Bülent Orakoğlu
Köşe Yazarı
Bülent Orakoğlu
 

EĞiTiMiMiZ DE GELiNEN NOKTA…

Ülkemiz de bugün uygulanmaya çalışılan TÜRK MİLLİ EĞİTİM SİSTEMİMİZİN içerisinde bir takım sorunlar var mıdır? Bu sorunları düşünecek olursak nedir? Bu sorunlar diyebilir miyiz? -İdeolojik sorunlar. -Yapısal sorunlar. -Eğitim Bilimsel sorunlar. İdeolojik sorunların başın da esas itibariyle, eğitim sistemimizin dönüştürülmesi düşünülmektedir. Bu gün; Laik eğitimden dinsel bir eğitim sistemine doğru gidilen bir yol haritası çizilmek istenmekte midir?... Evet. Eğitim sistemimizde geriye gidiş yaşanırken, Eğitim sistemimizde personel yetersizlikleri var mıdır? Okul binalarımız da yetersizlikler var mıdır? Ders müfredat programlarında sıkıntılar yaşanmakta mıdır? Uygulanması gereken eğitim sistemimizin amacı; Türk Milletinin, milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren, ailesini, vatanını milletini seven ve de daima yüceltmeye çalışan insanlar yetiştirmeyecek miydi? Demokratik, laik sosyal bir hukuk devleti olan TÜRKİYE CUMHURİYETİNE görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar yetiştirmeyecek miydik? TÜRK MİLLİ EĞİTİMİ ATATÜRK zamanındaki gibi ilkelerine ve devrimlerine bağlı olmayacak mıydı? Türk Ulusunun milli ve manevi değerlerini benimseyen, ülkesine karşı görev ve sorumluluklarını bilen bedenen, ruhen ve ahlaken sağlıklı bir şekil de yetişmiş, öğrenciler gerçekleştirilmeyecek miydi? İlgi ve kabiliyetlerine göre eğitim alarak hayata hazırlamış yurttaşlar yetiştirmeyi hedeflemeyecek miydik? Şimdi uygulanmakta olan eğitim sistemimizi görmekte ve yaşamaktayız ki; Milli Eğitim sisteminde yapılan değişiklikler, ideolojik fikirlerin hayata geçirilmesi konusunda. Türk Eğitim Sistemimiz geleceğimiz olan bu çocuklarımıza İPOTEK altına almaktadır. Bugün Eğitim sistemimiz de köklü ve ütopyacı bir değişiklikler yapılırken; Programlarla ilgili, Müfredatla ilgili, Sınavlarla ilgili, Herhangi bir ön inceleme ve pedagojik bir değerlendirme yapılmadan öğrencilerimizin önüne sergilenmektedir. Bugün uygulanmakta olan bu eğitim sistemimiz, Eğitim Bilimleri açısından sağlıklı ve etkili bir eğitim olmaktan çıkarılıp; Bedenen, ruhen sağlıklı akademik açıdan donanımlı yurttaşlar yerine dinsel bir eğitim modeline geçirilmekte olduğunu biliyoruz. Böyle bir eğitim modelinin, Böyle bir eğitim anlayışının, Milli Eğitim Sistemimiz de, Ulusal ve halkımıza dayanan niteliklerle uyuşması olanaksız görünmektedir. Gerçek ve akademik bir eğitim sistemi, öğrencilerimize hayata hazırlama konusunda hayata hazırlamadır. MEB “ Değerler Eğitimi” adı altında başlattıkları tüm etkinliklere çağdışı anlayışı ortak kılarak, bunların okullara girmesine bizzat öncülük yapmaktadır. Sonuç olarak; Toplumumuzun yeniden çağdaşlaşma yolunu oturtulabilmesi ancak izlenen bu gibi politikalardan uzaklaşılarak mümkün olacaktır. Bilimsel, laik, demokratik, ulusal nitelikte bir anlayışın eğitimde yeniden hayat bulması ve bu anlayışın sabırla sürdürülmesi ile toplumumuz gelecek yıllarda çağdaşlaşma rayına girecektir. Böyle gidecek eğitim; Eğitim olacaksa bunu eğitim demek için kör olmak lazım. Eğitim üretim için derken, eğitimimize temeli sağlam taşlar üzerine oturtalım. Geliniz eğitimimize uygulamalı eğitim modeli getirelim. Eğitimimize gerçekçi bir eğitim startı verelim. … ve bu eğitimle eğitimimiz ve çocuklarımız yok olup gidecekler. Esen kalınız efendim.
Ekleme Tarihi: 30 Temmuz 2019 - Salı
Bülent Orakoğlu

EĞiTiMiMiZ DE GELiNEN NOKTA…

Ülkemiz de bugün uygulanmaya çalışılan TÜRK MİLLİ EĞİTİM SİSTEMİMİZİN içerisinde bir takım sorunlar var mıdır?
Bu sorunları düşünecek olursak nedir? Bu sorunlar diyebilir miyiz?
-İdeolojik sorunlar.
-Yapısal sorunlar.
-Eğitim Bilimsel sorunlar.
İdeolojik sorunların başın da esas itibariyle, eğitim sistemimizin dönüştürülmesi düşünülmektedir.
Bu gün; Laik eğitimden dinsel bir eğitim sistemine doğru gidilen bir yol haritası çizilmek istenmekte midir?... Evet.
Eğitim sistemimizde geriye gidiş yaşanırken,
Eğitim sistemimizde personel yetersizlikleri var mıdır?
Okul binalarımız da yetersizlikler var mıdır?
Ders müfredat programlarında sıkıntılar yaşanmakta mıdır?
Uygulanması gereken eğitim sistemimizin amacı;
Türk Milletinin, milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren, ailesini, vatanını milletini seven ve de daima yüceltmeye çalışan insanlar yetiştirmeyecek miydi?
Demokratik, laik sosyal bir hukuk devleti olan TÜRKİYE CUMHURİYETİNE görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar yetiştirmeyecek miydik?
TÜRK MİLLİ EĞİTİMİ ATATÜRK zamanındaki gibi ilkelerine ve devrimlerine bağlı olmayacak mıydı?
Türk Ulusunun milli ve manevi değerlerini benimseyen, ülkesine karşı görev ve sorumluluklarını bilen bedenen, ruhen ve ahlaken sağlıklı bir şekil de yetişmiş, öğrenciler gerçekleştirilmeyecek miydi?
İlgi ve kabiliyetlerine göre eğitim alarak hayata hazırlamış yurttaşlar yetiştirmeyi hedeflemeyecek miydik?
Şimdi uygulanmakta olan eğitim sistemimizi görmekte ve yaşamaktayız ki;
Milli Eğitim sisteminde yapılan değişiklikler, ideolojik fikirlerin hayata geçirilmesi konusunda.
Türk Eğitim Sistemimiz geleceğimiz olan bu çocuklarımıza İPOTEK altına almaktadır.
Bugün Eğitim sistemimiz de köklü ve ütopyacı bir değişiklikler yapılırken;
Programlarla ilgili,
Müfredatla ilgili,
Sınavlarla ilgili,
Herhangi bir ön inceleme ve pedagojik bir değerlendirme yapılmadan öğrencilerimizin önüne sergilenmektedir.
Bugün uygulanmakta olan bu eğitim sistemimiz, Eğitim Bilimleri açısından sağlıklı ve etkili bir eğitim olmaktan çıkarılıp;
Bedenen, ruhen sağlıklı akademik açıdan donanımlı yurttaşlar yerine dinsel bir eğitim modeline geçirilmekte olduğunu biliyoruz.
Böyle bir eğitim modelinin,
Böyle bir eğitim anlayışının,
Milli Eğitim Sistemimiz de,
Ulusal ve halkımıza dayanan niteliklerle uyuşması olanaksız görünmektedir.
Gerçek ve akademik bir eğitim sistemi, öğrencilerimize hayata hazırlama konusunda hayata hazırlamadır.
MEB “ Değerler Eğitimi” adı altında başlattıkları tüm etkinliklere çağdışı anlayışı ortak kılarak, bunların okullara girmesine bizzat öncülük yapmaktadır.
Sonuç olarak;
Toplumumuzun yeniden çağdaşlaşma yolunu oturtulabilmesi ancak izlenen bu gibi politikalardan uzaklaşılarak mümkün olacaktır.
Bilimsel, laik, demokratik, ulusal nitelikte bir anlayışın eğitimde yeniden hayat bulması ve bu anlayışın sabırla sürdürülmesi ile toplumumuz gelecek yıllarda çağdaşlaşma rayına girecektir.
Böyle gidecek eğitim; Eğitim olacaksa bunu eğitim demek için kör olmak lazım.
Eğitim üretim için derken, eğitimimize temeli sağlam taşlar üzerine oturtalım.
Geliniz eğitimimize uygulamalı eğitim modeli getirelim.
Eğitimimize gerçekçi bir eğitim startı verelim.
… ve bu eğitimle eğitimimiz ve çocuklarımız yok olup gidecekler.
Esen kalınız efendim.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.