Mustafa PALA
Köşe Yazarı
Mustafa PALA
 

ATATÜRK VE SANATIN AYDINLIĞI

Sanatın Özünü Anlayan Bir Lider… Atatürk için sanat, yalnızca bir uğraş değil, hayatın ta kendisiydi. Sanat güzelliğin ifadesidir. Bu ifade söz ile olursa şiir, nağme ile olursa müzik ve daha niceleri olur, tiyatro, bale opera olur, resim olur, heykel olur, bina olur, eser olur. *** “Sanatkâr, toplumda uzun mücadele ve gayretlerden sonra alnında ışığı ilk hisseden insandır.” Bu söz, sanatçının halkın önünde yürüyen, aydınlığı ilk gören ve topluma yol gösteren kişi olduğunu anlatır. Sanatkâr, yalnızca bir meslek erbabı değil, milletin vicdanı ve öncüsüdür. Atatürk’ün “Sanatkâr el öpmez; sanatkârın eli öpülür” ifadesi de sanatçının onurlu konumunu en yalın biçimde özetlemiştir. GÜZEL SANATLAR VE DEVRİMLER Atatürk’e göre güzel sanatlarda başarı, devrimlerin başarısının en kesin göstergesiydi: “Güzel sanatlarda başarı; bütün inkılapların başarılı olduğunun en kesin delilidir.” Sanatsız bir toplumun uygarlık yolunda ilerleyemeyeceğini açıkça dile getirmişti: “Bir millet ki resim yapmaz, heykel yapmaz, tekniğin gerektirdiği şeyleri yapmaz; itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur.” CUMHURİYETİN TEMELİNDE KÜLTÜR VARDIR “Yüksek bir insan toplumu olan Türk Milletinin tarihi bir özelliği de güzel sanatları sevmek ve onunla yükselmektir” diyen Atatürk, Cumhuriyet’in temellerine sanat sevgisini koydu. Bu yüzden TBMM’nin sanat için göstereceği ilgi ve emeğin, milletin hem insani hem de medeni hayatını geliştireceğini vurgulamıştı. Ona göre bir insanın vekil, bakan, hatta cumhurbaşkanı olması mümkündü; fakat sanatkâr olmak ayrı bir yetenek, ayrı bir yücelikti. BUGÜN BİZE DÜŞEN GÖREV Atatürk’ün sanat ve sanatçıya verdiği değer, bugün bizlere bir sorumluluk yüklemektedir. Fakat üzülerek söylemeliyiz ki kitap okuyanların, tiyatroya gidenlerin sayısı artacağına azalıyor. Halkın alım gücü düşüklüğü çoğu zaman mazeret olarak öne sürülüyor. Oysa içkili bir restoranda on binlerce lira harcayanların kitap okumadığını, tiyatroya gitmediğini de görüyoruz. Ben birçok varlıklı arkadaşıma bedeli 200 lira olan tiyatro biletini veremediğim için, bütün gece “neden?” sorusuna yanıt aradım durdum.  Asıl sorun ekonomik gerekçelerin ötesinde kültürden ve sanattan kopuş, büyük bir toplumsal yozlaşmadır. Bugün yapılması gereken, bu kopuşu durdurmak, toplumu yeniden sanatın ışığıyla buluşturmaktır. Manisa’da Maksat Koop olarak bizim çabamız da budur. Bazı şanssızlıklar yaşamıyor değiliz. Yaptığımız masrafları karşılayalım diye Cumhuriyet Yolu etkinliğimiz biletli olsun istedik. 200 lira gibi bir bedel koyduk. Çünkü salon kirası da ödeyeceğiz. Aynı gün aynı saatte bir ücretsiz etkinlik konulduğunu gördük. Vazgeçmek yok söz verdik etkinliğimizi düzenleyeceğiz.  Bu kente kültür sanata ilgi duyanlar salonları dolduranlar çoğalacak biliyoruz… SONUÇ OLARAK Sanat, bir milletin medeniyet yolculuğundaki en parlak ışıktır. Atatürk’ün ifadesiyle, “sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” *** Sanatı yaşatan milletlerin, geleceği aydınlık olur. Sanat, yalnızca geçmişin mirası değil, yarınlarımızın da ışığıdır. Bize düşen görev: Sanatın ışığını büyüterek ülkemizin geleceğini aydınlatmak olacaktır. Bu büyük görev sadece devletin, sadece belediyelerin değil toplumun ertelenmez ötelenmez grevidir.  
Ekleme Tarihi: 27 Ağustos 2025 -Çarşamba

ATATÜRK VE SANATIN AYDINLIĞI

Sanatın Özünü Anlayan Bir Lider… Atatürk için sanat, yalnızca bir uğraş değil, hayatın ta kendisiydi. Sanat güzelliğin ifadesidir. Bu ifade söz ile olursa şiir, nağme ile olursa müzik ve daha niceleri olur, tiyatro, bale opera olur, resim olur, heykel olur, bina olur, eser olur.

***

“Sanatkâr, toplumda uzun mücadele ve gayretlerden sonra alnında ışığı ilk hisseden insandır.” Bu söz, sanatçının halkın önünde yürüyen, aydınlığı ilk gören ve topluma yol gösteren kişi olduğunu anlatır. Sanatkâr, yalnızca bir meslek erbabı değil, milletin vicdanı ve öncüsüdür. Atatürk’ün “Sanatkâr el öpmez; sanatkârın eli öpülür” ifadesi de sanatçının onurlu konumunu en yalın biçimde özetlemiştir.

GÜZEL SANATLAR VE DEVRİMLER

Atatürk’e göre güzel sanatlarda başarı, devrimlerin başarısının en kesin göstergesiydi: “Güzel sanatlarda başarı; bütün inkılapların başarılı olduğunun en kesin delilidir.” Sanatsız bir toplumun uygarlık yolunda ilerleyemeyeceğini açıkça dile getirmişti: “Bir millet ki resim yapmaz, heykel yapmaz, tekniğin gerektirdiği şeyleri yapmaz; itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur.”

CUMHURİYETİN TEMELİNDE KÜLTÜR VARDIR

“Yüksek bir insan toplumu olan Türk Milletinin tarihi bir özelliği de güzel sanatları sevmek ve onunla yükselmektir” diyen Atatürk, Cumhuriyet’in temellerine sanat sevgisini koydu. Bu yüzden TBMM’nin sanat için göstereceği ilgi ve emeğin, milletin hem insani hem de medeni hayatını geliştireceğini vurgulamıştı. Ona göre bir insanın vekil, bakan, hatta cumhurbaşkanı olması mümkündü; fakat sanatkâr olmak ayrı bir yetenek, ayrı bir yücelikti.

BUGÜN BİZE DÜŞEN GÖREV

Atatürk’ün sanat ve sanatçıya verdiği değer, bugün bizlere bir sorumluluk yüklemektedir. Fakat üzülerek söylemeliyiz ki kitap okuyanların, tiyatroya gidenlerin sayısı artacağına azalıyor. Halkın alım gücü düşüklüğü çoğu zaman mazeret olarak öne sürülüyor. Oysa içkili bir restoranda on binlerce lira harcayanların kitap okumadığını, tiyatroya gitmediğini de görüyoruz. Ben birçok varlıklı arkadaşıma bedeli 200 lira olan tiyatro biletini veremediğim için, bütün gece “neden?” sorusuna yanıt aradım durdum.  Asıl sorun ekonomik gerekçelerin ötesinde kültürden ve sanattan kopuş, büyük bir toplumsal yozlaşmadır. Bugün yapılması gereken, bu kopuşu durdurmak, toplumu yeniden sanatın ışığıyla buluşturmaktır. Manisa’da Maksat Koop olarak bizim çabamız da budur. Bazı şanssızlıklar yaşamıyor değiliz. Yaptığımız masrafları karşılayalım diye Cumhuriyet Yolu etkinliğimiz biletli olsun istedik. 200 lira gibi bir bedel koyduk. Çünkü salon kirası da ödeyeceğiz. Aynı gün aynı saatte bir ücretsiz etkinlik konulduğunu gördük. Vazgeçmek yok söz verdik etkinliğimizi düzenleyeceğiz.  Bu kente kültür sanata ilgi duyanlar salonları dolduranlar çoğalacak biliyoruz…

SONUÇ OLARAK

Sanat, bir milletin medeniyet yolculuğundaki en parlak ışıktır. Atatürk’ün ifadesiyle, “sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.”

***

Sanatı yaşatan milletlerin, geleceği aydınlık olur. Sanat, yalnızca geçmişin mirası değil, yarınlarımızın da ışığıdır. Bize düşen görev: Sanatın ışığını büyüterek ülkemizin geleceğini aydınlatmak olacaktır. Bu büyük görev sadece devletin, sadece belediyelerin değil toplumun ertelenmez ötelenmez grevidir.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.