Genel kurul, kooperatiflerin, sivil toplum kuruluşlarının, kent konseylerinin ve hatta apartman–site yönetimlerinin en temel karar organıdır. Yasal bir zorunluluk olmasının ötesinde, ortak sorunlara ortak çözümler bulmak, fikirleri paylaşmak ve dostlukları güçlendirmek için eşsiz bir fırsattır.

KEYİFLİ BİR BULUŞMA
Uygar toplumlarda genel kurullar, keyifli bir buluşma olarak görülür. Hatta toplantılar, kokteyl ya da yemek davetleriyle birleştirilir, insanların birbirini daha iyi tanımasına olanak sağlanır.
BİZDE NEDEN FARKLI?
Ne yazık ki ülkemizde genel kurullar, çoğu zaman bir dayanışma şöleni olmaktan çok, gerginliklerin tırmandığı, seslerin yükseldiği alanlara dönüşebiliyor. Özellikle apartman ve site toplantılarında yaşanan tartışmalar, toplantıdan sonra aylarca sürecek kırgınlıkların tohumlarını atabiliyor. Oysa yapılması gereken çok net: Gündemdeki konuları tartışmak, oylamak ve karara bağlamak. Kararlar tartışılarak üretilir, üretildikten sonra tartışmasız uygulanır.
FARKLILIK BİR ZENGİNLİKTİR
Genel kurullar, fikir ayrılıklarının çatışmaya dönüşeceği yerler değil, zenginliğe dönüşeceği alanlar olmalıdır. Farklı bakış açıları, sağlıklı kararların temelidir. Bizi ileriye taşıyan, tek seslilik değil; farklı seslerin uyumudur.
DOSTLUKLARI GÜÇLENDİRELİM
Her genel kurul, birbirimizi daha iyi anlamak, ortak geleceğimizi birlikte inşa etmek için bir fırsattır. Kırgınlık yaratmak için değil, dostlukları pekiştirmek için toplanalım. Unutmayalım: Birlikte konuştuğumuz, tartıştığımız, karar aldığımız sürece güçlüyüz.