyi umut eden nesillerimiz geliyor artık.
-Kendi dilimize, ekinimize, ülkemize sahip çıkmak, kendi değerlerimizi koruyup geliştirmek, ATATÜRK ve arkadaşlarının bize kalıtı olan bağımsızlık ülküsüne sıkı sıkıya sarılmak yerine, yabancı dillere baş tacı edip o dillerin bize kurtuluş yolu olacağına görmekteyiz.
Bugün hiçbir şeyin kesin olarak reçetesi ya da ilacı da yok.
Yukarıda sıralanan sorunlar ülke bütünlüğü içinde, ülkemizin diğer sorunlarıyla birlikte ele alınıp değerlendirilmelidir.
Kalıcı ve doğru çözümlerin ancak bu bütünlük ve süreklilik için de ilgili yöneticilerin katılımıyla gerçekleşeceği bilinmelidir.
Bunun için eğitim süreçlerini iyi değerlendirip kalıcı ve modernize yöntemlerle uygulayıcı eğitim modelini ülkemiz çocuklarını uygulamak bizim en büyük hedefimiz olmalı.
 Önümüzdeki hafta ÖSS Sınavına girecek olan tüm öğrencilerimize gönüllerinin istediği gibi olmasını diler, başarı öğrencilerimizin yanında olması dileklerimle.
Esen Kalınız Efendim.
 
 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.