Bülent Orakoğlu
Köşe Yazarı
Bülent Orakoğlu
 

GÜN GELİR… KESER DÖNER… DEVRAN DÖNER… SAP DÖNER…

Günümüz Dünyasında; Ülkemizin doğasının yıpratılmaması, kirletilmemesi için… Ülkemizin sularının, topraklarının iyi yönetilebilmesi için… Ülkemizin ormanlarının, yeşilliklerinin kıymetinin bilinmesi için… Tarımda bilinçli çalışılması için… Savurganlık ve tüketim çılgınlığına son verilmesi için… Üretim olmadan tüketim yapılmaması için… Kültür ve eğitim yozlaşmasının bir an önce erozyona uğratılmadan önlenmesi için… Bu gibi birçok sorunlarımız varken, bu sorunların ivedi olarak çözümlenmesi gerekmiyor mu? Bu gün; Son yıllarda. Kapitalist ve Emperyalist güçler ülkemize ne duruma getirdiler iyi irdelemek gerekir. Bu durumlar; Ülkemiz de yaşayan insanlarımızın akıl sağlıklarının korunması ve sonrada özgürleşip kendisini gerçekleştirecek eğitim olanaklarının yaratılması şart oldu. Toplum da insanlarımızı sevenlerimiz var mı?... Var. Ülkemizin bütünlüğünü savunanlarımız var mı?... Var. Ülkemizin yurtsever insanları olarak; İnsan haklarından, insanların özgürleşip kendisini gerçekleştirmesinden yana olanlarımız mutlaka içimizde yaşamaktadırlar. Kendi bağımsızlığı ile, ülkemizin bağımsızlığına sahip çıkmaya çalışanlarımız tek bir yumruk olmalı. Ne yazık ki; Millet olarak aklımızı başımıza toplamazsak bu yönetimler bu idareciler, daha da bu ülke yönetimlerinde yer alacaklar, yönetilmemizi de devam ettireceklerdir. Çözüm için; Öncelikle lüks tüketimi kısıtlamak, üretimimizi ve tarım ekonomimizi artırmak gerekir. Doğayı daha fazla örselemeden, doğal kaynaklarımızın kıymetini iyi bilmek gerekir. Bugün; Kimi ülkeler su kaynaklarını ve sürülebilir topraklarını verimli kılacak, insanlarını üretimi yönelterek önlemlerini alma yoluna gitmektedirler. Sürülebilir toprakları az hatta yok denecek kadar toprağı olan ülkeler de, toprağı zengin olan ülkelerden toprak satın alarak ya da kiralayarak, tarımsal üretim yapma gibi çözümlere gitmektedirler. Örnek mi?... İstersiniz. Aha; Size örnek. Suudi Arabistan tarımsal yatırım ve hayvancılık için Güney Doğu Anadolu’muz da, (GAP) Bölgemizde, Konya Ovamıza göz diktiği bilinmeyen bir gerçek değil mi? Bu konuda bizim geniş ve verimli topraklarımızda ekecekler, dikecekler PETROL AĞALARI yiyecekler. Sonra da biz Tarım Ülkesiyiz diyeceğiz. Karadeniz Yaylalarında turizm cenneti oluşturacaklar, biz de turizm cennetiyiz diyeceğiz. Yer altı kaynaklarımızı bile kendi gücümüzle işlemeyip, borç aldığımız parayla, ya da yabancı sermayedarlarla işin içinden sıyrılmaya mı?... Çalışacağız?. Cumhuriyetimizin daha ilk yılların da; Ülkemizde şeker fabrikaları kurulmamış mıydı? Ülkemizde Karacabey Harası kurulmamış mıydı? Ülkemizde Ankara’da Atatürk Orman Çiftliği kurulmamış mıydı? Daha Cumhuriyetimizin ilk aylarında; Dışarıdan bir tek kuruş para almadan birçok eser milletimizin hizmetine sunulurken. Ne oldu da bugün bu topraklar kiralanmaya, satılmaya başlandı. Bugün; Ülkemizde; Konkordatolar, iflaslar, intiharlar, iş barışını yitirmiş, dış politikası tükenmiş, ekonomisi iflas etmiş, işsizlik ve bir topan ekmek için kuyruğa girmiş, devlet olmaktan çıkmış ülke insanı görür gibiyim. Çünkü devlet olmak için iki önemli noktaya dikkat etmemiz gerekir. Birincisi DEMOKRASİ. İkincisi HUKUK. Olmazsa olmazlarımızın başında bu ana unsurlar yatmaktadır. Öyleyse GÜN GELİR, KESER DÖNER, DEVRAN DÖNER, BİR GÜN DE GELİR, KESERİN SAPI DÖNER.   Esen Kalınız efendim.
Ekleme Tarihi: 13 Mayıs 2019 - Pazartesi
Bülent Orakoğlu

GÜN GELİR… KESER DÖNER… DEVRAN DÖNER… SAP DÖNER…

Günümüz Dünyasında;
Ülkemizin doğasının yıpratılmaması, kirletilmemesi için…
Ülkemizin sularının, topraklarının iyi yönetilebilmesi için…
Ülkemizin ormanlarının, yeşilliklerinin kıymetinin bilinmesi için…
Tarımda bilinçli çalışılması için…
Savurganlık ve tüketim çılgınlığına son verilmesi için…
Üretim olmadan tüketim yapılmaması için…
Kültür ve eğitim yozlaşmasının bir an önce erozyona uğratılmadan önlenmesi için…
Bu gibi birçok sorunlarımız varken, bu sorunların ivedi olarak çözümlenmesi gerekmiyor mu?
Bu gün; Son yıllarda.
Kapitalist ve Emperyalist güçler ülkemize ne duruma getirdiler iyi irdelemek gerekir.
Bu durumlar;
Ülkemiz de yaşayan insanlarımızın akıl sağlıklarının korunması ve sonrada özgürleşip kendisini gerçekleştirecek eğitim olanaklarının yaratılması şart oldu.
Toplum da insanlarımızı sevenlerimiz var mı?... Var.
Ülkemizin bütünlüğünü savunanlarımız var mı?... Var.
Ülkemizin yurtsever insanları olarak; İnsan haklarından, insanların özgürleşip kendisini gerçekleştirmesinden yana olanlarımız mutlaka içimizde yaşamaktadırlar.
Kendi bağımsızlığı ile, ülkemizin bağımsızlığına sahip çıkmaya çalışanlarımız tek bir yumruk olmalı.
Ne yazık ki; Millet olarak aklımızı başımıza toplamazsak bu yönetimler bu idareciler, daha da bu ülke yönetimlerinde yer alacaklar, yönetilmemizi de devam ettireceklerdir.
Çözüm için;
Öncelikle lüks tüketimi kısıtlamak, üretimimizi ve tarım ekonomimizi artırmak gerekir.
Doğayı daha fazla örselemeden, doğal kaynaklarımızın kıymetini iyi bilmek gerekir.
Bugün;
Kimi ülkeler su kaynaklarını ve sürülebilir topraklarını verimli kılacak, insanlarını üretimi yönelterek önlemlerini alma yoluna gitmektedirler.
Sürülebilir toprakları az hatta yok denecek kadar toprağı olan ülkeler de, toprağı zengin olan ülkelerden toprak satın alarak ya da kiralayarak, tarımsal üretim yapma gibi çözümlere gitmektedirler.
Örnek mi?... İstersiniz.
Aha; Size örnek.
Suudi Arabistan tarımsal yatırım ve hayvancılık için Güney Doğu Anadolu’muz da, (GAP) Bölgemizde, Konya Ovamıza göz diktiği bilinmeyen bir gerçek değil mi?
Bu konuda bizim geniş ve verimli topraklarımızda ekecekler, dikecekler PETROL AĞALARI yiyecekler.
Sonra da biz Tarım Ülkesiyiz diyeceğiz.
Karadeniz Yaylalarında turizm cenneti oluşturacaklar, biz de turizm cennetiyiz diyeceğiz.
Yer altı kaynaklarımızı bile kendi gücümüzle işlemeyip, borç aldığımız parayla, ya da yabancı sermayedarlarla işin içinden sıyrılmaya mı?... Çalışacağız?.
Cumhuriyetimizin daha ilk yılların da;
Ülkemizde şeker fabrikaları kurulmamış mıydı?
Ülkemizde Karacabey Harası kurulmamış mıydı?
Ülkemizde Ankara’da Atatürk Orman Çiftliği kurulmamış mıydı?
Daha Cumhuriyetimizin ilk aylarında;
Dışarıdan bir tek kuruş para almadan birçok eser milletimizin hizmetine sunulurken.
Ne oldu da bugün bu topraklar kiralanmaya, satılmaya başlandı.
Bugün;
Ülkemizde; Konkordatolar, iflaslar, intiharlar, iş barışını yitirmiş, dış politikası tükenmiş, ekonomisi iflas etmiş, işsizlik ve bir topan ekmek için kuyruğa girmiş, devlet olmaktan çıkmış ülke insanı görür gibiyim.
Çünkü devlet olmak için iki önemli noktaya dikkat etmemiz gerekir.
Birincisi DEMOKRASİ.
İkincisi HUKUK.
Olmazsa olmazlarımızın başında bu ana unsurlar yatmaktadır.
Öyleyse GÜN GELİR, KESER DÖNER, DEVRAN DÖNER, BİR GÜN DE GELİR, KESERİN SAPI DÖNER.
 
Esen Kalınız efendim.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.