Süreyya Sakınç
Köşe Yazarı
Süreyya Sakınç
 

EKONOMİK GÖRÜNÜM: GERÇEKLER VE BEKLENTİLER

Bugün yaşanan küresel enerji ve enflasyon krizlerinin, gelişmiş ve sanayileşmiş ülkeleri resesyona düşürme riski karşısında bıraktığı açıktır. Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından, küresel ekonomik büyüme tahmin edilenden daha fazla yavaşlama eğilimine girdi. Küresel büyümenin 2023'te %2,2'ye yavaşlaması öngörülüyor. Üretimdeki daralma, Avro bölgesinde daha da düşük olacak. Oysa, Türkiye küresel resesyon etkisinden ayrışan bir ekonomi. Türkiye ekonomisi, güçlü iç talep ve ihracat sayesinde 2022 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre %7,6 ile beklentilerin üzerinde büyüdü. Büyüme hızı, Türkiye'yi G-20'de en hızlı büyüyen ikinci ekonomi haline getirdi. Türkiye ekonomisi yılın 3. çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7,4 büyüdü. Büyümeye en önemli katkıyı, imalat sanayi ve hizmetler sektörü sağlamış oldu. Tarım ve inşaat sektöründeki daralma ise devam ediyor. *** Türkiye, güçlü üretim kapasitesine karşılık, kontrol edilmekte zorlandığı bir diğer temel ekonomik sorun ile karşı karşıya: Yüksek enflasyon. OECD, Türkiye'nin enflasyon tahminini revize ederek 2022'yi %71'de bitirmesini bekliyor. Enflasyonu kalıcı bir şekilde kontrol altına almak için para ve maliye politikasının birlikte çalışması kritik bir öneme sahip. Yıllık enflasyon oranı, resmi verilere göre yıllık enflasyon yüzde 85,51 düzeyinde gerçekleşmiştir. Yİ-ÜFE yıllık artış oranı yüzde 157,69 olarak gerçekleşmiştir. Ekonomistler arasında yapılan ankette, Türkiye'de 2022'de yıllık büyümenin yüzde 3,5; ortalama enflasyonun ise yüzde 55,7 olacağı öngörülmekte. Şimdi, şu önemli soruyu soralım: Enflasyon ve büyüme arasında bir tercih yapmak zorunda kalınsa, hangisini tercih etmek ekonomi için daha yıkıcı sonuçlar yaratır? Bireyler veya politikacılar için enflasyon veya durgunluk arasında bir seçim yoktur. *** Enflasyon, genellikle bir ekonomi için daha kötü olan deflasyonun etkileriyle mücadele ettiğinde iyi kabul edilir. Fakat, iyi bir enflasyon oranını korumanın önemli yolu da, gelecekteki enflasyon beklentilerini yönetmektir. Tüketiciler, fiyatların artmaya devam etmesini beklediklerinde, kısa vadede talep artar ve fiyatlar yükselir. Talebin yükselmesi, üretimi destekler gibi görünse de, uzun vadede yüksek enflasyon artan ücretlerin satın alma gücünü de zayıflatacaktır. Enflasyon ve genel olarak ekonomi hakkındaki halkın korkuları, yanlış harcama ve yatırım tercihlerine yönelmelerine neden olur. Türk lirası cinsinden tasarrufların özendirilmesi halinde, yerli yatırımcı döviz ve altına olan talebini erteleyebilir. Mevduat sahibinin de beklediği, mevcut enflasyon oranının altında olmayan bir faiz oranında sağlamak istediği bir getiri olacaktır. Aksi halde, tasarruf sahiplerinin döviz, altın ve konut gibi ekonomik büyüme bakımından olumsuzluk yaratan tasarruf araçlarına yönelmesi kaçınılmaz olacaktır. *** Yüksek enflasyon ve düşük işsizlikten daha kötü olan şey, yüksek enflasyon ve milyonlarca insanın işsiz olduğu bir durgunluktur. Para Politikası Kurulu, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 10,5’ten yüzde 9’a indirilmesine karar vermiştir. Politika faiz oranının bu seviyede kalıcı olacağını tahmin ediyorum. Bu süreçte, cevaplanması gereken soru; son dönemde belirgin şekilde açılan politika-kredi faizi makasının ne zaman ve nasıl kapanacağıdır.
Ekleme Tarihi: 28 Kasım 2022 - Pazartesi
Süreyya Sakınç

EKONOMİK GÖRÜNÜM: GERÇEKLER VE BEKLENTİLER

Bugün yaşanan küresel enerji ve enflasyon krizlerinin, gelişmiş ve sanayileşmiş ülkeleri resesyona düşürme riski karşısında bıraktığı açıktır.

Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından, küresel ekonomik büyüme tahmin edilenden daha fazla yavaşlama eğilimine girdi. Küresel büyümenin 2023'te %2,2'ye yavaşlaması öngörülüyor. Üretimdeki daralma, Avro bölgesinde daha da düşük olacak. Oysa, Türkiye küresel resesyon etkisinden ayrışan bir ekonomi. Türkiye ekonomisi, güçlü iç talep ve ihracat sayesinde 2022 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre %7,6 ile beklentilerin üzerinde büyüdü. Büyüme hızı, Türkiye'yi G-20'de en hızlı büyüyen ikinci ekonomi haline getirdi. Türkiye ekonomisi yılın 3. çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7,4 büyüdü. Büyümeye en önemli katkıyı, imalat sanayi ve hizmetler sektörü sağlamış oldu. Tarım ve inşaat sektöründeki daralma ise devam ediyor.

***

Türkiye, güçlü üretim kapasitesine karşılık, kontrol edilmekte zorlandığı bir diğer temel ekonomik sorun ile karşı karşıya: Yüksek enflasyon. OECD, Türkiye'nin enflasyon tahminini revize ederek 2022'yi %71'de bitirmesini bekliyor. Enflasyonu kalıcı bir şekilde kontrol altına almak için para ve maliye politikasının birlikte çalışması kritik bir öneme sahip. Yıllık enflasyon oranı, resmi verilere göre yıllık enflasyon yüzde 85,51 düzeyinde gerçekleşmiştir. Yİ-ÜFE yıllık artış oranı yüzde 157,69 olarak gerçekleşmiştir.

Ekonomistler arasında yapılan ankette, Türkiye'de 2022'de yıllık büyümenin yüzde 3,5; ortalama enflasyonun ise yüzde 55,7 olacağı öngörülmekte.

Şimdi, şu önemli soruyu soralım: Enflasyon ve büyüme arasında bir tercih yapmak zorunda kalınsa, hangisini tercih etmek ekonomi için daha yıkıcı sonuçlar yaratır? Bireyler veya politikacılar için enflasyon veya durgunluk arasında bir seçim yoktur.

***

Enflasyon, genellikle bir ekonomi için daha kötü olan deflasyonun etkileriyle mücadele ettiğinde iyi kabul edilir. Fakat, iyi bir enflasyon oranını korumanın önemli yolu da, gelecekteki enflasyon beklentilerini yönetmektir. Tüketiciler, fiyatların artmaya devam etmesini beklediklerinde, kısa vadede talep artar ve fiyatlar yükselir. Talebin yükselmesi, üretimi destekler gibi görünse de, uzun vadede yüksek enflasyon artan ücretlerin satın alma gücünü de zayıflatacaktır.

Enflasyon ve genel olarak ekonomi hakkındaki halkın korkuları, yanlış harcama ve yatırım tercihlerine yönelmelerine neden olur. Türk lirası cinsinden tasarrufların özendirilmesi halinde, yerli yatırımcı döviz ve altına olan talebini erteleyebilir. Mevduat sahibinin de beklediği, mevcut enflasyon oranının altında olmayan bir faiz oranında sağlamak istediği bir getiri olacaktır. Aksi halde, tasarruf sahiplerinin döviz, altın ve konut gibi ekonomik büyüme bakımından olumsuzluk yaratan tasarruf araçlarına yönelmesi kaçınılmaz olacaktır.

***

Yüksek enflasyon ve düşük işsizlikten daha kötü olan şey, yüksek enflasyon ve milyonlarca insanın işsiz olduğu bir durgunluktur.

Para Politikası Kurulu, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 10,5’ten yüzde 9’a indirilmesine karar vermiştir. Politika faiz oranının bu seviyede kalıcı olacağını tahmin ediyorum. Bu süreçte, cevaplanması gereken soru; son dönemde belirgin şekilde açılan politika-kredi faizi makasının ne zaman ve nasıl kapanacağıdır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.