Toplumların gelişmesinin önündeki en büyük engellerden biri, “hayırcı” demeye alışmış, alıştırılmış bürokrasidir. Masanın başında, kalemin ucunda yalnızca “hayır” yazan bir anlayış… Bu anlayış sayesinde memur iş yapmamış olur; sorumluluk almamış olur. Ama asıl kaybeden halk olur, ülke olur, gelecek olur. Oysa çözüm odaklı, üretime kapı aralayan, gelişmenin önünü açan bürokratlar vardır. Onlara sadece teşekkür ederiz. Keşke sayıları daha fazla olsa…
***
Bu yazımda “hayırcı bürokrat” diye yaptığım nitelendirmenin her bürokrat için geçerli olmadığını elbette biliyoruz. Kim üstüne alınıyorsa, kim bu nitelendirmeden rahatsız oluyorsa odur “hayırcı bürokrat.” Savsaklamak da hayırcı bürokratın işidir. Savsaklamanın amacı yıldırmak, hatta vazgeçirmektir. Ama ben hayatım boyunca hiç vazgeçenlerden olmadım, olmayacağım.
SORUMLULUKTAN KAÇIŞ
“Hayırcı bürokrat” için en güvenli yol, “hayır” demektir. Çünkü “evet” dediğinde risk alacaktır. Yanlış çıkarsa hesabını verecektir. Ama “hayır” derse hiçbir şey olmaz; dosya kapanır, süreç tıkanır, iş ilerlemez ama kendi koltuğu sallanmaz. İşte bu zihniyet, bürokrasiyi statükonun kalesine dönüştürüyor.
GELİŞMEYE ENGEL
Bugün girişimciler, çiftçiler, sivil toplum kuruluşları, hatta belediyeler bile bu hayırcı duvarına çarpıyor. Bir proje aylarca bekliyor, bir dosya yıllarca sürüncemede kalıyor. Oysa hızlı karar almak, riskleri göze alabilmek gelişmenin ön koşuludur. Hayırcı bürokrasi, toplumun enerjisini tüketen bir bataklık gibidir.
ÇIKIŞ YOLU
Çözüm, sorumluluk almayı bilen, halka hizmeti ötelenmez görev sayan, üretime ve gelişmeye “evet” diyebilen bir kamu anlayışıdır. Devletin memuru, halkın işini kolaylaştırmak için vardır. Bürokrasi, engel değil; yol gösterici ve destekleyici olmalıdır. En kıt kaynağımız zamandır. Bir kararın alınması için aylarca beklenmemeli; çözüm üretilmelidir. Görevimiz mazeret üretmek değil, marifet göstermektir.
***
Unutmayalım; sadece kendini koruma endişesiyle ya da güç göstermek için “hayır” diyen bürokrat, gelişmenin en büyük engelidir. Bürokratın görevi kısa yoldan “hayır” demek değil; araştırarak, çözüm odaklı çalışarak “evet” diyebilmek, sorun çözmek ve gelişmenin önünü açmaktır.