Harun Ülger
Köşe Yazarı
Harun Ülger
 

İNFERTİL ÇİFTLER

Düzenli bir yaşam ve mutlu hayat amacıyla bir araya gelen çiftlerin en büyük hayallerinden biridir evlatlarının olması. Çocuk sahibi olmak istemek yaratılıştan bu yana bize bahşedilen bir duygudur. Bazı sağlık sorunlarımız bu isteğin önünde engel olabilir. Eşler bu durumu ne kadar kabullenip hayatlarına devam etmeye çalışsalar dahi aile çevresi ve toplumdan olumsuz tepkilerle, yöneltilen meraklı sorularla, acıyan bakışlarla ilişkilerini bozuyorlar. Çocuğu olmayan çiftlerin sosyal ortamlardan kaçınmamaları, birbirlerine daha sıkı bağlanarak dışarıya karşı daha dik durmaları gerekmektedir. ÇİFTLERİN STRES YAŞAMAMALARI GEREKMEKTE Çiftlerin bu durumda tepkileri, ekonomik ve sosyo-kültürel durumlarına göre değişkenlik göstermiyor. Çiftlerin beklentisi büyükse yıkım da büyük olabiliyor. Kültürlerinin ve çevrenin çocuk beklentisi de burada tetikleyici olabiliyor. İnfertil bireylerin psikolojik açıdan sorun yaşamalarıyla birlikte, psikolojik sorunların da dolaylı yoldan hamile kalmayı engellemesi artık bir kısır döngü halini alabiliyor. Bu sebeple çiftlerin rahat olmaları, stres yaşamamaları gerekmektedir. Yaşanılanı kabulleneceğiz ama pes etmeyeceğiz. BİREYLER DEĞERSİZLİK DUYGUSUNA GİREBİLİR Çocuk sahibi olamayan bireyler yetersizlik ve değersizlik duygusuna girebilir. Özgüven düşüklüğü yaşanabilir. Eşi tarafından terk edilme korkusu da yaşayabilirler. Suçluluk psikolojisi ya da eşini suçlama durumları gerçekleşebilir. Kolay incinme, kendini aşağı görme, diğer insanlarla iletişim sırasında olumsuz beklentilere sahip olma, daha fazla yalnız kalma eğilimleri ve daha çok bedensel yakınma ortaya çıkabilir. Geleceğe yönelik karamsarlık ve güvensizlik oldukça fazla gözlemlenmektedir. Çiftlerin acınmaktan kaçınmak, ayrım yaşamamak için kendilerini sosyal hayattan soyutlamaları da yalnızlık, yetersizlik ve değersizlik duygularını beraberinde getirerek ileriye dönük depresyon olasılığını arttırıyor. *** Çözüm sosyal ortamlardan kaçmak veya kaçınmak değil, sosyalleşmektir. Çocuğu olmayan ailelerimiz tüm tıbbi yollara başvurarak nedenler noktasında elimden geleni yaptım diyerek kontrol alanının sınırlarını kabullenmeli. Çözüm bulma noktasında da pes etmememiz gerekiyor. Kabullenme gibi gözüken bazen umutsuzluk ve karamsarlığın bir örtüsü olabiliyor. Kabullenmek eylemlerin terk edilmesi değildir o yüzden çözüm arayışları yine devam etmelidir. KOŞULSUZ SEVGİ OLMALI Koşulsuz sevgi olmalı çünkü suçlamaların olabileceği bu durumlarda eşler destekçi olmalı. İlişkiyi besleyecek olan eşlerin her şeye rağmen birbirlerini var oldukları için her halleriyle sevdiklerini söylemleriyle ifade etmeleridir. Bu şekilde açıklamalar çiftleri rahatlatmaktadır. Ortak payda bulabilmek çok önemlidir. Evliliği besleyen bir payda da çocuktur fakat bu durumlarda çiftler yetersizlik duygularını inhibe edebilecek etkinliklere yönelmelidirler. Birlikte vakit geçirmeli, sportif faaliyetlere katılmalı, hobiler edinmelidirler. Üretkensizlik düşüncelerinden uzaklaşabilmek için üretime geçecek alanlara yönelmelidirler. *** Kimsesiz çocuklarla ilgilenmek de kesinlikle sizlere çok fayda sağlayacaktır. Aile sıcaklığını hissedemeyen ve aynı şekilde sizin de çocuk olmamasından kaynaklı eksik kalınmışlığı hissettiğinizde yaşadığınız bu hissi kimsesiz çocuklarla bir araya gelerek paylaşmak bir nevi kendinizle yüzleşip destekçi olmanıza önemli faydalar sağlayacaktır.
Ekleme Tarihi: 04 Şubat 2023 - Cumartesi
Harun Ülger

İNFERTİL ÇİFTLER

Düzenli bir yaşam ve mutlu hayat amacıyla bir araya gelen çiftlerin en büyük hayallerinden biridir evlatlarının olması. Çocuk sahibi olmak istemek yaratılıştan bu yana bize bahşedilen bir duygudur. Bazı sağlık sorunlarımız bu isteğin önünde engel olabilir. Eşler bu durumu ne kadar kabullenip hayatlarına devam etmeye çalışsalar dahi aile çevresi ve toplumdan olumsuz tepkilerle, yöneltilen meraklı sorularla, acıyan bakışlarla ilişkilerini bozuyorlar. Çocuğu olmayan çiftlerin sosyal ortamlardan kaçınmamaları, birbirlerine daha sıkı bağlanarak dışarıya karşı daha dik durmaları gerekmektedir.

ÇİFTLERİN STRES YAŞAMAMALARI GEREKMEKTE

Çiftlerin bu durumda tepkileri, ekonomik ve sosyo-kültürel durumlarına göre değişkenlik göstermiyor. Çiftlerin beklentisi büyükse yıkım da büyük olabiliyor. Kültürlerinin ve çevrenin çocuk beklentisi de burada tetikleyici olabiliyor. İnfertil bireylerin psikolojik açıdan sorun yaşamalarıyla birlikte, psikolojik sorunların da dolaylı yoldan hamile kalmayı engellemesi artık bir kısır döngü halini alabiliyor. Bu sebeple çiftlerin rahat olmaları, stres yaşamamaları gerekmektedir. Yaşanılanı kabulleneceğiz ama pes etmeyeceğiz.

BİREYLER DEĞERSİZLİK DUYGUSUNA GİREBİLİR

Çocuk sahibi olamayan bireyler yetersizlik ve değersizlik duygusuna girebilir. Özgüven düşüklüğü yaşanabilir. Eşi tarafından terk edilme korkusu da yaşayabilirler. Suçluluk psikolojisi ya da eşini suçlama durumları gerçekleşebilir. Kolay incinme, kendini aşağı görme, diğer insanlarla iletişim sırasında olumsuz beklentilere sahip olma, daha fazla yalnız kalma eğilimleri ve daha çok bedensel yakınma ortaya çıkabilir. Geleceğe yönelik karamsarlık ve güvensizlik oldukça fazla gözlemlenmektedir. Çiftlerin acınmaktan kaçınmak, ayrım yaşamamak için kendilerini sosyal hayattan soyutlamaları da yalnızlık, yetersizlik ve değersizlik duygularını beraberinde getirerek ileriye dönük depresyon olasılığını arttırıyor.

***

Çözüm sosyal ortamlardan kaçmak veya kaçınmak değil, sosyalleşmektir. Çocuğu olmayan ailelerimiz tüm tıbbi yollara başvurarak nedenler noktasında elimden geleni yaptım diyerek kontrol alanının sınırlarını kabullenmeli. Çözüm bulma noktasında da pes etmememiz gerekiyor. Kabullenme gibi gözüken bazen umutsuzluk ve karamsarlığın bir örtüsü olabiliyor. Kabullenmek eylemlerin terk edilmesi değildir o yüzden çözüm arayışları yine devam etmelidir.

KOŞULSUZ SEVGİ OLMALI

Koşulsuz sevgi olmalı çünkü suçlamaların olabileceği bu durumlarda eşler destekçi olmalı. İlişkiyi besleyecek olan eşlerin her şeye rağmen birbirlerini var oldukları için her halleriyle sevdiklerini söylemleriyle ifade etmeleridir. Bu şekilde açıklamalar çiftleri rahatlatmaktadır. Ortak payda bulabilmek çok önemlidir. Evliliği besleyen bir payda da çocuktur fakat bu durumlarda çiftler yetersizlik duygularını inhibe edebilecek etkinliklere yönelmelidirler. Birlikte vakit geçirmeli, sportif faaliyetlere katılmalı, hobiler edinmelidirler. Üretkensizlik düşüncelerinden uzaklaşabilmek için üretime geçecek alanlara yönelmelidirler.

***

Kimsesiz çocuklarla ilgilenmek de kesinlikle sizlere çok fayda sağlayacaktır. Aile sıcaklığını hissedemeyen ve aynı şekilde sizin de çocuk olmamasından kaynaklı eksik kalınmışlığı hissettiğinizde yaşadığınız bu hissi kimsesiz çocuklarla bir araya gelerek paylaşmak bir nevi kendinizle yüzleşip destekçi olmanıza önemli faydalar sağlayacaktır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.