Milletin başını ağrıtacak, bana “Geçimsiz” dedirtecek kadar ısrarla üstüne gittim Kent Konseyleri konusunun. Bu konuda bir yazı dizisi başlatmamı yadırgayanlar da olmuştur ve olacaktır mutlaka. Hatta “Pala aklını Kent Konseyi ile bozdu” diyenlerin olduğunu da tahmin ediyorum.
HER TOPLANTIYA HAZIRLANARAK GELİYORDUM
Manisa Kent Konseyi Yürütme Kurulu’na seçilince, bir dönem Kent Konseyinin kurucu başkanlığını yapmış biri olarak, bu durumun çalışmalara katkı sağlayacağını düşünen arkadaşlarımın umudunu da boşa çıkarmamaya çalıştım. Her toplantıya hazırlanarak geliyordum. Ancak yaptığım katkılar, bazılarınca “bilgiçlik taslamak” olarak değerlendirilmiş olabilir. Oysa dile getirdiğim tüm öneriler, ilgili mevzuat çerçevesinde yapılması gereken işlerdi. Başta benim şahsi fikirlerim sanılsa da sonradan yönetmelik hükümleri olduğu anlaşıldı. Buna rağmen, ne hazırladığımız yönerge gündeme alınabildi, ne de yönetmelik gereği oluşturulması gereken meclisler ve çalıma grupları oluşturabildi.
ÖNERİLER GETİRDİM ANCAK ETKİLİ OLAMADIM
50 yıldır aralıksız Kooperatifçilik yapan birisi olarak, seçilerek geldiğim her görevde olduğu gibi burada da yılgınlık göstermeden, gelişmeye katkı sağlamaya, örnek ve öncü olmaya çalıştım. Öneriler getirdim ancak etkili olamadım. Manisa Kent Konseyi; 13.07.2005 tarihli, 25874 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 76. maddesine dayanılarak oluşturulmuş, tüm belediyeler için zorunlu bir yapıdır. 76. Maddeyi dün bu köşede paylaşmıştım.
***
1992 Rio Zirvesi ile dünya gündemine giren Yerel Gündem 21, çağımızın karmaşık kentleşme sorunlarına çözüm arayan; çevre, yerel demokrasi ve sürdürülebilir kalkınmayı merkeze alan en kapsamlı demokratikleşme projelerinden biridir. Bu yaklaşımla, merkezi ve yerel yönetimlerin yanı sıra, kentsel aktörler ile sivil toplum örgütlerinin birlikte karar aldığı yeni bir yönetişim anlayışı gelişmiştir.
***
Artan nüfusla birlikte derinleşen altyapı, konut ve çevre sorunları; yoksulluk, işsizlik ve şiddet gibi sosyal problemler yerel yönetimleri yeni çözüm yolları aramaya yöneltmiştir. Bu nedenle demokratikleşmenin yerel düzeyde kurumsallaşması artık bir zorunluluktur. Bu kurumsallaşmanın temel taşlarından biri de Kent Konseyleridir. Büyükşehir Yasası sonrası mahalleye dönüşen köylerde tarımın devam etmesi nedeniyle, tarım da Kent Konseylerinin çalışma alanı haline gelmiştir.
***
Manisa Kent Konseyi; tüm meslek odalarını, sivil toplum kuruluşlarını, siyasi partileri kapsayan yapısıyla, kentin en geniş katılımlı demokratik platformu olma potansiyeline sahiptir. Ancak bunun kurumsallaşması için somut adımlar atılması gerekirken, biz bu adımları atabilmiş değiliz. Kuruş aşamasından sağladığımız başarının çok gerisinde kaldığımızı, içine düştüğümüz kısır döngüden kurtulamadığımız burada Manisa Kent Konseyinin öz eleştirisi olarak yazmalıyım.
***
Bugün artık, yerel yönetimlerin halkla birlikte karar aldığı bir yönetişim anlayışının hayata geçirilmesi; sürdürülebilir kentler, katılımcı demokrasi ve şeffaflık ilkeleriyle uyumlu bir yerel idare yapısının oluşturulması zorunlu hale gelmiştir. Bu da ancak etkin hale getirilen Kent Konseyleriyle sağlanabilecektir.
***
Manisa’yı, bu açıdan, Türkiye’nin örnek kentlerinden biri yapabiliriz. Bunun için 21. yüzyılda demokratikleşme, yerinden yönetim ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda Kent Konseylerinin daha etkin duruma getirilmesi şarttır. Yürütme Kurulu üyelerimize tek tek baktığımızda hepsinin kendi alanlarında başarılı kişiler olduğunu görüyoruz. Ancak, başarılı kişilerden oluşan bir gruptan başarılı bir çalışma çıkarılamayışının nedenlerini de mutlaka araştırmalıyız. 1+1 = 2 etmesi gerekirken 1 bile etmediği görülüyor. Ben bunu nedeni olarak, birlikte iş görme alışkanlığının yeterince gelişmemiş olmasını, kişilerin birbirlerini tanımamış ve yeteneklerini bilmemelerini, konuya çok yüzeysel yaklaşmalarını ve yeterince önemsememelerini görüyorum.
***
Bu çerçevede önerdiğim Çalışma Gruplarının oluşturulması, uzun süre gündemimizde kalmasına rağmen hayata geçirilemedi. Turizm Çalışma Grubumuz övgüye değer bir çalışma yapmış olmasına karşın bu çalışmayı görüşeceğimiz bir genel kurul düzenleyemedik. Bu ve benzer konulardaki düşüncelerimi ve önerilerimi yarınki yazımda sizlerle paylaşacağım.
***
Yazı dizimin sonlarına doğru gelen soruların bir kısmını yanıtlayacağım. Soruların sahiplerinden bazılarını yakından tanıdığım için onları ayrıca yüz yüze de bilgilendireceğim ve görüşlerini de alacağım.
Devamı yarın…