Kısaltılmış adı NE-DER olan Nitelikli Eğitim Üretken Öğretmen Derneğinin projelerini duyunca, ben de hemen üye oldum. Bugün köşemde öğrendiklerimi paylaşmak istiyorum okuyucularımla. Bu derneğimizin adını ve yaptıklarını bundan böyle daha sık duyacağız.
***
Eğitim üzerine konuşan çok, ama çözüm üreten yok.
Yıllardır “Eğitimde reform şart!” deniliyor; ama kimse köklü, uygulanabilir bir model ortaya koyamıyor. Oysa sorun müfredatta, sınav sisteminde ya da okullarda değil…
Sorun, öğretmen yetiştirme düzeninde.
***
Bir ülkenin geleceğini öğretmenler şekillendirir.
Öğretmen nitelikli değilse, sistem ne kadar iyi olursa olsun sonuç değişmez.
Bugün öğretmenlerimiz, sınav baskısı, ezberci müfredat ve ekonomik zorluklar arasında sıkışıyor.
Üretmek yerine tekrarlamaya, düşünmek yerine ezberlemeye zorlanıyorlar.
Oysa çağ, düşünen, üreten ve teknolojiyle barışık öğretmenler çağıdır.
***
Yeni kuşaklar, dijital bir dünyada büyüyor; öğretmen bu çağın dilini bilmiyorsa, arada kopukluk kaçınılmazdır.
EĞİTİMDE DEVRİM ŞART
“Bu böyle devam edemez!” diyen bir grup eğitim gönüllüsü, Nitelikli Eğitim Üretken Öğretmen Derneği yani Ne-Der çatısı altında bir araya geldi.
Ne-Der, sadece eleştiren değil, çözüm üreten bir harekettir.
Dört yıl süren bilimsel ve toplumsal bir hazırlıkla olgunlaştırılan Nitelikli Üretken Öğretmen Yetiştirme Projesi, Türkiye’nin dört bir yanında düzenlenen çalıştaylarla toplumsal bir talebe dönüştü.
***
Bu proje, ülkenin 30 ilinde “Öğretmen Üniversiteleri” kurulmasını öngörüyor.
Aynı yerleşke içinde yer alacak “Öğretmen Liseleri” ile birlikte, öğretmenlik ideali lise çağında filizlenecek, üniversitede üretimle güçlenecek.
Yani, öğretmenlik bir meslek olarak değil, bir “hayat amacı” olarak ele alınacak.
ÖĞRENTMENLİK: İNSAN YETİŞTİRME SANATI
Ne-Der’e göre öğretmenlik, bir meslek değil insan yetiştirme sanatıdır.
Bir öğretmen, öğrencisinin içindeki potansiyeli görebilmeli; onu bilgiyle, sevgiyle ve üretimle büyütebilmelidir.
Sınıfa sadece bilgi aktaran değil, merak uyandıran, araştırmaya teşvik eden öğretmenler gerekir.
Bu nedenle proje, eleştirel düşünmeyi, özgüveni, yaratıcılığı ve tartışma kültürünü merkeze alıyor.
Ezberleyen değil, öğrenmeyi öğreten öğretmenler hedefleniyor.
***
Bir öğrencinin hayatına dokunmak, bir ağacı sulamak gibidir; yıllar sonra o ağacın gölgesinde bir toplum serinler.
NE-DER UYGULAMADA VAR
Ne-Der yalnızca fikir üretmiyor, uygulama yapıyor.
Bornova Belediyesi desteğiyle düzenlenen dijital teknoloji kursunda, 17–19 yaşlarındaki gençler yapay zekâ ve prompt mühendisliği eğitimi aldı. Kurs sonunda gençler 10 farklı proje geliştirdi. Bu adım, gençlerin üretme gücünü harekete geçiren bir kıvılcım oldu.
NE-DERİN SESİ SINIRLARI AŞTI
Dernek, Avrupa Türkiyeli Yazarlar Grubu 2023 Eğitim Ödülü ve Kürecik TV Eğitim Ödülü ile onurlandırıldı. Bu ödüller sadece bir takdir değil, Türkiye’nin yeni bir eğitim anlayışına duyduğu özlemin tescilidir.
Gelecek, Fabrikalarda Değil, Sınıflarda Şekillenir. Eğitim bir ülkenin aynasıdır. O aynada ne görüyorsak, geleceğimiz de odur.
***
Bugün üretimden kopmuş, sorgulamayan, özgüveni eksik bireyler yetişiyorsa, bunun nedeni öğretmenin üretkenliğini kaybetmiş olmasıdır. Öğretmen yeniden üretirse, öğrenci yeniden öğrenir.
NE-DER MODELİ YENİ BİR YOL HARİTASIDIR
Ben inanıyorum ki, “Yalnızca büyük fırtınalarda kımıldayan sessiz ve büyük okyanus” olan halkımız, bu projeye sahip çıkacaktır. Çünkü bir ülkenin geleceği fabrikalarda değil, sınıflarda şekillenir. Ve o sınıflarda, çocukların gözlerine umutla bakan nitelikli öğretmenler varsa; gelecek mutlaka aydınlıktır.