Harun Ülger
Köşe Yazarı
Harun Ülger
 

HAZİN MİRAS

Günümüz evliliklerine baktığımızda yaşanan sorunların kaynağını hatta evli olmasa dahi sorunlar yaşayan bir insanlığın sahip olduğu hazin mirası sizlere bu yazımda anlatacağım. Biraz ilginç bulacak belki de kendinize en uygun tanımları bulacak ya da bana karşı öfke duyacaksınız ama anlatacaklarım binlerce insanın ve bilakis toplumumuzdaki evliliklerin %80 gibi bir kısmını etkisi altına alan sorunlar. *** İnsan doğduğu anda bambaşka bir ortamla karşılaşır ve ağlar çünkü kendini güvende hissetmez, annesinin sıcak ve güvenli rahminden çıkmış tehlikeli olup olmadığı belli olmayan güven duymadığı bir yere gelir. Annesinin ilk teması ve oksitosin salınımının bebek tarafından hissedilmesi bebeği rahatlatır. Anneye bağlanma oksitosin aracılığıyla yavaş yavaş gerçekleşmeye başlar. 2 yaşına kadar dünya ile ilgili tüm algoritmalar beyinde %70-%80 civarında oluşmuş ve birey dünya hayatının serüvenine başlamıştır. *** Peki, bu kadar önemli olan ilk 2 yaş ve sonrası bizleri ileride nasıl bir insan yapıyor. İşte kaderin bağlarının kaynağı olan, tüm hayatının yolunu çizen asıl kaynak burada karşımıza çıkıyor ve 3 seçenek sunuyor bizlere bunlar; birey, çocuk, ebeveyn. Hangisi olduğuna ailenin sana sunmuş olduğu davranışlar ve şefkatleri karar veriyor. Şefkate doyamayan, kabul göremeyen ve ailesinde bir yer edinemeyen çocuklar yaşları 40 olsa dahi hala çocuk kalıyorlar. Bir yer edinmeye çalışan çocuk kendini kabul ettirmek için çırpınıyor ama yer bulamıyor kendi evinin neresi olduğunu bilemiyor. *** Peki, sevgisiz ve ilgisiz büyüyen çocuklar ne tür savunmalar gerçekleştiriyor. Bunlardan ilki bu çocuklar narsist olabiliyor. Ezik ve kabul korkusu yaşayan biri olarak başkalarını ezmeye ve manipüle etmeye çalışarak bir yer bulmak ve tutunmak istiyor. İlgiyi ve şefkati bencilce sömürmek eksik taraflarını doldurmak istiyorlar. Bir diğer savunma ise tamamen ebeveyn olarak takvim yaşının ötesinde duygularla hep veren, hep düşünen, incitmekten korkan, kabul görmek için başkasına kul köle olan, almadan veren oluyorlar. Almadan vermek olur mu? Almadan verirsen bir zaman sonra kendinden verirsin sonunda azıcık sevgim kaldı hocam onu da kendime sakladım dersin ve hayat seni kendinle baş başa bırakır. Bu çocuk kalmış bireyler şefkate aç, ilgiye aç, kabul görmeye muhtaç insanlardır. Sorumluluk alamayan, evlense dahi kahveye gidip oyun oynayan evinden kaçan, yuva sıcaklığını kuramayan, eşine kötü davranan veyahut eşinin ihtiyaçlarını karşılayamayan koca koca çocuklar şu an çevremizde binlerce var. *** Çocuk, ailesi ne ise öyle yaşar öyle büyür. Kitaplar size en iyi çocuk gelişimini anlatır ve uygularsın ama o çocuk ileride seninle aynı olacak. Çözüm kendini birey yapmakta ve çocukluktan kurtulup, hesaplaşıp şimdi ve buraya gelebilmekte. Annen ve baban şefkat vermedi ama yaralarını öz şefkatle sar. Kendine şefkat göster, içinde ki çocuk olarak kastettiğim eksikliklerle dolu bir çocukluk geçirmiş benliğinin çalınışının haykırışlarını duy ve kulak ver. Yaralarını kendin sar, eksikliklerini ve şefkat yoksunluğunu evlendiğin kişiyle tamamlamaya çalışarak eşine zulmetme. Şefkat için bir araya gelirsen eksik kalan yanını tamamlatmaya çalışır, ondan şefkat emer, onu kendine annen yapar ve sende çocuk kalmaya devam edersin. Eşin artık annen olur, cinsellik biter evlilik de resmi olmasa da manen biter. Anne çocuk yaşantısı yaşarken sorumluluk alamayan çocukça hislerle yaşayan hatta eşine küsebilen biri olarak yaşam sürmeye devam ederiz. *** Yetişkin ve birey olmak için terapiler alacaksın ve birey olacaksın. Üstündeki ata mirası laneti kaldıracak özgürleşeceksin. Analarla dolu bir Anadolu sana eşinin dahi anneliği görevini verdi. Annelik çocuğa yapılır, doğmuş çocuğuna vereceğin şefkati eşine harcarsan o çocuk ileride senin yaşadıklarını başkalarına yaşatacak ve lanet hüküm sürmeye devam edecektir. Kendini fark et ve içinde yarım kalmış çocuğa kulak ver. Birey olmadıkça sorunlar devam edecek ve mutluluk uzak görünecektir. Çözüm için birey olma yolunda adım atmaya başla, eğer ne yapacağını bilemiyorsan biz profesyonellerden yardım alabilirsin. Doğduğun ev kaderin ise evi değil kaderin hükmünü değiştir.
Ekleme Tarihi: 05 Mart 2022 - Cumartesi
Harun Ülger

HAZİN MİRAS

Günümüz evliliklerine baktığımızda yaşanan sorunların kaynağını hatta evli olmasa dahi sorunlar yaşayan bir insanlığın sahip olduğu hazin mirası sizlere bu yazımda anlatacağım. Biraz ilginç bulacak belki de kendinize en uygun tanımları bulacak ya da bana karşı öfke duyacaksınız ama anlatacaklarım binlerce insanın ve bilakis toplumumuzdaki evliliklerin %80 gibi bir kısmını etkisi altına alan sorunlar.

***

İnsan doğduğu anda bambaşka bir ortamla karşılaşır ve ağlar çünkü kendini güvende hissetmez, annesinin sıcak ve güvenli rahminden çıkmış tehlikeli olup olmadığı belli olmayan güven duymadığı bir yere gelir. Annesinin ilk teması ve oksitosin salınımının bebek tarafından hissedilmesi bebeği rahatlatır. Anneye bağlanma oksitosin aracılığıyla yavaş yavaş gerçekleşmeye başlar. 2 yaşına kadar dünya ile ilgili tüm algoritmalar beyinde %70-%80 civarında oluşmuş ve birey dünya hayatının serüvenine başlamıştır.

***

Peki, bu kadar önemli olan ilk 2 yaş ve sonrası bizleri ileride nasıl bir insan yapıyor. İşte kaderin bağlarının kaynağı olan, tüm hayatının yolunu çizen asıl kaynak burada karşımıza çıkıyor ve 3 seçenek sunuyor bizlere bunlar; birey, çocuk, ebeveyn. Hangisi olduğuna ailenin sana sunmuş olduğu davranışlar ve şefkatleri karar veriyor. Şefkate doyamayan, kabul göremeyen ve ailesinde bir yer edinemeyen çocuklar yaşları 40 olsa dahi hala çocuk kalıyorlar. Bir yer edinmeye çalışan çocuk kendini kabul ettirmek için çırpınıyor ama yer bulamıyor kendi evinin neresi olduğunu bilemiyor.

***

Peki, sevgisiz ve ilgisiz büyüyen çocuklar ne tür savunmalar gerçekleştiriyor. Bunlardan ilki bu çocuklar narsist olabiliyor. Ezik ve kabul korkusu yaşayan biri olarak başkalarını ezmeye ve manipüle etmeye çalışarak bir yer bulmak ve tutunmak istiyor. İlgiyi ve şefkati bencilce sömürmek eksik taraflarını doldurmak istiyorlar. Bir diğer savunma ise tamamen ebeveyn olarak takvim yaşının ötesinde duygularla hep veren, hep düşünen, incitmekten korkan, kabul görmek için başkasına kul köle olan, almadan veren oluyorlar. Almadan vermek olur mu? Almadan verirsen bir zaman sonra kendinden verirsin sonunda azıcık sevgim kaldı hocam onu da kendime sakladım dersin ve hayat seni kendinle baş başa bırakır. Bu çocuk kalmış bireyler şefkate aç, ilgiye aç, kabul görmeye muhtaç insanlardır. Sorumluluk alamayan, evlense dahi kahveye gidip oyun oynayan evinden kaçan, yuva sıcaklığını kuramayan, eşine kötü davranan veyahut eşinin ihtiyaçlarını karşılayamayan koca koca çocuklar şu an çevremizde binlerce var.

***

Çocuk, ailesi ne ise öyle yaşar öyle büyür. Kitaplar size en iyi çocuk gelişimini anlatır ve uygularsın ama o çocuk ileride seninle aynı olacak. Çözüm kendini birey yapmakta ve çocukluktan kurtulup, hesaplaşıp şimdi ve buraya gelebilmekte. Annen ve baban şefkat vermedi ama yaralarını öz şefkatle sar. Kendine şefkat göster, içinde ki çocuk olarak kastettiğim eksikliklerle dolu bir çocukluk geçirmiş benliğinin çalınışının haykırışlarını duy ve kulak ver. Yaralarını kendin sar, eksikliklerini ve şefkat yoksunluğunu evlendiğin kişiyle tamamlamaya çalışarak eşine zulmetme. Şefkat için bir araya gelirsen eksik kalan yanını tamamlatmaya çalışır, ondan şefkat emer, onu kendine annen yapar ve sende çocuk kalmaya devam edersin. Eşin artık annen olur, cinsellik biter evlilik de resmi olmasa da manen biter. Anne çocuk yaşantısı yaşarken sorumluluk alamayan çocukça hislerle yaşayan hatta eşine küsebilen biri olarak yaşam sürmeye devam ederiz.

***

Yetişkin ve birey olmak için terapiler alacaksın ve birey olacaksın. Üstündeki ata mirası laneti kaldıracak özgürleşeceksin. Analarla dolu bir Anadolu sana eşinin dahi anneliği görevini verdi. Annelik çocuğa yapılır, doğmuş çocuğuna vereceğin şefkati eşine harcarsan o çocuk ileride senin yaşadıklarını başkalarına yaşatacak ve lanet hüküm sürmeye devam edecektir. Kendini fark et ve içinde yarım kalmış çocuğa kulak ver. Birey olmadıkça sorunlar devam edecek ve mutluluk uzak görünecektir. Çözüm için birey olma yolunda adım atmaya başla, eğer ne yapacağını bilemiyorsan biz profesyonellerden yardım alabilirsin. Doğduğun ev kaderin ise evi değil kaderin hükmünü değiştir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.